Tansiyon 100, 120 YÜZ ALTMIŞ’a koştururken sözüm kadınlara

Nasıl ki altın bu dünyadan değilse…
Belki bir erkeğin hediyesi, belki kendin gördün, beğendin aldın…
Pırlanta, elmas mesela…
O taşların oluşması…
Pırıltısı…
Işıltısı 100 milyon sene kadarda oluşuyor…
Bırak anıyı, değeri bir tarafa onu bunu…
Parmağındaki “ağırlığı” his et, bil, farkında ol…
Bilincinde, milyonlarca yılı taşıyorsun parmağında!

Yarın…
Zor, çok zor bir gün bekliyor beni, belki onun stresi…
Ne günah işledi bu kul…
Ne tür bir beddua aldı…
Kimin bedduası tutu…
Bu ne bitmez çile, bu nasıl bir ceza?

Bir hatırlatma, İstanbul…
İki, neyse yazmayayım…
İstersen izle, ben izlemeyeceğim benim neme?

Güzeler ve zenginler

Ama…
Ne her zaman güzellik ne zenginlik…
Allah vergisidir!

Bu dünya ye kürküm ye dünyasıysa…
Onlar…
Iksırana kadar tıksırana kadar yemişler…
Ama çok azı yedirirler…
Hamdı, şükrü bilmezler mi…
Verenler…
Azı bile paylaşmaktan çekinmeyenler…
Özlerinden verirler.

Özden gelen, yürekle verilen…
Paydaş sayılırsa el olan…
Eminim…
Hak katında da kul katında da makbul sayılan.

DELIRTTI BENI, okuduğumda…
Aslında severim kendisini, gerisi dükkânda…
Geldim küüüfte yapmaya, avrat yok nasılsa…
Yaldızlar dökülünce…
Yalanlar bir bir ortaya çıkınca…
Sen istediğin kadar insanları hapse yolla(!)

Önder ve Önder gibileri, eninde sonunda sikecek seni, ADI dolandırıcı, din simsarı…
Asacağız seni.

https://www.spiegel.de/wirtschaft/soziales/tuerkei-bloomberg-wirtschaftsreportern-wird-prozess-gemacht-a-1272502.html

Dolandırıcılar kendi aralarında…
Bak…
Gör…
Ve anla, bak devlet düzeyinde davetlerine icabet edenlere!

Anarşistim…
Bir korsan…
Biraz arkeolog…
Dijital arkeolog…
Yayınlayamıyor, yazamıyorum ki…
Delil bile sayılmaz mahkeme önünde…
Bilgiyi edinmek için hak ve hukuk çiğnenince.

Karda yürü, iz bırakma…
Çaktırmadan çel yüreği…
Az biraz bilimsel, gerisi tecrübe…
Karda yürü izini belli etme.

Yazıyorum…
Söylüyorum ama neyi…
İspatla, ispatlayamazsın ki…
Bu demek değil ki yakalanmaz Önder, yüz göz haritaya benzetilmez…
Bilirim vardır her zaman bir daha iyi. Ancak…
Beraber yürüdünüz bu yollarda…
Beni seven benim arkamda, yürürüm bu yolu tek başıma.

Makine bozuldu sabah sabah, onu tamir ettim. Kafa daha yerine gelmedi. En nefret ettiğim şeydir, kendime gelmeden kafayı çalıştırmak. Yaş, yaş her gecen sene daha uzun sürüyor kendime gelmem.
Mekanik, elektronik…
Allah ne verdiyse neredeyse hiçbir şey kurtulmaz elimden, ISTERSEM ve tamir edilecek gibi bir şey ise.

😊
Türk usulü, Önder işi!

YAY…
Metal yorgunluğu, sen 365 gün 24 saat senelerce esne…
Görürüm seni…
Kırılmış. Aklınızda olsun diye yazıyorum, TABII FIZIK…
Matematik…
Ama bazen de MECBURIYET. Yedek parça olmayınca…
Her yayın bir esneme oranı vardır, bir gücü…
Pozitif ne negatif anlamda…
İşlevine bağlı, nereden bulacağım orijinal parçayı. Yayı 1cm kadar uzattım, gerektiği şekle soktum…
Tabii orijinal halindeki baskıyı uygulayamaz bu halde, gücünü yitirdi…
Ne yapacaksın?
Yayı biraz daha gereceksin, ayar vereceksin ayar!

Önder…
İtfaiye, her yerde VE…
Hiç bir yerde!