Yok, susmak ne mümkün? Gel de sus, bil ve bile bile sus, bildiğinden emin ol ve sus(!)

Amerikalıların Vietnam’dan çekilmesinin bir nedeni…
Deneyim sahibi değillerdi…
Ne yaptılar Vietnam’da?

Napalm nedir bilir misin?
Bilmiyorsan öğren! Her şeyi anlatacak değilim…
Evet, böyle bir savaş stratejisi karşında çaresiz kaldılar Afganistan’da olduğu gibi…
Biri kartalsa diğeri ayı, ayı dikildi karşılarına…
Kapı oldu vekalet savaşlarına.

Arşivlerim meydanda…
Proved Weapon ve değeri, anlatmışımdır…
Ne yapmıştı dünya demokrasi ve özgürlük neferleri II. Dünya Savaşı esnasında?
Nagasaki ve Hiroshima(!)

Ne de güzel durur fiziği düzgün bir kadın üstünde…
Bikini…
Bikini adaları, cennetten bir köşe…
Cevirdiler, atom ve hidrojen bomba deneyimleriyle yeryüzü cehennemine!

Ulan şark kurnazı, piç kurusu…
Seni suya götürüp susuz getirirler…
Ne yapmışlardı Saddam’la?

AB(D) önünde…
Kasımpaşa ayısı edası, “kazak erkek” görünümü sökmez, kâr etmez…
Akil lazım, strateji lazım, bilgi lazım, birikim lazım, deneyim lazım…
Önce lazımlığını doldurmayı öğren…
Örgende gel dikil karşılarına…
Oynama milletin evlatlarıyla, canı ve malıyla!

Dün…
Dün arkadaşlar, dün…
Gel de anla!?
Dün Alman televizyonlarında geçti bir haber…
Yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, AKP – MHP ittifakından sonra…
MHP oyları gözle görülür şekilde, belirgin ve his edilir şekilde artmakta!

Yok, kardeşim yok…
Boşuna dememiş atalar…
“Eceli gelen it Camii duvarına işer” diye!

???

Yine askeri donanımı, teknolojiyi bir tarafa bırakmış olalım…
İletişim ve ulaşım yönünden çok gerisin, bilimi ihmal ettin…
“Adamlar” süpersonik uçaklar ile birkaç saat içinde dünyanın bir ucundan diğerine…
Var mı elinde?
Ulan liman…
“Orospu çocuğu”, liman bırakmadın Türk’ün elinde…
Dayarlarsa uçak gemilerini kapının önüne…
Görürsün ananın a.ını!
Kurtarır seni bacıların, türbanlı, türbanlı (!)

En iyisi susayım, burada noktalayayım…
Beyin felci geçireceğim, en iyisi kaybolmak, susmak, susmak, susmak…
Gözleri, kulakları kapamak!

Yalın bir dil ile

Doğma büyüme diyeceğim yalan olacak…
Buralarda doğmadım ama buralarda büyüdüm. Buralarda yaşayan birçok insanın aksine…
Ekonomiden tutun, bilime, bilimden tutun askeriyeye…
Askeriyeden kriminolojiye, oradan siyasete…
Benim gibi bir insanın ulaşabileceği en yüksek dal ve alanlara girme, öğrenme…
Yine birçok makam ve mevki sahibi insanla tanışma ve konuşma fırsatı buldum.

Netice?
Mümkün olan en yalın tecrübe…
Hadi kimi konularda bilgi birikimi demiş olalım…
Sizler…
Kiminle dans ettiğinizin farkında mısınız?

Bu yazı dünkü…
En az üç bilinmeyenli denklem ve Carl Friedrich Gauß eliminasyonu
Başlıklı yazımın devamı niteliğindedir.

Uyarmaktan, anlatmaktan fazlası gelmiyor elimden…
Ne yaşım müsait ne sağlığım daha fazlasını yapmaya. Kimseye tarafta değilim, bertaraf da edilemeyecek kadar bir özgüvene sahibim.
Dünkü tutuklama / soruşturma mesela. Hani daha birkaç saatlik HDP yöneticilerine yönelik…
Türk benim için neyse Kürt’te o dur!

Mezhepçilik tanımam, bilmem…
Dinci değil dindar bir insanım. Allah’a samimi ve içten bir itikatta sahibim. Herkesin görüşlerini, inançlarını özgürce telaffuz edebilmesi, yaşayabilmesine taraf olduğum kadar hayat anlayışım ve tarzım kimsenin kimse üzerinde hegemonya kurmasına karşıdır. Allah akil vermiş…
Fikir vermemiş, papağan değilim başkasının fikirlerini, görüşlerini zikir edeyim.

Hele hele maymun hiç değilim ki başkasını taklit edeyim. Bakınız çevrenize…
Görünüz, anlayanınız…
Biz buyuz. Taklitçiyiz, takipçiyiz…
Psikolojik bir değerlendirme yapacak olursak, aslında özgüven sorunumuz olduğu gibi bir kişilik, benlik sorunumuz var, bilinç!

Birisi bir şey yapar…
Hürya herkes bu yapılana dalar…
Giyim – kuşamdan tutun ekmek kapısına kadar!

550 milyon dolar…
Ya kardeşim bu para nedir ki?
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez!

Demedim mi, anlatmadım mi 37 milyar ton petrolü?

Bak kardeşim, “din kardeşlerimiz Arapları bir s.ktir et”
Onlarda sana dost değil…
Değil, hata düşman. Karşında kim var?
AB(D)

Avrupa Birliği…
Kaidesi…
Bu temel üzerine inşa etmiş varlığını, mantık ve bilgi…
Niteliktir emeli…
Amerika Birleşik Devletleri…
Gerek gördüğü durumlarda, DIKKAT…
Nicelikle gider hedef üzeri.

Evet, evet nicelikle…
Ne var ne yoksa koyar ortaya, “rakamlarla” boğar karşındakini…
Haliyle kendine göre yapar gelir – gider hesabını, dikkat eder önce kendi kamuoyuna…
Sonra dünyadan gelebilecek tepkilere…
Her şeyi bir tarafa bırak, her şeyi…
Salıyor yine “bizimki”
“Vietnam’da yapılanın beş katını yaparız”
Eşeğin s.kini yaparsın, her şeyden evvel bilimsel yönden >>> altsın <<