Monșerler aslında Mon Chér(ry)’dir*

Evvelsi akşam emekli diplomatlarımızdan biri konuşuyordu, ağzı açık hayran hayran dinledim kendisini. Galiba dündü konuşuyorlar yine, koca koca “adamlar ve kadınlar”
Evet, diplomatlar değerlidir, sevgilidir, kiraz gibi…
Tadına doyum olmayan insanlar. Yeri gelir kan dökülmesini önler yeri gelir umutsuz bir durumdan zafer ile çıkarlar. Değerlidirler, çok değerli. Çok istiyorum evladımı diplomasiye kazandırmak…
Temsil etsin milletini, temsil etsin devletini…
Yeri geldiğinde, ERKEK gibi icabında canı ve kanıyla…
Yeri geldiğinde, uzlaşmacı bir tavırla devlet ve milletinin menfaatleri doğrultusunda mümkün olan en iyi neticeye varsın…
Bilgisi ve aklıyla!

Bakalım…
Allah ne yazdı neyi nasip edecek bilemem…
Dedim ya konuşuyorlar, laf ebeleri tuvalete sıçar gibi…
Konu döndü dolaştı Rusya’ya geldi, kıyaslıyorlar AB(D) ile…
Ve diyorlar ki…
Rus’un elinde petrolü, gazı…
Teknoloji özürlü, teknolojik yoksunu…
HAYVANLAR…
Onlarda, onları konuşturanlarda…
Bilgisiz cahiller, ha bire kazıklıyorlar milleti, kandırıyorlar, aldatıyorlar…
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Uydular…
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS)…
Rus yapımı, Rus katkısı, Rus teknolojisi…
Benzemez…
Senin g.tüne, laf ebesine…
Ulan Uluslararası Uzay İstasyonuna çoğu araç ve gereç Rus roketleriyle taşınır (…)
Tepende dolaşır durur haberin olmaz, haberin yoktur…
Başka örneklerde verebilirim…
Ağzın açık kalır g.tün tavana yapışır!

*Kirazım, sevgilim

Tüm sözlerimi geri alıyor, özür diliyor, aksini iddia ediyorum

2,5 gram değil. Yeminle değilmiş…
Hani tizemin tüm resimlerini sildim dedim ya…
Bir kısmını güvenliğe almışım bilgisayarlarımdan birine, UNUTTUM gitti!!!

Bundan böyle…
-2,5’dir böyle biline!
(Eksi işaretini görmemiş olanlar için yazılı olarak tekrar)
Eksi 2,5 gram!

Not: İnşallah belgelediğim Tayyipistan hallerini de bulurum ama pek ümitli değilim

Ortadoğu’da “yeni” bir aktör!?

Almanya kalıcı olarak Ortadoğu’ya ayak basmak niyetinde…
Hadi hayırlısı!?
Alman savunma bakanı…
Iraklı askeriyeyi eğitmek niyetindeymiş (…)

Bir zamanlar bir ülke vardı coğrafyada, adi Türkiye Cumhuriyeti’ydi…
Teknolojik olarak çok ileri olmasa bile, adı yetiyordu. Komşuydu, kimlere komşu değildi ki?
Persler…
Atatürk Türkiye’sine gıpta ile bakıyor, örnek alıyordu. Ne zaman ki dinciler geçti başa…
Hani vardı ya bir orospu, cibilliyetsiz, bilinçsiz küçük orospu, dil uzattı Atatürk’e, Humeyni’yi daha çok seviyormuş muş, onun gibileri geldi ya başa, Irakta, Suriye’de yeşil kuşak etken oldu…
Tayyipistan…
Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak istiyor, Türk’ün askeri oldu imamın, Tayyip gillerin ordusu…
İşte bu ordu varken anasının nikâhından gelip eğitecekler konu – komşuyu!

Allah…
Belanızı versin tüm AKP’liler, MHP’liler, liberaller ve diğer sesiz şeytanlar…
Allah belanızı versin, sizleri Allaha havale ediyorum.

İki şehidimiz, bir atak helikopterimiz ve volfram üzerine

Neye niyet neye kismaet…
Sizler volframı muhtemelen ampullerden biliyorsunuzdur…
Yok…
Adi ve Kancık Pezevenklerin oluşumundan, ampulünden söz etmiyorum, hani var ya lambanın içinde bir tel, hani geceyi gündüze çeviren, ondan bahis ediyorum. Hahhh…
İşte ondan!

Ben volframı farklı şekilde de biliyorum ancak buna sonra değineceğim…
Dünya tarihi göstermiştir, yaşayarak, görerek biliyoruz ki…
Dünyada fetih edilemeyen kale, altından girip üstünden çıkılamayacak savunma sistemi…
Kalbi…
Fetih edilemeyecek kadın yoktur…
Herkesin ve her şeyin bir zayıf yanı, noktası bulunur!

Sizin okuduğunuzu muhtemel teröriste okuyabilir…
Eğitim önemli, bilgi ve bilgiyi…
Yani kuramı tatbik edebilecek hale gelmek, getirilmek daha da önemli.

Ama önce dünden beri basında yer alan bir habere değinmek istiyorum çünkü önemli, anlayan inşallah anlar beni. Alman basını Suriye’de tutuklanan DIKKAT!
15 >>> ALMAN <<< IŞID gelininden, militanından söz etmekte. Dikkatinizi çekerim, kendi ifadeleriyle Alman bilmem ne demekteler. Ki çok büyük ihtimal neredeyse hepsi veya çoğu dogma – büyüme Alman değildir, sonradan olmadır, çakmadır yani. AMA ALMANLAR, ALMAN DEMEKTE!!!

Ve doğru olanda o zaten, pasaportunu taşıyorsan bir ülkenin sen o ülkenin vatandaşısın, herkes gibi hak ve görevlerin var. Hak verilmez, gerekirse mahkemelerde, adalet önünde söke söke alınır…
Bazen…
İstisnai durumlarda bedeli kan bile olabilir, kan ile ödenir, kan ile alınır!

Hiç kendinize sordunuz mu?
20, 30, 50, 70 tonluk tanklar mesela nasıl havaya uçurulabiliyorlar?
Veya…
Çelik yeleği delip geçebilen mermiler, nedir, nasıl yapılır…
Üstü kapalı, çok kapalı yazmak zorundayım, bir savaş – muharebe helikopteri nasıl düşürülür?

Arıyorum ve eninde sonunda bulacağım TOMALARIN kilit noktasını, zayıf tarafını…
Kafama koyduğumu yaparım, mutlaka sözümü eninde sonunda yerine getirir, rüya, hayal görmem yaşarım hepsini, yaşarım ve yaşatırım!

Volfram…
Tankların anahtarı, özel bir alışım. Bazen nükleer metotlarla daha da sertleştirilir. Bir oku düşünün…
Tanksavar mermisinin içinde, ucunda, boydan boya bir ok gibi çubuk yerleştirilir. İşte bu çubuk tankı deler, bomba patlar.

Yine zırh…
Mesela uçak ve helikopter zırhları ister atak ol ister atik…
Veya Kızılderili apaçi…
Zayıf noktan belli, neresi mi?
Sen benim gözüme baksana, düşün, çok iyi ve ayrıntılı düşün belki kendin bulursun.

Bir ipucu…
Kula uzak Allah’a yakın…
Hassas tarafın…
“Allaha güven” demiş Peygamber Efendimiz…
Aynı cümle içinde ise tamamlamış sözünü “ama eşeğini sağlam kazığa bağla!”

Bu kafayla…
Biz daha çok şehit verir, maddi ve manevi zarara uğrarız…
Boşuna dememiş atalar; “Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz!” diye.

Karamanlıca

Doğruya doğru, bilmiyorum kardeşim, bilmiyorum!
Her şeyi bilmek mecburiyetimde yok, bilmekte istemiyorum zaten. 2,5 gram anca idare ediyor beni…
O bile yetmiyor zaman zaman.

Yüksek çözünürlüklü fotograflar hep yana yatıyor…
Yaratana yan bakıyor…
Dijitalleştirme…
Bana göre bir bilgiye mümkün olan en kısa zaman sürecinde ulaşmanın ötesine geçmemeli…
Ki…
Burada özel bilgi ile genel bilgiyi çok iyi ayırmalı, güvenliğini sağlamalı.

Ahlak bozukluğu ki yediden yetmişe…
Çocuktan büyüğe, zenginden fakire, kör cahilden akademisyene öylesine sardı ki memleketi…
AKP ve zihniyeti…
Bundan böyle temizlenmesi, arınması çok zorlayacak bizi…
Lütfen bu makaleyi dikkatli okuyun, uçakta gelirken okumuş, midem bir iyice bulanmıştı…
TIKSINDIM…
IGRENDIM…
MIDEM BULANDI, yeter demek için, yeter artık demek için daha neyi bekliyorsunuz bilemedim!

Not: indir, okuyabileceğin şekilde çevir!
Bir makale daha var Sinan Beyin…
O da yolda!

MUTLAKA okunmali

Bengal kedisi

Mübarek…
Bengal kedisi değil Kasımpaşa kedisi sanki…
Çevirmiş yine Hürrem ve Tarçın’ı…
Türkiye’ye!

Hürrem fena hırpalanmış, ama Tarçın çok kötü “dayak” yemiş…
Yampiri yampiri yürüyormuş, kardeş çocuklarla evde değildi…
Geldiklerinde…
İkisi de oturmuş kapı önünde, yan yana ki imkânsız aslında…
Çok acıklıymış halleri.

Antalya SENI bekliyor(muş)

Yabancılara yönelik turizmi bitirdiler…
Yeni bir kampanya kapsamında, iç turizme yönelik bomboş bekleyen odaları doldurmak niyetindeler…
BAK KARDEŞIM, söz vermiş olmayayım…
Fırsatım olursa eloğlunun BOKTAN nasıl ALTIN ÜRETTIGINI…
Sana anlatacağım, niyet, bugün buydu…
Sizlere anlatmak, belki öğretmek istediğim o kadar çok konu, mesele var ki…
Ancak…
Sağlığım, o kadar beter ki ve gün geçtikçe daha kötüye gidiyor…
Başımı yastıktan kaldıramıyorum.

Bilim kardeşim bilim…
Tüketim değil, üretim…
Tarihi güzellikler, YEŞIL, insanların sevecenliği, misafirperverliğiydi insanları cezp eden…
Kalmadı bitirdiler, her yer BETON…
Hadi turizm gitti, ulan kahpeler eliniz bilmem nelerinizde, bilimi…
Üniversiteleri neden bitirdiniz?
Bakalım, söz vermiş olmayayım, yazmaya çalışacağım!

Türbanlı orospuları, sakalı pezevenkleri soktunuz üniversitelere de başınız göğe mi erişti?
Önemli olan üstündeki değil içindeki…
Önemli olan nicelik değil nitelikti!!!