Frankfurt’ta Almanya Merkez Bankası şubesi

Anlatmışımdır…
Iş başvurusunda bulunmuş, görüşmeye çağrılmıştım…
Geçmiş zaman, yeminle hatırlamıyorum. Bir kişiye karşı en azından, en azından üç, dört kişi!

Normaldir, bizim mesleğin gereği…
😊
Her biri diğerinden bilmiş…
Konu döndü dolaştı Hacker konusuna geldi, sordular…
Sistem bundan bundan oluşuyor…
Yoğun bir saldırıya uğradın ne yaparsın?

Cevabim…
Çok yoğun bir saldırıysa, sistemler daha çok zarar almadan sistemi indiririm…
Yani makineleri kontrolü kapatırım.

Offf…
Bir tartışma, tepem attı…
Anlaşamadık bu konuda, müsaade istedim kalktım gittim…
Biri bana yolu, asansörü göstermek bahanesiyle geldi peşimden…
Hiç unutmayacağım dediğini!

Yok kardeşim yok…
Arkadaş…
Dam dahil alevler sardıysa çevreni…
Kurtar kendini, kurtarabildiğini…
Bende yine öyle yapacağım!!!

Test, sonra anlatırım


[responsivevoice_button voice="Deutsch Female" responsivevoice_button buttontext="Beitrag vorlesen"]

Angreifer tötet mindestens 20 Menschen in Einkaufszentrum

n einem Einkaufszentrum in Texas soll ein 21-Jähriger das Feuer eröffnet haben, Dutzende sind tot oder verletzt. Alles deutet auf ein Hassverbrechen hin.
Ein Schütze hat in einem Einkaufszentrum in der Grenzstadt El Paso im US-Bundesstaat Texas das Feuer eröffnet und mindestens 20 Menschen getötet. 26 weitere Menschen seien verletzt worden, sagte El Pasos Polizeichef Greg Allen am Samstagabend (Ortszeit). Der mutmaßliche Todesschütze habe sich der Polizei ergeben. Nach offiziellen Angaben handelt es sich um einen 21-jährigen Weißen. Allen sagte, es gebe ein Manifest, das womöglich auf ein Hassverbrechen schließen lasse. Es sei allerdings noch nicht bestätigt, ob das Manifest tatsächlich von dem Verdächtigen stamme.
Der Gouverneur von Texas, Greg Abbott, kündigte bei einer Pressekonferenz an, die Strafverfolgung werde sich nicht nur auf den Vorwurf des Mordes, sondern auch auf den eines Hassverbrechens konzentrieren. Das deutet darauf hin, dass es sich möglicherweise um einen rassistischen Hintergrund handeln könnte.

Dikkat


[responsivevoice_button voice="Deutsch Female" responsivevoice_button buttontext="Beitrag vorlesen"]

Bilmiyorum izlediniz mi yayınladığımı veya izliyor musunuz hala?!
Bak güzel kardeşim bunu IYI ANLA…
Gir arşivlerime bak, tesadüfe ne kadar önem veririm…
Ve yine gerçeklere…
Haliyle…
Düzene, plana – programa!

Dikkat dedim ya…
Dünyanın en zengin ülkelerinden biri…
Ömrümü vermişimim bilişime…
Almanya, iyi bilirim buradaki meslektaşlarımı…
Bilgilerini, kalitelerini…
Onlar bile ne Alman başbakanlık ve parlamento bilişim güvenliğini sağlayamadı…
ANLA…
Anla ya, yapılır planlar, programlar…
Yapılır…
AMA hayatın seyri her türlü plan ve programı altüst edebilir…
VE YINE…
>>> Senin doğrultunda sandığın kuklan sana yüz çevirebilir <<<
Kahpe örneğin…
Bu yüzden kimi gelişmelere bu bakış açısından, bu gerçekler yönünden bakmak, yaklaşmak gerekir!

Kendin ve karşındaki…
SADECE…
Birer insan bunu unutma!

Der Mensch denkt, Gott lenkt!

Can almak zor (değil), ilki BELKI ama bildiğinin, tanıdığının canına kıymak ZOR, hele toplu katliam yapmak daha da zor

Gece gündüz dua ediyorum…
Gece gündüz…
Allah’ım beni yolundan ayırma, uymayayım şeytana…
Bana doğruları göster…
Doğru yolu…
Tüm yalınlığı ile gerçekleri…
Kıymayayım cana!

Düşünmüyor değilim…
Onca “insan” gideceğine ben gideyim…
Herkesi, her şeyi Allah’a havale edip…
Belki…
Böylesi daha iyi!

Doğru olan ne, yanlış olan?
Gerçek NEEE?
Bir bilsem!

Bir gezgin…
Ömrüm gerçekleri aramakla geçti…
Evet, ben bir gezginim…
Can acıtıyor gerçekler, acıtsın…
Önemli değil, neler gördü bu gözler…
Günlerden beri…
Günlerden beri düşünüyorum, düşündükçe deliriyorum…
Yazmak…
İçimi dökmek tek çarem, yalnızlığı yenen…
Allah’ım deliriyor muyum, yoksa çoktan delirdim mi?
Bilmiyorum!

Amına koyayım senin dünya gibi…
“Yaşam” gibi yaşamak gibi…
Yok…
Bir feryat bir yârdim dileme değil benim kisi…
Çaresizliğin…
Dışa vurmuş ifadesi!

Sakinleşmeliyim, kendimi toparlamalıyım…
YOK çaresi!

Pax Romana

Bir anlayış, bir “sözleşme”
200 senenin üzerinde refah ve barış getiren, çok anlatmışımdır, değinmişimdir bu konuya…
Çok anlatmışımdır, çok izah etmeye çalışmışımdır…
>>> tarih tekerrür etmez, bilirsen tarihini, BILIRSEN INSANLIGIN TARIHINI <<<
Yapılan yanlışları!

Üç buçuk milyon kilometre kare…
TEKRAR…
3,5 milyon kilometre kareydi Roma imparatorluğu…
Milyon kilometre kare dedik de aklıma geldi, bilmem kaçta kaçınızın haberi var?
3 milyon kilometre kare orman yanıyor Rusya’da…
İklim felaketinin etkisini arttıracak korkunç bir olay…
KRIZ…
Kriz dedikte Tayyipistanda salt ekonomik kriz yaşanmıyor…
BILMEYENLERE duyurulur…
EVET…
Bir sistem ve ideoloji krizi de yaşanıyor, ekonomik kriz kadar beliğin olmasa bile…
Düşük ateşte…
Ancak hayatta her şeyin toplamı, eninde sonunda…
Bir artı Bir artı Bir (…)
Götürür şaşmaz sonuca!

İzle, dikkat ile…
Ve anla…
Sözde Atatürkçülerin, sözde milliyetçilerin yaptığı hatayı…
IZLE ve mümkünse anla!

izle

Bademlerinde sonu…
Hatalar zinciri olacak!

Dürüstleri tenzih ederek, askerinden – siyasetçisine, milliyetçisine (…!!!)

YAŞ

Fahri mareşal Tayyip Erdoğan tarafından hazırlanan Yüksek Askeri Şura kararları, başkomutan Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı.

İsmet İnönü kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevkedildi.

Akp’den önce “amatör” olduğu için anca mahalli kümede yeralan silahlı kuvvetlerimizin, “profesyonel” orduya geçirilerek süperlig’e terfi etmesine karar verildi.
Nato müteahhiti olan futbol federasyonu başkanı Nihat Özdemir yüksek askeri şura üyesi yapıldı.

S400 füzelerinin Rusya’dan alınması, F35 uçaklarının Abd’den alınması, tank palet fabrikasının Katar’a verilmesiyle “yerli ve milli ordu” konseptinin tamamlandığı açıklandı.

Asrın liderimize 15 Temmuz’u haber veren enişte, korgeneral rütbesiyle askeri istihbarat daire başkanı yapıldı.

Kara kuvvetleri komutanlığının ismi, ak kuvvetleri komutanlığı olarak değiştirildi.

Gemiciklerden iyi anlayan Binali Yıldırım, şimdilik boşta olduğu için deniz kuvvetleri komutanı yapıldı, donanma komutanlığı dombıra komutanlığı oldu.

Anadolu Ajansı, oramiral Binali Yıldırım’ın Barbaros Hayrettin Paşa’yı uçak gemisi komutanlığına atadığını duyurdu.
“Bizim uçak gemimiz yok” diye manşet atan Sözcü gazetesi, fetoculuktan divan-ı harbe sevkedildi.

Devlet malzeme ofisi komutanlığına bağlı sualtı taarruz komandoları topluca cumaya gittiği için, Denizkurdu tatbikatının tarihi değiştirildi.

Pegasus’ta hava kuvvetlerinden daha fazla sayıda savaş pilotu çalıştığı için, Pegasus genel müdürü hava kuvvetleri harekat başkanlığına kaydırıldı.
İzmir-İstanbul seferini yapan airbus’ın Balyoz’dan atılan albay pilotu filo komutanlığına atanmıştı, ancak, üçüncü havalimanının taksi yolu çöktüğü için inemedi, Çorlu’ya yönlendirildi, onun yerine Atlasjet’in Ergenekon’dan atılan yarbay pilotu atandı.

Birinci ordu sanayi bakanlığına, ikinci ordu tarım bakanlığına, üçüncü ordu enerji bakanlığına, beşinci ordu turizm bakanlığına bağlandı.
Ancak, kolordulardan sorumlu tapu kadastro müdürlüğünden gelen resmi yazıyla, silahlı kuvvetlerin envanterinde beşinci ordu bulunmadığı anlaşıldı.
O güne kadar beşinci orduyu kurmayan cehape zihniyetinin ülkeyi ne hale getirdiğine dikkat çekilerek, turizm bakanlığına bağlanan beşinci ordu kanun hükmünde kararnameyle lağvedildi.
Gel gör ki, turizm bakanlığının beşinci orduyu kaşla göz arasında Kanadalı maden şirketine devrettiği ortaya çıktı.
“Malımı gaspediyorlar” diyen Kanada büyükelçiliği, genelkurmay başkanlığımızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne şikayet etti.

Resmi Gazete’nin basımındaki hata yüzünden herhangi bir bakanlığa bağlanmadığı zannedilen Ege ordusunun, meğer Ege’deki bütün adalarımıza oturmuş bulunan Yunanistan’a devredildiği ortaya çıktı.

(Bu haber duyulunca yalan zannedildi, yok artık, o kadar da olmaz herhalde denildi ama, Burhan Kuzu “külliyen yalan” diye tweet atınca, haberin doğru olduğu netleşti.)

Türk Patent Enstitüsü komutanlığına bağlı bordo berelilerle birlikte umreye giden meteoroloji genel müdürlüğü tankçılarına, diyanet işleri komutanlığı tarafından üstün cesaret ve feragat madalyası verildi, harp akademilerinde düzenlenen madalya töreninde kurmay imamlara mevlid okutuldu, kozmik oda şerbeti dağıtıldı.

Üç bin dolar fazla ödeyenlere 18 günlük bedelli askerliğini binbaşı olarak yapma imkanı getirildi.
Bokumda boncuk var taburu, sadrazamın sol taşağı tugayı, mekanize Porsche tümeni oluşturuldu.
Vatani görevini yaz tatilinde yapmak isteyenlere devremülk olarak fırkateyn kiralama yolu açıldı.
TSK’nın ismi T$K olarak değiştirildi.

Bunları şaka sanıyorsanız, ciddi ciddi sorayım o halde…

Asrın liderimizin sarayında cami var.
Beştepe millet camisi.
Bu camiye özellikle sabah namazında çok sayıda kurmay subay ve generalin geldiği, namaz kılarken yanlışlıkla düşmüş ayaklarıyla kıyıya köşeye cüzdanlarını düşürdükleri, o cüzdanlar bulunduğunda sahiplerine iletmek üzere mecburen açılıp içine bakıldığı, böylece her sabah saraya namaz kılmaya gelenlerin kimliklerinin görüldüğü, bu yöntemle terfi almayı ümit edenler olduğu, hatta bu yöntemle Yüksek Askeri Şura’da terfi alanlar olduğu, doğru mu?

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/yas-5263305/

###
Analarınızın…
Karılarınızın, kıllı, kılsız amına koyayım ben!
###

Öyle bir zamanda yaşıyoruz ki YOKKK

Küreselleşme…
Biliyor musun?
İnsan insan olalı, insan yerleşik düzene geçtiğinden beri…
>>> Ticaret var <<<
Salt coğrafya ile kısıtlı değil…
Arkeoloji ISPATLADI…
INAN…
Şaşırdım, o zamanın imkânları ile…
“Küresel ticaret” varmış.

Yerleşik düzenden bahis ediyorum, yerleşik…
Yani bundan 10 – 15 bin sene öncesinden…
(En son bulgular ile insanlığın yerleşik düzene geçişi 17 bin sene öncesine dayandığı tahmin edilmekte)
DIKKAT
Eskiden de bu böyleydi hala öyle…
Dikkat ediyor musun pasifik okyanusunda olanlara?
Çin…
Tayvan, Hong Kong…
Kore falan?

Takip ediyor musun?

Filler tepişirken çimenler ezilirmiş ya…
Çağımızda…
Bu ezilmeler daha çok his edilmekte!
Takılma coğrafyaya…
Takılıp kalma Tayyipistana…
Bak, dikkatle dünyayı izle!