Can almak zor (değil), ilki BELKI ama bildiğinin, tanıdığının canına kıymak ZOR, hele toplu katliam yapmak daha da zor

Gece gündüz dua ediyorum…
Gece gündüz…
Allah’ım beni yolundan ayırma, uymayayım şeytana…
Bana doğruları göster…
Doğru yolu…
Tüm yalınlığı ile gerçekleri…
Kıymayayım cana!

Düşünmüyor değilim…
Onca “insan” gideceğine ben gideyim…
Herkesi, her şeyi Allah’a havale edip…
Belki…
Böylesi daha iyi!

Doğru olan ne, yanlış olan?
Gerçek NEEE?
Bir bilsem!

Bir gezgin…
Ömrüm gerçekleri aramakla geçti…
Evet, ben bir gezginim…
Can acıtıyor gerçekler, acıtsın…
Önemli değil, neler gördü bu gözler…
Günlerden beri…
Günlerden beri düşünüyorum, düşündükçe deliriyorum…
Yazmak…
İçimi dökmek tek çarem, yalnızlığı yenen…
Allah’ım deliriyor muyum, yoksa çoktan delirdim mi?
Bilmiyorum!

Amına koyayım senin dünya gibi…
“Yaşam” gibi yaşamak gibi…
Yok…
Bir feryat bir yârdim dileme değil benim kisi…
Çaresizliğin…
Dışa vurmuş ifadesi!

Sakinleşmeliyim, kendimi toparlamalıyım…
YOK çaresi!