Yere koy, üst üste TAM 1,5 metre

Sizler kitap okuyabilirsiniz, belki okuduğunuz kitapların adetini biliyor veya tahmin ediyorsunuzdur…
Ben…
Okumak zorunda olduğum kitapları metre ile ölçerim!

En son ve çok ciddi imtihanım için YEMINLE 1,5 metre kitap okumam gerekti, çok kisa bir süre zarfında, bilmem >>> kaç bin sorunun <<< EN AZINDAN yüzde yetmişini bilmem gerekiyordu ki imtihanı kazanasın, gerisi, yani %70 artı…
Notunu oluşturuyordu. Değişen neredeyse bir şey yok…
Önderin bok yemeleri!

Muhtemel gelebilecek 1000 sorunun en azından %80’ini bilmen gerekli ki ruhsatı alasın. Galiba 72 soru gelecekmiş, FARK ETMEZ ne gelecek bilmiyorsun ki…
1000 soru ve doğru cevapları…
İki saat yazılı, gerisi pratik…
TÜM kalibrelerde ki KORKUYORUM .44 .45 .375 magnumdan falan…
Tetiğe basacak gücü duble uyuşturucu, yani 40mg…
Ama ya geri tepmesi, şart değil, olabilir, kurşuna bakar, silaha…
Offff…
Önderin bok yemeleri. Sonra tıbbi, balistik ve hukuki sorular…
Of Önder of, ben senin ağzına yüzüne(!)

İnşallah bana söylenen yanlıştır, yalan…
Ya silah bu araba kullanmak, bisiklet binmek gibi…
Ama benim özel durumlarım var, rezil olmak var…
İnşallah gerçekten ağır kalibreleri art arda ateşlemem gerekmez, bir tane…
Sorun olmaz, toplarım kendimi, dikkat ederim…
Ama arka arkaya, dayanabileceğimi sanmıyorum. Ayakta zor duruyorum.

Sorgula bilgini, 2018 sorulari

Balistik yok gibi…
Bunlar sadece hukuki ve temel bilgiler, tıbbi AMAN be, bulursam örnek yayınlarım.

### Her birimiz bulunduğumuz yere ülkemizin, doğduğumuz toprakların elçileriyiz, HER BIRIMIZ ###

Af edin…
Bununda içine sıçmışlar, eskiden çok güzel çok eğitici videolar vardı…
Üşeniyorum, bakmadım…
Belki eğitim setleri hala duruyordur, evlat okula başladığında vardı daha yollamıştım…
Yürek istiyor Allah ne nasip edecek bilmiyorum…
AMA…
Diplomasi çok önemli, tahammüller!

incele

Allah belanızı versin, bin bir türlü belanızı…
Sadece…
Kendilerinin reklamını yapıyorlar!

O kadar güzel eğitici setlerdi ki, o kadar güzel.

En kötüsü nedir biliyor musunuz?
Var bir görüntü, bir doçent her halde…
e-Learning…
Hanımefendi, nerede ve kimi eğitmeye çalıştığınızı unutmayınız…
İpsiz sapsızlar topluluğu değiliz biz, Türkçemiz…
Dilimiz!

galiba buldum, inceleyeyim ders basi

EVET, bular…
Lütfen izleyiniz, sadece diplomasi alanında kullanılacak bilgiler değil…
Hayatin her alanında tatbik edebilirsiniz!

Köpeklere emir eder, insanlara söylersin…
Hadi bana müsaade!


Ya bu yaşata çocuk gibi ders mi çalışılır, canim istemiyor…
Kaçıyorum kaçabildiğim kadar!

Ye kürküm ye dünyası AMA bir o kadar önemli yüreğin, aklındakiler, bilgin, fikrin. BAK pezevengin üstündeki takım elbiseler, bana kaliteyi öğretmeye kalkma, göz bu göz, eğitimli bir o kadar deneyimli, bir elbisenin fiyatı muhtemelen bir işçinin yıllık maaşı.

Görüyoruz ki…
Ye kürküm ye dünyası AMA bir o kadar önemli yüreğin, aklındakiler, bilgin, fikrin.

Ahhh atam…

Aziz milletime tavsiyem
Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Postacı

K nokta K nokta konuşuyor…
Al birini vur ötekine…
Devlet tahammüllerinden bir haber…
Örf ve adetlerden, geleneklerden.

Talebim…
EVET, yetkililerden talep ediyorum, ISTIYORUM…
Emir ediyorum…
Bu nasıl bir rezilliktir böyle?

Seçilmişler ve atanmışlar…
Seçilmişlerin böyle bir “zorunluluğu” yoktur ama atanmışlar bilmelidir…
Her seçilmiş olsun ister iktidar ister muhalefet…
Eğitilmelidir TEMEL KONULARDA, hak – hukuk zaten…
Ama devlet geleneklerinde, tahammüllerde…
Protokol görevlileri vardır, öğretirler genelde AMA görüyoruz ki yetmiyor…
Yetmiyor…
Yetersizlik HERIFLERIN paçalarından akıyor!

Her toplumun siyasi örgütleniş şeklidir…
İktidarı, muhalefeti…
Aynasıdır toplumun aynası, şerefi, şanı…
Ordusu gibi, dökülüyoruz arkadaşlar dökülüyoruz…
Her yönden.

Mektup…
Neymiş edendim iade edilmeliymiş, TAMAM…
Kendisi cebine koyup götürmemeliymiş…
Buna da tamam…
AMA…
DIKKAT…
Kim vermişmiş pezevenge, Amerika Büyükelçisi iletmiş mektubu…
Diplomatik kanallar…
Çağıracakmış Büyükelçiyi iade edecekmiş, siktir lan it siktir git…
Aynen böyle diyor K nokta K nokta, aynen böyle.

Trump nasıl yolladı, nasıl iletti…
Ayni yollar ile geriye…
Bu memleketin dışişleri bakanlığı yok mu lan?
Bu insanlar ne yapar?
Büyükelçiler ne işe yarar?

Fazla cav cav etmeden, Kasımpaşa mahalle karıları gibi…
Üslub-ı beyan ayniyle insan!

Bu yaratık kim?
Kimleri temsil ediyor bu pezevenk?
Postacı mı ulan bu?

Bu milletin…
Binlerce yıllık bir devlet geleneği var…
Haysiyeti, şerefi!

Aman, ağlayacağım vallahi

Küçücüktüler, daha küçücük, genç kızlıklarını bilirim hepsinin…
Dünya güzeliydi, hepsinin içinde en güzeli…
Kardeşin arkadaşları. Bir anne…
MS hastalığı…
Hanim ufak bir şey dikmiş, para almamış. Annesiyle birlikte gelmiş, elinde çikolata paketi…
Nasıl üzüldüm, Allah’ım yüce Rabbim koru çoluk çocuğumuzu.

Hakim olmak, “ben” 😊 hakimiyet ancak elden ayaktan öylesine düştüm ki maskara olma yolunda hızla ilerliyorum. Zaten çekilen acılar bu yüzden, hala varım diyebilmek için, henüz ölmedim. İlaçlar evde, kaldım ilaçsız, unuttum söylemeye getir diye. Yürüyemem, imkânsız. Kardeş evden çalışıyor, öğle vakti. Araba lüks değil elim, ayağım

Kardeş arabayı al diyor…
Evlat…
Ya âlemin mali, Allah korusun. Sonra herkesin hayati…
Düzeni bozmaya hakkim yok!

Unuttum yazmaya, beyin…
Giriş belli, mermi çıkışına doğru dikkat et…
“Patlamaya” yakın!

Pardon tam tersi, sağdan sola…
Of önder otur derslerine bak, iki isi birden yapmaya kalkma…
Çeyrek!
😊

Vaktim yok, olmayacak bu yüzden Vikipedi alıntısı ANCAK DIKKAT eksik bilgi, dedim ya anlatmaya vaktim yok. En önemli noktalardan biri Zildjian Abdülhamit suikastına katıldığı için kaçmak zorunda kaldı. Abdülhamit kim mi? BIR ADI… Zaten özdeyiş anlatıyor her şeyi “Abdülhamit nankörleri”

Kaçırmasaydık, Ermeni kardeşlerimize ki hem hâkli olarak tepki verdik hem hâksiz yere çektirdik.
Bugün bu ülke zil konusunda dünya çapında üne kavuşmuş olacaktı. Dedim ya…
Vikipedi…
Ya yazandan Allah razı olsun AMA o kadar çok eksik yanlar var ki…
Neyse…
Önder “sözünü” tutu!

Örneğin psikolojik etkisi…
Düşmanda yarattığı korku…
BENZEMEZ…
“Geliyoruz ha” demeye!

„İstanbul Zilleri

İstanbul, İstanbul’da özel el işçiliğiyle üretilen İstanbul Agop ve İstanbul Mehmet olmak üzere iki zil markasının adıdır.
M.Ö. 1200 yıllarında başlayan zil üretimi, Osmanlı Devleti’nde Mehter Takımı için genellikle Ermeni ustalar tarafından yapılan el ürünü zillerle dünyaca tanınır hale gelmiştir. O zamanlardan günümüze ulaşan zil yapımında kullanılan gizli formül hala çok az kişi tarafından bilinmektedir. Formülün sahibi soyadını Sultan III. Osman’dan alan Avedis Zilciyan’dır. İsminin açılımındaki „zilci“ Türkçe „zil yapan usta“ ve „yan“ ise Ermenicede „oğlu“ anlamına gelmektedir.[1]
Bu işleme kalaycılığın ardından Trabzon’da IV. Murat’tan izin alarak Zildjian markasını 1623 yılında İstanbul Samatya’da kurmasıyla başlamıştır. 1680 yılında ilk defa batılı besteciler zili keşfederek orkestraya sokmuşlardır. 1780’lerde ise askeri bandolarda, Haydn ve Mozart’ın eserlerinde zil yerini bulmuştur. 1851’de Avedis Zildjian II zilleri Avrupa’da fuarlarda tanıtmış ve oğlu Kerope Zildjian (Bugünkü Zildjian K serisine adını veren kişi) ise Avrupa üzerinden yurt dışına satışlara başlamıştır.[2] 1868’de ise Sultan Abdülaziz’in desteğiyle, şirket devletten mali yardım alarak 1909’da yurt dışında ikinci bir fabrika açabilmiştir. Ailede babadan oğula geçen bu meslek, torun Mikael Zildjian’ın orada ölmesiyle son bulmuştur. Ziller sadece Türkiye’de üretilirken „Made in Turkey Istanbul“ damgası basılırdı ve o zamanki kullanıcıları arasında The Beatles, Pink Floyd, Deep Purple, Cream, Rolling Stones, Jimi Hendrix, Guns N‘ Roses gibi isimler vardı.
Kerope Zildjian’ın torunu olan Mikael Zildjian efsanesi ölünce herkes formülle beraber her şeyin yok olup gittiğini zanneder, ancak ustanın 9 yaşındaki çırakları Mehmet Tamdeğer ve Agop Tomurcuk bu efsaneyi devam ettirirler.[3] 1981 yılında yine İstanbul’da zil yapımına bir el tezgâhında işe başlarlar. Agop Tomurcuk’un 1996’daki ölümü üzerine Mehmet Tamdeğer İstanbul zillerini yapmaya devam eder. Ancak Agop Tomurcuk’un oğulları şirket üzerindeki haklarını alıp kendi yollarına ayrı bir firma ile devam etmek isteyince firma ikiye bölünür ve İstanbul Mehmet ve İstanbul Agop olarak ikiye ayrılır.[4]
Günümüzde el yapımı zilleri dünyada sadece İstanbul Mehmet-Agop, Bosphorus, Turkish, Pasha, Amedia, Masterwork, Diril markaları üretmektedir.
Zildjian firması ise ölen Mikael Zildjian’ın amca oğlu Avedis Zildjian’ın 1929 yılında Amerika’ya gidip fabrikasyon mal üretimini başlatmasıyla günümüzdeki şeklini almıştır. Ayrıca Avedis Zildjian’ın oğlu Bob Zildjian ise günümüzde Sabian markalı zilleri üretmekte.”

https://tr.wikipedia.org/wiki/İstanbul_Zilleri
Hadi ben gitti…
Dersler bekler beni.

Hadi içim rahat etmedi; ilginç VE eksik taraflarından birini anlatmış olayım bari…
O zamanlar insanlık bugün olduğu gibi…
Kolay yoldan para peşinde…
Bir fark ile…
Tabii ki o zamanlarda kazıklıyorlardı birbirlerini AMA günümüzde olduğu kadar değil…
Hem Allah korkusu vardı, samimi, yürekten bir korku…
Hem insanlar azıcık daha dürüstü.

Alchemie…
Türkçesi >>> simya <<< çok yaygındı, insanlar değersiz maddeleri altına çevirme peşindeydi…
Adevis bunlardan biriydi…
O…
> tesadüf eseri < bir bronz alışımını icat etti, DIKKAT…
Alışımın içeriği HALA gizlidir…
Altın bulamamıştı ama öyle bir ses üretti ki…
Duyan dikkat kesiliyordu. Padişahlarımızdan III. Osman bu sesi askeri açıdan çok değerli bularak Adevis mükâfatlandırdı. Gel zaman git zaman…
İnsan…
Değişir, karakter, görgü, bilgi…
Ve dayanamaz insanlar haksızlığa, suikast…
Amannnn…
Anlatsam anlayacaksın sanki!

Galiba isimleri biraz karıştırdım, kusura bakmayın, telaş, dersler!
Ama gerisi tarihi gerçekler.

Öylesine bir bilgi!?
Şöylede diyebiliriz, kalitesiz pezevenk Vahdettin kadar da bir Abdülhamit “torunudur”

Süleyman Soylu

Güzel VE anlamlıdır sözlerin…
Takdir ettim eğer yürekten geliyor, sözlerinde samimiysen…
ANCAK…
Senin üstün yanlışta, çok büyük yanlışta bu bir…
Kurduğunuz sistem yanlış iki…
O İmamın oğlu, yediği blokları tartışmamıza hiç gerek yok…
Sizinle hemfikirim, kol kırılır yen içinde kalır…
K nokta K nokta…
Bu vatana insan evlatları gerekir, hırsızlar, siyasetçiler…
Dinciler değil!

Potansiyel var bu kişide, eğitim bakanında olduğu gibi…
Bir söyleşisini çok dikkatle izlemiştim, analiz ettim vücut dilini…
Sözlerinde samimiydi, demin yine…
Haberlerde…
Ancak emir kulu olduktan sonra, söylediklerinin, inandıklarının ardında duramayacak olduktan sonra ha KAHPE ha onlar!

“Namerde muhtaç olacağıma çükümü keser yerim”
Rahmetli eniştemin sözleri, YOK N… ablamın eşi…
IYI BAK RAKAMLARA…
Anlattım sebebini, PEZEVENK…
Bush’un piçi, kontrolden çıktı kendini gerçekten “dünya lideri” sandı…
Amerika’ya gidecek mi gitmeyecek mi, eşek gibi gidecek…
Yok çaresi.

Dikkat et dolar, borsa tezadına…
Trump diyor ki…
“Dinle beni, yaşa…
Çıkma sözlerimden dışarıya, hizaya sokturma!”

11:00 / 10:00

Dolar 5,7335
Euro 6,3847
Çeyrek altın 454,14
Borsa 100311

Ve rahmetli eniştem, ailesi…
“Soylu” insanlardı, yalan olmasın gerçekten hatırlamıyorum…
Kökleri ya saraya ya saraya çok yakın bir Bey konağına dayanıyordu. Osmanlı zamanlarından kalma…
Rahmetli babaanne, eniştemin annesi. Allah’ım ne kadındı…
Bir İstanbul Hanımefendisi KARE IKI…
Dikkat son ana kadar, dadısı rahmetli…
😊
Son ana kadar yanlarındaydı…
Allah rahmet eylesin, Allah tüm atalarımızın mekânını cennet eylesin…
Artık aileden birisiydi.

Terbiye, yetişime, görgü…
Kaçta kaçınız eşi ile kavgalı durumda…
>>> Yüzgöz olmamak uğrunda <<<
Sesiz sedasız kocasına mektup yazıp, dertlerini, sıkıntılarını dile getirerek…
YINE…
Kimse görmeden, bilmeden mektubu ceket cebine iliştirip sorun çözen kadın gördünüz?

Çakır Emine yetiştirmesi…
İstisnalar kaideyi bozmaz, sözlerim meclisten dışarı…
Günümüz hatunları “paçavra!”

Hayat bu hayat, düşmez kalkmaz bir ALLAH…
Avcılar taraflarında…
Bir nevi Bey konağında oturuyorlardı, eski, çok eski bir yapı…
Geliyor gözümün önüne, Osmanlı mimarisi…
Sattılar, taşındılar İstanbul içine…
Sonrasında nasıl pişman oldular, NASIL pişman anlatamam…
Gel gör…
Taksirata, kadere inanma…
Allah’a…
İlahi adalete…
Tilkinin dönüp dolaşıp gideceği yerin kürkçü dükkânı olacağı gibi…
Eniştem…
Döndü son istinatgâhında ata topraklarına, Allah…
Yüce Mevla’m…
Ah Mehmet, cehennemlerde yanasın, sattın kardeşi, evlatlarını…
Bir karı uğruna, ne kadınmış be Halaç pamuğu gibi darmadağın etti aileyi…
İnşallah Önder’de dönecek ata topraklarına, Florya’ya…
Olmadı…
Allah’ım evlada nasip et.

İster inan ister inanma…
Ailem…
Hepimiz böyleyiz, izzetinefsimiz, ismimiz bizler için çok önemli…
Anla…
Anlatmaya çalıştığımı.

Bu milletin, Türk’ün…
Ne görgüsü kaldı ne izzetinefsi…
Her birimiz olduk birer Kasımpaşalı, eli maşalı…
Zoru gördü mü, dayağı…
Köpek gibi kuyruğunu kısan, kaçan.

Not: Yok… anlattıklarımın Abdülhamit ile bir ilgisi yok…
O konu bambaşka, belki gün içeresinde, belki.