Vaktim yok, olmayacak bu yüzden Vikipedi alıntısı ANCAK DIKKAT eksik bilgi, dedim ya anlatmaya vaktim yok. En önemli noktalardan biri Zildjian Abdülhamit suikastına katıldığı için kaçmak zorunda kaldı. Abdülhamit kim mi? BIR ADI… Zaten özdeyiş anlatıyor her şeyi “Abdülhamit nankörleri”

Kaçırmasaydık, Ermeni kardeşlerimize ki hem hâkli olarak tepki verdik hem hâksiz yere çektirdik.
Bugün bu ülke zil konusunda dünya çapında üne kavuşmuş olacaktı. Dedim ya…
Vikipedi…
Ya yazandan Allah razı olsun AMA o kadar çok eksik yanlar var ki…
Neyse…
Önder “sözünü” tutu!

Örneğin psikolojik etkisi…
Düşmanda yarattığı korku…
BENZEMEZ…
“Geliyoruz ha” demeye!

„İstanbul Zilleri

İstanbul, İstanbul’da özel el işçiliğiyle üretilen İstanbul Agop ve İstanbul Mehmet olmak üzere iki zil markasının adıdır.
M.Ö. 1200 yıllarında başlayan zil üretimi, Osmanlı Devleti’nde Mehter Takımı için genellikle Ermeni ustalar tarafından yapılan el ürünü zillerle dünyaca tanınır hale gelmiştir. O zamanlardan günümüze ulaşan zil yapımında kullanılan gizli formül hala çok az kişi tarafından bilinmektedir. Formülün sahibi soyadını Sultan III. Osman’dan alan Avedis Zilciyan’dır. İsminin açılımındaki „zilci“ Türkçe „zil yapan usta“ ve „yan“ ise Ermenicede „oğlu“ anlamına gelmektedir.[1]
Bu işleme kalaycılığın ardından Trabzon’da IV. Murat’tan izin alarak Zildjian markasını 1623 yılında İstanbul Samatya’da kurmasıyla başlamıştır. 1680 yılında ilk defa batılı besteciler zili keşfederek orkestraya sokmuşlardır. 1780’lerde ise askeri bandolarda, Haydn ve Mozart’ın eserlerinde zil yerini bulmuştur. 1851’de Avedis Zildjian II zilleri Avrupa’da fuarlarda tanıtmış ve oğlu Kerope Zildjian (Bugünkü Zildjian K serisine adını veren kişi) ise Avrupa üzerinden yurt dışına satışlara başlamıştır.[2] 1868’de ise Sultan Abdülaziz’in desteğiyle, şirket devletten mali yardım alarak 1909’da yurt dışında ikinci bir fabrika açabilmiştir. Ailede babadan oğula geçen bu meslek, torun Mikael Zildjian’ın orada ölmesiyle son bulmuştur. Ziller sadece Türkiye’de üretilirken „Made in Turkey Istanbul“ damgası basılırdı ve o zamanki kullanıcıları arasında The Beatles, Pink Floyd, Deep Purple, Cream, Rolling Stones, Jimi Hendrix, Guns N‘ Roses gibi isimler vardı.
Kerope Zildjian’ın torunu olan Mikael Zildjian efsanesi ölünce herkes formülle beraber her şeyin yok olup gittiğini zanneder, ancak ustanın 9 yaşındaki çırakları Mehmet Tamdeğer ve Agop Tomurcuk bu efsaneyi devam ettirirler.[3] 1981 yılında yine İstanbul’da zil yapımına bir el tezgâhında işe başlarlar. Agop Tomurcuk’un 1996’daki ölümü üzerine Mehmet Tamdeğer İstanbul zillerini yapmaya devam eder. Ancak Agop Tomurcuk’un oğulları şirket üzerindeki haklarını alıp kendi yollarına ayrı bir firma ile devam etmek isteyince firma ikiye bölünür ve İstanbul Mehmet ve İstanbul Agop olarak ikiye ayrılır.[4]
Günümüzde el yapımı zilleri dünyada sadece İstanbul Mehmet-Agop, Bosphorus, Turkish, Pasha, Amedia, Masterwork, Diril markaları üretmektedir.
Zildjian firması ise ölen Mikael Zildjian’ın amca oğlu Avedis Zildjian’ın 1929 yılında Amerika’ya gidip fabrikasyon mal üretimini başlatmasıyla günümüzdeki şeklini almıştır. Ayrıca Avedis Zildjian’ın oğlu Bob Zildjian ise günümüzde Sabian markalı zilleri üretmekte.”

https://tr.wikipedia.org/wiki/İstanbul_Zilleri
Hadi ben gitti…
Dersler bekler beni.

Hadi içim rahat etmedi; ilginç VE eksik taraflarından birini anlatmış olayım bari…
O zamanlar insanlık bugün olduğu gibi…
Kolay yoldan para peşinde…
Bir fark ile…
Tabii ki o zamanlarda kazıklıyorlardı birbirlerini AMA günümüzde olduğu kadar değil…
Hem Allah korkusu vardı, samimi, yürekten bir korku…
Hem insanlar azıcık daha dürüstü.

Alchemie…
Türkçesi >>> simya <<< çok yaygındı, insanlar değersiz maddeleri altına çevirme peşindeydi…
Adevis bunlardan biriydi…
O…
> tesadüf eseri < bir bronz alışımını icat etti, DIKKAT…
Alışımın içeriği HALA gizlidir…
Altın bulamamıştı ama öyle bir ses üretti ki…
Duyan dikkat kesiliyordu. Padişahlarımızdan III. Osman bu sesi askeri açıdan çok değerli bularak Adevis mükâfatlandırdı. Gel zaman git zaman…
İnsan…
Değişir, karakter, görgü, bilgi…
Ve dayanamaz insanlar haksızlığa, suikast…
Amannnn…
Anlatsam anlayacaksın sanki!

Galiba isimleri biraz karıştırdım, kusura bakmayın, telaş, dersler!
Ama gerisi tarihi gerçekler.

Öylesine bir bilgi!?
Şöylede diyebiliriz, kalitesiz pezevenk Vahdettin kadar da bir Abdülhamit “torunudur”