Al bak, evet eskiden dost kazanayım, kalp kazanayım diye düşünüyordum. ARTIK umurumda değil, doğru bildiğimi, düşündüğümü söylüyor yazıyorum

Gel de kalp kırma, küfür etme. Bunları mi Müslüman bunlar mi Hristiyan

Ha bu herif ha O pezevenk…
Dindar insan, dikkat bilerek Allah kelimesini kullanmıyor Tanrı diye yazıyorum…
Dindar bir insan, kitabini bilen, Tanrıya inan bunlara teveccüh eder mi?
Söyle eder mi?

Veya milliyetçi, sen, MHP…
Bir milliyetçisi, bu toprakların bir evladı MHP’ye teveccüh eder mi Atatürk düşünce ve ilkeleri dururken?

İki Mustafa Kemal var. Biri ben, fert olan, fani olan Mustafa Kemal. İkinci Mustafa Kemal’den ise ancak „Biz“ diye bahsedebilirim. Yani sizler, çalışan köylü, uyanık, münevver, milliyetperver vatandaşlar… İşte o Mustafa Kemal ölmez.

MSB klipleri:

I.
II.

Mustafa Kemal Atatürk/Kendisi hakkında söylediği sözler

😊 offf AMA dikkat ederim, aslında ben hep tersini düşünüyorum, kücücük ama bütünü görmeye çalışarak
O itibari bıraktıysam özür dilerim, tek aklıma gelen, dedim mi demedim mi, yazmadım mi?
SÖYLE yalan mi?
B ile ne ilgisi var?

Nasıl uykum geldi

Okuyamıyorum artık, okuyamıyorum. Gözler iyice gitti, uykum geliyor. Offf…
O antik tüfek…
Al iste gel de tepen atmasın, ne ilgisi var benimle?
Tam otomatik bir akrep olsa veya dün gördüm. Kalaschnikow…
Tam otomatik ve hic geri tepmesiz tüfek üretmiş, ver onu elime…
O antika ne???

Örnegin:

AK-107 dikkat et tam otomatik haline…
Bu değildi, yepyeni bir model ama ismi aklımda değil

Bu Kalaschnikow SR-1:

oku

3-4 cm ve kimi durumlarda daha da fazla…
Keskin nişancı…
Hava şartları, yerçekimi, yağmur, rüzgâr vesaire…
Düşün…
Nisan alıyorsun bir yere, hedefi 3-4 cm şaşırıyorsun!

örnek tabela

SR1…
Öyle “numaraları” her silah ile yapamazsın, hele benim gördüğüm…
Tam otomatik halde, cambaz gibi oyun oynuyordu silah ile…
TAYYIP…
Bırak elektromanyetik silahı, yiyorsa bir tarafın buna benzer veya daha iyi silah üret…
Dağıt Mehmetçiğe.

😊

Sor…
Ve Sorgula!!!

Belki soruyorsunuzdur kendinize AMA HEP DEDIM…
Bir yüzüm bin bir yönüm…
Ömür…
Üniversitelerde, polislerde, kriminolojik dairede, yer altı ve üstünde…
Askeriyede, orada burada geçti demedim mi?

Eee…
Göz eğitimli, Önder öğrenme istekli…
Bakma aptal sıfatıma, öğrenmek istersem, ilgiliysem…
Sorduğum sorular ile insanların ilgisini çektim…
Anlattılar…
Ve Önder öğrendi, sonra bir artı bir artı biri ne etmeli?
Önder özellikle bu konuda eğitimli, mesleği…
Anlayacağın…
Bakma lise terk olduğuma, Önder ömrü boyunca öğrendi, bak…
Durmuyor, hala dert açıyor başına!

Silahlı diplomasi

Evet, doğru okudunuz, diplomasinin bir seçeneğidir…
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı alan veya yerlerde silahlı diplomasi girer devreye…
Genelde ilan edilmemiş bir savaş olmakla birlikte…
Çok yönlü, genelde kapsamlı ve karmaşık bir yapıya sahip olan bu “uzlaşma kültürünün”
Kazananı, kaybedeni ve menfaatperestleri vardır.

Neler olduğunu iyi anlamamız gerekir. Bir geçiş dönemine girmekteyiz.

Bugün dünya, yalnızca süper zengin ülkelerin çıkarına tek tek ekonomileri yıkıma uğratan vahşi kapitalizmin dünyasıdır. Evet…
Özellikle vahşi kapitalizm terimini kullandım ki sistemin acımasızlığını vurgulamış olayım…
Aslında ÖZELLIKLE Amerika dışında nispi bir > mali kapitalizm < uygulanmaya çalışılsa da. Bu tür sistem özellikle Avrupa ülkelerinde gözlemlenebilmektedir. Nedeni ise, yani vahşi kapitalizme doğrudan geçme eğilimi gösterememe nedenlerinden bir, kendi kamuoylarıdır.

Siyasi sorumlular…
Durumu izah etmekte zorlanıyorlar ANCAK dolaylı bir vahşi kapitalizmi destekleme eğilimleri gözlenebilmektedir.

________________________________________
MALİ KAPİTALİZM nedir ?
________________________________________

Kapitalizm, özel mülkiyetin, üretim araçlarının büyük bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, gelir dağılımı, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talebin buluştuğu piyasa ekonomisi tarafından belirlendiği sosyal ve ekonomik sistemdir. Bu sistemde genellikle bireylerin ya da grupların oluşturduğu tüzel kişiliklerin ya da şirketlerin emek, yer, üretim aracı ve para ticareti yapabilmeye hakkı vardır.
Kapitalist ekonomi pratiği Avrupa’da 16. ve 19. yüzyıllar arasında kurumsallaşmıştır, ama bazı niteliklerine İlk Çağ’da da rastlanabilir, Orta Çağ döneminde de tüccar kapitalizminin erken biçimleri ortaya çıkmıştır. Feodalizm sona erdiğinden beri kapitalizm Batı dünyasındaki egemen sistemdir, bütün dünyaya da İngiltere başta olmak üzere Avrupa’dan yayılmıştır.

Kapitalizm tanım özellikleri açısından iki farklı özelliktedir. Bunlardan birincisi, üretimin salt kar amacı güdümlenerek yapıldığı ve bu artı değerin de pazarda satıldığı büyük bir ekonomik sistemin adıdır. Diğer tanım ise kapitalizmin ücretliği emeğe dayalı bir ekonomik sistem, bir üretim tarzı olduğu vurgulanır.
Mali kapitalizmin bir üst aşaması olan vahşi kapitalizm, bir yanda istikrarlı ve küreselleşmiş ülkeler, diğer yanda dünyanın devletlerden yoksun bırakılmış, sadece hammadde kaynakları olmaya indirgenmiş bölgeleri olmak üzere dünyanın ikiye bölünmesini öngörüyor.

Anlatmış, ima etmişimdir çünkü kendim kısmen şahit oldum…
Kapalı kapılar ardında konuşulan ve planlananlar…
YEMINLE…
İlk bakışta o kadar masum anlatış ve talepler ki ilk anda…
Sen perde arkasını anlayana kadar iş işten geçmiş oluyor…
Sistemi ANLADIGIN andan itibaren ise kanmıyor, aldanmıyorsun artık bu gibi söylem ve taleplere…
Her zaman gerçekleştirilemiyor, yani evdeki hesap çarşıya uymuyor…
Mali kapitalizmin politik ve askeri başarısızlığı bölgesel veya yerel dengeler tarafından bozulabiliyor.

İşte böyle durumlarda silahlı diplomasi girer devreye…
Sürekli huzursuzluk, sürekli bir kavga ve – veya çatışma, savaş durumu…
ÖNCELIKLE ilgili ekonomik birimleri yani şirketleri, uluslararası çalışan örgüt veya ekonomik çevrelerini tatmin ederken, kimi ülkelerin siyasetinde uyuyor. Avrupa Birliği…
Dişsiz bir kaplan görünümünde olsa bile…
Siyasi ve – veya ekonomik desteği ile olayların merkezinde.

Çokkk üstü kapalı yazdım…
Var gerisini sen anla. Örneğin Suriye, Iran…
YPG falan.

Kelimeler VE ÖNEMI, ufak bir örnek

Konunun doğası gereği Türk hukukunu bilmem, nereden bilecektim…
Ömür buralarda geçti…
Almanya zaten, kimi konularda Avrupa…
Ve tabii uluslararası hukukun en azından temel bilgilerine sahip olmak zorundaydım.

Buna rağmen gayet iyi biliyorum ki tutuklarlarsa beni Tayyipistanda hayatim kaydı…
Bir ADIYE sözde hakaret ettiğim için, halbuki ben demokrasilerin ve hukuk anlayışlarının en temel ilkesine inan bir insanim, kanun önünde eşitlik ilkesine!

Ki size göre hakaret sayılan kelimelerin anlam…
Ve tarafımdan kullanılış şekline açıklık getirmişimdir. Tanımladım yani kelimeleri, tanımladım. Tabii ki burada bile var devlet görevlilerini, makamlarını özel olarak koruyan maddeler AMA ben hep kişiye yönelik olduğunu vurgulamışımdır, derdim mevki makam değil, insan diyemem, yaratık. O adinin kendisi ve zihniyeti.

Dikkat, Alman hukukudur ama aynı zamanda Türkçeye de çevireceğim ki anlayasınız ne demek istediğimi. Tabii konu silah. Ateşli silahlar kanunu.

Waffenbesitz = Silah sahibi olmak
Waffenerwerb = Silah alma yetkisine sahip olmak
Überlassung = Devir etmek, ödünç vermek, genelde kısa süreliğine birisine bırakmak

TEKRAR, kanuni bakış açısı…
Waffenbesitz, yani bir silaha sahip olmak demek…
Gerçek güç sahibi olmak demek, SAHIBI kelimesi vurgulanıyor, sahipsin, bir şeye sahip veya bir durumda hak sahibi olmak gibi. Dikkat edin lütfen, gerçek…
Yani el ile tutulup göz ile görülecek biçimde tam anlamıyla var olan, varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan, bir durum, bir olgu, bir nesne ya da bir nitelik olarak var olan.
Güç ki silah öyle bir güç olabilir ki…
Tekrar hatırlatmakta fayda var; KELIMELERI hukuki açıdan irdeliyoruz…
1.
kolay olmayan, yapılması, başarılması zor, çetin.
„Bu iş çok güçtür“
2.
büyük çabalar isteyen, ağır ve yorucu emeklerle yapılan. Anlamlarına gelebildiği gibi…
Veya burada >>> cebir <<< demek. “Şiddet”

Waffenerwerb; Gerçek güce sahip olma imkânı. Yani daha ne > sahipsin < ne gücün var. Vurgu imkân sahibi olmakta.

Keza Überlassung; bir başkasına, vurgu bir başkasına gerçek güç sahibi olmayı, geçici veya uzun süreli “devir etmek” bırakmak demek.

Kelimeler ve anlamları…
Sokak dili ve akademik dil…
Diplomasi ayrı…
Birde hukuk dili var VE HEPSI anadilin kapsamında, söyle…
Sen…
Hangi dili biliyor ve konuşuyorsun?

Offf of, tıbbi dil, teknoloji dili falan…
Onlara girsem, kardeşim aç bir çukur zıpla içine…
Örtsünler üstünü.

Neden yazıyor, anlatıyorum böyle şeyleri?
Anlaman için!

### EYVAHHH, telefon ettiler rica etmiştim ###

Kırk beşlik…
.22 çocuk oyuncağı…
Av tüfeği…
VE hayatımda elime almış değilim ki ateş etmiş olayım, Vorderlader…
Türkçesi ağızdan dolma silah 18. – 19. Yüzyıldan kalma. Offffffffffffffffffff…
Yandım!

Dedi mermiler yarıya yarıya dolu, korkma geri tepmeden…
Gel de anlat Öndere, başladı elim ayağım titremeye heyecandan.

9mm alışık olduğum, gücümün yettiği silah…
Dua edin lütfen dostlar, arkadaşlar dua…
Benim için önemli, sağlık yönünde de…
Silah…
Avrat gibi, alemin avratlarını kullanmaktan bezdim…
Lazım bana benim olan, elime uygun, yapıma!

Hanima dert yandım, dedim elim ayağım titremeye başladı…

“Biliyorum korkağın tekisin…
Boyundan büyük işlere girersen böyle olur”

Hadi kırk beşlik ”yârim mermi”
Tüfek…
Altı kiloya kadar olabilirmiş, YANDIM
Ulan çeyrek, ulan çeyrek…
Kadın hâkli boyumdan büyük işler!

😊 Quarks, benzeri parçacık fiziği

Anlamaya çalışsan ki anlamadı insan…
Sadece anlamaya çalışsan kafayı yersin. Resimde üc parçadan oluştuğu gösteriliyor, benim bildiğim en son bilimsel veri iki.

Yani atomdan küçük, nörondan, protondan…
Ki bilim diyor bu herhalde en küçük parçacık…
Ehhh…
Yüz sene önce insanın aya gidebileceği de öngörülemiyordu…
Keza…
Artık bilim iddia ediyor Einstein yanıldı…
Stephen Hawking’in de yanıldığı ispatlandığı gibi…
Evren, bilinen…
Belki sınırlı!?

Ben sana / size bir şey söyleyeyim mi?
Bilimi ciddiye al AMA insani değil…
Bilim adamını, SOR > üç fizikçiye < ayni soruyu…
AL…
DÖRT çeşit cevap. Ve EVET…
Bilim ve Din, Din ve Bilim bir bütün…
İnanç meselesi, inancını, umudunu daima muhafaza et…
Ama insan olduğumuzu unutma.

offffffffffffffffffffffffff…
Ders(!)

Ve evet BILIYORUM yazdıklarımının, yaptıklarımının peşimi bırakmayacağını BILIYORUM. Geçmişin hayaletleri, onlarca yıl sonra kimi zaman dikilirler karşıma, BUNA rağmen doğru bildiğin yoldan ayrılma!

Korkuların tutsağı olmak…
Zehir etti hem bana hem sevdiklerime hayati…
ANCAK…
Gelir pişmiş tavuğun başına gelmeyenler başa…
Bu da bir gerçek, bakıyorum aynaya, görüyorum çarpığı…
Çeyreği, gel de korkma!

Bilirim O yanımda…
Ama…
İnsanız be, sadece insan, yok, imansızlık sanma…
İlle görmek istersin ya önünü, bakmak istemezsin karanlığa…
Benimkisi o misal, gelemem karanlıklara, ürpertir beni bakınca sonsuz yalnızlığa.

Hayri Fehmi Yılmaz – Sanat Tarihçisi

Efendim…
Ağzınıza – yüreğinizi sağlık. Neyimizin…
Neyimizin değerini, kadrini, kıymetini biliyoruz ki?

Hele hele…
Kendine Müslüman diyen ama bir hayvandan farkı olmayan yaratıkların…
Hem dinimize hem kültürel varlıklarımıza verdikleri zararı kelimeler ile ifade etmek mümkün değildir.

EVET…
Aynen öyle, aynen…
Yukarıda bir delik…
Aşağıda bir delik.

sadece üzüntü

Eklenen klimalar, alüminyum bilmem neler…
Korkuluklar vesaire vesaire…
Müslümanlık bu değildir kardeşim, başında bir paçavra…
K.çında şalvar, ayaklara takunya, sırtında hırka, kafanın içinde ise dımdızlak, bomboş…
Nesnesiz, mesnetsiz bir nevi boşluk…
Saygıdır Müslümanlık, sevgidir, şefkattir…
Peygamber Efendimizin öğretisi, Tanrının sözü…
Kuladır…
İnsana, Müslümana!

OKU, ilk satırlardan etkilenme, şaşırma…
Sonuna kadar oku:

KURAN IN KADINA VERDİĞİ GERÇEK DEĞER..

Böyle bir öğretinin mensuplarıyız, değer bil değer…
Her şeyin…
Ama önce inanıyorum dediğin öğretinin değerini bil!

Kur’an’ı Kerim’de kişisel gelişim ayetlerinden bazıları:

İsra 37: Kibirli olma alçakgönüllü davran.

Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma.

Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.

Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu
aklından çıkarma.

Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.

Hucurat 10: Büyüklük kompleksine kapılıp insanları ezerek arkadaşlarını
kendinden uzaklaştırma.

Muhammed 7: İyiliği karşılık beklemeden yap.

Rum 21: Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret
göster.

Vakıa 83-87: Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeğiyle yüzleş.

Bakara 263: Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.

Furkan 63: Sana yapılen kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin
dinmesini bekle.

İnşirah 1-3: Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle.

Maun 4-5: Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi
tart.

Mücadele 7: Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma.

Rahman 7-9: Çıkarcı olma. Adil davran.

Tekasür 1-2: Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir
etme.

Tevbe 40: En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma.

Fatır 19-22: Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine senden zor
durumda olanları görüp rahatla.

Fecr 27-28: En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.

Hakka 33-35: Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için
asla feda etme.

Haşr 10: Muhatabına güvenmek istiyorsan önce sen güvenilir ol.

Kalem 1-2: Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma.
Gücünü insanların yararına kullan.

Münafıkun 4: Bencil olma tebrik etmeyi bil.

Saff 2: Yalandan uzak dur.

Yusuf 32-33: Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin
hayatını esir almasına izin verme.

Ankebut 41: İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.

Al-I İmran 92: İyilik yapma arzunu şarta bağlama. Vermek almaktan daha
büyük bir ihtiyaçtır asla unutma.

En’am 50: Önyargılarla hayatı kendine zehir etme.

En’am 60: Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kâbusu olmasın.

Felak 1-5: Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.

Hacc 46: Kendini hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama.

İbrahim 42: Merhametli olmaktan asla vazgeçme.

İsra 23: Anne ve babana ‘off’ bile deme.

Nisa 149: Kendini sürekli övmekten uzak dur.

Yunus 12: Vazgeçilmez olmadığını Kabul et.

Enfal 56: Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.

Furkan 43: Heveslerini kendine ilah edinme.

Necm 3: İnanma duygunu diri tut.

Nisa 58: Karar verirken vicdanının sesini duymazlıktan gelme