Konunun doğası gereği Türk hukukunu bilmem, nereden bilecektim…
Ömür buralarda geçti…
Almanya zaten, kimi konularda Avrupa…
Ve tabii uluslararası hukukun en azından temel bilgilerine sahip olmak zorundaydım.
Buna rağmen gayet iyi biliyorum ki tutuklarlarsa beni Tayyipistanda hayatim kaydı…
Bir ADIYE sözde hakaret ettiğim için, halbuki ben demokrasilerin ve hukuk anlayışlarının en temel ilkesine inan bir insanim, kanun önünde eşitlik ilkesine!
Ki size göre hakaret sayılan kelimelerin anlam…
Ve tarafımdan kullanılış şekline açıklık getirmişimdir. Tanımladım yani kelimeleri, tanımladım. Tabii ki burada bile var devlet görevlilerini, makamlarını özel olarak koruyan maddeler AMA ben hep kişiye yönelik olduğunu vurgulamışımdır, derdim mevki makam değil, insan diyemem, yaratık. O adinin kendisi ve zihniyeti.
Dikkat, Alman hukukudur ama aynı zamanda Türkçeye de çevireceğim ki anlayasınız ne demek istediğimi. Tabii konu silah. Ateşli silahlar kanunu.
Waffenbesitz = Silah sahibi olmak
Waffenerwerb = Silah alma yetkisine sahip olmak
Überlassung = Devir etmek, ödünç vermek, genelde kısa süreliğine birisine bırakmak
TEKRAR, kanuni bakış açısı…
Waffenbesitz, yani bir silaha sahip olmak demek…
Gerçek güç sahibi olmak demek, SAHIBI kelimesi vurgulanıyor, sahipsin, bir şeye sahip veya bir durumda hak sahibi olmak gibi. Dikkat edin lütfen, gerçek…
Yani el ile tutulup göz ile görülecek biçimde tam anlamıyla var olan, varlığı hiçbir biçimde yadsınamayan, bir durum, bir olgu, bir nesne ya da bir nitelik olarak var olan.
Güç ki silah öyle bir güç olabilir ki…
Tekrar hatırlatmakta fayda var; KELIMELERI hukuki açıdan irdeliyoruz…
1.
kolay olmayan, yapılması, başarılması zor, çetin.
„Bu iş çok güçtür“
2.
büyük çabalar isteyen, ağır ve yorucu emeklerle yapılan. Anlamlarına gelebildiği gibi…
Veya burada >>> cebir <<< demek. “Şiddet”
Waffenerwerb; Gerçek güce sahip olma imkânı. Yani daha ne > sahipsin < ne gücün var. Vurgu imkân sahibi olmakta.
Keza Überlassung; bir başkasına, vurgu bir başkasına gerçek güç sahibi olmayı, geçici veya uzun süreli “devir etmek” bırakmak demek.
Kelimeler ve anlamları…
Sokak dili ve akademik dil…
Diplomasi ayrı…
Birde hukuk dili var VE HEPSI anadilin kapsamında, söyle…
Sen…
Hangi dili biliyor ve konuşuyorsun?
Offf of, tıbbi dil, teknoloji dili falan…
Onlara girsem, kardeşim aç bir çukur zıpla içine…
Örtsünler üstünü.
Neden yazıyor, anlatıyorum böyle şeyleri?
Anlaman için!