Köpekken iki it bir kemik için mücadele verir

Allah cümlemizin rızkını bol etsin, kimseyi dara düşürmesin…
Ne evlat acısı ne ateşin ne açlığın acısını yaşatsın…
Karnim çok acıktı…
Gittim Hintliye, anlatmışımdır kaç kişi açtı dükkânı ayni yere, bir süre sonra kapadı…
Bizim dükkân otuz senenin üzeri, üstümüze kaç dükkân açıldı…
Kaç kişi bu ekmek teknesinden doydu biliyor musunuz?
Bizler neyle, neliklerle büyüdük, iğnenin ucu ile, bizler, çocuklarımız…
Ne mücadele ne mücadele biliyor musunuz?
Gurbet elde!

Onlar beraber yürüye dursun, yol dediğin…
Yürümekle aşınmaz…
Ama yürekler aşınır ama gayretler, azim dediğin…
Onlar yolcu…
Bizler hancı, derler ki CHP bugüne kadar ne yaptı?
Ulan orospunun dölü…
Baykal değil miydi seni özgürlüğüne kavuşturan?

CHP değil mi sen gelene kadar CHP ve TÜM CUMHURIYET HÜKÜMETLERI…
Sizlerin dışında taş üste taş koyan…
Sizler satıp, savan…
PPP bitti ilk fırsatta yayınlayacağım!

İçim daraldı, efkârlandım


dinle


dinle


dinle

AKLINIZDA OLSUN

Kemik kırıkları, özellikle bir yaştan sonra çok kötü…
Benim kuzen, teyze oğlu, küçük olan…
Tizeyi böyle tedavi etti…
AMA…
Ta başından beri, paça çorbası…
Teyzem inanmak istemedi, doktoruna sormuş…
Adam demiş „birebir!“

Paça çorbası, sakın unutma!
Kaldı ki kocakarı ilacı deyip geçme, çağdaş ilaçların temeli, kökeni neye dayanıyor sanıyorsun?!

Lütfen bu satırları çok dikkatli okuyun LÜTFEN

Ben şiddet yanlısı bir insan değilim AMA ellerim armut toplamaz…
Bana veya sevdiklerime, bana emanet edilene yan bakan dahi olsa…
… ağzına!

Bakma silah, bomba falan dediğime…
Evet, gerekirse…
Sadece gerekirse!!!

Oku kardeşim Sayın Dündar’ı oku…
Ondan sonra istersen bana inanma!

Not: Sayın Yalçın’da yazmış DIKKTE KAYIT sözler…
Ancak O…
Gidip geldikten sonra, kısmetse!

Ataşehir provokasyonu!..
21 Haziran 2018

Önceki akşam…
Saatler 20.00’yi gösterirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olacağı Halk Arenası Özel’i yapmak için İstanbul-Ataşehir’deyiz.
Yüksekçe bir binadan, programı izlemek isteyen yurttaşların akın akın Cumhuriyet Parkı’na gelişlerini seyrediyoruz.
Ancak parkın arka kısmındaki boşlukta toplanan AKP flamalı bir grubun, yoldan geçenlere bir şeyler söyleyip müdahale ettiklerini görünce, hemen binadan ayrılıp o tarafa yöneliyoruz.
Son hazırlıkları yapan canlı yayın ekibimizden aldğımız bilgiye göre; grubun bulunduğu alan, saat 18.00-20.00 arasında AKP’lilerin mitingine tahsis edilmiş. Ancak topluluk, sürenin dolmasına karşın dağılmadığı gibi, Halk Arenası’na katılacak yurttaşlarımızı sözlü tacize yönelmiş!
Daha da ileriye gidenler, gerçekleşmesinde hiçbir yasal sakınca bulunmayan Halk Arenası yayınını engelleme tehdidini savurmaya başlamışlar.
Atmosfer gerginleşince de polis müdahale etmek zorunda kalmış.
İtiş kakış sırasında fırlatılan bir su şişesi suratına isabet eden bir polis memuru da hafifçe yaralanmış.
* * *
24 Haziran’daki Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimine sayılı günler hatta saatler kala yaşadığımız bu gerginlik üzerine 21.00’de başlaması gereken canlı yayını yarım saatliğine erteleyip, ortamın sakinleşmesini bekliyoruz.
Bu arada sahneye çıkıp, parkta toplanan binlerce konuğa şöyle sesleniyorum:
“Sevgili Ataşehirlililer,
Endişe verici bir drum yok. Zira güvenlik güçleri, çevrede gereken tüm önlemleri aldılar. Buna rağmen bir provokasyon girişimi olursa, asla karşılık vermeyin. Çünkü böyle bir durumda polisin gerekeni yapacağından hiç kuşku duymuyorum. En büyük dileğimiz, seçimlerin güven ve huzur içinde geçmesi. Bize verdiğiniz büyük desteğe ve yasalara saygılı demokratik dik duruşunuza minnettarız. Birazdan hep birlikte tarihi bir Halk Arenası’nı daha gerçekleştireceğiz…”
* * *
Nitekim çok geçmeden İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden bir üst düzey yetkili gelerek İl Seçim Kurulu’nun izin belgesini bize tebliğ ediyor.
* * *
Böylece gecikerek de olsa, yaşananlar nedeniyle demokrasi tarihimize geçecek Halk Arenası Özel başlıyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemlerde en başarılı ekran performansını sergilediği dakikalarda bile provokasyon amaçlı toplanan o grup, davullar çalarak, sloganlar atarak yayınımızı sabote etme çabalarını sürdürüyor.
Halk Arenası’na katkı vermek için parkta toplanan coşkulu kalabalıktan bir kişi bile başını o tarafa doğru çevirmediğinden, bir süre sonra alanı terk etmek zorunda kalıyorlar.
* * *
Sevgili okurlarım,
Önceki gece büyük bir tehlikenin eşiğinden döndük. Dileriz buna benzer olaylar bir daha hiçbir yerde yaşanmaz.
Önümüzdeki sayılı gün ve saatlerde toplumu etkileyecek konumdaki herkesin söylem ve eylemlerinde her zamandan daha fazla sorumlu davranmasını gerektiren son derece kritik bir süreçten geçiyoruz.
Zira Ataşehir’de bir kez daha gördük ki, inatla kutuplaştırılan toplumda gerilim had safhaya ulaşmış durumda.
Aksi davranışta ısrar edenleri tarih affetmez!..

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ugur-dundar/atasehir-provokasyonu-2477072/

Gözü kapalı her kelimesinin altına imzamı atarım

Ancak…
Sütten ağzı yanan çocuk misali yoğurdu üfleyerek yiyorum…
Zaten her tarafım ufff…
Öf, pöf tutturdum bir yol gidiyorum(!)

O kadın hakkında hala ciddi şüphelerim var, henüz çok erken…
Bekleyip görmek lazım…
Karamollaoğlu, önyargılı davranmış olabilirim, ufak bir özrü hak etti AMA…
Kuzu postunda kurt mu?
Samimi…
Yürekten bir dindar ise, KORKMAM ben bu insandan…
Ama ya değilse ya her şey numaraysa?
Kendisini ispatlaması gerek, bekleyip görmek lazım!

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
21 Haziran 2018

Üç tane zımba gibi lider ortaya çıktı…
*
Muharrem ince:
CHP’nin sinmiş ve bastırılmış gücünü gösterdi bize… Partisinin yüzde 25’lerden fazla oy alabileceğini kanıtladı… Bir lise öğretmeninin neler yapabileceğini gördü millet… Muhalif insanların, yıllardır hissettikleri yalnızlığı yıktı…
Ana muhalefetin lideridir artık…
Kazansın, ya da kaybetsin…
*
Meral Akşener:
Yürekli, yırtıcı, biraz deli… İnatçı ve kavgacı… Daha ağzını açmadan yalan söyleyeceğini peşinen bildiklerimizin aksine, söylediği her söze güveniyor insanlar… Kapıya dayandı mı, jiletle kazısan gitmez…
Çoktandır yok olmuş, dağılmış merkez sağın lideridir artık…
Kazansın, ya da kaybetsin…
*
Temel Karamollaoğlu:
Dindar ama yobaz değil… Tutucu ama hoş görülü… Muhafazakar-dindar bir siyasetçiyi sevebileceğimiz anladık… Bundan böyle kire-pasa bulaşmamış dindarların lideri olarak siyaset sahnesinde olacak…
Kazansın, ya da kaybetsin…
*
Ve Recep Tayyip Erdoğan:
Bingöl’de “Diyarbakırlı kardeşlerim” diye başladığında… Prompteri bozulduğunda… Zonguldak’ın adını “Zongurt” yaptığında… Evlere refahın buzdolabı ile girdiğini açıkladığında… Doğmadan 75 kişilik sınıflarda okuduğunda… 70’lerde, 80’lerde yapılmış havaalanı ve üniversiteleri kendisinin yaptığını zannettiğinde… “Dolarları bozdurun düşecek” dediği an dolar 4.5’a fırladığında… Asrın süper projesi olarak kek yenilen kıraathaneler açacağını müjdelediğinde… Sonunda kürsüde “Bak Erdoğan” diye kendi kendine kızdığında…
Ve Times Gazetesi “Erdoğan markası çöktü” başlığını attığında…
Kazansa da…
Kaybetti…
*
Demokrasi sadece sandık değil, bir süreçtir… Tarihin mezarlığı, kazandığını zannettiği anda kaybetmiş, bitmiş, tükenmiş siyasetçilerle doludur…
*
Bir kenara yazın:
Cumhuriyeti geri alma sürecidir bu…
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/bekir-coskun/hicbir-sey-eskisi-gibi-olmayacak-2477054/

Dün yazdım TERÖR SILAHI diye, ah İzmirlim keşke Allah söyletmiş olsa

Keşke İzmirlim keşke öyle olsa…
Keşke geldikleri gibi gitseler, GIDEBILSELER…
Gidebileceklerini hayal dahi edemiyorum!

Bir halat, evet bir halatın terör silahı olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Hani var ya limanlarda botları, yatları, gemileri bağladıkları kalınca “ip”
Bilirsen nasılı…
Toplu terör silahının alası!

Gir bak geçmişe…
Daimî konum KADIN…
Fark etmez, varsın yemeni olsun, razıyım…
Akıl yaşta olmadığı gibi cinsiyet ile de ilgili değildir…
Al başımdaki inatçı keçi, Pinokyo…
Süper zekâ!
Kafası zehir gibi çalışıyor maşallah.

Bence…
Sizlerin tüm iyimserliğine karşın…
Tedbiri elden bırakmamak lazım!!!

Henüz sandığa gitmedik ama… Çoktan kazandık
21 Haziran 2018

Seçimin sonucunu açıklıyorum…
Çoktan kazandık.
*
Değerli ağabeyim Uğur Dündar’ın Halk Arenası’nda izliyoruz, Milli Görüşçü hacı amcalar teyzeler, Atatürk tişörtü giymiş gençlerle yan yana oturuyor, Chp’liler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırıyor, Saadet Partililer alkışlarla eşlik ediyor, İzmir Marşı’nı beraber söylüyorlar.
35 senedir bu memlekette gazetecilik yapıyorum, Kıbrıs Barış Harekatı dahil, ben böyle bir şey görmedim.
*
Milli Görüşçüler Atatürkçüleri kazandı.
Atatürkçüler Milli Görüşçüleri kazandı.
Açık söylüyorum… “Bu ülkenin kuruluş değerleri, bizim de kuruluş değerlerimizdir, Atatürk kahramandır, Atatürk olmasaydı Cumhuriyet kurulamazdı, Cumhuriyet bütün mazlumların şemsiyesidir, sığındığı limandır” diyen Saadet Partisi genel başkan yardımcısı Birol Aydın, binsin sırtıma, Kabe’ye kadar taşırım.
*
“Tek adam rejimi yanlıştır, Tayyip Erdoğan için de yanlıştır, bizim adayımız için de yanlıştır, parti devleti anlayışı sistem olarak yanlıştır, parlamenter sistemi savunan kim olursa olsun biz onu destekleriz, ikinci tura Muharrem İnce kalırsa onu destekleriz, ikinci tura Meral Akşener kalırsa onu destekleriz…”
*
Kim diyor bunu?
Hdp sözcüsü Ayhan Bilgen diyor.
Bu mesele işte bu kadar nettir…
Türkiye yakıcı sorunlarını çözecekse, yalakaların liboşların doldurulduğu akil tipler heyetiyle çözemez, Ahmet Şık gibi, Veli Saçılık gibi, Ayhan Bilgen gibi “adil” insanlar heyetiyle çözebilir.
*
Hdp’nin TBMM’yi savunmak için gerekirse Chp adayına, gerekirse İyi Parti adayına oy vereceğini cesur ve açık bir dille ifade etmesi, Cumhuriyet tarihimizin en büyük kazanımlarından biridir.
*
Bir kadın, bir anne, Meral Akşener, badem bıyıklı kibir iktidarını dizlerinin üstüne düşürdü, Meral Akşener korkusundan erken bile değil, acil seçim kararı aldılar, Meral Akşener korkusundan kek-püskevit ittifakı kurdular, Meral Akşener korkusundan İyi Parti’yi seçime sokmamaya çalıştılar, Meral Akşener korkusundan tüm medyada sansürlüyorlar, Meral Akşener korkusundan Halk Arenası’nı bile engellemeye kalkıştılar, Meral Akşener korkusundan Akp valileri çöp kamyonuyla yol kapatmaya filan çalışıyor.
*
Bir kadın…
Alayının hakkından geldi.
*
Fötr, kasket, takke, poşu, börk’ten ibaret olan demokrasi tarihimizde ilk kez “tülbent devrimi” yaşanıyor, Anadolu kadınları çeyiz sandıklarından çıkardıkları umutlarını “tülbent” halinde, “yemeni” halinde, “yazma” halinde Meral Akşener’e uzatıyor.
*
Temel Karamollaoğlu’nun 53 senelik eşi Ayşe hanıma, İngiliz kökenli olduğu için dil uzatmaya kalktılar. Ayşe Karamollaoğlu, eşi, kızları, damatları ve torunlarıyla birlikte ramazan bayramında TV5 kanalında programa çıktı.
Ben iddia ediyorum… Ayşe hanımın konuştuğu o program tüm kanallarda yayınlansın, Saadet Partisi en az beş puan fazla oy alır.
*
Muharrem İnce’nin eşi Ülkü hanım, hapisteki cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak hanımı evinde ziyaret etti.
Başak Demirtaş teşekkür açıklaması yaptı, “siyaset düşmanlık değildir, dostlukları büyütmelidir, her şey oy değildir, insani değerlerimiz oydan kıymetlidir, sayın Erdoğan, sayın Akşener, sayın Karamollaoğlu, sayın Perinçek de gelseler, evimin kapısı her zaman açıktır” dedi.
Ülkü İnce ise, “sayın Emine Erdoğan da aynı durumda olsa, onu da ziyaret ederdim” dedi.
*
Ne cumhur ittifakı, ne millet ittifakı…
Kadın ittifakı kazanandır.
*
24 Haziran’da yüzde şu alınmış, yüzde bu alınmış, kısmen önemlidir.
Bu toplumsal uzlaşma, bu imece devam ettiği sürece…
Birbirimizi kaybetmediğimiz sürece…
Bugün, yarın, ilelebet kazandık demektir.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/henuz-sandiga-gitmedik-ama-coktan-kazandik-2477116/

Ha kilise ha cami ha sinagog

İçimden geldiği anda…
Karşıma ne çıkarsa!

Dada…
Tabii Dayday da okullar kapanacak ya, tatile giriyor çocuklar…
Güzel bir uygulama, çocuklar ilk defa okula başlamadan önce ayin düzenleniyor buralarda…
İsteyen veliler katılıyor, yolluyorlar çocuklarını kiliseye. Okul hayatlarına dualarla başlıyorlar…
Ve yine ilk öğrenim bitip ortaya geçtiklerinde bir ayin daha düzenleniyor…
Ne güzel, dua ile başla dua ile bitir.

ALLAH, BIRDIR!!!

Müsamereler gırla, tiyatro gösterileri, şiir okumalar falan…
Nedir bu ayrılık, gayrılık nedir bu çekişmeler, neden bu mesnetsiz zulümler?

Şehit üzerine şehit gençler, akranlarınız, arkadaşlarınız, belki kardeşleriniz

Gerçek şehit…
Geberen göt kıllı değil bunlar…
Başkanlık sistemi, bitecekti…
Bitti mi?

Bekle…
Daha var birkaç gün…
Ve ardı arkası kesilmeyecek, yazmışımdır nedenlerini geçmişte, dün bir arkadaşla konuşma fırsatım oldu. YOK, O PKK’lı değil. Bir başkası…
Bana bir şey söyledi, saf saf, inan bilinçli değildi…
Yazmış olduğum gerekçelerin teyidi!

Koalisyon

Bir mantık sorusu…
Madem bu yaratık bu kadar büyük bir insan, vatana, millete bu kadar faydalı ve yararlı işler yaptı…
Seçimleri kaybetmekten neden bu kadar korkuyor?
Öyle ya…
Hadi şahsi ikbali için tedirgin oluyor diyelim, şan, şöhret ihtişam…
1001 odalı saray(!)
Bu millet ne zamandan beri başbakanlarını, cumhurbaşkanlarını aç bıraktı?

Millet vekilleri bile, kendileriyle birlikte yedi sülalesi özel bir itina ile bakılmakta!

Neden korkuyor kardeşim, neden…
Neden koalisyona bile razı gençler, eğer bir boklar yememiş olsa neden korksun ki?

Geçelim…
Bir başka projem için üniversite arşivlerindeyim…
Yazık sizlere çocuklar, YAZIK…
Gerçekten acıdım, Almanya bile bu konuda geri kaldı AMA sizler taş devrini yaşıyorsunuz bu konuda…
Internet hızı…
Up ve download hızı…
Bilim yuvaları ve iletişim, paylaşım hızı…
Bir sümüklüböcek bile daha hızlı!