Ben özlenecek çeyrek değilim, tepesi atık çeyreğim…
Kadın…
Gerçek şu ki artık sigortalar çok gevşedi, sürekli atar hale geldi
Ruh sağlığım…
Doktorumun kucağına ihtiyacım…
Yummalıyım gözleri…
Huzura kavuşmalıyım.

Bu yoğunluk, bu dert, bu tasa…
Çok bana!

Ben pıka, pıka yapmaya gidiyorum…
Kadınlık görevimi yaptım, hatun çarsıda. Çok bunaldı garibim…
Bir koşu eve geldim…
Bir mantar sote yaptım, vallahi billahi yârim saate…
Önderin orospu karı mutfağından, yemede yanında yat cinsinden…
Resmini çektim, yarına…
Mutlaka gitmeliyim pıka, pıka yapmaya…
Nişan alacağım hayalimdeki kahpedoğan ailesine…
Bi koşu gidip geberteyim geleyim, çok yorulmaz isem sonra devam ederim.

Öptüm kirazlarımı, şöyleee…
Kocaman bir diş aldım elmacıkkemiklerinden…
Bende seni özledim diyeceğim Pinokyo ama aklıma gelir yaptıkların, tepem atar!

Machine Learning1 – DeepFake2 – Artificial Intelligence3

Deepfake terimi bilişim terimi olmakla birlikte, video düzenlemenin, kesim – birleşim işlemlerinin yaygınlaşmasıyla anlam kazanmıştır. Ve en çok tepemin attığı konu, ilgi ve alakası yokken güncel hayatımıza giriş yapmıştır. Worst Case misali…
Bu deyim siyasette kullanılmamasına rağmen siyasete alet edilen, hesap kapasitesinin artmasıyla bir terim olmaya başlamıştır.

Çok, çok, çok tehlikeli gelişmelere sebebiyet verebilir…
Bu yazıyı kaleme almama sebep…
Bilge…
Gözün gördüğüne aldanma, kulaklarına inanma, gözlerine kanma demekle ne kadar hâklidir zamanımızda!

Fotomontajları bilirsiniz…
En azından AK Pezevenklerle birlikte çok gündeme geldi…
Ehhh, haliyle ses kayıtları, hukuken geçersiz sayılır çoğu ülkede…
Geçmiş olsun…
O günler geride kaldı artık, EN TEHLIKELISI ÖZELI…
Evet, MONTAJLAYA BILIYORSUN mesela bir kadının yüzünü bir porno sahnesine…
Gerisini düşünebiliyor musunuz?

Allah korusun, Allah…
Ve bu bireysel bir felaket olabilirken küresel çarpıda artık pek uzak değil bu yolla…
Mesela gerçek bir dünya liderinin görüntüleri öyle bir montajlanabiliyor ki SANKI GERÇEK(!)
Doruk noktası…
Sahte sahneye başka bir ses öyle yerleştirilebiliyor ki artık sanki görüntü sahnesi ve sesiyle gerçek.

Merkel’in yüzüne dikkat edin, sesini tanımaya bilirsiniz. Almanya’da yaşayanlar tanıyacaktır.
KÖTÜ bir örnek, ilk karşıma çıkanı aldım. Merkel tanınıyor diye. Yapanın hesap kapasitesinin yetmediği hem görüntü kalitesinden hem videonun sallanmasından belli. Benim mevcut hesap kapasitem bu gibi oyunlara yetiyor, aklıma gelmedi değil zamanında, Gül’ün avradına yapayım bir “şaka” Vicdanımda isyan etti…
Kendime de yakıştıramadım!

Tüm bunları neden anlattım?
Yukarıda bilgenin dediklerini hatırlatırım. Ve biraz da güncel yaşadıklarımızla kıyasla AK Pezevenklerle. Gözüne, kulağına, duygularına inanma…
Gerçekleri görüp gerçekleri ara!

Gerçeklerin kendini gizleme gibi bir alışkanlıkları vardır bunu unutma!


izle

1 Maschinelles lernen, Makinenin kendi kendine öğrenme kabiliyeti
2 Derin dolandırıcılık demeyelim, usturuplu, yani derli toplu, düzenli, ustalıkla uygun bir bicimde dolandırıcılık demiş olalım.
3 Künstliche Intelligenz, yapay zekâ

Not:
Kızım canım sıkılıyor, bir şeylerle uğraşmam lazım. Gidip evde devam etmeliyim, inan gücüm yok. Eğilip kalkmam gerekiyor, OLMUYOR. Ara ara, ancak!

Anlıyor musun neden fotoğraflara dikkat et dediğimi, sosyal medyada orada burada, anlıyor musun şimdi beni manyak psikoloğum, anlıyor musun beni?
Ben…
Her zaman neden söylemem, gerekçe göstermem. YAP derim YAP…
Ama…
Her söylediğimde GENELDE yatar bir şeyler altında!!!

Çoluk çocuğa, herkese bir uyarıdır bu!

Hiçbir yerde doyurucu, tatmin edici bilginin olmamasıyla birlikte Tayyipistan gerçeği

Hal fiyatları. Uğraştığıma değmez, kendin bak

Inanilacak gibi degil Istanbul Ticaret Borsasi…
İstanbul Ticaret Borsası Canlı hayvan fiyatları (Tarih dünü göstermesiyle birlikte)

Anla ulan hayvan oğlu hayvan. ET artık öyle değerli ki ÖZEL site açılıyor!

Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği kendi reklamını yapmaktan başka bir şey yapmıyor

İş yok ama inşallah kıraathane çok

Ya gel de delirme, Önderin tepesi atmasın…
Kimi yandaş ve yoldaş canlı yayında döviz bilgileri kaldırılmış görünüyor…
Internet çağında, bilirsen nereye bakman gerektiğini…

https://dovizborsa.com/

Serbest piyasanın kalbi “burada atar” be kardeşim:

http://döviz.com/

Bak dolara, bak Euro’ya…
Ağla haline ağla!

Ne yapıyorsun? Beni mi korumaya çalışıyorsun?

😊

Önder…
Ne zamandan beri bir kadının arkasına saklanır oldu?

Onu yaptığım zamanlar…
Sarılıyordum annemin, babaannemin bacaklarına…
O günler çok geride kaldı AMA madem istemiyorsun yazmamı…
Günde çok gerekmedikçe yazmayacağım. Sadece döviz, et ve İstanbul Hal fiyatlarını yayınlayacağım…
Bu millet ya bacak arası veya midesinden anlar!

Bak soldan sağa, yukarıdan aşağıya…
O zamanlar MUTLAKA yapıyordum bunu…
Ablam, rahmetli babaannem ve halam…
Yeşxxx ve ben.

😊

Arkamızda polisin evi, biz bahçedeyiz…
Dikkat et bak, Lederhose…
Annem getirmiş, yani ben daha o zamanlar iki, üç civarında olmam lazım (belki dört, bilmiyorum. İzinde de çekilmiş olabilir). Elli senelik fotoğraf.

Dertleşme
26 Haziran 2018

Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayı oldu, Chp’ye her türlü ağır hakareti yapan asrın liderimizi ziyarete gitti, “başarılar diledik, sohbet ettik, dertleştik” dedi.
Ziyaret etmesinde, sohbet etmesinde belki sorun yok gibi görünüyordu ama, “dertleşme” lafı tuhaftı.
*
Yumuşacık rekabetin uzlaşma ifadesiydi.
Hacivat-Karagöz kavgasının ittifakıydı.
*
Seçimin sonucuna dair “işaret fişeği”ydi.
*
Susup alkışlamak en kolayıydı.
Hatta desteklemek daha kolaydı.
Zor olanı tercih ettim, toplumu uyarmaya çalıştım.
“Tezek denmesini, cibilliyetsiz denmesini, din düşmanı denmesini, geçmişi lekeli denmesini, terörist denmesini dert etmiyorsan, daha neyi dertleştin birader, hakikaten merak ettim” diye yazdım.
“Siyasi ince’lik midir, pişk’ince midir?” diye sordum.
*
Testi kırıldıktan sonra manası yok.
Testi kırılmadan önce yazdım.
*
Hiç şaşmadığım sonuçları oldu…
Pişmiş aşa su kattığım için, rahmetli anama küfür edildi.
*
Muharrem İnce, Antalya ve Denizli mitinglerinde beni yuhalattı.
Oxford Üniversitesi’nin araştırmasına göre, dünyanın en çok yalan haber yayınlayan, dünyanın en çok iftira atan, dünyanın en ahlaksız medyası bizim medyamız… Muharrem İnce bu medyadan sadece beni yuhalattı.
*
Netice?
Ekmek için ekmeleddin’den bile sekiz puan daha az aldı.
Türkiye’nin rejimi değişti.
*
Hadi şimdi gelin “dertleşelim…”
*
Bütün anketler gösteriyordu ki, Akp seçmeni Akp’den şikayet etmeye başlamıştı. Özellikle, kendisini merkez sağ tabir eden ve ekonomik gerekçelerle oy kullanan seçmen uzaklaşıyordu.
İyi Parti çekim alanı haline geliyordu.
Saadet faktör haline geliyordu.
2019’a kadar dayanamayacaktı.
Kaybedilen puanları takviye etmesi için karşılıklı küfürleştikleri Mhp’yle ittifak yaptılar, apar topar acil seçim kararı aldılar.
*
O saniyeden itibaren asrın liderimizin ağzından bir kez bile olsun Meral Akşener veya Temel Karamollaoğlu kelimeleri çıkmadı.
*
Buna mukabil… Muharrem İnce’yi huzuruna kabul etti.
Böylece topluma gayet açık mesaj verdi, “benim rakibim bu” dedi.
*
O saniyeden itibaren sadece “bay Muharrem” dedi.
Başka rakibinin ismini söylemedi.
*
Yandaş medya sadece “bay Muharrem”i yazdı.
Yandaş kalemlerle ekrana çıkarıldı.
Öbürleri sansürlendi.
*
Sadece bir örnek vereyim, ortalama zekası olan herkes cevap versin lütfen… Muharrem İnce eşiyle birlikte markete gitti, sıradan yurttaşlar gibi alışveriş yaptı, güzel bir halkla ilişkiler faaliyetiydi.
O fotoğrafları eminim hatırlarsınız.
Muharrem İnce imajını güçlendiren fotoğraflardı.
Peki, o fotoğrafları kim çekti, basına kim servis etti biliyor musunuz?
Anadolu Ajansı!
*
Hem de öyle tek kare filan değildi.
24 kare fotoğraf servis edildi.
Adeta fotoroman gibiydi.
*
Ortalama zekası olan herkes cevap versin lütfen… Seçim sonuçlarını bile manipüle etmekten çekinmeyen Anadolu Ajansı, Muharrem İnce’yi sempatik gösteren bu fotoğrafları basına neden servis etti?
Anadolu Ajansı malum kişiye sormadan, izin almadan böyle bir fotoğrafı çeker mi? Servis edebilir mi?
Meral Akşener’e Temel Karamollaoğlu’na ambargo uygulayan Anadolu Ajansı, Muharrem İnce’ye bu desteği neden verdi?
*
Asrın liderimizin stratejisi gayet basitti…
Chp’yle yarışıyorum havası yarattı.
Seçimin Akp’yle Chp arasında geçtiğine inandırdı.
“Ya o, ya ben” noktasına taşıdı.
Kendisinin karşısına bilerek ve isteyerek “şeytanlaştırdığı Chp”yi koydu, öbürlerini gözden uzak tuttu, unutturdu.
Bu stratejiyle, Akp’den uzaklaşan merkez sağ ve milliyetçi seçmenin yeniden kendisine dönmesini sağladı.
“Aman Chp kazanmasın” diye düşünenler, telaşla geri döndü.
İyi Parti’ye Saadet’e giden oylar, kendisine geri aktı.
*
Akp’den kararlı şekilde ayrılan ve “ne olursa olsun artık Akp’ye oy vermeyeceğim” diyenler de, Mhp’de toplandı.
*
Bu hesap yapılmıştı.
Hesap cuk oturdu.
*
Ayrıca… Sekiz defa seçim kaybeden guguk kuşuyla, iki defa guguk kuşunu bile yenemeyen Muharrem İnce’nin, kendisine rakip makip olamayacağını gayet iyi biliyordu.
*
On defa mağluplardan bir galip çıkmayacağını bilmek için, siyasi deha olmaya gerek yoktu.
*
Sizin güvendiğiniz televizyon ve sizin güvendiğiniz gazete, asrın liderimiz tarafından kurgulanan bu zokayı yuttu.
Seçim kampanyasının ilk günlerinde öne çıkarılan İyi Parti ve Saadet gündemden düşürüldü, “Chp kazanıyor” hayali pompalandı.
Akp seçmeni bu abartılı pompalamayla iyice kenetlendi, safları daha da sıklaştırdı.
*
Netice?
Muharrem İnce, ekmek için ekmeleddin’den bile sekiz puan daha az oy aldı.
Türkiye’nin rejimi değişti.
*
Guguk kuşuna gelince…
Devrimleri koruyamadı.
Cumhuriyet’i koruyamadı.
Tbmm’yi koruyamadı.
Koltuğunu korudu!
*
Umut Oran yok, Profesör Süheyl Batum yok, Hüsnü Bozkurt yok, Haluk Pekşen yok, Musa Çam yok, Gülsün Bilgehan yok, Profesör Metin Feyzioğlu’yla Profesör Ümit Kocasakal kapıdan içeri sokulmuyor.
Sezgin Tanrıkulu mecliste, Mehmet Bekaroğlu mecliste, Bülent Kuşoğlu mecliste, Tekin Bingöl mecliste.
*
Testi kırılmadan önce duymak istemediğiniz gerçekler buydu.
*
Muharrem İnce tarafından miting meydanlarında yuhalatılan ahlaksız gazeteci (!) olarak size yalan söylemek isterdim ama…
“Birbirimize daima gerçeği söyleyeceğiz, felaket veya mutluluk getirsin, iyi veya kötü olsun, daima gerçekten ayrılmayacağız” diyor Mustafa Kemal.
*
Gerekirse kariyerimizi, gerekirse kendimizi yakarız…
Daima Mustafa Kemal’in askeriyiz.
*
Kazananı tebrik ederiz ama, asla biat etmeyiz… Bunca felaketten sonra hâlâ maval okumak isteyen varsa, başka kapıya.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/dertlesme-2-2487247/

Kardeş için yapmıştım, koymuş bahçesine. Hemen Kapının yanına 😊

Her şey para demek değil kardeşim, her şey para değil çocuklar…
Bir tutam fantezi, görebilmektir güzelli…
Biraz cila, cilalı boya…
İki sepet, bir tutam ağaç, doğa…
Çiçek…
Sevgini kat ortaya…
Bazen, evet bazen sevginin yerini aşk ala…
Allah’a, yaratıklarına…
Kula…
İnsan hayallerini böyle yaşaya!

Gör bak kahpeyi, gör ve anla…
Saygı duyarlarmış Erdoğan’a…
Şüphesiz makama…
Ama yaratığa asla!

Dolar 4,69 Euro 5,49 Almanya saati 08:55
Dolar 4,68 Euro 5,46 Almanya saati 11:33