Sen „ne diyorsun ya sen ne diyorsun“, BAK Almanya “batıyor!”

Sağlık sigortasından mektup geldi, hanıma…
Açmış, çok fena kızdım çünkü çok geldi başıma…
Karışıyor başka kâğıtlar arasına, fabrika…
Unutulup gidiyor, herkesin görevi mesuliyeti…
Ya niye açtın?
“Eee bana gelmiş”
Ne olmuş gelmişse?
Allah, Allah ya ne olmuş sana gelmişse???

DIKKKAT…
Bunu yapan Almanya’nın başka gelen sağlık sigortası…
Kimi konularda fazladan para öderim, GÖNÜLLÜ…
Önemli olan lazım olduğunda olsun elimin altında!
NOKTA

Hepimizi yurtdışı için sigortalamıştım, eskiden çok gezerdik…
Avrupa kazan biz kepçe, artık…
Ama en başta geçip giden yaş, o kadar değil neredeyse hiç olmuyor…
Sigorta iptal edildi bildirimi, birde yazıyorlar tüm sigortalar için bu geçerli, kanuni düzenleme…
Özelle…
Elimden geldiği kadar devlet kurumlarına güvenirim, özelle değil…
Ama devlet (…!)

Bu sabah CEM…
EVET…
Cem dedi, Tayyipistan hükümeti gene dalavere peşinde, yükseltmişler kimi vergileri…
Diyor ki…
“Ne yapsınlar devletimizin elinde para kalmadı”
Az çalsınlar kardeşim, az çalsınlar…
Daha az yandaş yoldaş doyursunlar!

Bu zamanda, dünya yeni bir krize doğru yelken açtı.

Dichotome Betrachtungsweise 😊 kerata

Evet oğlum, çok önemli bir konuya parmak basmışın:

„der horizontalen Verantwortlichkeit und der effektiven Regierungsgewalt.“

Bizde olmayan bir durum söz konusu…
Başıma iş açacak…
Allah…
Cümle evladı korusun!

„Sind alle Kriterien zur Funktionsweise dieser Attribute zufriedenstellend erfüllt, dann handelt es sich um eine liberale Demokratie. Wird mindestens ein Attribut in ihrer Funktionsweise verletzt, kann das System als hybrides Regime definiert werden. Sind alle Attribute eingeschränkt, so wird das System als autokratisch klassifiziert“

Merkel’den alıntı yapıyor…
Yok, “bizim” Merkel değil.

AYNEN…

“Je stärker dabei ein System demokratisch konsolidiert sei, umso stärker wäre das System auch davor geschützt, sich zurück zu entwickeln oder zusammenzubrechen.“

Gazi Paşa ve arkadaşları…
Ama iyi ama kötü onlardan sonra gelip bu ülkeyi yönetenler…
AMA EN ÖNEMLISI…
Halkımızın büyük bir bölümü > kenarından, köşesinden < demokratik tahammülleri benimsemiş olmakla birlikte, DIKKAT benimsemiş dedim, özümsemiş değil…
Demokrasi, ilerisi yine değil demokrasinin kendisi…
Bu topraklarda >>> bir şekilde <<< “yerleşti”. Yani…
Bu millet demokrasicilik oynamıyor…
Gitmemiz gereken daha uzun bir yol olmasıyla birlikte…
BIR…
İmam Hatipli PEZEVENK ve arkadaşları bizleri bu yoldan alıkoyamayacak!

„Dafür gelte es drei Kernelemente der Konsolidierung, die Institutionalisierung, Legitimie-rung und Stabilisierung erfolgreich umzusetzen. Die Institutionalisierung bezieht sich auf die politischen und staatlichen Institutionen die in ihrem Handeln die eigens gesetzten de-mokratischen Reglements einhalten und gleichzeitig auf die Bedürfnisse und Wünsche der Bevölkerung und Interessengruppen eingehen können. Ohne die Legitimation der Bevölkerung ist die Sicherheit des politischen Systems und die Handlungsmöglichkeiten der Akteure und Institutionen limitiert, denn deren funktionsweise entfaltet sich mit einer breiten Zustimmung eher, als wenn die Handlungen durch Sanktionen und illegitimen oder illegalen Mitteln erzwungen werden müssten.

“Sie ergebe sich dann, wenn die Bevölkerung, Interessengruppen oder Eliten das bestehende System als die bestmögliche vorhanden Option zur Erfüllung ihrer Bedürfnisse akzeptieren würden und dieses System ihnen die Sicherheit dazu gibt, dass ihre Bedürfnisse innerhalb des Regimes auch auf Dauer erkannt und gewahrt werden würden. Dies erklärt auch die Stabilitätsbedingung der Konsolidierung (Merkel: 23ff.).
Was Merkel hierbei kritisiert ist, dass sich der Analysefokus hauptsächlich auf die Systemtypen Demokratie und Autokratie beschränkt und die Zwischentypen außer Acht gelassen werden. Das Problem hierbei liege darin, dass sich die Betrachtungsweise zu stark auf einen Dauerzustand nur innerhalb dieser beiden Systemmöglichkeiten beziehen würde und dabei ignorieren würde, dass auch andere Systeme dauerhaft angewendet würden. Dadurch würde sich die Wissenschaft in ihrer Erklärungsfähigkeit beschränken und sich die Möglichkeit nehmen auch Zwischentypen zu analysieren, zu erfassen und zu erklären.“

Paşam benim seni okurken aklımdan ister istemez Higgs-Bozonu geçti…
“Tanrı taneciği”
Quarksteilchen…
Türkcesi:
Kuark, bir tür temel parçacık ve maddenin temel bileşenlerinden biridir. Kuarklar, bir araya gelerek hadronlar olarak bilinen bileşik parçacıkları oluşturur. Bunların en kararlıları, atom çekirdeğinin bileşenleri proton ve nötrondur.

Bazen oğlum bilim kendini kısıtlamak zorundadır, kimi zaman farkına varmadan yapar bunu…
İnsan…
Her şeyi izah etme eğilimde olsa bile kimi şeyi bilmek, anlamak zorunda değildir.

Sadece seçme hakkin olduğu, seçim ile, sosyo – ekonomik yönetimini beğenmediğin için bir iktidarı değiştirebilmen demek bir demokraside yaşadığın anlamına gelmediği gibi ille bir demokrasiden, demokratik bir sistemden de söz edemezsin

Aferin oğluma…
Gurur duydum, ilk tespitim Almancasında muazzam bir gelişme olduğudur.

Hep söylerim…
Sokak dili başka bir şeydir, anadili…
O dile konuşabilmen ve > anlaman < O dile hakim olduğun anlamına gelmez…
Aynı zamanda anadil ile akademik dil yine farklı olmakla birlikte…
Dil sanatının doruk noktasını diplomatik dil oluşturur, evet bir sanattır…
Söylenen, kullanılan kelimelerden çok kurulan cümleler ile > söylenmeyen < AMA karşındakine duruma göre bir muhtıradan, uyarıdan, tehditte kadar varabilen sözlerin toplamıdır.

Gerçekten çok hoşuma gitti…
Bir baba olarak çok sevindim, demek ki üniversite eğitiminin getirisi beklediğimden fazla oldu…
Ancak…
Diplomatik dil konusunda onu eğitime almam gerekecek, okuduklarımdan çıkardığım sonuç bu.

Tabii…
Allah büyük, belki gider Berlin’e…
Elimden gelen her türlü desteği göstermeye hazırım bu konuda…
O zaman ona orada dil sanatının inceliklerini benim öğretebileceğimden çok daha güzel öğretiler…
Aksi takdirde benim devreye girmem gerekecek.

Master çalışmasını yolladı bana…
Okuyorum…
Dikkat ile, şimdiye kadar okuduklarımla, evladımla gurur duydum inanın bana.

YOKKK…
Son derece acımasız ve sert olabilirim kimi konularda…
Evladım olduğu için yazmadım bu övgü dolu sözleri. Önce kendime HEMEN SONRA ona bu gibi konularda sert ve kuralcıdan daha kuralcı olabilirim. Hem sonra görüyorum ki Profesörünün ona verdiği DERS…
Kötü not almıştı, daha doğrusu içeriği iyiymiş, akademik yazım kurallarına uymadığı için hocası ona daha kötü bir not vermişti.

Yanlış yapabilirsin, insanız…
ÖNEMLI OLAN YAPTIGIN YANLIŞLARDAN DERS ÇIKARMAN

NOT:
UNUTMADIM, kalbime hançer sapladı…
“Baba bana Türkiye tarihini niye öğretmedin?”
Ancak…
İnsan evladını bilmez mi?
Sırasıyla…
Rahmetli eşim “Önder her şeyin bir vakti, saati, zamanı var!”
Kafa karıştırmanın bir anlamı yok…

YOKTU!

Yere koy, üst üste TAM 1,5 metre

Sizler kitap okuyabilirsiniz, belki okuduğunuz kitapların adetini biliyor veya tahmin ediyorsunuzdur…
Ben…
Okumak zorunda olduğum kitapları metre ile ölçerim!

En son ve çok ciddi imtihanım için YEMINLE 1,5 metre kitap okumam gerekti, çok kisa bir süre zarfında, bilmem >>> kaç bin sorunun <<< EN AZINDAN yüzde yetmişini bilmem gerekiyordu ki imtihanı kazanasın, gerisi, yani %70 artı…
Notunu oluşturuyordu. Değişen neredeyse bir şey yok…
Önderin bok yemeleri!

Muhtemel gelebilecek 1000 sorunun en azından %80’ini bilmen gerekli ki ruhsatı alasın. Galiba 72 soru gelecekmiş, FARK ETMEZ ne gelecek bilmiyorsun ki…
1000 soru ve doğru cevapları…
İki saat yazılı, gerisi pratik…
TÜM kalibrelerde ki KORKUYORUM .44 .45 .375 magnumdan falan…
Tetiğe basacak gücü duble uyuşturucu, yani 40mg…
Ama ya geri tepmesi, şart değil, olabilir, kurşuna bakar, silaha…
Offff…
Önderin bok yemeleri. Sonra tıbbi, balistik ve hukuki sorular…
Of Önder of, ben senin ağzına yüzüne(!)

İnşallah bana söylenen yanlıştır, yalan…
Ya silah bu araba kullanmak, bisiklet binmek gibi…
Ama benim özel durumlarım var, rezil olmak var…
İnşallah gerçekten ağır kalibreleri art arda ateşlemem gerekmez, bir tane…
Sorun olmaz, toplarım kendimi, dikkat ederim…
Ama arka arkaya, dayanabileceğimi sanmıyorum. Ayakta zor duruyorum.

Sorgula bilgini, 2018 sorulari

Balistik yok gibi…
Bunlar sadece hukuki ve temel bilgiler, tıbbi AMAN be, bulursam örnek yayınlarım.

### Her birimiz bulunduğumuz yere ülkemizin, doğduğumuz toprakların elçileriyiz, HER BIRIMIZ ###

Af edin…
Bununda içine sıçmışlar, eskiden çok güzel çok eğitici videolar vardı…
Üşeniyorum, bakmadım…
Belki eğitim setleri hala duruyordur, evlat okula başladığında vardı daha yollamıştım…
Yürek istiyor Allah ne nasip edecek bilmiyorum…
AMA…
Diplomasi çok önemli, tahammüller!

incele

Allah belanızı versin, bin bir türlü belanızı…
Sadece…
Kendilerinin reklamını yapıyorlar!

O kadar güzel eğitici setlerdi ki, o kadar güzel.

En kötüsü nedir biliyor musunuz?
Var bir görüntü, bir doçent her halde…
e-Learning…
Hanımefendi, nerede ve kimi eğitmeye çalıştığınızı unutmayınız…
İpsiz sapsızlar topluluğu değiliz biz, Türkçemiz…
Dilimiz!

galiba buldum, inceleyeyim ders basi

EVET, bular…
Lütfen izleyiniz, sadece diplomasi alanında kullanılacak bilgiler değil…
Hayatin her alanında tatbik edebilirsiniz!

Köpeklere emir eder, insanlara söylersin…
Hadi bana müsaade!


Ya bu yaşata çocuk gibi ders mi çalışılır, canim istemiyor…
Kaçıyorum kaçabildiğim kadar!

Ye kürküm ye dünyası AMA bir o kadar önemli yüreğin, aklındakiler, bilgin, fikrin. BAK pezevengin üstündeki takım elbiseler, bana kaliteyi öğretmeye kalkma, göz bu göz, eğitimli bir o kadar deneyimli, bir elbisenin fiyatı muhtemelen bir işçinin yıllık maaşı.

Görüyoruz ki…
Ye kürküm ye dünyası AMA bir o kadar önemli yüreğin, aklındakiler, bilgin, fikrin.

Ahhh atam…

Aziz milletime tavsiyem
Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Postacı

K nokta K nokta konuşuyor…
Al birini vur ötekine…
Devlet tahammüllerinden bir haber…
Örf ve adetlerden, geleneklerden.

Talebim…
EVET, yetkililerden talep ediyorum, ISTIYORUM…
Emir ediyorum…
Bu nasıl bir rezilliktir böyle?

Seçilmişler ve atanmışlar…
Seçilmişlerin böyle bir “zorunluluğu” yoktur ama atanmışlar bilmelidir…
Her seçilmiş olsun ister iktidar ister muhalefet…
Eğitilmelidir TEMEL KONULARDA, hak – hukuk zaten…
Ama devlet geleneklerinde, tahammüllerde…
Protokol görevlileri vardır, öğretirler genelde AMA görüyoruz ki yetmiyor…
Yetmiyor…
Yetersizlik HERIFLERIN paçalarından akıyor!

Her toplumun siyasi örgütleniş şeklidir…
İktidarı, muhalefeti…
Aynasıdır toplumun aynası, şerefi, şanı…
Ordusu gibi, dökülüyoruz arkadaşlar dökülüyoruz…
Her yönden.

Mektup…
Neymiş edendim iade edilmeliymiş, TAMAM…
Kendisi cebine koyup götürmemeliymiş…
Buna da tamam…
AMA…
DIKKAT…
Kim vermişmiş pezevenge, Amerika Büyükelçisi iletmiş mektubu…
Diplomatik kanallar…
Çağıracakmış Büyükelçiyi iade edecekmiş, siktir lan it siktir git…
Aynen böyle diyor K nokta K nokta, aynen böyle.

Trump nasıl yolladı, nasıl iletti…
Ayni yollar ile geriye…
Bu memleketin dışişleri bakanlığı yok mu lan?
Bu insanlar ne yapar?
Büyükelçiler ne işe yarar?

Fazla cav cav etmeden, Kasımpaşa mahalle karıları gibi…
Üslub-ı beyan ayniyle insan!

Bu yaratık kim?
Kimleri temsil ediyor bu pezevenk?
Postacı mı ulan bu?

Bu milletin…
Binlerce yıllık bir devlet geleneği var…
Haysiyeti, şerefi!

Aman, ağlayacağım vallahi

Küçücüktüler, daha küçücük, genç kızlıklarını bilirim hepsinin…
Dünya güzeliydi, hepsinin içinde en güzeli…
Kardeşin arkadaşları. Bir anne…
MS hastalığı…
Hanim ufak bir şey dikmiş, para almamış. Annesiyle birlikte gelmiş, elinde çikolata paketi…
Nasıl üzüldüm, Allah’ım yüce Rabbim koru çoluk çocuğumuzu.