Al sana

İnsan…
Aslında ne Azrail’e meydan okumalı ne kadere…
Ben her zaman Azrail’e meydan okumuşumdur, tabiri caiz ise kankayız onula…
Ama kaderi zorlamamalı çünkü yazgı…
Değişkendir, Mevla’m boşuna takdir etmemiş…
Eceli kaza, Eceli müsemma…
Galiba çok fazla zorluyorum yazgımı, değişmez çarkıfelek…
Hayat…
Neden kimine kavun…
Ulan…
Niye hep bana kelek?

Vay ben anasını satayım böyle işin…
Ne demişler?
Sala başını al maaşını…
Sus…
Tut çeneni, sana ne be ey çeyrek?

İnsan kimi şeyi yaşlandıkça daha iyi anlıyor

Yok…
Dost değil, arkadaş…
Yoldaş diyeceğim yanlış anlayacaksınız, yollarımızın bir süreliğine kesiştiği insanlar…
Beraberdik bir süreliğine…
Gençtim…
Aklim bir türlü almıyordu, insan öldürmek kolay mı?
Can almak!!!

Haneye tecavüz, sevdiklerinin ırzı…
Vatan topraklarını çiğneyen yabancı postalar…
Geçen gün aklıma geldi anlattıkları, evet içlerinde biri vardı ona özellikle değer verirdim…
Farklıydı…
Dün yazdıklarım mesela, geldim sözüne…
Bıçak…
Gerçekten kemiğe dayanınca başka çare kalmıyor!

Gençte değilim ki kardeşim, gençliğin enerjisinde kalmadı…
İhtiyarlar çene yorar gençler can verirmiş…
YOK…
Ben çene yoran moruk olmayacağım, sözüm söz…
Ben onlardan olmayacağım!

AHMET KAYA…
Ağladıkça…

Dardayım…

Yakamoz…

Hani Benim Gençliğim…

Çok fazla öne çıktım yine, çok fazla! Teşekkür ederim ilginize

Çenemi tutmayı bir türlü öğrenemedim…
İsyankârım…
Yok…
Allah’a karşı değil, tövbe…
Ama insana ama insan diye ortalıkta gezinenlere…
Bir anarşist, bir başına bir çeyrek…
Yiyecek sonunda bir tarafına kurşunu…
Susacak…
Bunu yapacak olan eminim Kara Mediha…
Çenemi tutmasını öğrenmezsem!

😊

Para sesi, kadın sesi birde su sesi

Birde kadın sesinden dinle aynayı.

Efkâr bastı yine, efkâr…
Tek dostumdur şişeler. Ne fakir bir hayat ne yoksul…
Sevdiklerim olmasa, kalbimdekiler…
Çekilmez!

Kendim seçtim yalnızlığı…
Yalnız adamda derler bana, tizenin sözü…
😊
Özledim be, vallahi bu özlemler beni bitirecek!

Tam cinsim ya tam cins…
Bıyıklar beyaz, saçlar kumral…
Dipleri sapsarı…
Beyazlamıyor arkadaş, beyazlamıyor saçlar…
Dert çok, çektiren çok ama beyazlamıyor.

Meyhanede yok ki gideyim, halbuki bunu bile özledim…

TARKAN – Nasıl Geçti Habersiz

Gerçekten çok terbiyeli bir ses…
Terbiye, görgü…
Ne güzeldir ne güzel.

Ah ulan ah, bakmaz mıyım ben bu gece şişenin dibine!?

Çok söyletiyorsunuz, çok…
Ama dinleyen yok!

Bugün ekonomiden gidelim

Yeminle…
Bilmiyorum doğru olup olmadığını AMA annem çocukluğumdan beri anlatır bana…
Kontrol etmeye üşendim…
Yani farazi yazıyorum, annemin dediği doğru olsun olmasın bir gerçek…
Yadsınamaz, tartışılamaz bir geçek ORTADA!

“Yeni sanayileşen ülkeler” diye tercüme edilmiş, öyle tarif ediliyor ama bence doğru bir tarif değil…
Çünkü…
Makasa bakmıyorlar, açısına…
Yine ne O ülke veya ülkelerin geçmişine…
Dikkate alınmıyor inançlarını, tarihlerini…
Yani işkembeden salıyorlar bir kavramı, tanımı…
Halbuki…
İnsan söz konusu olduğunda bütünüyle ele alınmalı!

Ya insanın insan üzerindeki hegemonyası…
Baskısı, sömürücü tavrı…
Onları geçelim kardeşim, geçelim …
Çünkü…
İnsan oldum olası, kominizim gibi bir düşünce ya git Allah aşkına öğretmişler sana…
Allahsızlar diye…
Ulan buna bakacak olursan İbrani dinlerin tümünün özünde yatar paylaşmak…
Birbirin için var olmak…
Allah’ın emri, evet Allah diyor oku…
Oku ve paylaş, darda bırakma akrabanı, komşunu…
Yazdım, anlatmaya çalıştım ve yaşayarak görüyoruz Allah ile aldatmayı…
Ve sonuçlarını!

Demiyorum komünist ol…
Demiyorum çünkü insanın tabiatına aykırı…
Yoksa nasıl izah edeceksin dünyanın bu halini?

Evet…
Sözde, güya…
Kur’an-ı Kerimde bir yerinde…
Yazıyormuş sarı benizliler dünyaya hâkim olacak diye!???

İyi ya ne fark eder kimin sömürdüğü…
Ha beyaz, siyah, kırmızı veya sarı…
Ne fark eder kimin sömürdüğü?
SENI…
Aldatıp, kandırdığı…
Sonuca bak sen sonuca, yok Hatice’ye değil neticeye!

Merak etme unutmadım Türkçülüğü, ÖZ Türkçe kelimeleri…
Çalışıyorum üzerinde…
Ah şu tepem olmasa, ikide birde atmasa çoktan biterdi…
Allah rızası için yok mu bir tamirci…
Bi el atsa, gevşeyen vidaları bir sıksa!

Bir söyleşi, bu satırların nedeni…
Çok güzel, süper…
Gerçek kapasiteler fikir teatisinde…
Hem dinliyordum hem işimi yapıyordum bir yer geldi…
Vidalar öylesine gevşemiş ki tepem…
Volkan misali attı, patladı üfffffffffffffffffffffff…
Uzaya doğru yolcu!

Ticaret anlaşmaları…
Uluslararası ve / veya ikili, üçlü…
Bencilliğin bizzat-i kendisi…
Kimin umurunda fakir, fukara ki bu yazıyı yazmamın nedeni…
Bu yeni bilgi, bu bilgiye sahip değildim. Şimdi anlıyorum kimi şeyi!

Yeni değildi benim için yeni…
İnsan bilmeyince kuramıyor kimi bağı, anlayamıyor gelişmeleri ve sebeplerini…
Anlamak, ille anlamak ve emin olmak benim için çok önemli!

Adalet…
Hak ve hukuk…
Ne büyük kavramlar ne büyük…
Her hakkın, hukukun ardından getirdiği sorumluluk…
Ah birde içi doldurulabilse(!)

İkili, üçlü anlaşmalar diğerlerini dışlar!!!

Bu cümleyi ANLA, bir önceki sözümü…
Özümse…
Demokrasi ama lütfen ticari ilişkilerde değil, kim kimin sırtından halvete girebilirse…
Zifaf odası(!)

Grup seksi, cinsel fantezi…
Vallahi bende aslında bire bir “güreş” taraftarıyım ama insanız işte…
Bir erkek, iki dişi olabilir yani…
Şaka bir yana konu çok ciddi, serbest ticaret anlaşması…
Ve evet…
Devletlerarası hukuk güvencesi altında.

Amerikan Think – Tank’ler bunu ciddi şekilde kınamakta…
Bırak Afrika’yı, zavallılar zaten feleğin tokadını yemişler…
>>> Yeni, yeni sanayileşmeye başlayan ülkeler <<<
Ki bunu lütfen sosyoekonomik yönü ile görmeye çalışınız, toplumlar içindeki makası…
Zengin…
Süper, ultra zengin. Fakir küle bile muhtaç…
Bunlar tüm bu anlaşmaların dışında tutuluyorlar. Konunun ekstra vahim tarafı…
Onlar pazarlarını açmak ZORUNDAYKEN, tersi mümkün olmuyor!

Güçlünün, güçsüzü ezmesi.

TTIP…
Transatlantic Trade and Investment Partnership…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Dünya ticaret hacminin yüzde ellisi!

Amerika ve Avrupa arasında…
NAFTA…
Güzel bir örnek tüm bunlara, Meksiko kaybeden…
Amerika, Kanada ve tabii şirketler kazananlar. Bir madalyonun hep iki yüzü var unutma!

America First…
İlgililer lütfen bu kavramı araştırsın, spillover…
Güldürmeyin beni…
Spillover’miş hadi canım sende. Trump efendi…
Kendi gibi kör cahili, kendinden daha alçağı s…in teki…
Düşün ülkemizi, kurbanlık hayvanları bile ithal eder duruma geldik…
“Dünya lideri(!)”
Samanı ya samanı…
NIC; The National Intelligence Council’e göre…
Yeni sanayileşmeye başlayan ülkelerin daha güçlü olacakları VE Çin’in 2030 yılında ABD’yi geçeceğini öngörmekteymiş.

Auschwitz

Geziyor pezevenk, gezsin…
Gitmişler en önemli Nazi kamplarından birine…
DERS OLUR, eminim çok içerleyecektir…
Hem okuyor hem bir taraftan çalışıp bize yük olmamaya çalışıyor kiii…
Yük ne demek?
YESIN babasının paracıklarını, anasının o yemeyecekte kim yiyecek?
Hem fıldır fıldır geziyor vallahi…
Aman, aman iyi ki kızım olmamış…
Ne yapardım bilmem!?

😊

Ticaretin daha doğrusu karşılıklı menfaatin dünya barışı, komşuluk ilişkileri üzerindeki etkisi üzerine

Gir bak arşivlerime…
Göreceksin, okuyacaksın ayrıntılarıyla birlikte…
Bu çeyrek dile getirdi, anlatmaya çalıştı, etki ve tepki kanunlarını…
Fiziği, biyolojiyi, kısacası fen kanunlarını, insanı…
Evet…
İnsan, bilmem bilir misiniz?
Mutlaka duymuşsunuzdur, tarihçi tarihi dönem dönem belirler, isimlendirir…
Taş devri, orta çağ gibi.

Tarih, iki bin yıllarını gösteriyordu…
İki bilim insanı P. Crutzen ve E. Stoemer çağımızın…
Anthropozän (Antroposen) olarak adlandırılmasını önerdi. Kavramın ayrıntılarına girmeyeceğim, isteyen araştırıp öğrenebilir. Sadece şu kadarını yazmakla yetinmek istiyorum…
İnsanın yine insan üstündeki, çevresine etkisini anlatmaya çalışır; Antroposen(!)

Ya yürektir…
Ya akıl, mantık dediğimiz…
Veya SADECE cüzdandır dürtü, evet insan dürtüleri çok önemli. Bir insan bir şeyi, yaptığını…
NEDEN yapar?

Dürtüsü nedir, motivasyonu…
Tabii bacak arasını unutmamalı…
Öfffffffff…
O ne dürtüdür O…
Yoktur tarifi!

Sanki dün yazdığımın bir teyidi…
Yeminle bak haberim yoktu bu bilimsel araştırmadan, daha dün akşam öğrendim…
Çoktan yazmıştım temennimi, özlem duyduğumu, yayınlamıştım yayılacağımı…
Bak güzel kardeşim, arkadaşım…
Çekmece meselesi, evet sözüm sana…
Yine…
Çözümleme ne bir yere sığdırabilir ne çözümleyebilirsin beni…
Bazen aklen bile bu mümkün olmayabilir AMA yüreğinle gör beni…
His et…
Sen ben, ben sen olacağız…
Koyalım buraya bir nokta ve devam edelim sözlerimize…
Bilim ne kadar güzel bir şeydir, teknolojik gelişmeler…
Eğer…
Para kazanmak için değil ama…
İnsan yararına, çevrenin hayrına yapılıyorsa.

Evet…
Bilim merak etmiş ve sormuş kendine…
Ne oluyoruz arkadaş ne oluyoruz ya?
Ne bu > kudurukluk < ne bu sözde muhafazakar ama özde faşizan düşünce…
Ne ulan bu…
Sözde din namına, inançlar uğruna yapılanlar, ne oluyoruz ya?

Ve araştırmaların sonucu göstermiştir ki…
Dünya nüfusunun, en azından söz sahibi Latinler ve sanayileşmiş ülkeler nüfusunun…
“Yaşını başını almış kesemi”
Tam yeridir bir Türk atasözünün dile getirilmesi…
Akıl…
Yaşta değil baştadır!

EVET…
“İhtiyarlar” bu gelişmeleri desteklemekte, ardında durmaktadır…
Gençler…
Daha global yani küresel düşünmekle birlikte >>> çok ayrı bir dünyada yaşamaktadır! <<<

Bunaklar sürüsü demek istemiyorum ama…
Özellikle sözlerim Tayyibistan da olanlara…
Ya…
Sen yaşamısın yaşayacağını, yapmışsın yapacağını…
Bıraksana gençlerin peşini, INAN…
Onlar senden, benden çok daha bilgili ve bilinçli!!!

Haliyle yapacaklar hata…
Hayatın dersleri…
Gerekli…
Zorunlu. Söz verdiğim için yazmayacağım O kelimeyi hani kadın satanlara söylenen sözü…
O ve A Kee Pesi, inanılmaz bir güce, desteğe sahipti…
İyiye, hayra kullanmadılar, hırsızlığı, arsızlığı tercih ettiler, sattılar savdılar…
AMAAA…
En büyük kötülüğü gençlerimize yaptılar…
Çocukları dinlerinden soğuttular!

KOCAMAN bir nokta koymak istiyorum bu tespitin, bu yalın gerçeğin ardından…
KOCAMAN!

Kimi çevreler, kurum ve kuruluşlar…
Bazen açık, bazen gizliden gizliye kimi terim, kısaltma veya imaları kullanırlar…
Bunlardan biri, 1600 olabilir. Belki dün kendinize sordunuz…
1600 nedir?
Aslında bariz çok açık ama düşünme özürlüye çözülmesi neredeyse imkânsız bir bilmece(!)

Sizler unutmuş olabilirsiniz…
AMA…
Ben unutmadım, hatırlayınız lütfen O…
Adi ve TBMM’i, Tayyip Büyük Millet Meclisinde…
“Türbanlı bacılar” meselesini…
Hatırladınız mi Merve Kavakçı’yı, rahmetli Bülent Ecevit nasıl s… etmişti?
Türbanlı süprüntüler O adi üzerinde baskı yapmıştı, ne zaman girebileceğiz > Türbanlarımızla < birlikte?

ADI dinciler, ileri demokrat ileri zekâlılar…
“Ara verdiler” demokratik düzene, ama kör ama topal bir demokratik düzen vardı…
Yok ettiler…
Ama iyi ama kötüydü bu düzen…
“Yeni sistem”
Hortlattılar padişahlığı…
Her şeyin bir şekilde telafisi mümkündür, mümkün…
Yeter ki sen iste!

Ve okyanusun ötesinde başka bir adi…
Pennsylvania Avenue 1600…
Beyaz Sarayın adresi…
YOK…
Yok kardeşim yok, ondan çok öncesi…
Çok çok öncesiydi, insanlık bu tespiti yaptı…
Tarih yazdı…
Kimi ezeli düşman arasında…
“Uzun dönem barışı”
Siyaset ve ticaret denklemi…
Menfaatler düzeni…
Karşılıklı menfaatler kardeşim birleştirir düşmanları!

Neyse çok uzadı ve ben çenemi gene tutamadım…
Bakıyorum etrafıma…
İşler bekler Önderi, umarım anladınız ne demek istediğimi?

İstanbul zaten, Allah’ın emri

Edirne, Bodrum şimdi de Diyarbakır…
Yağmur yağır…
Bırak yağmasını, sağanağı…
Çisilerse rahmet…
Can, mal zarar görüyor!

İşte AKP gerçi…
İşte Tayyipipistan…
İşte “yönetim”