Ali’den geliyorum, nasıl seviniyorlar karı – koca çocuk gibi

Kardeşin ofisi bitmek üzere, evlerinin ahiri var, ofise çeviriyorlar…
Yılbaşına kadar biter, orada kutlarız diyorlar…
😊
Allah gönüllerine göre versin, dualarımda…
TÜM sevdiklerim, kalbimde olanlar…
En kötü günlerimiz böyle olsun, Allah herkesin yardımcısı, yâr ve yoldaşı olsun.

Ya kiralayacak…
Ve / veya kendisi kurslar verecek, Allah muvaffak etsin.

Bir an olsun duraksa, bir düşün…
Sor kalbine…
İnsanız değil mi?
Gerçekten ihtiyacımız olan ne???

Hayvan deyip geçme…
Jack mesela, daha bir “bebe”
Yürümeye çıkarıyorum, benimle birlikte o da nasıl yoruluyor…
Hem vallahi hem billahi horluyor, gelince nasıl uyuyor, kıvrılıyor köşesine…
Horul horul…
Gözelerini açıp bizi görünce yatıyor sırt üstü, sev beni…
Sev…
Oyna benimle…
😊
Tekrar soruyorum, gerçekten ihtiyacımız olan ne?

Biraz huzur, biraz mutluluk, sırtımız pek…
Karnımız tok…
Sevdiklerimizin esenliği değil mi?

“İki dakika vaktim var”

Aklımdan çıkmıyor, ne çok isterim. Dedim ya ömrüm geçmiştir üniversitelerde…
Yeminle…
Ben nefes aldığım sürece onun arkasındayım, her türlü…
Aklınıza gelebilecek her türlü destek!

Aynisini velilerim benim içinde yaptılar…
Ben fos çıktım, okumak istemedim…
Son pişmanlık fayda etmez. Şimdi okumak istiyorum ama ne kafa kaldı ne hal.

😊
İlla kendini bana ispat edecek…
Ben bilmez miyim malımı?
O hatayı yaptığım anda iş bitti. Yokkk…
Eninde sonunda sözümü dinliyor, sözüme geliyor…
Tabii ki iftar ediyorum onunla, tabii ki deli gibi seviyorum AMA…
Ne söylerim ne gösteririm!
NOKTA

Benim sözlerime önem verdiği kadar hocalarının da sözüne önem verir, biliyorum…
Ama benden yüz bulamıyor ya…
Sürekli bir çekişme, sürekli bir kavga hali…
Eminim…
Nasıl benim kafamı kurcalamaya başladı, onun ki de EMINIM aynisi…
Keşke, keşke…
Hele Almanya’da profesörlük ne demek?
Hayatin garantide…
İmtiyazlı memurluk, keşke…
Allah cümlemize evlatlarımızın başarısını, mutluluğunu…
Sağlıklı ve nur topu gibi torunları kucağımıza almayı nasip etsin…
Rahmetli babamdan çok az dayak yemişimdir ama bir dövdü mü de…
Allah yaratı demezdi. Sanırım evlatta benden aynisini söyleyecek…
ZORLAYARAK geldik bu günlere. Diplomasini alana kadar…
Gerisi…
Onun isteği ile ve kendi başarısı!

Uzun bir yol, çok uzun, meşakkatli…
Inşallah, inşallah!!!

oku

😊 Telefon geldi evlattan, çok güldüm. INŞALLAH

Yok çıkamadım henüz…
Hocaları çok memnunmuş ondan…
Sormuşlar neden akademik kariyeri düşünmüyorsun?
Profesörlüğü(!)

Benim lakabım, inşallah onun unvanı olur.

„Neden gitmiyor Türkiye’de çalışmıyorsun?“
Sormuş…
“İki ay sonra beni içeri tıksınlar diye mi?”
Başlamış hocaları gülmeye.

Aslında…
Güleriz ağlanacak halimize!

Not:
Gerçekten…
Hep arzu etmişimdir ya akademik kariyer veya diplomasi…
Allah cümle evladın yolunu açık, her şeyin hayırlısını nasip etsin

Bedrettin Dalan

Her türlü siyasi faaliyeti ret ediyor…
Diyor ki…
Ki hatırla İstanbul’a >>> ihanet ettik <<< diyeni…
Sormak lazım sadece İstanbul’a mı?

“İstanbul’a hizmet ibadettir ama insana hizmet ibadet üstü”
Felsefem, hayat görüşüm, anlayışım…
Karınca kararınca yapmaya çalışıyorum bir şeyler, bilgilendirmek istiyorum insanımızı…
Anca işte, çeyrek usulü…
Yeni geldim, insanlar ile uğraşıyorum. Göz tutacak kardeşim göz tutacak…
Türk’ü…
Almanı, İtalyan’ı, her milletten ya her tür milletten…
Bana ne uyruğundan…
Önemli olan insan, insan ve liyakati!

Af edin beni son zamanlarda çok başlayıp da bitiremediğim şeyler oldu…
O an çok önemli, O AN…
Tepem atacak veya ilham perisi öpecek beni…
Dökülüyor kelimeler, dökülüyor, düşünmeme gerek kalmıyor…
Kendiliğinden gelişiyor her şey…
ANCAK…
İpin ucunu kaçırırsam sil baştan.
Veee…
İster inan ister inanma o kadar yoğunum ki…
Sil baştan lüksüm yok benim!

İnce ayar

Yıl, 1997…
Yer, Ankara – Sincan…
Tanklar Sincan sokaklarında; “İnce ayar” verildi dendi sonrasında!

Hatırladınız mi?

Sen bakma dövizin düştüğüne…
Yoğunlaşma buna, pür dikkat kesilme…
Oğlummm, evladım, kızım…
Biraz da İstanbul Borsasına baksana!

Doksan bin önemli bir direnç denmişti…
Geçti, öf hem de bayağı bir 100 binlerin üzerine çıktı…
Bugün itibarıyla, sabahtan beri 89999,9 ne yapsam diye düşünüyor…
G.tün…
İpotekte, ince ayar çektiler, çekiyorlar pezevenge!

Hep demedim mi, demiyor muyum…
Hizadan çıktı, kendini bir b.k sanmaya başladı diye?

Tabii sen bunları dikkate almaz, dikkat etmesin…
Ben…
Bir Atatürk milliyetçisiyim, bir baba…
Baba…
Ben dikkat etmeliyim, anlatsam da sana…
Anlamayacağın, anlamakta istemeyeceğin için hiç zahmet edip yazmayacağım…
Onun yerine…
Çeyrek ne yapar?
Kaçar…
İşim başımdan aşmış birde sizlerle mi uğraşacağım?

Asker

Senin için kelle değil miydi ulan?
Namussuz…
Allah bilir doğru mu? Senin dedenden bana ne, Sarıkamış’ta donarak şehit olmuşmuş…
Ulan oğlancı soyundan geliyorsunuz, oğlancı…
Sübyencisiniz siz, sübyenci…
Ancak çocuğa yetiyor gücünüz.

Atatürk’ün…
İsmet İnönü’nün…
Askerlerimizin adını o pis ağzınıza, ağızlarınıza almayınız…
Çevreyi yeterince kirletiniz!