Anlamamazlıktan gelmiş olayım

😊

Gül danesi…
İki günden beri…
Yok bebeğim, içli köftem benim, gittiğim yerden geriye dönmem…
Ardıma bakmam!

Buradan geldim papatyam, buraya döndüm…
Bizimkiler falan, dostlar, arkadaşlarda sorup duruyor AMA dönmem!

Korku meselesine gelince…
Korkmaz olur muyum hiç, ölüme susadım ama galiba göründüğüm kadar da aptal değilim…
Kaybedecek…
O kadar çok şeyim var ki, maddi ve manevi…
Korkuyorum tabii, hatırla sevdiceğim, hatırla hani bir dost demişti ki önemli bir pozisyonda…
“Önder dikkatli ol, seni ben bile kurtaramam!”
Ancak…
Kadın…
Kadın kadar, sen kadar, ilk göz ağrım kadar, çoluk çocuk kadar…
İçimde bir sevgi daha filizlendi yıllar öncesi…
Vatan ve millet sevgisi, haliyle önce > can < ki sizlersiniz canım, sonra canan(!)

Allah gül danesi, Allah…
Allah’ıma sığındım, cesaret ile aptallık arsındaki fark soğan zarı kadar…
Bilirsin Alman özdeyişini:
“Ein Mann muss tun was ein Mann tun muss!!!”
Çeyrekte olsa bu böyle!

Hazırlıklıyım papatyam…
Anla, hazırlıklıyım!

İyi geceler meleğim, iyi geceler. Allaha emanet ettim seni…
Allah seni ve senden olanı, sevdiklerini korusun. Sana sağlık ve mutluluklar bahşetsin…
Allaha emanet ol.

Not: berbattım kalbimin kraliçesi, berbat. Bu gece nasıl biter bilmiyorum?
Eyüp Sultana da başladım, keşke başlamasaydım.

İyi geceler meleğim, güzel bebeğim…
Allah…
Rahatlık, huzur ve mutluluklar versin!

Önder

Meritokrasi üzerine veya insan nasıl yönetilir, yönlendirilir ve kazıklanır

Meritokrasi yönetim gücünün, yönetimde getirilen kişilerin liyakatine, yani bireysel yetenek, bilgi, deneyim gibi özelliklerine bağlı olarak kamu yönetimine getirilmesine denir. Bu bilgiye ileride tekrar değinmek üzere kimi tarihi gerçekleri sıralayıp Peygamber Efendimizin sahabelerinden Ebu Eyyûb el-Ensarî’ye (Eyüp Sultan) geçiş yapmak istiyorum. Bir soru ile bu makaleyi sonlandıracağım!

Uzun bir makale mi olacak, kısa mı henüz bilmiyorum. Taslak kafamda ama öncelikle sağlığıma…
Sonrasında hayatımın gidiş hatına bağlı bir süreç olacak. Belki inanmayacaksınız ama…
Beni şahsen tanıyanlar bilirler…
Nasıl ki sağlığım saniyesi saniyesine değişebiliyorsa, AYNEN ÖYLE günlerimde bir andan diğerine çok farklı bir seyir alabiliyor(!)
En fazla yarım saat kadar sonrasını öngörebiliyorum. Ondan sonrası sürpriz!

Not: Gerisi kısmetse yarına. Biraz açıldım, feci bir gün geçirdim. Açıldım derken…
Hala canım çok yanıyor ama dayanabilecek şekilde…
Benim “hayatım” böyle…
Bir ameliyat arkadaş, alt tarafı bir ameliyat. Ama ne ameliyat. Koca Avrupa’da sadece üç doktorun yapabileceği bir ameliyat. Kâğıt imzalatmışlardı…
Düşünebiliyor musunuz, sesim değişebilirmişti ameliyatta, ses tellerim…
Keşke sesim değişseydi…
Ameliyat öncesi günlerimi arar oldum, hiç olmasa haftada bir – iki iyi günüm oluyordu. Artık ayda bir, O da şansıma olursa. Yani onun bile garantisi yok!

eTicaret

Af edin, lütfen af edin…
Bunların anaların a.ını para s.kmiş olmalı!!!

UBER…
Dünyanın en büyük “yasadışı” ticari – özel taksi işletmesi…
59 milyon kullanıcısının verilerini > hackerlere < kaptırdı…
Güvenliğini sağlayamadığın bir sisteme yapılan yatırım “haram”!

Bademler ve eTicaret…
Kendi g.tlerindeki donu toplamaktan acizler ama kalkıp devlet yönetmeye, eTicarete öncelik vermeye çalışıyorlar.

Keza okyanus ötesi bir puşut var ya…
Oku ve anla:

oku

Yine…
Bu nasıl bir rezalettir ki yapıyorsun bir iyilik…
Yayınlıyorsun mesela bir video (geçenlerde senin için yayınladığım sevdiceğim) …
Ulan neden kesip – biçiyorsun?

Yok çaresi…
İş bir kez daha başa düştü, kendimi iyi his ettiğim zaman oturup yazmam lazım…
Anlatmalıyım, bilmelisiniz…
Osmanlı ve hilafet…
Hilafeti meşrulaştırma “yalanı”…
Yok ya, yok…
Ben acilen ölmeliyim, ölmeli yoksa kafayı yiyeceğim!

Şimdilik…
Gerçekten güzel ve aydınlatıcı bir çalışma, Almanca…
İzlemenizi tavsiye ederim. Kısa keseceğim, berbattım, felaket!

Yayınladığım izlencelerde…
Dikkat ediniz lütfen, dikkatle söylenen sözleri dinlemeli ve anlamalısınız…
Mesela…
Fransız ve İngilizler için Osmanlıya karşı ayaklanan > halklar < baglamında denmekte…
“… ayaklananlara yârdim etmek >>> bahanesiyle <<<“  …
Yani…
Aslında yayınladığım şeylere dikkat ederim, bazen kaçamaklar olabiliyor…
Her zaman…
Gerçekçi olmakta fayda var!!!

Not:
Sözde Boing ve bademler arasında yapılan anlaşma. Keşke…
Ama (…)

Dün sabah ve bu sabah

Dün…
Hanım kahvemi yaptı geldi yanıma, oturdu beraber haberleri izliyoruz…
(Hala kahve içemiyorum, midem, içtiğimin yarısının yarısına düşürdüm. Anlayacağınız ben çeyrek, kahvem çeyrek!)

Döviz haberleri geçiyor ekrandan, döndü sordu bana Euro’yu 4,59 (bu sabah 4,66) görünce…
“Bizim için daha iyi değil mi?”
Tabii ki…
Bencilsen…
Haliyle bizim için daha iyi gibi görünüyor…
Kafacığının almadığı, düşüncesizce sorulmuş bir cümle…
Dolar, Euro çıkınca, dövize endeksli TÜM fiyatlarda o oranda çıkıyor!

Millî görüş denilen kardeşim sana dayatılan değildir!

Bambaşka bir şeydir Atatürkçülük…
VE SEN…
Devletin ve milletini oluşturan toplum ile…
Hüküm eden arasında ayrım yapamadığın sürece beni ve benim gibileri karşında bulacaksın…
Her alanda, her zeminde karşınızda olacağım, olacağız!

Hükümet…
Geçici bir süre için halk tarafından, halk için, halk adına yürütme ve yasama faaliyetlerini denetleyen, çıkaran, devlet bütçesinin kimi kişilere >>> emanet <<< edildiği…
Yargının, bağımsız ve adil olarak çalışabilme > teminatı < olan…
Demokratik bir sistem içeresinde etki ve eylemlerde bulunan bir kurumdur!

Hükümet, devlet ve millet değildir!!!
Sadece millet adına işleri yürüten birer görevlidir.

Sen bu ayrımı yapamadığın sürece…
En azından Önder’i karşında bulacaksın!!!

Not: bu sabah…
Tarifi mümkün olmayan bir haldeyim, tarifi yok halimin!
Birkaç satırı yarım saatten fazla bir sürede yazdım. Parmaklarım bile…
Parmaklarım.

Konuşuyor yine, siyasi fahişe

Günaydın Türkiye, günaydın dünya…
Merkezi otorite…
Suriye falan…
Iran ya Iran, molla yönetiminde…
Bir zamanlar dünyada da coğrafyasında da söz sahibi olan Türkiye’yi geçti…
Ehhh…
İyi kötü gerçek din adamları, bizim ki gibi çakması değil ki…
Söyledi Sayın Vekil Balbay, ilan etti…
NATO rezilliği için meclis soruşturması istenecekmiş…
Doğrusu bu, soruyor, söylüyor:
“NEDEN bu hallere düştük?”
Evet, sahi neden düştük bu hallere?

Seçersen…
Dikersen s.k gibi dik duran bir “dünya liderini”
Ehhh, O da s.ker durur seni!

Rezil olursun âleme rezil!