Uzi

Gençliğimin silahı, hastasıyım ya hastası…
Türkiye’deyken…
Anlayan anladı…
9 x 19mm Parabellum (Luger), ses hızını aşan mermileri ile ne kum ne toz ne su engeli tanıyor.
Israil tasarımı, gerçekten işe yarıyor. Eski, çok eski ama etkili!

Tüfeklerim yerinde…
Tabancamı bulamıyorum, delirdim ya delirdim. Aramadığım yer kalmadı…
Avlanirken kullanıyordum. CO2, “oyuncak” değil…
Gerçek silahta değil benimkiler, gene de tehlikeli. CO2 gazi ile çalışıyor ve seri atış yapıyor. 20 – 25 sene önce almıştım, güncel yasaklamalar ve sınırları olmayan silahlar
(7 Joule üzeri tabanca, 20 Joule üzeri tüfekler. Tabanca 120/ms, tüfekler 210/ms. Dört ile 6mm arasında saçma atıyor, tavşana, kuşa yeter)
Çocuklar…
Kaza olmasın diye saklamıştım. Uzunnnn seneler oluyor elime almayalı. Deprem çantası neredeyse bitti, lazım diye aramaya başladım. Koltuğun yüklüğüne koymuşum. Koca koltuk ve çok ağır.
Hiçbir yerde bulamayınca birde oraya bakayım dedim. Keşke bakmasaydım!

Kalbim!!!
Öf, öf, öffffffffffffffffffff
Hanımın akli gitti beni görünce, çağırmadım yardım etsin diye…
😊
AMA buldum.

Ömür boyu en fazla 20 kilo kaldırabilirim. Aksi, atardamar kopabilir…
Haberlerden geçti 18:30 sularındaydı eve geldiğimizde. P.zevenk, Trump ile görüşmüş…
Artık PYD’ye silah vermeyecekmiş ABD. Duyda inanma YARINA…
Ancak biraz toparlandım. Uzi’nin…
CO2’lisini üretmişler, hemen yarına ısmarlayacağım. Hemen…
Iyi geceler!!!

Bilmiyorum gülüm, henüz yok bir haber… 4000 küsur Euro ödenecek mi bilmiyorum? Allah… Allah gülüm, Allah. İnan, yürekten. Ben ona sığındım, biliyorsun dua dilimden düşmez. Sevdiklerime, kalbimde olanlar VE YINE biliyorsun, Allah benimle sevdiklerimle!

Hala WhoIs’lerle uğraşıyor millet…
Kim olduğumu merak ediyorlar. Bu çeyrek saklamaz kendini diye daha kaç defa söyleyeceğim bilmem ki!!!

Adim, sanım…
Hepsi…
Hakkımda…
Düşmanlık mi edeceksin? yüreğin varsa çık karşıma…
Korkma, püf desen yıkılırım. Elbet…
En azından öyle umuyorum bir, sadece bir yumrukta ben sallarım…
O da yeter sana!

Dostsan…
Sözlerime güvenmiyor musun? haklisin sorgula…
Ama mantıkla!

Ya kadın, seninle yüreklerimiz aynı mi çarpıyor ne?

😊
Yalanım varsa Allah belamı versin. ARTE televizyonunda Der Graf von Monte Christo oynuyor…
Biliyorsun Alexander Duma romanı…
Dünya edebiyatının önemli eserlerinden…
Ben odamdayım, demin gittim hanimin yanına, televizyondan konuşmaları duydum, sordum:
Monte Kristo Kontu mu oynuyor…
Evet dedi hanim. Aklıma vallahi hemen sen geldin, izlence başka okumak başka!!!

Sana Almancasını tavsiye ederim:
Sadece 900 sayfa…
😊 😊 😊

oku

Buda Türkçe, sadeleştirilmiş hali olsa gerek 200 küsur sayfa

oku

Zaman üzerine

Değerini…
Kadri ve kıymetini rahmetli öğretti bana…
Umut denilen gülüm, umut…
Yüreğinde tekrar filizlendiğinde ise…
Zamanın hiçbir değeri, kadri, kıymeti kalmıyor…
Bunu da sen öğrettin bana!

Umut…
Fakirin ekmeği, sevenin özlemi, dileği…
Ve yine…
Vatansever için asla sönememesi gereken, sönmesine izin verilmemesi gereken bir meşale!

Biliyorsun değil AMA gözler çok şey ifade eder!

Okuyacaksın gülüm, milim milim okuyacaksın vücut dilini…
Gözleri…
Duyacaksın kokusunu, içine çekeceksin. Ta derine, kalbine değene kadar…
Bakacaksın kadının gözlerinin içine, ta içine. Gözbebeği, gözbebeğine değecek…
Eller…
Kenetlenecek!