Dün sabah ve bu sabah

Dün…
Hanım kahvemi yaptı geldi yanıma, oturdu beraber haberleri izliyoruz…
(Hala kahve içemiyorum, midem, içtiğimin yarısının yarısına düşürdüm. Anlayacağınız ben çeyrek, kahvem çeyrek!)

Döviz haberleri geçiyor ekrandan, döndü sordu bana Euro’yu 4,59 (bu sabah 4,66) görünce…
“Bizim için daha iyi değil mi?”
Tabii ki…
Bencilsen…
Haliyle bizim için daha iyi gibi görünüyor…
Kafacığının almadığı, düşüncesizce sorulmuş bir cümle…
Dolar, Euro çıkınca, dövize endeksli TÜM fiyatlarda o oranda çıkıyor!

Millî görüş denilen kardeşim sana dayatılan değildir!

Bambaşka bir şeydir Atatürkçülük…
VE SEN…
Devletin ve milletini oluşturan toplum ile…
Hüküm eden arasında ayrım yapamadığın sürece beni ve benim gibileri karşında bulacaksın…
Her alanda, her zeminde karşınızda olacağım, olacağız!

Hükümet…
Geçici bir süre için halk tarafından, halk için, halk adına yürütme ve yasama faaliyetlerini denetleyen, çıkaran, devlet bütçesinin kimi kişilere >>> emanet <<< edildiği…
Yargının, bağımsız ve adil olarak çalışabilme > teminatı < olan…
Demokratik bir sistem içeresinde etki ve eylemlerde bulunan bir kurumdur!

Hükümet, devlet ve millet değildir!!!
Sadece millet adına işleri yürüten birer görevlidir.

Sen bu ayrımı yapamadığın sürece…
En azından Önder’i karşında bulacaksın!!!

Not: bu sabah…
Tarifi mümkün olmayan bir haldeyim, tarifi yok halimin!
Birkaç satırı yarım saatten fazla bir sürede yazdım. Parmaklarım bile…
Parmaklarım.