Ruhların sözleşmesi

Ilginç bir tip…
Alman…
Ama gormedim daha böylesine aileci…
Anne diyor başka bir sey demiyor.

Kader…
Biri „ipsiz sapsız“ diğeri…
Pariste uzay mühendisi.

Aman ya, offf…
Saat 04:15
Genç 13 – 14 yaşlarında, EFENDI bir çocuk…
Gece yoldaş oldu bana, epilepsi…
Bana WLAN, kablosuz teklif etti. Hic ister miyim, yazmistim ne kadar pahalı oldugunu. Var flat’im. Ne gereği var?

En çok da, gence, bebeye, kadına, ihtiyara acırım. Allah…
Acil şifalar versin. Gerçekten cok zor, hele hastalık kroniklesirse.

Neyse…
Her halde yapmamam gerekirdi, kahve…
Iki sigara. Ilk ben girecektim, acil girdi araya. Gelelim kurama; bak ya tum yazı gitti gene. Başlıycam cebine de, internet bağlantısına da 4g sinede bilmem nesine. Bu yüzden, cep olsun olmasın bölük bolcuk hep arada yayınlarım ki kayıp olmasin, ta seksenlerden kalma bir aliskanlik. Eskiden cok olurdu.

Işin kötüsü hafızam, vura vura kafayı araba camlarına akil kalmadı. Düşünceler dizini, bilişim gibi, arka arkaya, eski model tof tof. Gecemedim henuz paralel sisteme. Giti mi gitti. Ile düşünceler inci kolye misali, tespih gibi…
Arka arkaya…
😉
Ne yapalım kardeşim, ihtiyarladim.

En güzeli modem…
Bip, bip, düttt, bip, bip…
Kesinlikle boyle şeyler olmazdı. Gençlik yıllarım, oyun hackledigim yıllar, aaa iyi oldu…
Aklima geldi, bu vesile ile oyun kuramını da anlatmış olurum sizlere. Gittim kahve aldim, SON sigara. Saatler var daha, oksijen, ilaclar ile. Icimde ne varsa ufler gider.
😉
Var her şeyin caresi…
Işin yoksa tekrar yaz…
Bu kurama göre yani ruhlar sözleşmesine göre..
Ki…
Anlayamadım, tanri var mi yok mu…
Kitabi henuz okumadim, aklimda kalan ile…
Ruhlar âlemi VAR…
Biraz bana Budizm VE bizlerin, yani Türklerin eski inanışı Şamanizmi hatirlatti…
Ruhlar aralarında sözleşme, anlaşma yaparmış.

Bir önceki görevlerine, başarı oranlarına göre ömür biçilir dünyaya yollamışlarmış (melekler!???)

Oma geliyor hep aklima…
„Cennette, cehennem de bu dünyada!“

Bu kuramda…
„Bir kutup yıldızı kayması“ var…
Varoluş…
Izah edilmiyor. Tekrar hatirlatmakta fayda var, arkadaş her şeyi dogru nakil etti mi bilmiyorum. Okuyacağım o kitabi kismetse. Bir Albert Einstein dahi yanılabilir diye yazmıştım…
Izafet kuramı, ismini bir turlu dogru yazamam, geçenlerde vefat etti hani…
S. H. diye kısalacağım…
„Hawking???“
DIKKAT…
Yüksek fizik, buna göre madde yoktan, tekrar YOKTAN var olabiliyor…

Allah razı olsun, ben boşuna demiyorum kardeşten öte diye

Raxxxm,
Hastaneye gelmiş beni arıyor…
Bir yılbaşı gecesiydi, eğlenceyi düzenleyen O…
Şarkılı sözlü, yemekli içkili…
Girdik mi girmedik mi yeni yıla hatırlamıyor AMA çok kısa bir süre öncesi veya sonrası…
Bayıldım…
Manda boku gibi yere yığıldım…
Tabi hemen cankurtaran, hastane…
Annem anlatıyor, ilk gelen ve sabaha kadar başımı bekleyen O…
Ve tabii sevdiklerim.

Peder…
Psikosomatik tepkiler, aylarca içimde yaşadım…
Üç aşağı beş yukarı biliyordum bizi bırakıp gideceği günü…
Sonrasında…
EVET TOPARLADIM sevdiklerimi, aylarca çıktı acısı…
O…
Hep yanımdaydı, şimdi senin gibi.

Uzak, yakın ne fark eder?
INAN, buna INAN…
VAR…
Öte taraf ve yine varlar, biliyorum inanmadın, inanmıyorsun bana…
Fırsat olmadı ki yüz yüze ispatlayayım sana…
Ben…
Öyle veya böyle olacağım her zaman yanında!

Göreceksin…
Yaşayacaksın, ispatlayacağım sana sözlerimi…
Tanrı izin verirse tabii!

KALITE…
İnsanda ve eşyada, ÖZELLIKLE kadında…
Şanslıyım, gerçekten çok şanslı kadından yana…
Allah razı olsun hepsinden, senden…
Nicelik değil nitelik…
İnsan…
Hası, insan evladı!

Sözlerime güvenmelisin, laf etmem, söz söylerim. Yalandan nefret ederim, neysem oyum, ne görüyor ne his ediyorsan O

Allah…
Hep derim, hep diyeceğim…
Anlayacaksın, ANLAYACAKSIN…
Anlattığım zaman ruhların sözleşmesini!

Kitabin ismini henüz almadım AMA MUTLAKA okuyacağım, dün gece çok düşündüm üzerinde…
Veee…
Mantıklı, mantıklı bir açıklama şekli!

Ne dedi biliyor musun?
“Belki oğlunun bir buçuk yaşında > yukarıya uçması < görevini yerine getirdiği içindir!??? <

x…
!/2 saate kalmaz

Aradığı sorunun cevabını kendisi veriyor, HABERI YOK!

Evdeyim, daha doğrusu dükkânda…
İzinliyim, akşam 19 yine hastane, yarına büyük gün…
Ölüm ile yaşam arsandaki ince çizgi…
Umutsuz bir serzeniş mi?
YOK…
Bilmedikleriniz, bilmediklerimiz…
Bilemeyeceğimiz şeyler var, göreceğiz…
Allah ne yazdı?

Annem…
“Benden bir şey saklıyorsunuz ama anlayamadım ne… O şu anda hiç umurumda değil, ben seni düşünüyorum…”
Ah anne, anneciğim benim. Istesem de bu saatten sonra hiç bir şey benim elimde değil!

“Korkuyorum…
Çok…”

Her şeyin cevabı…
Anlattım ağzından bilinçaltı ile çıkanları…
Vurguladım sözlerini…
Anladı mi bilmiyorum?
Değeri…
Telefonda gaipten geliyordu sesi!

11:26 / 10:26

Dolar 5,94
Euro 6,62
Çeyrek altın 402,79
Borsa 94793

Ağlıyor hanım…
Sevdiceğim ne halde bilmiyorum…
Dökülüyor sanki her şey, Önder toparla kendini…
Toparla sevdiklerin!!!

Sevgi, EVET SEVGI…
Zaman, bazen…
İlaçların en tesirlisi!

Daha dün yazdım, “ezelden beri” kendime sorduğum sorudur, özellikle kazadan sonra…
BU SABAH ALDIM CEVABINI bir dost sohbetinde…
Alman, kendisi, bir Hristiyan…
Birlikte yatıyoruz odada, çok güzel…
Derin sohbetlerimiz oldu. BILIYOR MUSUNUZ…
Hiç bu açıdan bakmamıştım konuya, MUTLAKA O KITABI okumalıyım, aldım yanıma kitap, okuyamıyorum, gözler, gazete puntoları daha büyük…
Bir iki satır, uyuya kalıyorum…
Böyle koskoca kitap mı biter?

>>> Ruhların anlaşması <<<

Birçok sorunun, muhtemel cevabı!

Yazacağım bu konuda düşüncelerimi…
AMA ÖNCE…
Kendisi himmete muhtaç dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede!?
O mini mini elleriyle pogca yapmış DayDay…
😊
Bir güzel olmuş, öldürdüler açlıktan hastanede…
Sonra x eve gitmem lazım önce…
Raporun bir kısmı…
Sadece sen, sadece!

Neden sen?
Bilmiyorum, cevabı sende gizli.

ÜZME KENDINI, üzmeyin hiçbir şey için kendinizi…
Değmez…
Bak yukarı ki resme ve anla, hastane duvarı…
HAYAT…
Düz, dümdüz duvarları bile tırmanıyor, önemli olan kök…
ÖZ, öz…
Toprak, önemli olan dediğim gibi kök, aile…
Sevdiklerin, hepimiz gelip geçiciyiz > fani dünyada <
Fani…
Önemli olan, gerçekten önemli olan ardında bıraktıkların!

“Kendine bir şey yapacak diye”

Yapan yapmış yapacağını…
Sevginin okları…
Delmiş yürekleri!

Daha ne arar durursun cevap…
Dön bak, yüreğine bak…
O…
Veriyor her türlü sorunun cevabını!

Ve insan sorularına cevap arar durur…
Halbuki…
Birçok cevap hâlihazır da durur, oracıkta…
Gör yeter, anlamaya çalış yeter.

En güzel…
En etkili, tesirli çözümler…
Genelde basit olanlardır, kolay…

Hastane çatısı…
Bahçe haline dönüştürmüşler, çatı, çatı…
Burada da sigara içiyorum, gece yarısı…
Kafama göre takılıyorum yani…

Görüyor musun bunu, engeli insanlar için…
Özürlü…
KIYASLA, gönüllerin belediyeciliği ile…
Boş ver boğulduğun selleri suları, bırak bir tarafa…
Sağlıklı veya özürlü…
Hayvan yerine koymuyorlar seni!

Viraja dikkat et viraja…
Geniş geniş, yere, yerle bir…
Dümdüz!

Anlatmışımdır…
Özellikle Uzakdoğu’da, otobüs üstü bile, otobüs…
Ve bademler çare arıyor patatese, soğana…
Bahçe olan yer…
İnsana, ruha sağlık, esenlik veren yerden…
Patates, soğan fışkırmaz mı, sebze, meyve…
Zerzevat (yiyecek)?

Eyyy “pezevengin evladı, orospunun çocuğu”
Yetiştirdiler senin gibi bir piçi, kelimenin tam anlamında deccalın kendisi…
(iş karıştıran, karıştırıcı, arabozucu, yalancı)
Senin hayat tecrüben, bilgin ile benim ki bir mi?

Yaşça benden “büyüksün” AMA…
Biliyorsun…
Akıl, yaşta değil başta…
Eğitimli gözde…
Çok güldüm VE EVET gizemli mesajlar…
Anlayana…
CIA…
Instargram de hesap açmış, insan kaynağı arıyorlar…
Sözüm sizlere gençler, sizlere…
Bizim değil ama bizden, bizim ki olsun olmasın…
AMAN HA…
Herkes Önder değil, herkesin yok bir pederi benim ki gibi…
Allah, gani gani rahmet eylesin…
Sen daha giderken bu yolları…
Beraber veya yalnız…
Ben tek başıma, en fazla sevdiklerim yanımda…
Gittim geldim, gittim geldim, gittim geldim…
Dönüyordum…
Sen daha HENÜZ yola düşerken!

Ekonomi, ekoloji…
INSAN…
Öğreti ve güzeli…
Ve değerli olana gereken değeri vermesi…
Eyyy insan kendine gel, urban ol medeni…
Sana yakışan bu eyyy Müslüman!

Hayata kalmak icin bir bahane mi?

Somut ve soyut…
Madden var olanın manen ile ebedi mücadelesi mi?
Hangisi?

Uyandım…
Cin gibiyim…
Dün doktor ile konuşmuştuk, yazdi deneyelim dedi…
Ilaçlarimi vermekten acizler, vermediler tabii.

Gözlerimi açtım ilk aklıma gelen sigara oldu…
Sigara, kahve…
Koluma yapıştırdığım nikotin bandı geldi…
Ya sigaraya ihtiyacın var mi?
Kendimi dinledim, beden diyor yok…
Üç çeşidi var, 1 numara en güçlüsü…
Kolumda…
Beyin, daha dogrusu şeytan diyor kalk önder bir cigara, bir kahve…
Hadi kalk, kalk…
Ulan ben senin şeytan gibi gibi dinini, imanını.

Iki sigara, bir kola…
Yok kahve otomatina kadar gitmeye üşendim.

Normalinde ilk yarim saate içerim 3-4 sigara bana mısın demez. Düşünüyorum…
Kardeşi, evladi. Dun gözlerim yolda kaldi…
Çocuklar gelir diye bekledim, gelmediler.

Jack…
Jacki bile özledim, seni…
Allah’im, hayata kalmak için bahane mu yaratıyorum?

Düşünüyorum konuştuklarını, tartıyorum…
Bir öyle bir böyle…
Evlat…
Yok, hala fazlaca çocuk…
Kardes, koskoca kadin. Iki çocuk annesi…
Off…
Bilmiyorum.

Bana ihtiyaçları var mi, bilmiyorum…
YOKSA…
Bana mi oyle geliyor?

Hanım geldi gözüm önüne…
Onu…
Ne zamandan beri bu kadar yorgun görmemiştim…
Ķemirmis beynini…
Kardes kendi havasında, bana bakışları değişti.

Metanetliydim…
Istekli…
Ağlatı beni.

Yanimda yatan Alman, ben daha görmedim böylesine aileciyi. Anne diyor başka bir şey demiyor. Kardeş, erkek. Iki oğlan…
Ha biz ha onlar.

ESA…
Eskiden musterimdi, Avrupa uzay merkezi…
Darmstadt…
O…
Atladı arabaya Paris’ten buraya. Alacak kardeşini, gidecekler beraber Bavyeraya, annelerinin yanına . Yarina, kismetse burada.

Kardes işte kardeş, kavgasiz olur mu?
Yatak…
😉
Koskoca adam olmuşlar, yatak yüzünden telefonda kavga ediyorlar.

Of bilmiyorum…
Ne dogru ne yanlış bilmiyorum…
BILIYORUM…
Kimse vaz geçilmez değildir…
VE…
Tabii biliyorum, farkındayım hayat devam edecek!

Ben ne yapabilir, nereye kadar koruyabilirim?

Allah…
Yazmamış olsun, beden diyor istemiyorum, ihtiyacım yok. Aklımda sigara…
Şeytan…
Git başımdan…
Kendi derdim kendime yetiyor.

Elimde drinaj…
Takılıp duruyor oraya buraya…
Canım aciyor…
Kan alamiyorlar ya, cimri…
😀
Çıkarmıyorlar bur daha

Harika haber, evlat

Geldi hastaneye…
Bir arkadaşı ilaç sanayisinde ise başlamış…
Yönetici konumunda ama üstdüzey degil…
Olsun…
Önemli olan ayak basmak.

Neden harika VE…
Amasi ne?

Anlatirim bazen, ima ederim…
Yok sadece bankacılık, sigortacılık sektoru degil, ilaç sanayisi ile de yakından ilgiliyim.

Ilaç deyip gecme, INANILMAZ maddi ve manevi güç vardir ardında. Askeriyeye kadar uzanır kollari, hele siyaset ili içiçe hâlleri vardir. Tam burada evlat giriyor araya. Muazzam bir tecrübe kazanma sahası.

Şirket…
Şirket degil bence YOKSA ah keşke…
INAN…
Uluslararası bir sektör VE çevre edinebilirsen bir daha ASLA sırtın gelmez yere.

Evet, lobiciliktir bunun ismi. SANAYI ile siyaset arasi arabulucu. Benim hala gözüm diplomaside ama Onun hayati. Ben ancak bir noktaya kadar etkili olabilirim.

Iyi niyet ile yine bir nevi elçilik…
Vatan, millet degil arkanda INANILMAZ BIR PARA…
Güç…
Yeter ki kirlenme!

Bana bir akıl ver, yardim et bana

Ne yapacağımı bilmiyorum. Kimin ile uğraşacağını?

ZATEN…
Sen dahil normali düşmez bize…
😀
Ora nasil bilmem, wiesbaden – taunusstein arasi…
2-3 derece…
Burasi buz, DIKKAT…
😉
Jack okulda, hundeschule…
Bugün yine gitmiş, tum köpekler bir heves…
Bizimki üşümüş, büzüşürmüş ağzını yalvaran gözlerle

Ya inan…
Bilmiyorum…
Güler misin ağlar misin?