Allah… İnsanın eninde sonunda belasını verir, tecrübelerle sabit 86774 (15:30)

Hayatımda karşıma çok orospu çıktı…
Yok o tür değil…
Hayatımda iki kez kadın ile sevişmek için para verdim, ilkinde TÜM aileye rezil oldum…
Tam Önder işiydi, TAM…
😊
Bir insanın orospu olması için ille bacak açması gerekmez…
Bu tür orospular farklı, ruhunu satanlar…
Bilmiyorsan…
Kınama, hor görme para için bedenlerini satanları, bilmediklerin…
Önemli gerekçeleri olabilir!

INAN…
İnan buna ruhunu satanlardan çok daha şerefli, namuslu* insanlar olabilirler…
Ancak…
Ömrümde ne gördüm ne okudum ne karşılaştım böylesiyle…
Recep Tayyip Kahpedoğan gibisiyle…
“Kutsal kitabımızda tarif bulan”1 deccal olabilir mi acaba?

* İyi, kaliteli, düzgün, ekstra gibi anlamlar içinde kullanılabilir.
1 Dikkat et bak, bu yüzden ANLAMAK. Bir nevi diplomatik dildir, söylenmeyen ile kaş – göz yarılır!
„Bilindiği gibi Kur’ân’da herşey bulunur. Ama bunu Kur’ân makam gereği bazan açıkça, doğrudan, bazan da gizlice, işaretle ve dolaylı olarak anlatır. Deccaldan da doğrudan olmasa da dolaylı olarak ve işaretle bahsettiğini görüyoruz. Âlimler, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmeyip gökyüzüne çıkarıldığını bildiren âyetin hemen peşinden gelen ifadelerde, „And olsun ki, Ehl-i Kitaptan hiçbir kimse yoktur ki, ölümden önce İsa’nın hak peygamber olduğuna îman etmesin“ meâlindeki Nisa Sûresinin 159. âyetinde geçen „ölümden önce“ ifadesinin tefsirinde şu ifadelere yer vermişlerdir:

„Âhirzaman geldiğinde Hz. İsa yeryüzüne inecek, ihtilâfa düşen Ehl-i Kitap da ona inanacaktır. Kıyamet kopmadan önce ona iftiraya kalkacak derecede ileri giden Yahudîlerle, ilâh diyecek derecede ifrat eden Hıristiyanların iftiralarında yalancı oldukları ortaya çıkacaktır.

Hz. İsa’nın inmesi söz konusu olduğuna göre mücadele edeceği Deccala da otomatik olarak işaret edilmiş olmaktadır. İki zıttan birinden bahsedip diğerinden söz etmemek Arapların âdetidir.“

(İbni Kesir, Nihayetü’l-Bidaye (Riyad: Muhammed Fehim nşr., 1968), .I:153; el-Askalânî, Fethu’l-Bârî, XIII:98.)


Görüldüğü gibi Deccal Kur’ân’da açıkça yer almamaktadır. Ancak ona işaret eden birçok âyet-i kerime bulunmaktadır.


Deccalın Kur’ân’da açıkça zikredilmeyiş hikmetini ise âlimler şöyle yorumlarlar: „İslâmın iki ana kaynağı vardır. Birincisi Kur’ân, ikincisi Sünnet. Deccaldan Kur’ân açıkça söz etmiyorsa da birçok hadis-i şerifte onun varlığından açık açık bahsedilmektedir. Bazan açık seçik olan şeyleri ikinci bir defa zikretmeye gerek duyulmamaktadır.“

Evet, Rab sana akıl vermiştir…
Düşün diye, armut piş ağzıma düş diye bir şey yoktur…
Göz vermiştir gör diye…
Kulak…
Ki duyasın, dinleyesin diye.