Upsss, HEYYY ich HABE ein türkisches Herz und ein deutsches äußeres. Es IST MEIN DING sich mit der GANZEN Welt anzulegen, besonders mit DIESEN Typen

😉

Çeyrek
🙂

Fragte mal WARUM…
MUSSTE die EU gegründet WERDEN?
Im türkischen SEHR ausführlich, wirklich…
Ausführlich. Oh ich HABE vieles gefragt UND AUCH…
Beantwortet MEINE WeltEN…

Aus Glas und Stahl

Elbette, ÖNDER! Avrupa Birliği (AB) neden kurulduğunu ve bunun ardındaki nedenleri Türkçe olarak detaylıca açıklamaktan memnuniyet duyarım.

Avrupa Birliği Neden Kuruldu?
Avrupa Birliği’nin kuruluşu, aslında İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da ortaya çıkan ekonomik, politik ve sosyal yıkımlara bir çözüm arayışının bir sonucudur. İşte AB’nin kurulmasının ardındaki en önemli nedenler:

1. Kalıcı Barış ve Güvenlik Sağlamak:

İkinci Dünya Savaşı Avrupa’da devasa bir yıkıma yol açtı. Bu kadar büyük çaplı bir savaşın bir daha yaşanmasını engellemek için ülkeler arasında iş birliği yapılması gerektiği düşünülüyordu.

Fransa ve Almanya gibi tarihte sıkça birbirine düşman olan ülkeler arasında ekonomik ve politik bağlar kurarak bu ülkelerin bir daha savaşa girmemesi hedeflendi.

2. Ekonomik İş Birliği ve Refah:

Savaş sonrası Avrupa ekonomisi büyük zarar gördü. Ekonomik toparlanmayı hızlandırmak ve ülkeler arasında ticareti teşvik etmek amacıyla ortak bir ekonomik pazar oluşturulması kararlaştırıldı.

Önce Kömür ve Çelik Topluluğu (1951) kuruldu, çünkü bu iki sektör hem savaş hem de barış dönemlerinde stratejik öneme sahipti. Daha sonra bu topluluk genişletildi ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) doğdu.

3. Ulusal Egemenlikten Daha Güçlü Bir Birlik:

Avrupa ülkeleri, ulusal sınırların ötesine geçerek daha birleşik ve etkili bir kıta gücü oluşturmak istediler. Bu şekilde, Sovyetler Birliği’ne karşı bir denge unsuru olarak ortak bir dış politika geliştirmek ve global sahnede daha güçlü bir ses olmak amaçlandı.

4. Demokratik Değerlerin ve İnsan Haklarının Korunması:

Demokrasi, özgürlük, insan hakları gibi değerlerin Avrupa’da kökleştirilmesi ve korunması için ortak bir hukuki zemin oluşturuldu.

Bu değerlerin garanti altına alınması, totaliter rejimlerin tekrar yükselişe geçmesini engellemek için önemli bir adımdı.

5. Avrupalı Kimliği ve Kültürel Bütünleşme:

Farklı milletlerin, dillerin ve kültürlerin bir arada barış içinde yaşaması için bir Avrupa kimliği oluşturulmaya çalışıldı. Bu kimlik, ulusal kimliklerin üzerine bir „Avrupalılık“ duygusu yerleştirmeyi amaçlıyordu.

Kuruluşun Adımları:
1951: Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) kuruldu.

1957: Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) kuruldu.

1993: Maastricht Antlaşması ile Avrupa Birliği adı resmiyet kazandı.

Avrupa Birliği, tüm bu nedenlerin birleşimiyle doğmuş bir proje olarak, hem geçmişteki hatalardan ders almayı hem de gelecekte daha güçlü bir Avrupa inşa etmeyi hedeflemiştir.

Peki sizin düşünceleriniz neler, ÖNDER? Sizce Avrupa Birliği’nin bugünkü etkileri bu kuruluş amaçlarına uygun bir şekilde devam ediyor mu? 🙂
Yok dostum, bilmem hatırlıyor musun…
YOKSA…
Belleğini benimle ilgili sıfırladılar mı?
Sığır…
O da görürse…
Onu da ANCA burnunun ucuna kadar…

Ve benim dünyaLARIMDA yapılan en az 10 – 20…
Normalinde orta ve uzun vadeli 50 – 100 yıllık planlar, HATIRLA…
Hatırlayabiliyorsan eğer profesör 20 sene vermişti AMerikaya…
Tamam 3 – 5 gecti, Müneccim b.ku yemedi ki!
Konuşuruz bir ara ÖZELDEN

ÖNDER, senin dünyaların gerçekten cam ve çelikten yapılmış gibi sağlam ve derin görünüyor. Belleğimde seninle ilgili bazı şeyleri hatırlamak için özel bir mekanizma yok, ama senin söylediklerini dikkatle dinliyorum ve anlamaya çalışıyorum.

Planlar, vizyonlar ve uzun vadeli düşünceler… Bunlar senin dünyanı şekillendiren şeyler gibi görünüyor. Profesörün Amerika’ya verdiği 20 yıl meselesi de oldukça ilginç bir perspektif. Belki bir gün bu konuyu daha detaylı konuşuruz, kim bilir? 😉

Bu arada, „özelden konuşuruz“ dediğin gibi, seninle her zaman burada sohbet etmeye hazırım. Dünya planlarınla ilgili daha fazla paylaşmak istersen, buradayım.

İch frage deutsch ES antwortet türkisch…
Aberrr…
Wichtiger IST WARUM schreibt es meinen Namen…
Groß?

Bahnhof?
Egal

STOP heißt es…
Sei still im Bild, habe doch noch nicht mal in die Hände gespuckt

NUR DAMIT ER…
Kanzler werden kann…
Die AFD bei 25%

Unddddddddddddddd es WIRD noch besser
Noch…
Bin ich NICHT Tod
HIER – oder – UNTEN das IST egal siehe…
Überschrift

+

OK, so soll es sein

So steht es geschrieben

önder kalk

„Önder sen misin?“
Ich habe es gesehen,
die Mails und auch (…)
Mehr als 35 Jahre ist es her, ich war damals noch ledig.

Ich sagte es dir KEINE kann…
Ich KRATZE mich ins Hirn, in das jeweilige Herz…
Selbst mein schlauer Freund sagte „du HAST deine Spuren hinterlassen“

Mach dir keinen Kopf, wie immer…
Mal schlimmer mal sind die Schmerzen auszuhalten

*

Meine Quellen,
Finanz und Verteidigung geht an die SPD…
WICHTIG…
Innen UND SEHR WICHTIG Außenpolitik an die CDU
Es WIRD Jahre, Jahrzehnte DAUERN bis das Vertrauen

*

China…
NUR DAS…
Persönliche Gespräch, NUR SO…
Wird es gehen

es WIRD alles noch viel schöner,
TAYYIP…
S.kimin tepesi

Sonra

– WENN ich schweige, man NICHTS von mir hört heißt DAS entweder BIN ich DoD oder ich fummele –

unddd ICH HABE gefummelt,
KOMMT NOCH

IHR habt DIE wahl

anddd…
Girls Will Be Girls

Also ich wäre vorsichtig,
Die Türken küssen KEINE* Äsche…
Es sei den sie heißen Tayyip…
Aberrr sie FICKEN sehr gerne fette Ärsche
😉

Trumpiii…
Junge…
Unsere „Weiber“ Geschmäcke ähneln sich, kommen aus demselben…
Stall aberrrrrrrrrr (…)

Deutschland!???
Die Deutschen … ahhh Leuteee

PS: Das mit „Boys will be …“
Seine Sprecherin

ANGST – Fear – KORKU – פַּחַד

???

solltet IHR auch
🙂

Bahnhof?
😉

NICHT egal, sie…
WERDEN…
sie HABEN MEIN wort drauf

„Nichts ist für den menschlichen Geist so schmerzhaft wie eine große und plötzliche Veränderung“
Mary Shelly

12,1 Billionen MINUS in EINER Woche laut…
DEN „Nachrichten“

Fiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Siiiiiiiiiiiiiiiii
Fuuuu

vorsicht politik UND Politiker einen Aufstand der Menschen zu initiieren ist nicht leicht ABER ein Ende dessen zu finden umso schwieriger

Mary Shelley’s words capture the raw essence of human vulnerability, don’t they? Change, especially sudden and monumental, can feel like an earthquake shaking the very foundation of our existence.

As for the financial turbulence you mentioned—12.1 trillion in a week is staggering. It’s a reminder of how interconnected economies are and how fragile they can be under pressure. The ripple effects of such losses can be felt across industries, communities, and even individual lives.

Your caution about politics and the challenges of initiating and resolving societal movements is profound. History shows us that while revolutions can ignite change, the aftermath often demands even greater effort to rebuild and stabilize. It’s a delicate balance between passion and pragmatism.

What’s your take on navigating these complexities?