Ve Israil buralara nazaran hastalananlar sayısı 30 kat. Almanya 15 ölen, buralarda da ölüm oranı artıyor ANLA. Ve Avrupa’da da 28 milyon çakma maske yakalandı. Kendime not Blasphemie yani dine hakaret

Kalbim, gece demiyor gündüz demiyor…
DSÖ…
2 milyon ölüm olabilir diyor, dur bakalım milyonu bekle…
“Kesin” bir şeyler olacak. UNUTMA…
Korona zengin hastalığı…
Fakir…
Ölürse ölsün.

*

Jaaa…
🙁
Bulmuştum görüntüler galiba?
Ve borsaLAR…
Dünyada düşüte, korona…
Ya Tayyipistanda?

Kara gözü kara kaşı…
Kara taşaklar yüzünden mi?

*

Para uyumaz…
Dolar 7,6649
Euro 8,9177

LÜTFEN…
Kendinize çok ama çok dikkat edin…
Ve Greta YINE piyasada AMA bu sefer o kadar desteği yok…
Muktedirler…
İnsanlar ufak ufak uyanmaya başladı, bu iletişim imkânları ile zor…
VAR…
Kimi şeyi gören ve uyaranlar.

Bugünkü tabancalar, NOKTA 22’lik

Çocuk oyuncağı…
Koy Magnum mermi içine…
Offf!

Ve evet biliyorum, Tayyipistanda “genelde” yirmi ikilik, her halde maddiyattan dolayı…
Bende ÖNCE bunu alacağım, zaten mecburi AMA esas neden masraflar…
Normalinde 3 ile 5 bin atış yapıyorum sene içinde…
Yine bir tabanca ömrü, “borusu” iğnesi vesaire* 3, 4 bin falan.

Duvarda mermi izleri, yazmıştım, hep boy üstü…
Asker öyle mi?
BILMEZ MI DIZI?

* Özür dilerim Türkçesini bilmiyorum

*

Gün gelecek TÜM imkanlar tükenecek

ANLA durumu ANLA

*

Ve kapanış;
Dolar 7,6620
Euro 8,9046
Borsa 1124

Bakalım haftaya, Euro belli
Merak ediyorum doları, borsayı…
İnanılmaz ağrılar, valide çok korktu…
Sırtım, feci. Bakma saate uyutacağım kendimi. Dayanılacak gibi değil.

*

oku O bunu hak etti

De Wallen, „bizim“ Karaköy gibi. Pek uzak değil Kaşımaya. 3 Kilometre falan o civarlarda

Pezevenk kelimesinin çokça açıklamasını yapmışımdır…
Ha vatan, millet pazarlamışsın…
Ha kadın…
Ve yine bir orospu…
ILLE bir başkasına bacak açan insan mıdır?

Bir orospu ne yapar?
Bir fahişse?
Çalışır, vücudunu pazarlar!

Bana…
Bize ne AMA en önemlisi…
“Almaz emeğinin karşılığını”
Sürekli calışmak zorundadır, kimisi hamile kalır…
Kaza eseri…
Bebek gelir dünyaya, günahsız…
Ne vakti vardır annenin onunla ilgilenmeye ne parası ki baktırsın başkasına…
Çocuk ne olur?
Büyür kendi başına sokaklarda…
Bir orospu çocuğu dediğimde bu sahne vardır aklımda…
Sokaklarda büyüyen bir çocuktan önce kendine, sonra sana bana gelmez bir fayda.

Orospuluk…
İlle namussuzluk değildir bana göre…
Çocuğu ile ilgilenmeyen, gerektiği gibi ilgilenmeyen her kadın nazarımda bir fahişe….
Benim tanımlamam böyle ister beğen ister beğenme…
Ve oku, araştır bu pezevengin özgeçmişini…
Kasımpaşa sokaklarında büyüyen piçi.

Tavsiye ederim, izlense iyi olur

DIKKAT EDIN LÜTFEN…
Annesi bu gibi faaliyetlerde bulunmayan AMA mecburiyetlerden ötürü böyle semtlerde büyüyen çocuklar, ibretlik!

>>> Dün… O kadar sinirlerim bozuldu ki, genci – ihtiyari, bilim insanları HEPSI, HEPSI AYNI <<<

Lütfen izleyin…
Ve sonrasında, kimi bilgiler ışığında Göbekli Tepede…
Sanal bir tur atin. Yeri ve saati geldiğinde…
Önder söyleyecek iki kelime. LÜTFEN mutlaka yapın dediğimi.

izle

Sanal tur, 360 derece

Sanal tur Güneydoğu Anadolu Bölgesi

incele

O gün ve saat gelene kadar bir soru üzerinde düşünmenizi rica edeceğim…
Zaman…
Akar gider, geçer yıllar…
Çağlar değişir, yaşam şartları değişir…
SÜPHESIZ…
İnsan değişir zaman içinde, düşünceleri falan…
AMA…
İnsan ÖZÜNDE değişir mi?

Hong Kong…
Ekonomik olarak 320 milyar dolar değerinde…
Bu kavga gürültü niye?
Ve insan…
Ve yüreği, sevgisi…
KINI, NEFRETI…
Tekrar insan özünde değişir mi?

NEDEN insan…
Atalarını hor, atalarını küçük görür?
Her zamanın, her devrin vardır YÜKSEK TEKNOLOJILERI…
Ulan…
Atom çağında yaşıyoruz, HALA buhar devri teknolojisi ile YETINMEK ZORUNDA kalıyoruz…
Ve bilim hayretler içinde…
Yeni bulgular ışığında değiştiriyorlar düşüncelerini, ben mi kafayı yedim…
Onlar mı?

Ve evet, MUTLAKA olmamalı bir nedeni…
Gelin beğenmez kaynanayı ve tersi…
Hep ben daha iyi biliyorum meselesi…
Bir bakıyoruz ki…
ÖZDE…
Hepsi ayni. KARI MILLETI…
Yok yok bu konunun latifesi, hor görmek…
Küçük…
Her halde insan gelişimi, „ilerlemesi” için önemli…
AMA…
Hani Fachidioten diyorum ya INSAN…
Öncesini NEDEN sanki başka bir gezegenden gelmiş gibi görür ki?

Hayretler içinde kalıyorlar birde UTANMAZLAR!
11000 sene öncesinin MEDENIYET IZLERI…
Dini inançların temeli!???

SADECE bir soru; ne oldu Iran, Çin falan ve FRANSA 16 bin küsur HAYDA!

Grafiklere DIKKAT ile bakin, Internet…
FaceBOK, Twitter değildir!

Resmi rakamlar ya kimi ülkelerde gerçekler???




Ve topluma dair olanlar, halka dair olanlar…
Deutschland…
Demek halka dair olanlar demek, zum volke gehörend.

Anlayan anladı soruyu, beni!
Tayyipistan…
Alman bakan bile gerçek rakamları istedi…
Kuşlar…
Aman da aman bana neler cıvıldıyorlar, KAYNIYOR…
KAYNIYOR hastaneler!

Hiçbir virüs…
Onların alacağı tedbirler kadar güçlü olamazmış…
Vay beee…
Ulan bir orospunun doğurduğu PEZEVENK…
Ufak atta civcivlerde yesin!

Bir sorun var, bir bilinmeyen… Yok daha çok dünyada, bu yüzden kapanışı beklemeli

Süüüüüülemem, süleyemem…
😊
Kapanışa bak, haftaya ilk üç günü…
Belli eder kendini, görürsem, bilirsem öncesi…
Sana, size söylemeyip kime süüüüüüüliycem?

Paaaraaa…
Ağzımı, yüzümü…
Yetmez dötümü.
😊
Yeminle, ta ne zamanda beri yazar dururum, vaziyet iyi değil…
Kuru bakliyat, su…
İlaçlar…
Hazırlık, hazırlıklı olmak!

Think&Tankler minktenkler…
Görünen köy kılavuz istemez der atalar!

*

Almanya…
EKONOMI, bankalar(!)

https://www.msn.com/de-de/finanzen/top-stories/moody-s-sieht-commerzbank-rating-in-gefahr/ar-BB19pS0N?ocid=msedgntp

Çünkü…
“Yalan” maşa, maşa!

https://www.msn.com/de-de/finanzen/top-stories/exklusive-umfrage-klimastreik-von-fridays-for-future-hat-mehr-gegner-als-unterst%C3%BCtzer/ar-BB19pNNa?ocid=msedgntp

BILIYORUM…
Tezat gibi geliyordu sözlerim sana…
BARAJ diyorum, başka bir şey demiyorum buna!

KORKUYORUM…
Kardeş, eyalet bankası…
Toplu toplu.

Evet ya, ah Önder. Önder söyler, VAZIFEM, görevim… Seve seve yerine getirdiğim, DINLEYEN KIM?

Sözüm sizedir gençler…
Bu sabah mazot…
99 Cent…
Ziya Selçuk gibi tipler…
Vitrindekiler…
AMAN çocuklar AMAN, bende aldandım…
Toparlandım, tecrübe…
Böyle tipler hayatiniz boyunca çıkacak karşınıza, altı Tophane…
Üstü Şişhane…
KANMAYIN, en tehlikeli olanlar onlar…
Bay Kahpedoğan…
INAN, yeminle EMINIM din bilgisi benimkinden az…
Ve ben abdest bile almasını bilmem…
Öğrenmiştim, unuttum…
Çıkacaksam tanrımın karşısına, ki SÜREKLI dilimde…
DUA…
Alırım boy abdestimi, temizlerim…
>>> içimi <<<
Çıkarım karşısına, Camii falan hep böyle…
Ne ilgisi var cinsel ilişkiyle, O…
Yaradan…
Ve ben böyleyim ister kabul et ister etme.

Mazot dedim…
Elektrik, elektronik dedim…
Gören göze sahipsen, his eden yüreğe…
İşaretler, emareler her yerde.

Oku PAPAZI…
Ağartmış saçları…
Ama var ya gram hayat tecrübesi yok bunda!

İyi Parti bilmem ne…
O kadın HEPSI…
AMA HEPSI ikbal peşinde…
Vatan, millet Allah’a emanet edile.

Virüs de, zamlar da domdom kurşunu gibi!

Çektiğimiz bunca sıkıntıya rağmen hayat tatlıdır, güzeldir, yaşamaya değerdir.
Ben geçmiş günleri ömürden saymıyorum. Hayat gelecektir, geriye kalan günlerdir, yaşadığımız sürece gülmeyi ve güler yüzlü olmayı başarabilmektir.
Peki, gülebiliyor, güler yüzlü olabiliyor muyuz? Gelecekte mut-lu olacak mıyız?
Tabii ki, umutsuz olmamak lâzım ama şu tabloya bakın:
■ Ülkede ekonomi sınıfta kaldı!
■ Hayat pahalılığı bütçeleri darmadağın ediyor…
■ Dolar, almış başını gidiyor.
■ Paramız pul haline gelmiş durumda…
■ İşsizlik korkunç boyutlara ulaştı…
■ Zamlar halkı domdom kurşunu gibi vuruyor!
■ İnsanlar perişan, çaresiz…
Bu durumda nasıl gülebiliriz? Nasıl mutlu oluruz?
★★★
Evet, hayat tatlıdır, yaşamak güzeldir. İyi ve doğru yaşadığınız zaman hayat öyle hoştur ki…
Peki, ülkemizin yönetim tarzı bize gelecek için umut veriyor mu, mutlu bir gelecek vaat ediyor mu?
Bu sorunun cevabı tek kelime ile HAYIR’dır.
Kaderimizi kararlarımız biçimlendirir.
Her ulusun hayatı, yaptığı tercihlerin toplamıdır.
Bizim halkımız böyle bir yaşamı tercih etti!
Öyle ise ağlamaya hakkımız yok!
★★★
Tüm dertlerimizin yanı sıra, bir de koronavirüs kâbusu simsiyah bir bulut gibi çöktü üzerimize…
“Covid-19” denilen kara belâ, yaşam zevkimizi öldürdü, hayatı zehir etti!
Ülkemizde bu yılın mart ayı sonuna doğru başlayan salgın, altıncı ayını doldurdu.
22 Eylül 2020 itibarıyla toplam 7639 insanımızı kaybettik!
Vaka sayıları, iki ay öncesine göre iki kat arttı!
Gençlerin yoğun bakımda tedavi oranı yüzde 25’e çıktı. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Hasan Murat Gündüz, “Yaşlıların bıraktığı yoğun bakımları gençler dolduruyor. Bölgesel kısıtlamalar gelebilir” dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise hâlâ “65 yaş üstü-ne önlemler” diye geveleyip duruyor!
Toplumda endişe, telaş, korku büyümekte…
★★★
Tıp adamları “Özellikle risk grubunda bulunan kişiler (65 yaş üstü ve kronik hastalığı bulunanlar) mutlaka grip ve zatürre aşısı olmalıdır” diyor.
Tamam! Olmalılar tabii ki ama aşıyı nerede bulacaklar?
Koskoca Türkiye’de, güzel ülkemizde grip ve zatürre aşıları yok!
Sağlık Bakanı ne diyor buna? Sağlık Bakanlığı ne iş yapıyor?
Zatürre ve grip aşılarının koronavirüsle doğrudan doğruya bir ilgisi ve ilişkisi yok! Ancak, bir insan koronavirüsle birlikte gribe veya zatürreye yakalanması halinde tehlike büyüyor, iyileşme ihtimali güçleşiyor.
Aynı anda iki ya da üç düşmanla birden boğuşmamak için grip ve zatürre aşıları olmak şart ama…
Aşıyı nereden bulacaklar?
★★★
Korona salgını 6 ayı aşkın bir süredir devam ediyor.
Muhterem Sağlık Bakanı, şimdiye kadar zatürre ve grip aşılarını neden temin edemedi? Bu aşıların önemini bilmiyor muydu? Ya da çok mu zordu aşı getirtmek?
Ekim ayında yurt dışından geleceği söylenen grip aşısı için insanlarımız şimdiden kuyruğa girmeye başladı.
Vatandaşlar eczanelere isimlerini yazdırarak sıraya giriyor, listeler oluşturuyor.
Başka hiçbir uygar ülkede insanlara böyle eziyet çektirilmiyor!
İşin içine menfaat girince ahlâk gidiyor!
İYİ Parti’de olanlar nedir? Bu partinin gerçek yurtseverlerden oluştuğunu ve ülkeye umut veren bir parti olduğunu düşünüyordum.
Son Kurultay’daki çirkinlikler bakış açımı biraz değiştirdi.
Yaşanan olaylar, “Partide post kavgası erken başladı” diye düşünmeme sebep oldu.
Seçim öncesi delegelere “İlk 75’te de olsa tercih edilmeyecekler” diye bir liste dağıtıldı ve o isimlerin üzerinin çizilmesi istendi.
Tam bir bölücü ve yıkıcı zihniyetti bu…
Ülke adına umut bağlayacağımız partinin hali canımı sıktı doğrusu… Bir kısım delege neredeyse birbirlerini yiyecekti!
★★★
İYİ Parti’nin en çalışkan, en verimli milletvekillerinden biri olan Dr. Aytun Çıray, Genel Başkan Meral Akşener’in güvenini kazanan bir siyasetçi olduğu için onun anahtar listesindeydi… Üzeri çizidi! Onun gibi daha birçok kişiye aynı hainlik yapıldı!
Aslında partiye büyük zarar verdiler, farkında değiller…
Aday olmadıkları halde üzeri düşmanca çizilenler de var. Adana Milletvekili İsmail Koncuk “Ben ve Ümit Özdağ, Genel İdare Kurulu’na aday bile değilken, bazı akıl ve ahlâk fukaraları, bir kısım il yöneticisine böyle bir liste dağıtmış. Aday olma ihtimalimiz bile birilerini ürkütmüş. Koltuk onların, adamlık bizim olsun!” dedi.
İsmail Koncuk bence bu feveranında haklıdır.
★★★
İYİ Parti’nin en çalışkan milletvekillerinden biri olduğu halde üzeri çizilen Dr. Aytun Çıray, yapılan haksızlığa:
“Bu listede asıl hedef Merkez siyasetçilerin tasfiyesidir. Demirel’in doktoru, İsmet Sezgin’in yeğeni ve bendeniz bunun işaretidir. Başarıp başaramayacaklarını göreceğiz. Samimiyet ve ilkeler testidir bu!” sözleriyle tepki gösterdi.
Yalnız İYİ Parti’de değil, hemen hemen tüm siyasal kuruluşlarda bu tür çirkin partizanlığa rastlanıyor. İşin içine menfaat girince maalesef ahlâk gidiyor!
“Bunun analığı da böyleydi be yaa!”
Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki Varna şehrinde bir Roman Çeribaşı kızını evlendirmektedir.
Güzel bir düğün yapılır, yenilir, içilir, davetliler Roman danslarıyla coşarlar…
Herkes memnun, herkes mutludur…
Gecenin geç bir saatinde gelin ve damat evlerine uğurlanır.
Sabaha karşı Çeribaşı’nın kapısı kırılacak gibi yumruklanır.
“Ne oldu? Ne var?” diye don-gömlek yatağından fırlayıp kapıyı açan Çeribaşı karşısında damadını görünce öfkelenerek bağırır:
“N’apıyon be ya, kıraçan mı kapıyı len?”
Damat kızgın ve telaşlı konuşur:
“Baba, senin kız, kız çıkmadı be ya, napçez şimdi?”
Çeribaşı hayretle kaşlarını kaldırarak:
“Yapma be ya.” der “Te bunun analığı da valla böyleydi. Kim şaapıyo bunları be ya?”

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/virus-de-zamlar-da-domdom-kursunu-gibi-6053512/

Ve gelecek hakkında, yani ABD seçimleri sonrası siyasete dair istihbarat. Tek kelime ile ilginç, kim gelirse gelsin BOKU YEDIK!

Şimdilik SADECE bu kadar ilgilenenler araştırsın, öğrensin
>>> containment-policy <<<

“…


Beide Seiten handhaben eine Rhetorik, die ihre wahre Praxis verschleiert. Demokraten und Republikaner geben sich als Verfechter der „freien Welt“ gegenüber „Diktaturen“, als scharfe Kritiker der Diskriminierung von Rassen, Gender und sexueller Orientierung und als Verfechter des Kampfes gegen die „globale Erwärmung“. Die Jacksonianer ihrerseits prangern abwechselnd die Korruption, die Perversität und letztlich die Heuchelei der Vorgänger an und rufen gleichzeitig dazu auf, für ihre Nation und nicht für das Imperium zu kämpfen.


…“

Vay be…
Soy denilen, klasik anlamda KADIN ve ERKEKTEN oluşan insan…
GENDER bokuna kurban gidecek!

https://www.foreignaffairs.com/articles/united-states/2020-01-23/why-america-must-lead-again

Rumsfeld-Doktrin
https://www.spiegel.de/politik/ausland/rumsfeld-doktrin-speed-kills-a-244157.html

http://visionofhumanity.org/app/uploads/2017/11/Global-Terrorism-Index-2017.pdf

https://govinfo.library.unt.edu/911/report/911Report_Ch12.htm

„…


Das Programm der Demokraten und Republikaner außerhalb der Partei Joe Biden schlägt vor, sich auf drei Ziele zu konzentrieren: (1) Die Demokratie neu zu beleben (2) die Mittelklasse zu formen, damit sie sich der Globalisierung stellen kann, (3) die globale Führung wiederzuerobern. Die Demokratie neu beleben: Es geht nach seinen eigenen Worten darum, das öffentliche Handeln auf der „aufgeklärten Zustimmung „(informed consent) der US-Amerikaner aufzubauen. Dabei greift er die Terminologie von Walter Lipmann aus dem Jahr 1922 auf, nach der Demokratie die „Herstellung von Zustimmung“ manufacturing consent voraussetzt. Diese Theorie wurde ausführlich von Edward Herman und Noam Chomsky im Jahr 1988 diskutiert. Sie hat natürlich nichts mit der Definition von Präsident Abraham Lincoln zu tun: „Demokratie ist die Regierung des Volkes, durch das Volk, für das Volk“.


…“

20 sene…
TEKRAR 20 SENE!

„Schlussfolgerung
Es muss festgestellt werden, dass alles einer Klärung im Wege steht. Vier Jahren Umwälzung durch Präsident Trumps Politik war es nur gelungen, die „endlosen Kriege“ durch einen privaten Krieg von geringer Intensität zu ersetzen. Es gibt zwar viel weniger Tote, aber es ist immer noch Krieg.
Die Eliten, die den Imperialismus auskosten, sind nicht bereit, ihre Privilegien aufzugeben.
Deshalb ist zu befürchten, dass die Vereinigten Staaten gezwungen sein werden, einen inneren Konflikt, einen Bürgerkrieg zu führen und sich wie einst die Sowjetunion aufzulösen.“

*

Hani yazmıştım ya bu sabah; kim yönetiyor bu dünyayı…
Demiştim PARA…
INAN, Allah afacan ölümlerine getirsin…
GÖRDÜM parayı…
SIKTIM KARILARINI!

Offf…
Gerçekten, evlat…
DaDa, DayDay…
Dünyada çocuklar, Allah korusun, Allah yardımcıları olsun.

Iyi günler…
Beklemiyor senin, benim gibilerini.

*

Yok vakti saatidir; koyayım noktayı…
Ufak bir not; YEMINLE daha 5, 10 dakika öncesi okudum bu yayınladıklarımı…
Öncesi haberim yoktu yani, AMA gördüm, yaşadım parayı.

Yoğunlaşma izleri (askeriyede tekasüf izleri)
Anlattım kimi şeyi, bunları okuduysan…
ANLADIYSAN…
Örneğin annem ve benim ağrılarda, rahatsızlıklarda…
Paralel gitmemizi…
Kimi yerel görülen hastalıkların hala doğal olduğuna inanıyor musun?

Büyük devlet olmak…
Güçlü devlet olmak, gündelik yaşamak demek değildir…
Bugünden…
Yarına, bakınız Tayyipistana…
Piyon olmak…
Ve oyun kurmak, KURABILMEK iki farklı olgudur.

*

Sahi…
Tayyipgiller en son yayınladılar, BAYRAM EDIYORLADI BAYRAM…
Füze denemesi, roket…
Menzili galiba 230 Kilometreydi…
Herifler…
UZAYA NOKTA atışı yapıyorlar, hani yazmıştım…
Yine bir deneme, attılar bombayı…
Karenin çizginin ya üstü veya biraz dışına düşmüştü…
“BÜYÜK başarı”
Koskoca kare, koskoca.

USA 193

Bir Amerikan mey şeyli casusluk uydusu, USA 193…
Şubat 2008 kontrolden çıktı, KONTROLSÜZ dünyaya düşecek iyi mi…
Eeee…
Adamlar boşuna mı kurdu “radarı, uzay çitini”
3 bin Kilometre, denizde donanma salladı SM-3 füzesini…
Uydu paramparça, UZAYDA!

Bu aslında bir MESAJDI anlayana…
Rus’u, Çinlisi ANLADI…
Ve siktiri çekti…
Benim kimilerine siktiri çektiğim gibi…
Çocuk değilim…
Ağzımdan, kalemimden çıkanı bilirim.

Ilgileniyorsan oku biraz, unutma GÖSTERDIM iyi kötü tercümeyi

Proved Weapon…
Hatırladınız m, gerçek koşullar altında silahların kendini göstermesi…
11.01.2007…
Çin uzayda kendi uydusunu tahrip etti, neyle mi?
Salladı füzeyi vurdu, nerede?
UZAYDA!

Tepemi attırma…
İstersem senin de uydularınızı da alırım ala sağıya…
Mesaj gayet açık VE gösterişli, ETKILI…
BÖYLE ŞEYLER BENZEMEZ…
“Geliyoruz ha” demeye!

Kasımpaşa…
S.kimden aşağıya.

Geleceğin savaşları ki çoktan başladı, bu yüzden verdiğim ÖNEM…
Bilişime…
>>> Gerçek <<<
Hackerlere, karda yürü izini belli etme…
Ve ben bu konuda gerçekten başarılıydım, ta ki bir gün karşıma bir tatlı su manyağı çıkana kadar…
Zaafımı gördü, açık etti beni…
Keza FEZA…
Evet ilk saldırılar hem dijital gerçekleşecek hem uzaydan başlayacak…
SORUN…
Karda yürü izini belli etme.

Boeing X-37…
Ve çit ile birlikte ABD’nin güçlü bir ikilisi var elinde…
X-37 mi, ne???
Gerçekten “çok gizli” neredeyse yok hiçbir bilgi…
“Bir nevi uzay mekiği” gerisi pek bilinmiyor…
Hatırlayın yazmıştım, “kolay yoldan” kurşun geçirmez yeleği delebilecek mermiyi…
Bir “susturucuyu” nasıl yapabileceğimizi, Sars-CoV2…
Delil yok elde delil…
YOKSA(!)

Bunun benzeri bir mücadele gökyüzünde…
Düşman uydusunu nasıl çaktırmadan düşürürüz diye, VAR…
Yol ve yöntemleri, ispatla…
İspatlayabilirsen, anlatmadım mı CIA bütçesini…
Hani virüs ile ilgili?

X-37…
Yıllardan 2010…
Yedi buçuk ay uzaydaydı, ne yaptı bu zaman zarfında uzayda?
KIMSE BILMIYOR(!)

Top Secret, TOP!

Veee…
Dikkat, dikkat, dikkat…
İnterneti FaceBOK, Twitterden ibaret sananlar…
Geri zekâlılar…
Herkese açık, nispeten kolay bulunabilir matematiksel VE başkaca formüller…
Gerisi…
Zekâ işi, Bay Yap, İşlet, Devir et!

Takip ediyorum TeknoFesti…
Çocukça projeler, çocukça!

İletişim…
İletişim bilimleri…
Hayal bile edemezsiniz ÖNEMINI ve Türk’ün, Türkiyelinin…
“En basit iletişim” imkânları (telefon falan) YABANCILARIN ELINDE…
Götünü yırtıyor Y-CHP…
Tank – Palet Fabrikası vesaire.

11.2011…
Fobos-Grunt
Bir Rus araştırma sondası…
Bilinmeyen nedenler ile iletişim kesildi, 14…
Ton ağrılığındaki sonda düştü yeryüzüne, eridi gitti…
Delil yok, kanıt yok…
Rusya…
ABD’yi suçladı.

Hatırlıyor musunuz…
Önderin dediklerini, hani hackerler ile ilgi…
En azından onlar kadar bilgili, mümkünse bir adım ileri…
YETMEZ BILGI…
OLMAZSAN onların araç – gereçleri sahibi…
KAYBETTIN mücadeleyi, gitti, bitti!

Hükümetler…
Halkın SADECE bilmesini istediklerini söyler…
Başka bir zamanda başka bir yerde koyacağım bu konuya noktayı!