Bill Gates

Aksungur ve VEYA Bayraktar meselesi

Arkadaş…
Ben yazmaktan bezdim, sen…
Yerli ve milli söyleminden vaz geçmedin.

Bilmiyorum, olabilir…
Araştırmadım TurboProp olsun olmasın…
Bu motor KIMIN…
Yani IHA ve VEYA SIHALARDA kullanılan motorları KIM ÜRETIYOR?
Muhtemelen montaj sanayisi…
YINE…
İstihbarat diyorsun, OPTIK düzen kimden?
İğrendirdiniz ulan, tiksindirdiniz.

VEEEE Sayın seyirciler, değerli okurlar…
Yerli ve çok acayip milliyiz ya…
Meşeyi Çin modeli!

Geç motoru…
Aksungurun KENDISI!

EVET…
TurboPropmuş…
Doğru tahmin etmişim.

Dönelim Bill Gates’e…
Ben bir bilgiye ulaşmak istersem…
Ulaşırım.
NOKTA

İnternette mevcutsa ulaşırım…
Bir bilgi benim için “önemli değilse”
5 dakikadan fazla aramam, en fazla beş dakika…
Yok…
Gerçekten önemliyse…
😊
Günlerimi alabilir(!)

Steve Jobs…
Bill Gates vesaire…
Bir noktaya kadar, abartmadan, kendimi övmeden…
Bizler aynı tornadan çıkmış bilişimcileriz…
Benim onlardan farkım…
Ticari…
Bir geri zekâlıyım.

Peki ortak olan noktamız, yanımız ne?
Buna geçmeden önce…
Bill Gates için bir “hırsız” derler, bir fikir hırsızı…
Öyle derler…
Sorun yok yani, demiyor muyum hep?
İnsan…
İnsandan beslenir diye?

Windows yüzeyi, masa üstü…
Bir “Jobs icadı”
Bill kendi ürününe uyarladı…
Biri genel olan işletim sistemi…
Diğerine, yani tasarımcıya ÖZEL aslında hiç bir zaman “rakip” olmadı.

İki sistemi de bilirim…
Unix…
Özelim, Linux bebeği, pek sevmem, tercih etmem…
Novell ki Microsoft ile başa çıkamadı, SÖZDE iflas etti…
Server modelleri…
Ticari bir deha oyunu ile Linux ile tekrar çıktı piyasaya VE Microsoft’a ciddi bir rakip oldu.

Bill Gates…
Sars-CoV2 ile tekrar gündeme geldi…
Komplo kuramları, para kazanma falan…
Ulan herifin her tarafı para…
Daha neresine sokacak ya?

Ve bitmedi…
BASIT insanlara YINE BASIT SÖYLEMLER gerekti…
Steve Jobs’un ömrü vefa etmedi…
O öldü, öngörüleri, vizyonları bir yere kadar geçekleşti…
“Bizler”
Yani hem yazılımcı hem hardware tasarımcısı olanlar…
Bildikleri ile YETINMEYENLER…
Windows’un gerçekten başarılı olma nedeni ki yine “çalıntı”
Mouse oldu, fare fare hani elinizden düşürmediğiniz…
HARDWARE…
Neyse bizler düşünürleriz, hayal eder, hayal etmekle kalmaz…
Hayallerimizi yaşarız, yaşatırız…
Öngörüleri…
Uyarıları, ikazları HEPSI…
Olasılık hesaplaması, düşünme eseri!

Bu yüzden…
PRIM VERMEM…
“Güncel” SÖZDE bilişimcilere…
Onlar…
Sadece birer makine!

*

Brexit…
Sonunda İrlanda konusunda Amerika bile isyan etti!

Bu dünya etme bulma dünyası…
Tecrübelerle sabit yani…
Böl ve yönet…
Sonunda bölünmeye neden oldu…
Olacak…
Pezevenk içinde geçerli, göreceksiniz bak!

Osmanlı torunu…
Osmanlı özentileri…
HEPSI…
Osmanlının sonunu görecek, yaşayacak…
Buna rağmen…
İngiliz siyaseti dikkate ve kayda değer.

*

Önderrr…
Ah Önder!

oku

*

Kimse yanlış anlamasın beni, kendimi onlarla eş görmüyorum, her şeyden evvel pazarlama yeteneğim yok, “hakkimim” pazarlama yöntemlerine uygulayamıyorum. Ortak “özelliklerimiz” var onu vurgulamak istedim. Yoksa onlar kim ben kim? Kendimi hiçbir zaman bir bok sanmadım.
İnanın…
Hep derim bilişimciler farklı insanlardır, bir yüzleri bin bir yönleri vardır, ilgi alanları çok geniştir…
Söz ettiklerim Old school’dur…
Dinozor…
Hem geleneklere bağlı hem yeniliğe açık…
Artık pek yok bizim gibiler piyasada.

Bak EMINIM…
Üniversite hastanesine Hacker saldırısı, aslında hedef üniversitenin kendisiydi…
Büyük bir ihtimal ile “en son araştırma ve bulgular”
Veya “fideye”
Hastane kilitlendi, bir kadıncağız bu yüzden öldü…
Hackerlere polis bunu söyleyince HEMEN kilitlenen sistemi açmak için gerekli anahtar verildi…
Büyük bir ihtimal ile, çok büyük…
Başlarında…
Ki genelde bir kişinin yiyeceği bok değildir böyle bir saldırı…
Bir old school vardı, edep erkan bilen birisi. Hatırlayın anlatmıştım “yeni nesil Mafyayı”

*

Döviz…
Allah daha da beter etsin…
Almanya 16:33
Dolar 7,5705
Euro 8,9606
Borsa 1112

Altın mı?
DEDIM al, koy kenara…
UNUT gitsin, O rezerv değer…
Fonlar…
Altın konusu kapandı!

Tam altın, 1000 Tayyip Lirasına aldığım…
3000 üzeri…
Evladın, DayDay ve DaDa’nin “çeyizi”
NOKTA

Altına paran yetmiyorsa…
999’luk gümüş…
Paran yetiyorsa HER TÜRLÜ değerli madden.
KOCAMAN BIR NOKTA

Bugün çıkarılan, daha doğrusu duyurulan YENI KANUN…
Geç yazdıklarımı, küfür kafiri…
Salt şunu bunu alın değdim için hapse girebilirim.
😊
Adalet ve Kalkınma Partisi(!)

Sahi…
Yazdım yıllar evvelsi…
Yerin müsaitse…
KUM…
Ama deniz kumu değil, kum al KUM!

😉

Dikkat et grafiğe…
NEREDEYSE…
Yüzde 9,5 getirisi var!

Teksoyun parmağı vardı eskiden…
Bir program, televiyonda…
Yaşıtlarım hatırlar…
Önderin parmağı neleri kurcalar…
Nerelere girip çıkarım…
Bir bilseniz.

😊

Eurooo…
8,9862
Sikiyorlar dünya liderini…
Onunla birlikte seni, sizi…
Sen daha oy ver, OY!

>>> EYVAH Israil bir YENISI olağanüstü hal<<<

Evdeyim…
Bir banyo, belki ağrılar diner biraz.

Ve DAX…
Milyar ağırlığında YENI bir YUTMA…
İhtimal çok YÜKSEK…
Enayiler, dünyadan bir haber…
At sırtında sinekler!

*

Yaaa…
Ey gidi günler ey…
Nerelerden NEREYE!

Bir simit be bir simit…
Bir çay…
“Yatağımdaki düşman”
SILAH…
Ele, yüreğe, bele…
Uyacak!

*

Yıkandım, temiz pak giyindim…
Tıraş falan sıra arabaya geldi…
Hiçbir şey yokken insanın cani çekilir mi?
Hadi yüz demeyelim, yetmiş…
Seksenden…
TAM FREN, insan biter mi BIRDEN, sıfırı tükettir mi?

Neden hala “yaşıyorum” ben, NEDEN?

*

KALIN…
Evladım giriyor mu sana kalın kalın?
İngilizcen…
Düzgün ve akıcı, beğendim vurgulaman, telaffuzun…
Türk usulü değil Türkiyeli…
Buna rağmen tekrarlıyorum sorumu…
KALIN…
Evladım giriyor mu bir taraflarına kalın kalın?

DSÖ ve açıklaması…
Benden söylemesi YOK korku filmlerini geçtiği görüşünü paylaşıyorum AMA…
AMERIKA…
Trump, bir son dakika golü atarsa…
Seçim öncesi…
Laboratuvar meselesi…
Dedim ya YOK EDIYOR diye, daha uğrayacağı mutasyonlara rağmen…
Şaşırtmaz beni.

Sağlık Bakanı…
İzmir söylemi, imama sormak lazım gerisini…
Kulağıma gelen…
Tek kelimeyle FECI…
Tayyipistanin bir numaralı yerleşim yeri!

vesaire vesaire

Sonra…
🙂
BILIYORUM…
Bile bile KORKUYORUM…
Çocukluğum, bana öğretilenler…
Ya bir daha göremezsem???
Allah verir, Allah alır…
UMUDUM…
Belki alırlar!

HATIRLA…
Kaybetme meselesi, hani kaybedecek çok şeyi VE az olanı…
Ben ZATEN kaybetmişim, kalmadı gibi kaybedebileceklerim.

1989’dan bu yana…
SADECE…
Nefes alana daha ne yapılabilir ki?

Aşkı nasıl bilirsiniz?
Nerede, ne zaman, nasıl başladığını bilmeden „doğuştan sevdalı“ olmak mıdır aşk?
En güzel şehirde, o şehre hasret, o şehrin acısıyla, o acıya sabrederek o şehri özleyerek yaşamak mıdır aşk?
Yangınlardan geçip kül olmak mı sevgiliden uzak değersiz pul olmak mıdır aşk?
Barışı, adaleti, muhabbeti gönüllere sunmak mıdır aşk?
Gözlerde görünmez bir perde midir aşk?
Hak’tan gelip Hakk’a dönmek midir, aslına can vermek midir aşk?
Sevgili için ölmeyi değil yaşamayı göze almak mıdır aşk?

Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm, ben senin için yaşamayı göze almışım diyen şair aşkı:
Aşk kalbe düşen son cemredir.
Aşk kalbe düşen Hak cemresidir.
Aşk kalbe düşen Peygamber cemresidir.
Aşk kalbe düşen hakikati arayış cemresidir.
Aşk kalbe düşen medeniyet cemresidir.
Aşk kalbe düşen canan cemresidir.
Aşk kalbe düşen vatan cemresidir.
Aşk kalbe düşen güzel insan cemresidir, diye tanımlıyor.

Hadi ben gitti

“TSK; Türk Silahlı Kuvvetleri“

Bir zamanlar DIKKAT ABD bile Saddam ordusundan çekinirdi…
EVET ister inan ister inanma…
Öyle bir algı yaratılmıştı…
CIA vesaire BND falan öyle güzel “kandırılmıştı” ki…
Belki bilinçli aptala yattılar, neticede KORKARLAR kendi kamuoylarından…
Tövbeler tövbesi Allah gibi…

Operasyon yapmak kolay, ad bulmak zor!
Tarihçi-Yazar Ayşe Hür Afrin’e yönelik askeri operasyona ‚Zeytin Dalı‘ adı verilmesi ile ilgili yazdı.

Ayşe HÜR
Tarihçi-Yazar
Askeri harekatlara isim verme işini Almanlar I. Dünya Savaşı’nda başlatmışlar. Geleneği II. Dünya Savaşı’nda Almanlar ve Amerikalılar birlikte sürdürdü. Almanların 1941’de Sovyetler Birliği’ne karşı başlattığı harekatın adı Barbarossa (Kızıl Sakal) idi. Tarihin kaydettiği en geniş çaplı askeri harekatın adı 1187-1192 tarihleri arasında yapılan III. Haçlı Seferi Kumandanı ve Kutsal Roma Germen İmparatoru Frederick Barbarossa’dan (Kızıl Sakallı Frederik’ten) geliyordu. Müttefiklerin 17-25 Eylül 1944 tarihleri arasında gerçekleştirdiği tarihin en büyük hava indirme harekatının adı ise Operation Market Garden (Bostan) idi. Harekat müthişti ancak Amerikalıların Hollanda üzerinden Almanya’ya girme planları hayata geçmedi. Bu arada harekata “bostan” isminin neden verildiğini öğrenemedim.
ESPRİLİ (!) AMERİKALILAR
Amerikalılar savaş sonrasında 1946’da Bikini Adası’nda yapılan atom bombası testlerine Operation Crossroads (Kavşaklar Operasyonu) adını vermişti. Aslında ABD kavşağı, 6 Ağustos 1945’de Hiroşima’ya ve 9 Ağustos 1945’te Nagazaki’ye attıkları atom bombalarıyla geçeli epey olmuştu. Japonya’yı savaş dışı bırakma harekatının adı olan Centerboard I (Omurga I) ise neden olunan vahşeti kesinlikle aktarmıyordu. Ama yaklaşık 300 bin Hiroşimalıyı öldüren atom bombasına verilen Little Boy (Küçük oğlan), 80 bin Nagazakiliyi öldüren atom bombasına verilen Fat Man (Şişman Adam) isimleri, Amerikalıların alaycı acımasızlığının nişanesi gibiydi.
ABD’nin 1950-1953 Kore Savaşı için seçtiği isimler Courageous (Cesur), Killer (Katil), Strangle (Boğmak), Blossom (Çiçek), Mollah (Molla) gibi geniş bir yelpaze oluşturuyordu. 1962’de Küba’ya yönelik Ortsac Operasyonu (Küba Devrimi’nin Lideri Castro’nun adının tersten okunuşu), 1965’te Dominik’i işgal ederken Operation Power Pack (Güç Paketi Operasyonu), 1983 Grenada Çıkartması için Urgent Fury (Acil Öfke), 1986 Libya saldırısı için El Dorado Canyon (El Dorado Kanyonu) diyen ABD 1989’da Panama’da, yıllarca el altından desteklediği diktatör, uyuşturucu baronu Noriega’yı alaşağı etmeye hazırlandığında operasyona isim bulmakta epey zorlanmıştı. Bob Woodward’ın Commanders (Komutanlar) adlı kitabından öğrendiğimize göre, Operasyonun Komutanı General James Lindsay, astlarına “Operasyonun ismi gülünç olmamalı. Mesela torununuz size “Dede sen bir zamanlar Mavi Kaşık operasyonunda mı savaştın?’ dememeli” demişti. Sonunda Operation Just Cause (Adil Neden Operasyonu) adında karar kılınmıştı.
ABD yönetimi Afganistan operasyonuna isim ararken Başkan Bush’un Crusade (Haçlı Seferi) gafının izlerini silecek alternatifler üzerinde kafa yordu. Önce Infinite Justice (Sonsuz/İlahi Adalet) olsun denildi ancak Müslümanlar için “ilahi adalet” sadece Allah tarafından sağlanabileceği için bunun tepki yaratacağı düşünüldü. Nihayet aranan isim bulundu: Eternal Freedom (Sonsuz Özgürlük)! Afganistanlılar bu vaatlerle dolu ismin büyüsüne kapıldılar mı bilinmez ama Afganistan’a hâlâ özgürlüğün sınırlısı bile gelmedi.
ÇEKİÇ GÜÇ MÜ ÇEKİCİ GÜÇ MÜ?
1991’de Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtleri Saddam Hüseyin’in gadrinden korumayı hedeflediği iddia edilen Amerikan harekatının adı Operation Provide Comfort (Huzuru Temin Operasyonu) idi. Bunu aynı adlı ikincisi izledi. Türkiye’de kısaca Huzur Harekatı diye bilindi. Bu harekâtı uygulayan hava birliğinin adı olan Poised Hammer (Kalkık Horoz) Türkçeye yanlış bir biçimde Çekiç Güç adıyla tercüme edilmiş, bu da yetmemiş dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in ağzında Çekici Güç’e dönüvermişti.
ABD, 1997-2003 yılları arasında bu harekatın devamı olan Operation Northern Watch (Kuzeyden Keşif Harekatı) adlandırmasıyla “adalet”, “özgürlük”, “huzur” gibi soyut kavramlardan bıktığını ima etmişti sanki. Nitekim 11 Eylül 2001 sonrası ülke içinde yürütülen “terörist avı”na, daha önce Afganistan için düşünülüp elenen Operation Noble Eagle (Asil Kartal Operasyonu) dendi.
Ortadoğu’da ABD’nin en has jandarması olan İsrail’in Filistinlilere yönelik operasyon isimleri (“Dökme Kurşun”, “Sıcak Kış”, “Bulut Sütunu”, “Yaz Yağmuru”, “Sonbahar Bulutları”, “Kardeşlerin Eve Dönüşü” vb.) askerleri motive etmek amacıyla Tevrat’tan veya Talmud’dan seçiliyor.
TENKİL VE TEDİB
Türkler her ne kadar “asker millet” olmakla övünürlerse de “Türk” ordusu, Cumhuriyet tarihi boyunca daha çok “iç düşman”a karşı savaştı. 1924-1938 arasında biri (1930 Menemen Ayaklanması) hariç hepsi de Kürtlerin yaşadığı coğrafyada yaşanan ve devletin resmi belgelerine “isyan”, “ayaklanma” olarak geçen 16 olaya yönelik askeri müdahalelere, sadece müdahaleye konu olan aşiret veya coğrafyanın adıyla birlikte “tenkil”, (cezalandırma), “tedip” (terbiye etme) gibi isimler (1925 Şeyh Said Tenkil Harekâtı, 1925 Raçokatan ve Raman Tedip Harekatı, 1927 Bicar Tenkil Harekatı, 1929 Tendürük Tedip Harekatı, 1930 Savur Tenkil Harekatı, 1930 Zeylan, Oramar ve Üçüncü Ağrı Harekatı, nihayet 1937-1938’deki Tunceli Tedip Harekatı gibi) verildi.
KIBRIS’TA STAJ
TSK’nin “dış düşman”la karşılaşması ve askeri operasyonlara isim verildiğini öğrenmesi 1950’de BM’nin (daha doğrusu ABD’nin) çağrısıyla katıldığı Kore Savaşı’nda oldu. İlk isimlendirmeler, 1952’de kurulan ve sonradan ‘‘Özel Harp Dairesi’’ adını alacak olan Seferberlik Tetkik Kurulu tarafından Kıbrıs’ta uygulandı. Örneğin Kıbrıs’ta Rumlara karşı kurulan “Türk Mukavemet Teşkilatı” (TMT) tarafından yürütülecek operasyona “Kıbrıs’ı İstirdat Projesi” (KİP) adı verilmişti. (İstirdat “geri alma, kurtarma” demekti.) Bununla da kalınmamış, kişiler, şehirler, hatta malzemeler bile kod isimle anılmıştı.
Ancak 27 Mayıs 1960 darbesinin veya 12 Mart 1971’deki muhtıranın özel bir adı olmadı. Sadece dönemin Başbakanı Nihat Erim’in bir konuşmasında geçen sözcükten esinlenen gazeteler, 12 Mart muhtırasına çarpıcı bir isim buldular: Balyoz Harekatı. Yerinde bir adlandırmaydı çünkü, devlet, düşünen, haksızlıklara itiraz eden, karşı koyanların başına balyoz gibi inmişti.

Türkiye’nin bir askeri harekata ilk kez isim vermesi 1974’te oldu. “Ayşe tatile çıkıyor” gibi gayet masumane bir kod adıyla fiiliyata geçirilen Kıbrıs’a müdahalenin adı Türk tarafına göre “Kıbrıs Barış Harekatı”, Rumlara göre “Atilla” idi. Atilla kim derseniz, 5. yüzyılda hüküm sürmüş Avrupa Hun İmparatorluğu’nun kıyıcılığıyla ünlenmiş hükümdarıydı… O günden beri Kıbrıs’a barış gelmediğine göre isimlerden ikincisinin ruhu daha baskın çıkmıştı!
HAREKATTAN OPERASYONA
12 Eylül 1980 darbesinin parolası, darbenin başı Kenan Evren’in ön adı Ahmet’ten yola çıkılarak “Ahmetler … günü, saat …’da trenle geliyorlar”, adı ise “Ülkeyi tek bayrak altında toplama” amacına binaen ‘‘Bayrak Harekatı’’ oldu. Ancak bu tarihten itibaren “harekat” teriminin yerini, darbe haberini “Bizim çocuklar başardı” diye sevinçle Başkan Carter’a müjdeleyen Amerikalılardan kopyalanan “operasyon” terimi aldı. Nitekim 1983’te Kuzey Irak’a düzenlenen Sıcak Takip Operasyonu’nu, 1987’de Sınır Ötesi Operasyon izledi. 1991’deki Süpürge Harekatı ile 1997’deki Çekiç Harekatı adlandırması dışında, bu tarihten sonra artık hep “operasyon” denecekti: 1992 Sızma Operasyonu, 1995 Çelik Bahar Operasyonu, 1996 Tokat Operasyonu, 1998 Murat Operasyonu, 1999 Sandviç Operasyon… Görüldüğü üzere TSK’de operasyonlara isim bulma konusunda bir sıkıntı vardı.
ALAY EDER GİBİ
Ama isimlendirme ile eylemin niteliği arasındaki karşıtlığı, kimse 19-22 Aralık 2000 tarihleri arasında, jandarma ve polis güçlerinin 20 ayrı hapishanede siyasi tutuklu ve hükümlülerin kaldığı bloklara yaptığı “Hayata Dönüş Operasyonu” kadar iyi veremez. O sırada iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu bulunuyordu. Başbakan “şair ruhlu” Bülent Ecevit operasyonu, “Teröristleri kendi terörlerinden kurtarma” olarak tanımlamıştı. Kimyasal silahlar, gaz ve sinir bombaları kullanılan “Hayata Dönüş” operasyonu 14 saat sürmüş, bir asker 31 mahkum ve tutuklu ölmüş, 600’den fazla mahkum ve tutuklu yaralanmış, sakatlanmıştı. Bugüne dek kullanılan kimyasal maddelerin adı öğrenilemedi ama yıllar sonra da olsa, atış mesafesi ve kullanılan silah tipi belli olmasın diye kurşunların bazısının hâlâ canlı olan kurbanların bedenlerinden bıçakla kazınarak alındığı ortaya çıkmıştı.
24 Ağustos 2016’da başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı (dikkat edilirse artık “operasyon” denmiyor) TSK’nin Suriye’de yürüttüğü ilk kapsamlı harekattı. Harekât, adını bölgenin en önemli iki nehrinden biri olan Fırat’tan almıştı ve tamlamadaki “kalkan” ise tarihsel askeri terminolojinin yadigarı idi.
ZEYTİN DALININ GASBI

Afrin’e yönelik harekata “Zeytin Dalı” adı verilmesi ise acı bir ironi olmalı çünkü zeytin ve zeytin dalı, tarih boyunca bereketin, aydınlanmanın, barışın sembolü olarak görülmüştür. Zeytin en eski yazılı belgelerde adı geçen bir bitki. Örneğin Mısır’da, III. Ramses Tanrı Ra’ya zeytin dallarını sunarken “Senin şehrin Heliopolis’i zeytin ağaçlarıyla süsledim. O zeytin ağaçları ki, meyvelerinden halis zeytinyağı elde edilir. Bu zeytinyağı, senin tapınağını aydınlatan kandilleri besleyen yağdır…” demiştir.
Antik Yunan’ın Ünlü Destancısı Homeros zeytinyağına “sıvı altın” der. Atina’nın ünlü siyaset adamı Solon’un kanunları, zeytin ağacını kesenleri cezalandırır.
Eski Ahit’e (yani Tevrat’a) göre Nuh Tufanı durulduktan sonra Nuh, gemisinin penceresinden beyaz bir güvercin salar. Güvercin gagasında bir zeytin dalıyla döner. İncil’e göre İsa’nın göğe yükseldiğine inanılan Kudüs’teki Zeytindağı’daki bahçede o zamandan kalma zeytin ağaçları bugün hâlâ yaşamaktadır.
Kur’an’daki Tin Suresi ise şöyle başlar: “Tin’e (incir) ve zeytuna hamdolsun. Sina Dağı’na hamdolsun. Bu güvenli şehre (Mekke) hamdolsun…” İçinde zeytin geçen Nur/35, Enam/99 ve 141, Nahl/11, Mü’minun/20, Abese/29’de (Ve belki de gözümden kaçan başka ayetlerde) zeytine atıf vardır
İşte böyle “mübarek” bir bitkinin adı, bugün belki de binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanacak bir askeri harekata verildi. Bunun nedenini tahmin etmek zor değil. Böyle yaparak, zeytinin ve zeytin dalının sembolize ettiği değerlerle birlikte o sembolü de yok etmeyi düşünüyorlar. Ama yine de kamuoyundaki tepkilerden çekinmiş olmalılar ki “Zeytinler halka, dalları teröristlere gidiyor” gibi kaba saba açıklamalarla durumu tevil etmeye çalıştılar. Bakalım “Zeytin Dalı” tarihsel mirasını bu tasalluttan kurtarabilecek mi?…

https://www.evrensel.net/haber/343999/operasyon-yapmak-kolay-ad-bulmak-zor

Hazırlıklar ona göre yapıldı…
Hani Önder der ya kendini ihtimallerin en kötüsüne göre hazırla…
Gelişmezse böylesi ne âlâ…
Onun benzeri, Saddam ordusu fos çıktı…
ANLAYANA!

Çivi

Çakılmış duvara, oraya buraya…
Düşünülmeden, sorup sorgulamandan…
Çakan mı suçlu, çivinin kendisi mi suçlu…
Yoksa o çivinin çakılmasına müsaade eden mi?

Bence müsaade eden…
NEDEN?

Daha geçenlerde müşteri…
Kadın korkuyormuş benden(!)

Ya el âlemin kadını neden korksun beden?
Tanımam etmem, dün annem “bıktık oğlum senin bu sertliğinden…
Ses tonundan”
Allah’ım ya rabim ne yaptım ben?

Kızını dövmeyen dizini döver…
Kızı bırakırsan ya davulcuya varır ya zurnacıya…
Der atalar. İstersen bu atasözleri ve derin manaları üzerine düşün biraz…
Denetim…
Gayet tabii, ailenin, örf ve adetlerin, geleneklerin getirdiği kurallar manzumesi…
İlkeler…
ILKELERIM ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin(!)

Gör memleketin halini…
Kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz.

Tabii ki salt ben haklıyım…
Karşımdaki yanlış demiyorum, dinliyorum, düşünüyorum…
Doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye çalışıyorum…
INAN…
Bu ağrılar ile bu yaşam şartları altında sen olsan…
Senin de gülmez yüzün. Ses tonum…
😊
Hele biraz kızdıysam, öfkeli…
Yeminle ölüyü zıplatır…
Ben neee…
Yapayım?

Yaradılış

İletişim bilimlerinin ILK KURALI…
Ben bunları bilmiyor muyum?

*

Amcık ağızlı

SONRADAN HERKES BILIR…
HERKES AKILLANIR…
Maharet…
Olacakları önceden görmek!

Arşivlerim…
Bir harf değiştirilmemiştir…
Bir bak ta ne zamandan beri anlatırım bu günleri.

EVET…
Sonradan sikecekler beni…
Bu yüzden ÖYLE ÖZENLE seçerim ki sarf ettiğim kelimeleri.


Suezmax…
Nedir bilir misiniz?
Anlatırım bir ara, İngiliz…
Amerikan hayranları sizi…
Yerli ve milli…
Siktiğimi…
TTB’ligini kapatmak isteyeni!

Ulan orospu…
Nasıl hızlı hareket etmiyor dün dolar nereden nereye ZIPLADI(!)
Yaş 55 bu gözler ancak savaş zamanı gördü böyle şeyler.

Yok bundan sonra yayınlamayacağım seni!

Danke…

Halk kandırılıyor, 5 mi 6 mi belli değil sosyal medya açıklamaları yüzünden tutuklananlar

GIR BAK…
ARA…
Yenisi yolda mıydı, yenisi gelecek mi demiştim…
Saniyenin ÖNEMI…
Alman ekonomisinin ZIRVESI…
Yönetim kurulu katlarında bir çeyrek…
Kurtlar sofrasından sağlam kalkan, “hasar almayan” bir “kuzu”
Ve ne ilginç değil mi DÜN…
Rus’un belgelediği Sars-CoV3…
Üç, üç…
Belgesi, SONRA…
Gün içinde Bill Gates ile anlayacaksın beni!

Gece…
Feciydi, uyumuşum, sabah doktor, valide uyandırdı…
Kendime gelmiyorum, tarifsiz…
Sadece ölmek istiyorum, dua ediyorum…
Allah’ım AL emaneti.

*

oku

*

Şehitler mi, IKI MI…
Ne desem bilmem ki?
Hepinizin ELLI KANLI, daha bu sabah yazdım çiviyi!

BILIYORUM SORUYORSUN KENDINE…
Bu çeyrek NEREDEN BILIYOR DIYE…
Sorma kardeşim sorma, boşuna zahmet etme…
Neden biliyor musun çünkü düşünmüyorsun…
Tüm mesele. Tabii ki var istihbarat kaynaklarım…
AMA…
Onlar SADECE birer yardımcı öge, düşünmemde…
Bir artı bir…
ARTI BIR ARTI BIR meselesi, sen SADECE tablonun bir bölümüne yoğunlaşırken ben…
HER ZAMAN TÜM…
Tabloyu görmeye çalışıyorum. Kendini gündemde tutmazsan…
Bakınız bir orospunun doğurduğuna, pezevenge…
Unutulur gidersin!
NOKTA