Hatırlıyor musunuz, yazmıştım uzun uzun yıllar öncesi

Daha “çocuktum, çocuk”
Bir Think & Tank ve öngörüleri…
Bir profesördü…
20 sene vermişti Amerika’ya…
Süre “doldu”

Ve YINE…
Türkiye’nin başına gelecekler, göreceksin…
Yaşayacaksın Allah ömür verirse…
Daha bu yüzyıl içinde…
VE…
Tayyip orospusu ve onu seçenler olacak…
Vebal taşıyıcısı!

Diyorum ya sizlerin dünyası…
Ve benim dünyam çok farklı!

oku

*

Ve “filtreleme” başladı gibi görünüyor Tayyipistandan…
Yani bir daha gidişimde…
KI geleceğim…
Büyük bir ihtimal ile tutuklama(!?)
Dur bakalım…
Belli olur birkaç güne.

*

Fransız, Fransız aklını başına topla…
Sıçtırma bacağına…
Karşında Önder Gürbüz…
DNS bilmem ne sorulama, hadi lennn…
Oradan…
Hakkımda kısmında adım, açık adresim…
Sizlerden mi korkucam?

🙂

*

You Don’t Own Me…
Nobody, NEVER!

*

Marine Le Pen…
Güzel bir örnektir bu kadın, gerçekten güzel…
Hani ağız dalaşına girdi bizim sayın ve saygıdeğer…
Bay Pezevenk…
Makron ile DEMEDIM MI laflar doğrudan kişiye…
Bir programda açtı bu kadın ağzını…
Yumdu gözünü…
Bay Pezevenk hakaret etmiş Fransa’ya…
Milliyetçilik ile…
GÖT KILLI milliyetçiliği arasında ki fark…
Algı…
Kelime hazinesi, satır arası okuma kabiliyeti…
Bilinç biliç, BILGI!

*

ARAZI HAKIMIYETI…
Hayal bile edemezsin ÖNEMINI!

38th parallel north AND America; dönelim biz konumuza

Netameli*

Anlamazdın beni…
Sanayi ve teknoloji casusluğu…
Saldırılar ve önlemleri…
2000 bilmem kaç veri…
Kişiye özel devlet fişi…
Artık bir karta toplanacakmış, kredi kartı benzeri…
Kafa kâğıdı, ehliyet ve bunun gibileri…
KIM…
Sağlayacak bu bilgilerin güvenliğini?

Benim dünyam…
Ve sizlerin ki çok farklı öyle ki…
Ben seni gözümde…
Kalbimde çok güzel bir yere koymuştum…
Çok uğrattım düşme diye…
Ama düştün işte.

* Uygunsuz

Nikita Sergejewitsch Chruschtschow

ANLAYANA…
Bir köylünün evladı…
Hiçbir zaman saklamamıştır okumadığını…
Ve Stalin sonrası geçmiştir Sovyetler Birliği başına, Stalin’in “sağ koludur” ILK ve bildiğim kadar tektir…
TAMAM kapalı bir oturum…
AMA…
Yerden yere vurmuştur Stalin dönemini…
Ve demiştir, yanlışlarımızı düzeltmeliyiz, halkımızı eğitmeliyiz.

1913 yılında Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti üyeleriyle yaşadığı fikir ayrılıkları sebebiyle, Enver Paşa tarafından Sofya’ya askeri ataşe olarak gönderilir.
Bulgaristan henüz 5 yıllık bir ülkedir.
Bir pastahane vardır Sofya’da. Diplomatik erkan genel olarak o pastahane de kahvaltı yapmaktadır. Atatürk de orada yapar kahvaltısını.
Bir sabah bir köylü girer pastahaneye.
Bohçası vardır yanında, bırakır bir masanın yanına, oturur.
Bir garson gelir, köylü süt ve kek ister.
Garson ise köylünün pastahaneden ayrılmasını ister.
İtiraz eder köylü.
Birkaç garson daha gelip tekrarlarlar dışarı çıkmasını.
Köylü öfkelenir ve bağırmaya başlar.
“Senin sattığın sütü ben üretiyorum. Senin sattığın pasta, börek, çöreğin ununu ben üretiyorum. Peynirini, yoğurdunu ben üretip veriyorum. Pastahaneye koyduğun meyveyi ben üretiyorum ve sen benim ürettiklerimi bana vermiyorsun öyle mi?Hayır çıkmıyorum ve kahvaltımı burada yapacağım!” der..
Herkes suspus olur.
Köylünün istedikleri masasına gelir, kahvaltısını yapar ve bir miktar parayı masaya fırlatarak çıkar ve gider.
Tüm her şeyi izleyen Mustafa Kemal, küçük kareli not defterine şu notu düşer. “Bir gün benim köylüm de bu köylü gibi olursa millet olduk demektir.”. Ve ekler:
” KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR”
.“

Kasımpaşa AYISI diyorum…
Aşağılamıyorum…
Ana avrat küfür ediyorum, okumak, üniversite mevzunu olmak…
Bilmem ne…
Bunların hiçbirinin insan olmak ile…
Bir vatanperver olmak ile ilgisi yoktur…
Kasımpaşalı kardeşlerimi, başını bağlayan bağlamayan kadınlarımızı…
Hiçbirini aşağılamıyor, hor görmüyorum…
Sınırsız bir kızgınlıktır benimkisi…
Müslümanım diyorsun, kitabını bilmiyorsun…
Yakışıyor mu bize, sizlere???

Önder yayınlamaz bir harfi bile sebepsiz, uzaya – fezaya uçuyoruz, yerli ve milli elektrikli araba üretiyoruz, ya aksü? IHA-SIHA falan yapıyoruz kopyalama AMA (…) Önder O özel tabancaları, hani Rus yapımını NEDEN yayınladı düşündün mü acaba?

Müjde…
Bebek doğdu, kız veya erkek ne fark eder ki…
Bebek yuvarlanmayı, emeklemeyi öğrendi…
Şişkom benim aklıma evlat geldi, O uzun süre yuvarlanmayı, emeklemeyi beceremedi…
Bebek büyüdü yürümeye başladı, bebek emin adımlarla yoluna devam ederken…
Koşmayı ögendi, bebek yetişti…
Ergen oldu, yetişkin…
Anne baba oldu derken bir baktık ki…
Uçmaya başladı!

Anlatırım, ömrümün bir kısmı nerelerde geçmişti?

Para için yapanlar var…
Özellikle Amerika’da, aslında her yerde…
Ve yine inançları yüzünden, insanlığı yüzünden yapanlar var…
Bak kardeşim…
Yalnızsan, bu dünyada tek başına…
Eyvallah…
Ama değilsen UZAK DUR deneylerden.

Hani…
Ölmek istiyorum, benim sonum BELLI…
Elden ayaktan iyice düştüğümde, GÖNÜLLÜ olurum bu tür sonu ölümcül olacak deneye…
Kobay kobay…
Olma, aman ha.

Çin aşısı bilmem ne, gerekçe genetik değişiklik falan…
Aman…
AMAN!

Tayyip yanlısı yayın organlarında aman ne reklam ne reklam…

Evet ömrümün bir kısmı üniversitelerde, laboratuvarlarda geçti…
Gördüm…
Göreceğimi, aman diyorum AMAN…
Tek başınaysan TAMAM.

Bak anlatayım sana orospuluğu ki ANLA…
ALAMANYA…
Dün yayınladı, daha dün…
Sigortacılık, borsa bilmem ne HEPSI Avrupa icadı…
Hastaneye yatacaksın imzalatırlar sana bir kâğıt…
Küçücük ve çok karmaşık ifadelerle sorumluluk almayız falan…
> Internet sözleşmeleri benzeri, hani okumadan onay veriyorsun ya <
Onun gibi, “normal” bir insanın anlaması mümkün değil…
Restoranlar, kafeler, barlar falan…
Hiç bilmiyordum, dün öğrendim bir sigorta şekli…
Salgın hastalıklardan dolayı iş yerinde yaşanan maddi kayıpları telafi edecekmiş…
Aloooooooooooooooooo…
Son cümleyi anladın mı?
Salgın hastalıklar, kayıplar, telafi…
Birçok işletme yapmış bu sigortayı, DÜNYA PARA…
Salgını yaşıyor muyuz, of hem de O biçim…
İngiltere…
Boris piçi 2. Dalga bilmem ne, siktir lan…
Bilmem ne…
DIKKAT DIKKAT DIKKAT…
Tayyipistanda sigorta şirketleri, TOPLATILDI…
Türkiye Sigorta adi altında…
Sigorta şirketleri ÖDEMIYOR parayı…
Gerekçeleri…
Sözleşmede Sars-CoV2 virüsünden bahis edilmemesi!

Salgın hastalıklar sigortasıydı değil mi?

VEYA daha geçenlerde yazdım, yayınladım…
DIKKAT…
Almanya ve Rusya…
Terorizm…
Baader-Meinhof çetesi…
Solcular, kaçmışlardı Rusya’ya…
İki Almanya birleşince…
SIYASET…
Bunları patates çuvalı gibi attı sırtından, teslim etti Almanya’ya.
NOKTA

Neden anlattım bunları size, ne ilgisi var aşıyla???
Devletim diyorsun değil mi?
Güveniyorsun…
GÜVEN…
Güven ama siyasetçiye GÜVENME…
Hepsi değil ama çoğu…

Devlet güvencesinde belki para karşılığı diyorsun gidiyorsun…
Oluyorsun kobay…
Sağlık sektörü, ilaç sanayisi…
Milyar…
Milyar, milyar dolarlar!

Ve siyasetciler

Konuyla ilgili:

„Deutschland
Forsa-Umfrage: Vertrauen in den Staat gestiegen
19.09.2020 • 07:30 Uhr

Der Beamtenbund dbb hat eine Forsa-Umfrage in Auftrag gegeben, um das Vertrauen in den deutschen Staat und politische Institutionen zu ermitteln. Laut dem Medienmainstream ist das Vertrauen gestiegen. Bei der AfD soll das Vertrauen in den Staat am geringsten sein.“

https://deutsch.rt.com/inland/106800-forsa-umfrage-vertrauen-in-staat-gestiegen/

Ben…
Çok güzel bir örneğim biliyor musunuz…
Ben gerçekten güzel bir örneğim.

Dün borsalar…
Tepetaklak…
AMA DIKKAT, Alman devlet tahvilleri…
“Zıpladı”
Sevgi…
Saygı VE GÜVEN!

Başka bir örnek…
Anlatmıştım; Kızılay…
Hanımla en son Türkiye’ye gittiğimizde, Üsküdar meydanında kan bağısı, hanim bağışlamak istedi…
HAYIR DEDIM…
Neden mi, düşün biraz?
Almanya…
Kan bankaları bacak atıyor…
Kan bağışlayanlar ciddi oranda azaldı…
Hastaneler iflas eşiğinde!

Anlamıyorsun değil mi ne demek istediğimi?