Boğazda bir kahve, burnumda tütüyor İstanbul… Bir dost sofrası, iki kadeh… Fasıl falan

🙂

Hackerler falan…
Kimi bilgi…
Neydi?

Çok olmadı hani Amerika, seçimlerde Rus parmağı…
Onu BIRAK korona…
Hani “sanayi casusluğu”
Bilimsel, teknolojik…
Trump KABUL ETTI…
İlk…
Saldıran onlardı, AH HAYVAN…
AH hayalperest orospu çocukları…
ADI PEZEVENK…
Bir kaç ayda yetiştirecekler bilişim “uzamanı”!???

Human Hacking
Yazıp anlatamadığım bir konu daha…
Psikoloji…
Sosyoloji…
Ünderrr….
Pabucu yârim, pardon çeyrek…
Çık dışarıya oynayalım!

AFD…
Kan kaybediyor, çok şükür!

>>> Önder delirmedi, paranoyakta DEGILIM, ruh HASTASI <<<

Hatırlıyor musunuz, yazmıştım… Iç savaş beklentisi!? Boş bekletilen hapishaneler, hani Korona iki ihtimalden biri… 50 sene meselesi, ilginç değil mi???

Kahpedoğan ve benzerleri…
Bir an…
Bir an çekinmezler kendi ikballeri için kardeş kavgasından…
BIR AN!

Ben bileceğim…
Benim bilmek gibi bir mecburiyetim var…
Kol kırılır…
Yen içinde kalır, ser verilir…
Sır verilmez!

Bilinmesi…
Gerektiği, bilinmesi zorunlu olduğu kadarı…
Paylaşılır.

>>> Gezi gençliğinin dikkatine <<<

Bilmiyordum ki denemesini yapayım, çişi denedim…
Çok güldüm…
🙂
İlk defa Çinliler tarafından 11. Yüzyılda bir savaşta kullanılmış…
Bir “hammaddesini” yayınlayabilirim…
Gelsin vakti saati bok bombasını biyolojik silaha çevirecek olan iki maddeyi de yayınlarım…
Bir bitki ve bir böcek gerekli.

Evet kurutulmuş insan dışkısı…
Ateşlenip düşmana doğru atıldığında…
Düşman kaçacak delik aramış.

Ama kat bu pisliğe O iki maddeyi de…
Ölümcül bir biyolojik silah elde ediyorsun.

Porsuk ağacından yapılan ve yaklaşık 2 metre boyunda bir yayla…
300 metre ilerideki hedefi ölümcül vurabiliyorsun…
AK-SARAYA…
Ateşli oklar!

400 metre menzilli…
Ve yine…
Erkek olup hangimiz sapan ile oynamadık, çift kauçuk…
Ava çıkmadık…
Ok ve yayla?
Taşı geç…
Bilyeyi dene(me)!

*

OKU

Dün akşam Frankfurt…
Stuttgart benzeri…
O kadar dedim, uyardım…
Üzücü olan, bizim açımızdan…
Yabancılar!

Dünya oldum olası böyleydi de…
İletişimin her türlüsü ile iyice küçüldü…
Açlık, sefalet, ölüm, yıkım…
Virüsler falan…
Ölüm kalım. Tek istediğim huzurum…
Düşünmeyeyim geleceği, güvenle bakayım…
Korkmayayım evlatlar için.

Nafile…
Tek gerçek ölüm ise…
Kardeşi hayata, ayakta kalma mücadelesi…
Dünde bugünde…
Aptal Önder, aptal…
Sen baksana kendi işine.

Okuduklarımı…
Masama gelenleri, izlediklerimi bir bilseniz…
Parça tesirli bombaya keme zehri…
Sinir gazi, SINIR…
Dünya delirdi!

YEMINLE…
Tesadüf eseri yaşıyoruz…
Tesadüf eseri!

Gittikçe aklim yatmaya başladı

Sürekli değil ki hırıltı…
Köpek gibi…
O…
Acayip nefes darlığı…
Akciğerler…
Kanama ki ara, ara ya su…
Ya bulut Önderin sonu.

INAN…
Olmasa ağrılar…
Bilmem nemde değil ama…
Uyuşturucu AMA IBO 800…
2,4 gram…
Olmasa AMA VARLAR…
Ağrılar!

Aşure

Çok severim…
Tencereler dolusu olsun yerim…
Nitekim, Türkiye’ye gideyim…
Yapılır benim için.

🙂

Bak bilmiyorum ismini gene, hafıza…
Bu sefer kuzenin beyazı…
Offff…
Bayılırım.

Bilir misiniz aşure için rivayet edileni?

Güllaç, Güllaç…
Valideye sordum, dedim hani süt…
Üstüne ceviz…
Düşündü düşüncü çıkaramadı, hanim dedi…
Ta çocukluğumdan beri böyleyim…
Önemli değilse, değer vermem…
Al tarafı bir isim.

Şeytanlığa çalışmasın kafan…
Üniversite, yazamadım…
YÖK…
Ve bilimsel yayın, ulan itler siktirin gidin…
Kıyasla dünya ile…
Tayyip’in üniversitelerinde…
İmamın hatibinde…
UTAN ulan utan, utanmasını unutmadıysan!

Denir ki aşure için…
Deli dalgalar…
Ve zaman, vakit akar gider…
Aş azalır…
Karın açtır.

Nuh Peygamber bakar oraya…
Bakar buraya…
Var…
Hepsinden ama azar azar…
Kadın…
Koy tencereye hepsini…
Pişir!

Aşure…
Yokluğu, azı bilene…
Muazzam bir damak tadı!

Ve Önder…
Ve sevdikleri, çok şükür Allah’ıma…
Kimseye aratmasın bu günleri…
Ev hali…
İstedim valideden köfte…
Bak sen şu işe…
Evde ekmek yok, bakmış valide…
Bir oraya bir buraya…
Koymuş köfteye bulgur…
Offfffffffff…
İnce ince, köftelik bulgur işte…
MUTLAKA DENE…
Önder gelir eve, dün…
Dün…
Buzdolabında fare meselesi…
İçine düşse kafa yarılır, ulan yazık hayvana…
Yazık kadınlara…
Ne yapsam ne yapsam, bakar dolaplara…
Çok şükür her şey var, azar azar…
Pırasa, havuç, soğan…
Salça…
İnce ince kıyar koyar tencereye…
Bir bulgur pilavı…
Son anda tereyağı…
Bayıldılar…
Azı çocuğuna, çoğunu ise kocana gösterme derler…
Önderiyeden tüyolar…
Çok şükür bu günlerimize.

Soooruyorum

Alman disiplinli…
Alman dikkatli…
Canları değerli…
Teknolojik yönden, maddi…
İleride…
Resmi rakam, 9084 vefat eden…
Tayyipistan…
5474…
Sence, düşün milletini…
Kanun, kural tanımaz milleti…
Sence…
Sence bu rakam gerçek olabilir mi?

Güneydoğu…
ÖZELLIKLE, komşularından birinde 25 milyon vaka tahmin edilmekte…
Sınır ticareti, sınır kaçakçılığı…
Gözünüzün içine baka baka, gündüz vakti…
Sikiyorlar sizi!

Sen “şehit” meraklısı ne şehidi ulan ne…
Neyin şehidi?
Sikimin tepesi…
Yok özür mözür dilemiyorum, ZORLA söyletiyorsunuz çünki.

Hadiii…
Ben gitti

*

Bilimin güzel yani…
Kendini sürekli geliştirmesi, güncellemesi…
Teknoloji…
Hele hele insan kendini tanrı yerine koyunca…
ANLATMADIM MI?
Hani bilinmeyenlerin dünyasından, bilinmesi gerekenlerden bir örnek…
“şifre”
Yazılabiliyor genetiğe!

„Crispr“ ist ein mächtiges Werkzeug, das Forscher aufjubeln lässt. Die Genschere kann Pflanzen ertragreicher und resistenter machen. Sie hat sogar das Potenzial, die Medizin grundlegend zu verändern. Erbkrankheiten und genetisch bedingte Erkrankungen könnten durch Crispr heilbar werden.

Anlatmadı, uyarmadı mi sizleri Önder…
SÖYLE…
Anlatmadı mi?

Gen makası…
Crispr…
Aşağıda bir delik…
Yukarıda bir delik…
YETERDE ARTAR!

Uğraşılmaz, deli pöstekisi gibi. Her sonun VAR bir çözümü, bilmeli! Allah büyük, INAN iyi niyet, paradan ÖNCE can, en önemlisi!

Ya bakır veya çinko…
Anti bakteriyel, antibiyotik, antibiyotik…
İnan…
Her şey bir şekilde gelir geriye…
Tecrübelerle sabit…
Gitti mi ki CAN KESIN…
Can gelmiyor geriye, sağlık…
Bakiniz bana…
Bende gelmeyecek geriye, bu KESIN…
Ama gitti mi gelmeyebilir geriye.

*

TÜM popülistlerin ORTAK kullandığı bir yöntem daha…
Birileri düşman ilan edilir…
Sabotaj falan, onlar ASLA suçlu değildir…
Bu…
İkici yönetem, üçüncüsü…
En etkililerinden biri KORKU…
Korku yapışkan gibi, dize getirebilir kimilerini…
Önder gibi canından bezmişleri değil…
AMA inan çok etkili. Ara ara devam edeceğim bu konuya…
Aslında…
Yazmalıyım etraflıca bir makale bu konuda.

Yerli ve milli araba…
Allah var yukarıda, tasarım güzel…
Amcık ağızlı laf etmese sabotajdan…
Göreceğiz sonunu getirebilecekler mi!?

YEMINLE…
İğrendim Türkiyeli haberlerini izlemekten…
Ancak yok çaresi!

“Bastığın yeri toprak diyerek geçme, tanı!”

Adi badem, orospunun çocuğu…
Göstermelik…
Orada burada fabrika açacağına…
“Yerli ve milli elektrikli araba”



Bastığın yerleri ‚toprak!‘ diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.




İstanbul’un taşı toprağı altın diyerek…
Sadece İstanbul mu?
Her yeri…
Cevirdiniz betona, ulan amcık ağızlı…
Cahil köpek, hadi inşaat…
>>> Arazi Mafyası <<<
RANT…
Ulan dalyarak…
Yiyorsun bir bok BARI biraz düşün geleceği…
TOPRAK deyip geçme, HARFIYAT…
HAYVAN…
ADI yaratık seni, artık uluorta edebileceğim küfür bitti…

Jeoloji alanım değil, ziraat…
Şalvardan çıktım ama YOK bir bağım doğa ile tabiatla…
KÖK…
Dayanır ama öyle ama böyle yüzyıllar geriye köye…
Bir bitkiyi diğerinden ayıramam AMA…
Bilirim ulan toprağın değerini…
Toprak!?
Ama öyle ama böyle.

GÖSTERMELIK…
Temel kazıyorsunuz, kazdırıyorsunuz…
Müteahhitleriniz…
YOK…
Sadece seni suçlamıyorum, sözlerim geriden günümüze…
Humus…
En üste verimli olan…
A…
DIKKAT bir o kadar önemli B…
Rabbin bereketini toplayan, tutan B ve C…
Nihayetinde C ve D…
Kulun, kula yaptığını ayakta tutan…
Ulan OROSPU…
Cumhuriyet tarihinde böyle bir RANT görülmedi…
Bu yüzden geçmişi biraz daha az suçluyorum, açıkçası ilgili mevzuatı, kanunları bilmiyorum…
AMA SENI Eyyy Kahpe…
Kahpedoğan seni bir numaralı çete başı ilan ediyorum…
MAFYA BABASI…
SORUN…
“Hafriyat diye bir yerlere depoladığın toprak”
Bir süre sonra FIZIK…
Üst üste yığıldığında, ağırlık değerini yitiriyor…
NEDEN…
Çiftçi toprağı beller?

ULAN…
Namussuzlar Anadolu…
Kurak, taş – toprak…
Yüzyıllar, fırtınalar, seller…
Bereketi…
Dökmüş denizlere, eyyy hayvan…
İstanbul’dan ULAN…
Namussuzlar Anadolu…
Kurak, taş – toprak…
Yüzyıllar, fırtınalar, seller…
Bereketi…
Dökmüş denizlere, eyyy hayvan…
İstanbul’dan çıkardıkların yeter, taşı toprağı…
Önce B ve C’yi, üstüne A’yi…
Anadolu’ya…
Bereket fışkırsın, köylüye, insana…
Ve gerçek hayvanlara, yani dört ayaklısına…
Olsun verimli bir mecra.

Evet…
Bilinçli olarak mecra kelimesini kullandım, su yolu…
Kanal İstanbul…
TAMAM…
Günde gecen 50 bin gemi…
TEHLIKE…
en 50 bin gemi…
TEHLIKE…
O sorun yine bir başka…
Çıkar kanun, MECBUR ET…
Bir yerlerde beton ile kapatılan bir metre kare…
Anadolu’da, ihtiyaç olan yerde 1 metre yeşil alan demek…
Mecbur et, göze göz…
Dişe diş!