Bilmiyordum ki denemesini yapayım, çişi denedim…
Çok güldüm…
🙂
İlk defa Çinliler tarafından 11. Yüzyılda bir savaşta kullanılmış…
Bir “hammaddesini” yayınlayabilirim…
Gelsin vakti saati bok bombasını biyolojik silaha çevirecek olan iki maddeyi de yayınlarım…
Bir bitki ve bir böcek gerekli.
Evet kurutulmuş insan dışkısı…
Ateşlenip düşmana doğru atıldığında…
Düşman kaçacak delik aramış.
Ama kat bu pisliğe O iki maddeyi de…
Ölümcül bir biyolojik silah elde ediyorsun.
Porsuk ağacından yapılan ve yaklaşık 2 metre boyunda bir yayla…
300 metre ilerideki hedefi ölümcül vurabiliyorsun…
AK-SARAYA…
Ateşli oklar!
400 metre menzilli…
Ve yine…
Erkek olup hangimiz sapan ile oynamadık, çift kauçuk…
Ava çıkmadık…
Ok ve yayla?
Taşı geç…
Bilyeyi dene(me)!
*
Dün akşam Frankfurt…
Stuttgart benzeri…
O kadar dedim, uyardım…
Üzücü olan, bizim açımızdan…
Yabancılar!
Dünya oldum olası böyleydi de…
İletişimin her türlüsü ile iyice küçüldü…
Açlık, sefalet, ölüm, yıkım…
Virüsler falan…
Ölüm kalım. Tek istediğim huzurum…
Düşünmeyeyim geleceği, güvenle bakayım…
Korkmayayım evlatlar için.
Nafile…
Tek gerçek ölüm ise…
Kardeşi hayata, ayakta kalma mücadelesi…
Dünde bugünde…
Aptal Önder, aptal…
Sen baksana kendi işine.
Okuduklarımı…
Masama gelenleri, izlediklerimi bir bilseniz…
Parça tesirli bombaya keme zehri…
Sinir gazi, SINIR…
Dünya delirdi!
YEMINLE…
Tesadüf eseri yaşıyoruz…
Tesadüf eseri!