DIKKAT DIKKAT bu sabah PEZEVENGIN yalanını yüzüne vurdum ya HANI ikinci dalga

Bu Robert Koch Enstitüsü…
Çok anlatmışımdır, alt sağdaki grafik…
Dikkat et başlıyor, zirve yapıyor ve grafik neredeyse sıfıra doğru iniyor…
Bu grafik, gördüğünüz resim tipik, tipik bir çizelge…
Ne ekonomik…
Ne salgın konusunda Tayyipistanin resmi açıklamaları…
Dünyaya uymuyor, diğerlerine…
Bakin…
Bu görmüş olduğunuz grafikte TEKRAR bir zirve görürseniz…
Belli bir süre, borsa gibi…
Dolar…
Bil bu bir yeni dalga!

incele

*

Mahalle karıları

Daha çok pişman olacaksınız, SATMA dedim sana SATMA

Almanya 17:17 altının Onsu 1784,45

*

Hala öyle…
İki lokma tıkanıyorum…
Aslında…
Yemekten düşmek iyi değil, ben ki…
Kendi başıma tencere bitiren.

*

Amerika…
COVID-19…
Göt kılları ki bizimkiler gibi…
45 milyon işsiz, EKONOMI…
Salgını sorma…
Ölen ölene…
Ne olursa olsun onlar Trump arkasında…
Hatırla iki olasılık sıralamıştım…
Ortaklik…
O labaratuvar, kisa bir süre önce…
Ya Trump dahil Amerika…
Veya derin devlet, establishment…
Neticede üç, beş bin ölü…
Ortadoğu gitti mi gitti, Israil büyüdü mü?

Büyüdü!

120 bin…
150 bin insan ölse bir Trump gitse, ki Çin “gitti”
Avrupa FENA SALANIYOR…
Çok mu?

Kaldı ki…
Bu virüsten para vuran vurana!

Levrek ve baraj, sanırsın ki Önder yanıldı AMAAA

Şoför, şoför…
Olacak o kadar Kasımpaşalıdan olduktan sonra.

“Maduro zu neuen EU-Sanktionen: Was glauben die, wer sie sind, sich in andere Länder einzumischen

Die EU hat neue Sanktionen gegen Venezuela verhängt. Als Reaktion darauf erklärte der venezolanische Präsident Nicolás Maduro gestern während einer Fernsehansprache, dass die EU-Botschafterin des Landes verwiesen werde. Die Sanktionen nannte er ein Instrument einer EU, die sich kolonialistisch und arrogant verhält, in ihrem Glauben eine Vormachtstellung zu haben. „Was glauben sie, welche Macht sie haben, wer sind sie, um Sanktionen zu verhängen“, so Maduro.
Die EU hat erneut Sanktionen gegen venezolanische Politiker verhängt. Damit stehen 36 Politiker auf der EU-Sanktionsliste. Während seiner Fernsehansprache aus Caracas erklärte Maduro in Reaktion darauf, dass die Botschafterin der Europäischen Union in Caracas, Isabel Brilhante Pedros, 72 Stunden Zeit hat, das Land zu verlassen. Die EU hatte am Montag Sanktionen gegen ein Dutzend Abgeordnete der Nationalversammlung sowie gegen das Militär und andere hochrangige Beamte der venezolanischen Regierung angekündigt, um einen „demokratischen Übergang“ in Venezuela zu erzwingen. Unter den sanktionierten Personen ist auch Luis Parra, der an der Spitze einer Nationalversammlung steht und mit Juan Guaidó rivalisiert.
Der venezolanische Präsident bezeichnete die Sanktionen als Beispiel für die „koloniale, interventionistische und supremacistische Tradition“ und nannte sie auch „eine Haltung, die vom alten und widerlichen europäischen Kolonialismus geerbt wurde, der die Kontinente Amerika, Afrika und Asien mit Sklaverei, Tod und Zerstörung erfüllte.
EU-Beamte beteuern in einer Erklärung, dass die Sanktionen auf Einzelpersonen abzielen und nicht die Bevölkerung im Allgemeinen betreffen.
Die europäischen Staats- und Regierungschefs sagten, sie würden „weiterhin daran arbeiten, eine friedliche demokratische Lösung in Venezuela durch integrative und glaubwürdige Parlamentswahlen zu fördern“.

Maduro zeigte sich empört über die EU-Aktionen:
Wir aus Venezuela sprechen klar und deutlich, wir sprechen hart, natürlich sprechen wir hart mit der EU, wir haben vor niemandem auf der Welt Angst, vor niemandem. Deshalb hat die EU heute eine Resolution verabschiedet, in der die übermächtige EU jene Venezolaner sanktioniert, die als Teil der staatlichen Institutionen die Verfassung verteidigen, das Abgeordnetenkollegium der Nationalversammlung sanktioniert, die sich in Opposition befinden, weil dieses Abgeordnetenkollegium sich geweigert hat, den Befehlen der Botschaft der EU in Caracas zu folgen, sie sanktionieren eine Gruppe von Generälen, sie sanktionieren die Wähler.[…] Was glauben sie, welche Macht sie haben, wer sind sie, um Sanktionen zu verhängen? Wer sind sie, dass sie versuchen, sich mit der Drohung durchzusetzen, wer sind sie? Genug ist genug!“

*

„Dayısı kılıklı salako“
Valide…
Dada kızdan ayrılmış.

😊 Kara Mediha anlatıyor

Kardeşin en büyük hayali bir karavanmış…
Ayyynennn…
Atında araba, sırtında evin. Yeminle cennete çeviririm…
Yok…
Yok olur, her şey içinde, tüm konfor.

Çanaktan tut…
İnternete, aklına ne gelirse. En sevdiğim şeydir, en sevdiğim…
Çingene gibi gez dur…
YÜZDE…
YÜZ bağımsızlık.

Oma falan…
Korona…
Sıçtı ağzıma, yoksa!

Dur bakalım…
Olmazsa böyle bir şey…
😊
Çok pratik, en fazla yârim saate çadır hazır…
Yine o kadar zamanda topluyorsun, var bir arkadaşın.

incele

Videoyu MUTLAKA izleyin…
Kocaman ya kocaman, zaten dışarıda olacaksın…
Gez, toz…
Kafan bozuldu, sıkıldın mi topla pılını pırtını yallah başka yere…
🙂 pardon, almanca klavye…
Sahi, Almanca klavyede Türkçe, unutmadım..
Vaktim olmadı…
Var mı daha güzeli?

Anlatırım bazen Türkiye’dekilerden…
Yok baba tarafı, diğerleri öyle değil…
5 yıldızdan aşağısı kurtarmıyor…
Evim, bahçesi…
Balkonu bana 10 yıldız…
Böylesi…
Paha biçilmez!

Ve bunlar “Müslüman”
Komşu ölüyor…
Komşu aç bırakılıyor…
Kadın, bebek demeden ölüyorlar…

“Komşusu açken tok yatan bizden değildir”

Der peygamber Efendimiz…
Yine başka bir hadis-i şerifte Hz. Peygamber,
„Hangi mahallede bir kişi aç kalırsa, o mahalle halkı Allah’ın korumasından uzak düşer“ der

*

Dolara dikkat, çivilenmiş gibi…
İhtimal dahilindedir ki dötü dayadılar…
Giren belli…
Milim kıpırdamıyor, sözden çıkmıyorlar bu yüzden yaprak kıpırdamıyor.

Ey dünya lideri demedim mi…
İzinsiz…
Emine’ye bile giremezsin!

Bunlar orospu çocuğu arkadaşım, bunlar birer orospu çocuğu. YALAN ekmekleri, çünkü karşısındaki cahilin teki

Pandemiler, yani salgınlar ve dalgaları…
İnsan benzeri, tam ve TEK tanımlaması yok, olamaz…
Her biri genel hatları ile uyar birbirine ama ayrıntıda farklılıklar içerir.

Bir deprem güzel bir örnektir buna…
AMA sadece ILK safhada…
Geldi, vurdu mu…
Evet, bakar şiddetine…
Siler süpürür seni, sonrasında gelir artçılar…
GENELDE…
İlk sarsıntı ANA depremdir, nadiren olabilir çok daha şiddetli bir depremin öncüsü…
Ama esas olan artçılardır…
Bu anlatımı salgına uygulayacak olursak…
Nasıl ki depremde olduğu gibi bir süre devam eder artçılar…
Sonrasında gittikçe azalır, bir durgunluk gelir…
Benzeridir pandemiler.

YALAN söylüyor PEZEVENK…
Hiçbir şey sıfırlanmaz YENIDEN başlamaz…
Bir geçiştir, SINSI…
Yani olabilir ama genelde öyle değildir, rakamlar ciddi yükselir…
Azalma baş gösterir, bazen ülke genelinde, bölge veya bölgelerde…
BIRDEN…
Yine yükselişler başlar, dedik ya tam bir tanımlama yapılamaz bu yüzden bu konuda…
Bakacaksın rakamlara.

Zaman içinde gözle görülen bir azalmanın ardından yine göz ile görülür…
His edilir bir yükseliş başlarsa…
Bir süreçten diğerine geçiştir bu süreç VE en belirgin özelliklerden birdir…
Salgınlarda…
Bir gelen bir öncekini aratır.
NOKTA

Alman NEDEN turizme OK vermedi?
Badem kullanıyor başka bir ilaç…
Tartışmalı bir ilaçmış, her şeyi daha iyi biliyorlar ya…
İkincisi…
Herifler YALAN söylüyor, rakamlarda ayarlama…
VE millet bunu artık öğrendi!

Bak Israil’e…
RESMEN 2.dalgadan söz ediyorlar…
Güney Kore!

Çok ama çok basit bir şekilde anlatım, anla diye…
Yani…
“Yalan, yanlış”
AMA özünde doğru, özü bu

YALAN, YALAN, YALAN

En son turizmde…
Bir Rus atasözü der ki:

Büyük paralar… Sessizliği sever

Anlayana…
Türkler ise der ki…
Cambaza bak cambaza.

Sansasyonel…
Göz kamaştıran, zihin bulandıran masallar…
İle oyalananlar…
Fırtına öncesi sessizlik gibi, yoğun…
Çok yoğun ses karmaşası içeresinde…
Üsküdar’ı geçen atlar!

*

Dün yayınladım, ciddi bir araştırma…
Hele sosyal medya kısmını yayınlamadım ya…
OFFF…
Felaket, uyanıyor millet…
AMA Türk bu…
Ve hatta Türkiyeli…
Su akarrrr…
Türk, Türkiyeli ve ALMAN bakar…
Neyse ki bu gerçeğin ta kendisi…
Zararın neresinden dönersen kârdır, kâr!

Anneler ve ekonomi

Bir gerçek daha var…
Acı bir gerçek…
HER HÜKÜMET, kötüsü zaten…
Çarçabuk…
Ama iyisi bile zaman içinde…
Kendi derin devletini oluşturur, kendi zenginlerini…
Kendi…
Karanlık kişiliğini.

Demokrasi…
Hele millet vekili…
Dört senede bir oy kullanmak değildir…
Parti kararı olsun olmasın…
Koyun gibi parmak kaldırmak…
Değildir…
Yazmışımdır bir zamanlar, benzettim…
Demokrasi…
Camdan bir fanus, kırılgan…
Hassas…
Korunmaya muhtaç, bakıma, ilgiye…
Bir bebek gibi.

Eyyy SÖZDE tercüman…
Böyle şeylerimi de tercüme ettin mi?

Of, of, offff Feeelaket

Bitkom…
Bundesverband Informationswirtschaft, Telekommunikation und neue Medien…
Almanya’nın bilişim, teknoloji, iletişim gibi konularda çatı örgütüdür, çok ama çok önemlidir.

Bilişimin…
Hayatin, ekonominin HER ALANINDA yer aldigini düşünecek olursak, önemini algıladıysak…
Bu açıklamanın ne demek olduğunu idrak edeceksinizdir.

“Almanya genelinde bilişimde %3,5 kadar küçülme bekliyoruz”

Diyorum AMA inanmıyorsunuz bana, evet hayati tehlike söz konusu

Kimin umurunda?
MUTLAKA anlıyor musunuz mutlaka…
Sonuna kadar…
NOKTA

https://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/studie-erdogan-verliert-kontrolle-%C3%BCber-medien/ar-BB1669bv?ocid=msedgntp

https://www.dw.com/de/t%C3%BCrkei-erdogans-griff-nach-digitaler-macht/a-53729410

Turkey’s Changing Media Landscape

RELEASE: Censorship in Turkey Fuels Greater Distrust, More Misinformation on Social Media

###

Ve Almanya!

https://www.msn.com/de-de/nachrichten/politik/neue-dimension-von-rechtsextremismus-in-der-bundeswehr/ar-BB166aXS?ocid=msedgntp

###

O…
Sözcü mesela…
INANMA, hatırla Önder ne zamandan beri ne diyor bu konuda!

Ağzımı yüzümü sikecekler ya, dur bakalım ne zaman!?