Kendimden biliyorum, KENDIMDEN…
54 yaşındayım…
Pişmiş tavuğun başına gelmeyenler, başıma gelmiş…
Feleğin, kaderin silesini ziyadesiyle yemiş bir insanım…
Kendimden biliyorum ya kendimden.
Söyler valide bir şeyler, yönlendirir…
Tabii ben kara Mediha’mı bilmem mi?
Akıl başa gelene kadar…
Harfiyen “yapar, inanır, uygulardım” dediklerini…
Bu dünyada TEK diş geçiremediği insan benimdir…
O başka…
O da yıllar sonra!
İnanılmaz bir etkileri vardır annelerin çocukları üzerinde…
İnanılmaz…
Özellikle erkek çocukları üzerinde…
Evet, anneler, ekonomi ve YALANLAR…
Ahhh bilmem ki tüm bunları nereye koymalı ne etmeli?
At gözlüğü bir deyimdi eskiden…
Beygirin bakış açısı kısıtlı…
Bakamaz sağa, sola…
Göremez tüm gerçekleri!!!
NOKTA
Bu sabah Mine kızımızın programında…
>>> Soruyor, sorguluyor <<<
Hakan Çelik denilen GÖT KILI dahil, seyirciler…
İstanbul – İzmir arası düz hesap…
Daha fazla da biz 400 Kilometre demiş olalım…
Böl 3,5 saate = 114,9 Kilometre hız yapman gerekiyor ortalama…
DIKKAT dedim mesafe daha da uzun ben sadece 400 KM dedim…
Ya arkadaş 120 Km hız sınırlaması var…
Bir…
DAIMA 114,9 Km hız ile gidemezsin, trafik bu…
İki…
Ulan 3,5 saat hiç mi çişin gelmeyecek, oran buran tutulmayacak…
Çoluk çocuğun, senin…
O…
Bu ihtiyacı doğmayacak, oran buran tutulmayacak?
Yaaa…
Bu nasıl REZIL bir YALANDIR böyle…
Bu nasıl insanları ahmak yerine koymak nasıl bir terbiyesizliktir…
Söyle?!
Evet…
Gün gelir evlatlar kimi annelerinin masumane…
Hadi…
Uydurmaları demiş olalım, gün gelir evlatlar bu uydurmalara uyanmaya başlarlar…
Ona göre ayaklarını denk alırlar…
BAZEN…
Geç kalırlar, o başka, olan olmuştur çünkü…
Ama önemli olan uyanmalıdır çünkü.
Medeniyetin “iki kelimelik” tarifini yapmıştım bir zamanlar…
Sahi medeniyet neydi?
Hesap, kitap!
Soruyorum…
Hangi bir YALANLARINI düzelteyim ki…
Düzeltebilirim ki?