Bilinmeyen dünyanın bilinmesi gerekenleri – yarına belki yokum

Ders II

En büyük sorun gizemin gizemini…
Yine gizli gizli…
Nasıl yapmalı da iletmeli?

Kameralar ile fotoğraf makineleri ile…
Gizemin gizemini, gizli gizli kayıt altına almak…
Eskidendi…
Hani övünüyor AK Pezevenkler dronları ile…
Hah…
Dronlarin geliştirilmesinin bir sebebi…
Optik, optik…
Yüzlerce metre göklerde, yerden araba plakası okuyabilecek sanal göz nere?

Bu yüzden Önder sorar…
Sorgular yaptıklarını, hani O dronların optik sanayisi?
Geceleri…
Kızılötesi vesairesi?
Hani hep soruyorum ya…
Tank, top, araba…
Ula…
Haniii nerede bunun motoru, yerli ve milli?

Söz etmişimdir DARPA’dan…
Avcumun içi kadar bir dron, avcumun içi kadar…
“Büyüğü gibi”
Daha da güzeli, yüksek çözünürlüklü ses ve görüntü…
Tırnak büyüklüğünde olanı.

DIKKAT DIKKAT DIKKAT
Burayı IYI ANLA hani enerji tasarruf lambaları…
İnsan gözü ile görülemeyen, algılanmayan “titremeleri*” vardır, hani geçenlerde verdim ya lazer örneği benzeri, konuştuğunda dalga…
O dalgalar lambada titreşimleri değiştirebiliyor ve bunlar geceleri yine UZAKTAN özel kameralar (teleobjektif) ile tespit edilip konuşulanlar deşifre edilebiliyor…
Ne perdesi ya?
Perde merde fayda etmiyor…
🙂 🙂 🙂
Ne diyor bu çeyrek hep?
Bu mekanda…
Her yerde her zaman okuyamayacağın şeyleri öğrenirsin diye…
Daha dur yeni başladık…
Ara ara…
Önderin deli tepesi atıkça!

*
Amannn…
Almanya 17:33 dolar…
6,7835
Patriğin eşeği mi osuruyor burada???
Demedim mi haftaya 6,80’i bekle diye???

Hani cimri diyorlar ya bana…
Bugün bir çırpıda 700 Euro çıktı elimden…
Bu durumda, fena acıttı, çok fena…
İstesem…
INAN köşe olurum köşe, para benim için bu kadar önemli olsa…
SADECE döviz ile!
*

HER ZAMAN VARDIR BIR BAHANE
Enerji tasarrufu lambaları…
Bilinen, bilinmesi istenen lazer mikrofonları 450 metre uzaktan!

Ve başka bir bahane…
Örneğin bilişim güvenliği gibi, O lazer yok mu O lazer…
Misal nabzını ölçer…
BioMetri…
Parmak izi ne ki?
Elin ve elindeki damarlar, parmak izin gibi dünyada TEK…
Offf felaket tehlikeli, NEDEN mi anlatıyorum bunları sizlere?
YOK…
Af et mafet YOK, ANLA ULAN ANLA diye…
Örneğin kredi kartı falan, cep ile ödeme HER BOKA…
Eyvallah çekme diye!!!

Temassız, temassızı unuttum, anlarını da temassız becermişlerdi…

*
Allaha çok şükür, çok. Milyonlar, milyarlarca kez çok şükür…
Henüz ayaktayız.
*

Dedim ya devam edecek…

*Flackern

Bilinmeyen dünyanın bilinmesi gerekenleri

Ders I

Eyyy cep manyağı…
Bil ki cebin senin ve özelinin en büyük düşmanın olabilir…
Anlatmışımdır Janus’u seneler evvelsi, Roma tanrıçası
Man in the middle saldırısının bir diğer ismi…
Janus (saldırısı)…
Romalilarin en eski tanrısı olmakla birlikte başlangıcı ve bitişi simgeler…
Belki…
Senin bitişini!?

Tabii anlatamam açık açık…
Bil kiii göklerden yere ayak bastığında beklerler “seni”
Sen veee…
Yok ben değil sen veee…
Servis sağlayıcının arasında olan birileri, cebin seçecektir yolun en kestirmesini…
Kapsama alnında bulunan en yakın anteni…
Hah…
İşte şimdi … yedin, çünkü aradaki…
>>> sen anlamadan, bilmeden cebine hem istediğini yükler hem indirir dilediğini <<<
Cep mikrofonundan kamerasına, cebin benimki gibi bilgi bankasıysa TÜM BILGILERI, VERILERI…
Israil’e gittiğimde ki biliyorum ölüyorlardı meraktan evde, sağ salim gittik mi, indik mi…
Cebi…
Ta Tel Aviv’de açtım, anla beni!

Gerçi atalar der…
“Nerede çokluk orada bokluk”
AMA…
🙂
Vermiş olduğum kimi şifreleme* örneklerinde olduğu gibi…
Meseleyi zorlaştırmak senin elinde VE bu gibi konularda sakla kendini…
Dal balıklama…
“Kenefin” içinde!

Berbatım berbat…
Kalbim!

* Kitap, kitap unutanlara, binlerce, milyonlarca sayfa…
Dedim ya ayrıntısına giremem, bu kadarı sana yeter!

*

🙂
Hah şunu bileydin, yarına…

Bilinmeyen dünyanın bilinmesi gerekenleri

Ders II

En büyük sorun gizemin gizemini…
Yine gizli gizli…
Nasıl yapmalı da iletmeli?

Günümüzde…
Oturduğun yerden AMA…
Tabii bu konunda var bir adabı, bir terbiyesi…
Kuralı…
Anlatmadım mı Çin hackerler ordusunu?
Rus’u?
İsrailliyi anlatmadım mı?
Anlatmadığım Kuzey Kore…
Tehlikeliler ancak “bin ile sınırlı”
Altı binin ordusu.

Anlatırım bir ara bini, söz anlatacağım…
Bizim zibidiler…
PEZEVENK…
1 ayda, TEKRAR BIR AYDA…
Bilişim güvenlik “uzamını” yetiştiriyor ya…
Bilmem nemin tepesi!

Bush bile Trump’a isyan etti! Amerika kaynıyor, gerçi bana ne 13 falan ölen var… SENNN

Ülkende fasulye…
Sarımsak…
Meyve sebze fiyatlarına bak!

Sahiii…
Yazmıştım hani Almanya’da, Arap mı Türk mü belli değildi…
Arap’mışlar…
BIR ANA BAKAR, bizim Tolga mesela…
Hastaneden kapmış virüsü.

*

Dışı seni…
İçi beni YAKAR!
NOKTA

Böyledir insan…
Sadece yüzeyi görür…
SADECE YÜZEYI!

Rab’dan tek dileğim var.

*

Villalarda tatil…
Yatlarda tatil…
Ananızın amın koyayımmm…
Millet evine bir kilo meyve, yârim kilo et götüremiyor!

*

AMIN

*

Almanya…
Bu sene Gayri Safi Milli Hasılada, YANI milli gelirde…
Yüzde altı gibi bir daralma öngörüyor, Almanya, Almanya…
EKSI %6…
AlYarak…
Pezevengin damadı milletin ağzına bir parmak bal sürmeye çalışıyor.

*

BENNN böyle tipleri hep anlatmadım mı???

Söyleyin anlatmadım mı, hayatımda böyleleri çok çıktı karşıma…
Bak Trump’a…
O gizlendiği oda, neyse çenem açılmasın yine…
Nasıldı, HATIRLA?
Eniştesinden öğreniyor sözde darbe yapıldığını(!)

Hiç girmeyelim böyle konulara, Saray…
Ekonomisini anlatırım bir ara!

Yok ne geldim ne gittim…
Alışveriş, kadınlara köfte yaptım evdeyim…
Çıkıyorum şimdi, ilaçları alacağım yanıma.

Ancak, ancak birazcık açildim…
Belden aşağısı felç gibi ne hikmetse ne sırt ne kalbim…
Bakalım, sanmıyorum bugün arayacaklarını AMA belki Pazartesi…
Ararlarsa her zamanki gibi…
… YEDIM!

Tayyip saati 11:21
BUGÜN Cuma bunu unutma…
Dolar 6,7665…
Yani haftaya, girmese büyük bir şey araya…
Haftaya dolar 6,80’lerde

Hadi ben gitti

Vay be Lufthansa DAX’dan çıkarılıyor, yani borsadan

2023’den önce kendini toparlayamayacağını açıklamıştı.

*

Guardian: Türkiye ve Mısır ayaklanmaları benzer mi?
3 Temmuz 2013

Guardian gazetesi köşe yazarı ve yardımcı editörü Seumas Milne, Mısır, Brezilya ve Türkiye’deki gösterilerin ortak yanlarını “siyaset olmazsa protestolar elitlerin merhametine bırakılır” başlığı altında ele alıp ortak ve farklı noktalara mercek tutuyor.

Financial Times gazetesi ise, Mısır lideri Mursi’nin iktidara geldikten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “izinden gittiğine” dikkat çekiyor.

Guardian yazarı Milne, göstericilerin tabana yayılı bir şekilde örgütlenmelerini yaratmamaları durumunda göstericilerin sonuçsuz kalma riski bulunduğunu iddia ediyor.

Çıkış noktası olarak Mısır’daki ayaklanmaları alan Milne, “Daha önce orduya yalakalık yaptığı için Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’yi kınayan ve kendini devrimci olarak tanımlayanlar şimdi orduya destek tezahüratları atıyor. Geçmiş deneyimlere bakınca, bundan pişman olacaklar” yorumunu yapıyor.

Yazar, protestocuların Mursi’nin bir yıllık iktidarı boyunca ekonomik sıkıntılar, İslamlaşan ekonomi ve kurumsal yapıların Mübarek’in neoliberal politikaları ile ABD ve İsrail’e verilen tavizleri kırmayı başaramadığı gerekçesiyle Mursi karşıtı olduklarını belirtip şöyle devam ediyor:

“Ama gerçek şu ki, Mursi’nin yönetimi ne kadar yetersiz olursa olsun, yargıdan, polise, orduya ve medyaya kadar birçok kilit öneme sahip güç hala eski rejime bağlı elitlerin elinde. Onlar da Müslüman Kardeşleri açıkça, liderleri en kısa sürede cezaevine geri dönmesi gereken, herkesin işine burnunu sokan gayri meşru bir grup olarak görüyor. ”

Müslüman Kardeşler giderse ne olur?
Guardian yazarı Milne, eski rejime bağlı elitlerin de açıkça muhaliflerle aynı safta yer alıp Mısır devriminin, en azından demokratik bir sonuç getirmesini görmek istediklerini söylüyor.

Milne, Mursi ve Müslüman Kardeşlerin devrilmesi durumunda yaşanabilecekleri şöyle yorumluyor:

“Eğer Mursi ve Müslüman Kardeşler iktidarı bırakmaya zorlanırsa, bu kişilerin neoliberal ortodoks anlayıştan kopmaları veya çoğu Mısırlının da istediği gibi ulusal bağımsızlık hakkını iddia etmek kolay olmayacak. Bunun yerine İslamcılar, kitlelerin de desteğiyle demokratik yollarla elde ettikleri iktidardan mahrum bırakıldıkları ve Mısır’ın daha derin çatışmalara sürüklendiği gerekçesiyle direnmeye devam edecek.”

Yazıda, Brezilya, Bulgaristan ve Türkiye’de de kitle protestoları gerçekleştiğini ancak Türkiye’de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifası talep edilse de hiçbirinin Mısır’daki iktidar mücadelesini tam olarak yansıtmadığı belirtiliyor.

‚Türkiye’de farklı talepler gösterilerin siyasi etkisini zayıflatır‘
Seumas Milne, Türkiye’de Gezi Parkı’nın yıkımının durdurulması talebiyle başlayan protesto gösterilerinin Erdoğan’ın İslamcı yönetimine karşı kitle gösterilerine dönüştüğünü, Türk ve Kürt milliyetçileri ile liberaller ve solcular, sosyalistler ve serbest pazarı destekleyenleri bir araya getirdiğini yazıyor.

Milne, “Arz edilen güçtü, ama protestocuların taleplerinin birbirinden farklı olması, gösterilerin siyasi etkisini zayıflatabilir” yorumunu yapıyor.

Telif hakkıEUROPEAN PHOTOPRESS AGENCY
Brezilya’da da toplu taşım ücretlerinin artmasına karşı başlayan gösterileri de, orta sınıf ve siyasi olarak nispeten kayıtsız gençlerin ön saflarda yer aldığı ve siyasi partilerin teşvik edilmediği bir hareket olarak tanımlayan yazar, “sağcı grupların ve medyanın hareketin yönünü eşitsizlikten vergi kesintileri ve yolsuzluğa çevirdiğini” belirtiyor.

Guardian yazarı, her üç ülkedeki gösterilerin benzerliklerini şöyle özetliyor:

“Farklılıklarına rağmen, her üç hareketin de ortak noktaları var. Birbirinden farklı siyasi grupları ve karşıt talepler ile apolitik ve organize olmayan bir tabanı birleştiriyor. Bu bir kullanımlık kampanyalar için avantaj olabilir ama “İşgal Et” eylemlerinde olduğu gibi hedefler fazla yüksek tutulursa kısa ömürlü yüzeyselliğe doğru gidebilir.”

‚Sistem değişikliği elit grupların merhametine kalır‘
Yazara göre gösterilerde farklı politik grupların ve taleplerin bulunması, genel ve kapsamlı bir örgütlenmenin var olmaması, sosyal medya ve anlık kurulan ağların eylemlerin örgütlenmesinde büyük rolünün olması, eylemlerde orta sınıfların önemli bir yerinin bulunması gibi ortak özellikler bulunuyor.

Bugünkü eylemleri tarihteki benzer eylemlerle karşılaştıran Milne, göstericilerin tarihten çok önemli dersler çıkarması gerektiğini özetle şöyle söylüyor: “Demokratik bahar sözü veren ve orta sınıf mensubu reformcuların liderlik ettiği 1848 devrimleri neredeyse bir yıl içinde yıkıldı. 1968 Mayısı’ndaki fırtınalı Paris ayaklanmasını Fransız sağının seçim zaferi izledi. 1989’da Doğu Berlin’de demokratik sosyalizm için yürüyenlerin eylemi kitlesel özelleştirmeler ve işsizlikle sonuçlandı. Geçen on yılın Batı sponsorluğundaki renkli devrimleri, göstericileri iktidarı oligarklara ve elitlere devretmek için kullandı. İspanya’daki Öfkeliler hareketi sağın dönüşünü ve daha derin kesintilerin içine dalınmasını engelleme karşısında güçsüzdü.”

Milne bütün bu örneklerden sonra neoliberalizm çağındaki dünyada bugünkü gibi protestoların bazı değişiklilere neden olabileceğini, hatta hükümetleri indirebileceğini ancak tabana yayılmış şekilde örgütlü olmamaları ve net politik gündemlere sahip olmamaları durumunda sistem değişikliğinin elit grupların merhametine kalacağını belirtiyor.

‚Mursi Erdoğan’ı takip etmişti‘
Diğer yandan, Financial Times’ta David Gardner imzasıyla yayınlanan Mısır analizinde ise Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin iktidara geldikten sonraki uygulamalarının Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uygulamalarıyla benzerliğine dikkat çekiliyor.

Gardner şöyle yazıyor: “Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan ve iktidardaki neo-İslamcı partisi, Atatürk’ün cumhuriyetinin belirleyici kurumu ordunun politik gücünü ortadan kaldırdı ama imtiyazlarını kaldırmadı. Ama generallerin yokluğu onların arkasına saklanan laik politikacıların güçsüzlüğünü ortaya çıkardı. Son büyük protestolar bu kurumsal zayıflığa ve Erdoğan’ın otoriterliğine bir cevaptı. Müslüman Kardeşler’in ilk tercihi bile olmayan Mursi, bir yıl önce seçimleri kazanmasından sonra Türk senaryosunu takip etmiş gibi görünüyor. Seçimleri kazandıktan Mursi, Mübarek’in devrilmesinden beri ülkeyi yöneten beş generalin görevine son verdi. Ama, geniş imtiyazları, sonbaharda buldozerle üzerinden geçilen İslami tınılı Anayasa’ya iliştirilmiş yeni generallerle bir ittifak sağlamlaştırıldı.”

Gardner, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin yıllardır Arap dünyasındaki ‘despotları’ desteklediğini ve ABD’nin Mısır ordusuna uzun yıllardır mali yardımda bulunduğunu belirttikten sonra problemi yaratanların bugünkü problemin çözümü olamayacağını, Mısır’ın üniformalı yöneticilere değil gerçek demokratlara ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48107342

*

Tüm dünyada…
Bir ucundan diğerine borsalar artıda…
Euro – Dolar 1,1345
Brent Petrol yükseliyor, hadi hayırlısı…
Oluyor yine bir şeyler!

*

08:40 / 07:40

Dolar 6,7498
Euro 7,6591
Gram altın 371,80
Borsa 109537

Euro – dolar paritesi: 1,1346
Dow Jones: 26282
DAX: 12431
BTC – USD: 9.781,14
Brent Petrol: 40,14
Altının Onsu: 1712,06

*

Feci ağrılar, bacaklar…
Ama Omaya gitmek ZORUNDAYIM

*

Sakin kafa ile izlemenizi sonrasında düşünmenizi tavsiye ederim

*

TÜM yayınladıklarım, HEPSI birbirine bağlantılı…
Aradaki bağı…
İnsan anlayıp görebilmeli, HEPSI aslında son derece önemli…
Tabii anlayabilene!

Suriye mesela…
2019 yılında ÖNEMLI bir anlaşmaya imza attı…
Önümüzdeki zaman biriminde Ortadoğu’da AMA öyle AMA böyle bir gelişme bekle…
Esad’a göre ki inşallah…
Kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar…
İnşallah savaş biter!?

Evet…
Lider sonrasını da düşünen, gören ve ona göre hazırlıklar yapan kimsedir…
Bugünden yarına yaşamaz!

Anamdan emdiğim süt fitil fitil burnumdan geliyor, feci ağrılar.

YALAN SÖYLEDIKLERININ teyidi; hani “normalleşiyorduk?”

Hafta sonu YINE sokağa çıkma yasağı!!!
Ne kadar isterdim virüsün sosyolojik analizini yapmayı…
YÜZLERINE VURAYIM…
Gerçekleri…
Örneğin Saray Ekonomisini…
Ve yine ne kadar çok isterdim binin sırını sizlere açıklamayı, Suriye ile…
Kuzey Kore’yi anlatmayı…
AMA…
Yasaklıyım ve ne, neler olacağını kestiremiyorum bile!

Demiştim ayın 15’ni bekle diye…
Bekle…
Gör başa gelecekleri ki camii hoparlör meselesi…
Ulan ADI…
Kalitesiz PEZEVENK seni, sizlerin “dönemine kadar” bu ülkede hiç yaşandı mı böylesi?
Tabii ki bir rezillikti…
Ama bu rezilliğe neden olan sizlerin sapkınlığı değil mi?

Yüce dinimizi…
TÜM örf ve adetlerimizi Kasımpaşa yaşam ve hayat anlayışına göre uyarlayan sizler değil misiniz?