Der Diesel Skandal

Donnerstag fällt die Entscheidung!
Ich möchte dies nun zum Anlass nehmen und ihnen folgende Fragen stellen:

1. Kennen sie den Unterschied zwischen 2 und 4 Takt Motoren…
Wissen sei warum es erforderlich war einen „Dieselmotor“ zu entwickeln?
2. Können sie sich ein Schiffs Transport ohne Dieselmotoren vorstellen…
Ebenso einen Schwer Transport auf unseren Straßen…
Die kraft Entwicklung, der unterschied von einem Diesel zu Benzinmotors…
AUCH UND INSBESONDERE in der Binnenschifffahrt ist sowohl aus wirtschaftlicher als auch Versorgungstechnischer Hinsicht unerlässlich!

Ein Ottomotor wird fremdentzündet, entwickelt einen Verdichtungsdruck von 8 bis 18 bar und arbeitet bei Temperaturen von 400 bis 600 Grad.
Wobei ein Dieselmotor Selbstentzündung ist und entwickelt einen Verdichtungsdruck von 30 bis 50 bar und arbeitet bei Temperaturen von 700 bis 900 Grad.

BITTE…
Bitte bedenken sie folgendes…
Wer hat hier, wenn >>> betrogen <<< und zieht sich aus der Verantwortung?
Warum soll ich und andere Diesel Fahrer für die Sünden anderer gerade stehen?

Der Fall Özdemir

Weis Gott ich bin kein Freund von Erdogan…
Aber auch keiner von dumm Schwätzern…
Persönlich habe ich Herrn Özdemir das eine oder andere Mal kritisiert…
Weil, BITTE nehmen sie diesen Satz wörtlich:
Er sich In inkompetenter Weise zu dingen geäußert hat von deren Existenz er wohlmöglich gehört ABER er in keinster Weise fundierte Kenntnisse hat. Weder gegenwärtig noch historisch gesehen.
Dennoch…
Bin ich ein Verfechter von Voltaire, insbesondere dieses Zitat spiegelt meine Gedanken wieder:

„Mein Herr, ich teile Ihre Meinung nicht, aber ich würde mein Leben dafür einsetzen, daß Sie sie äußern dürfen.“

Nichts desto trotz hat er in einem Punkt recht…
Wenn er behauptet, dass Erdogan’s Schutztruppe eine Schlägerbande ist. Die sich im Ausland so aufführen wie als wären sie zu Hause…
Wobei dieses „zuhause“ nichts mehr mit der ehemals von Gazi Mustafa Kemal Atatürk gegründeten,
Laizistisch, Westlich orientierten Rechtsstaatlichkeit zu tun hat!

Alles und jedes wird in Tayyipistan als terroristischer Akt und feindlich gesinnte Aktion angesehen was im Widerspruch zu Recep Tayyip Erdogans Gedankengut steht!

Altay

Al sana…
Havaalanı “yaparlar”, Marmaray, köprü falan…
Japonlar, Almanlar, Fransızlar vesaire…
Fransız kalmaz bu gibi yapılara…
Herifler, ahlaksız ve hırsız zibidiler milli ve yerli tanka soyunurlar…
Almansız olmaz, yalvarır yakarırlar…
Tank farikasını, motorları onlar yapsınlar yani teknoloji onlardan, yer, işgücü falan bizden…
Tek becerdikleri, onu da usulüne göre yapıyorlar…
Koyuyorlar milletin A’sına, sokuyorlar kazığı g.tüne!

Haberlerden geçti şimdi Almanlar…
Yeni gelin gibi, naz – niyaz içinde…
Ben olsam bende naz yapardım böylesine hayvanlar karşısında!

Ne zamandan beri LAFLA peynir gemisi yürür oldu?

Kadınlar arasında, yani gelin ile kaynana arasında kalan evlat gibi…
Akıllı bir diplomasi gerekli…
Götün ipotekte hem kel hem fodulsun…
Olmasa Katar çoktan iflas bayrağını çekmiştin…
G.t kıllarının altınları ki bu sefer açıkça görülmekte onlarda artık sana tam manasıyla güvenmemekte…
Hani Recebim filmini çektirmiştin…
Kendi sefil hayatinin bir özeti, nasıl ki Avrupa sınamalarında izlenmedi, bu sefer sana altında yağmadı.

Evladım…
Allahtan gayrısı herkesin varıdır dosta ihtiyacı…
Vardır bir süreliğine bile olsa müttefike ihtiyacı, nasıl ki g.tüne bu sefer güvenmiyorsun, kıllarına…
Girdiysen milli hezeyan yerlileriyle ittifaka…
İşte aynen öyle baba hindi gibi kabarmakla olmuyor, lafın ardı eylem istiyor…
Mehmetçik benim gözümün bebeği, hepimizin biriciği…
Ama…
G.tün yiyorsa ver emri, çükümün başkumandanı, gir Membiçe(!)

Girsen bile…
Ulan ben bile biliyorum bunu…
Takviyeyi sağlayamayan ordu yenik ordu…
Hergelenin önde gideni, piç seni!

oku

CD

Eve geldim…
Bir cd’yi arıyordum, çok önemli plan ve projeler vardı üzerinde…
Bilip de bakmamak başka bir şey…
Görüp te bakamamak, bakmamak başka bir şey…
Gör…
Ve gel de bakma!!!

Rahmetlilerin eşyaları…
Yıllarca sakladım, mobilyayı kullanıyorum çoğu şeyi mesela masayı, cam kırıldı…
Orijinal cami buldum, yaptırdım. Mutfağı yıllarca bodrumda sakladım…
Annem dedi bir gün “oğlum ne zamana kadar?”
Oğlumun bisikleti, üç tekerlekli hala durur, çoğu oyuncağı annemin odasında veya götürdü Türkiye’ye eve. Evraklar…
Televizyon altında diğer evraklar yanında. Rahmetlinin ruju, saklamışım kendi kâğıtları arasında, unutmuşumdu. En ağrı…
Kutuda…
Oğlumun ayakkabıları, tabancası, çorapları, dişi, saç teli. İlk defa berbere götürmüş şaklamıştım…
KOKUSU
Allah’ım kokusu geldi burnuma, içim cız etti…
Bilmiyorum ben daha bu özleme ne kadar dayanabilirim, bilmiyorum…
Korkuyorum, öğrettiler bana…
Göremesin, kavuşamazsın diye. Bilmiyorum…
Bildiğim dayanmaya gücüm kalmadı!

Son yazım olsun

Hanımın soy ağcını yazmıştım ya…
Hani İzmirlimde yazdı utandırdı bizleri…
Tabii ki dünya tabak gibi ve hepimiz biliyoruz ki bizleri leylekler getirdi(!)

Hani hep derim ya boşuna yazmam, vardır elbette bir sebebi…
Kadın milleti kardeşim, kadın milleti…
Her biri birer gelin, her biri birer kaynana…
Ve biliyoruz ki gelin ve kaynana bir pek sever birbirlerini…
Hanımın yengesi…
Yani amcalarından birinin karısı, pek severmiş kaynanasını…
Kaynana da boş değilmiş gelinine karşı…
Uzun yıllar önce vefat etti…
Ben…
Severdim babaanneyi, “erkek gibi” kadındı…
Yenge üzülür dururmuş neden öğrenmedim, edinemedim bu bilgiyi öncesi diye…
Kaynanası “Rus tohumu(!)”

Bak beni okuyan genç kardeşim…
İster gör beni kardeş gibi…
İster bir ağabey veya baba öğüdü olarak kabul et bu sözlerimi emi…
Kadın milletinden kork oğlum kork, çekin yani…
Avrat dediğinin sağı solu belli olmaz, vezirde eder rezilde eder seni…
Baba öğüdüdür bana, dinledim, özümsedim kafam rahat etti…
Baktın kadın milleti kazınmaya başlıyor araziye uy, bir…
Kaybol yani ve yine gördün, duydun ki ikincisi…
Hanımın kaynanasıyla tartışıyor, kavga ediyor ki kendi terbiyesizliği…
Öğretmemişler vakti zamanında büyüye karşı gelmemeyi…
Sakın taraf olma…
Bırak yesinler birbirlerini!

Ne zaman ki annem bana hanımı şikâyet etmeye kalktı veya tersi…
İki kelimeyle ya susturdum ikisini…
Veya vurdum yumruğu masaya son sözü söyledim…
Olmadı öyle bir bağırdım ki yeminle ikisini birden oturdukları yerde zıplattım…
Kafam rahat etti!

Bademlerden öğrendim

Ver Şabana gitmez yabana…
Nasılsa anlamaz koyunlar, at torbaya(!)

Kıçına geçirdiğin kot pantolonu icat eden Levi Strauss, doğru hatırlıyorsam Alman asılı Amerikalı…
Yahudi…
Hiççç inkâr etmeye çalışma, doların yeşiline aşıksın, sırılsıklam aşık…
Ulan reziller, herifleri ki alakası “yok” Nazi yap sonra git g.tlerini yala…
Yalaklık olsun diye Deniz Beyi serbest bırak, sonra iddia et…
Tayyipistan hukuk devleti diye…
Cebin, bilgisayarın, her türlü teknolojik cihaz ya batı mercekli veya ki helal olsun adamlara Yahudi teknik bilgisi (Dronlar yani IHA mesela). Ulan dinini bile bilmiyorsun, bir habersin Allah’ın sözlerinden,
kafa tutarsın baba hindi gibi…
Yok ya inan vaz geçtim, çekileceğim kendi kabuğuma, pes etmedim…
Yoruldum, uğraşamam ben koyunlarla!

Tüm Cüzler bir arada
https://drive.google.com/drive/folders/1VMJ6-z25QhPdPJO2zdtPDLI-FWYav4Du?usp=sharing

İzle hayvan izle, anla ucube…
Öğren…
Sanat olmadan, özgür düşünce…
Özgürlük(ler) senin neyine?

https://www.arte.tv/de/videos/050286-001-A/kunst-im-reich-der-mitte-1-3/

https://www.arte.tv/de/videos/050286-002-A/kunst-im-reich-der-mitte/

Kore meselesi Tayyipistanın derdi

Türkiye Kayakçılar Federasyonu…
Bursa’da kızaklarını yaktı!!!

Protestoydu amaçları, dikkat çekmek…
Neye mi?
Tayyipistanın Kore Olimpiyatlarında göstermiş olduğu…
YÜKSEK BAŞARIYA(!)

Bırak madalyayı bir kenara…
Diyorlar ki…
Harcanan milyonlarca para … Yönetimin beceriksizliği … liyakat sahibi olmaması ile haybeye harcanıyor, sporcularımızda hatayı bulmuyoruz, sorun yönetimde(!)

Buna benzer getirmişlerdi serzenişlerini dile…
Önder de diyor ki…
A be kardeşim bak etrafına, bak ülkenin haline. THY başına bile getirirlerse Almanya’dan bir Reibebüro’cuyu, yani herhangi bir seyahat ile ilgili dükkân sahibini…
Avrondan deve de keserler…
Nazar boncuğu da takarlar. Ülke inşallah, maşallahlar ile yönetiliyor, siz neye şaşıyorsunuz ki?