Çok şükür…
Yuvarlanıp gidiyoruz. Bizden kötü durumda nice insan var…
ETRAFIMDA…
İşler durma noktamsında, önceleri dedim kendime acaba müşteri mi kaybettik…
Bakıyorum etrafıma…
Eskiden çok eskiden tek dükkândık, sekiz olduk…
Eski müşterilerin çoğu vefat etti, çok şükür halimize…
Bakıyorum, görüyorum bir Cent ya bir Cent benzin ucuzladı diye koca koca kuyruklar…
Dün…
Haberlerden geçti, Almanlar marka almıyormuş artık…
Ne giyimi kardeşim?
Yiyecek, yiyecek…
Adamlar görmemiş ki, yaşamamışlar böylesini, hükümet kurulamıyor…
SIYASETÇI!
Korkuyorlar…
Dünyanın en zengin ülkelerinden birinde gelecek korkusu…
Dün…
Yine ölen bebeler, Suriye’de…
İktidar hırsı, para, para ve güç…
Ne uğruna ölüyor insancıklar, aç kalıyorlar?
Hep derim Allah’ın sevgili kuluyum, biliyorum ya biliyorum, EMINIM…
Bu “parasızlıkta”, güvensizlik ortamında Tayyipistan yolu gözüktü yine, yok bana değil…
İçimizden birine, zorunluluk, mecburiyet. Ben MAVI KART SORUNUNU ÇÖZEMEDIM KI GIDEYIM…
Biletler, 660 ve üzeri. Yok Tayyip Lirası değil Euro, Euro…
Hemen, acilen, ekspres…
Allah yârdim etti, buldum gidiş – geliş 210 kâğıda.
Gerçek fakirlik kardeşim, gerçeği…
Madden, yani kendi veya daha fecisi sevdiklerinin yiyecek ekmek bulamaması…
Bir o kadar kötüsü…
Fakirsin kardeşim, kül fakiri…
Manen yani…
Bilmezsen, fark edemiyorsan senin sırtından geçinen açık gözleri!
Allah…
Yüce Mevla’m hepimizin, evlatlarımızın, Mehmetçiklerimizin yâr ve yoldaşı olsun…
Korusun, korusun hepimizi!