Truva atı

Borsacı dostum telefon etti, yeni geldim…
Ancak temizleyebildim sistemleri…
TÜM ŞIFRELER değişmeli!

Pırlanta gibi insanlar, karı – koca, altın kalpli, tertemiz…
Ömür boyu çalışmışlar…
Maddi – manevi durumları yerinde, emekliler…
Yuvarlanıp giderler…
Ah şu dertler olmasa. Allah birini vermese ötekini veriyor…
Bunlarda evlattan çekiyor…
Sordum nasılsınız diye, eliyle sus işareti yaptı karısı duyar diye…
Anlaşılan değişen bir şey yok vaziyette!

Bu sabah alman haberlerinde konu ettiler…
Almanya’nın herhangi bir kentinde, bir metroda…
Yeraltı metrosu, adamın biri 60 yaşlarında biletçi gişelerinden birini kiralamış…
Cam kafeste, insanları yeni kitabi için izleyerek, izlenimlerini bu eserde toplamak istemiş…
AMA…
Neye niyet neye kısmet…
İnsanlar başlamış kafese dalmaya, dertlerini hiç tanımadıkları bir insana anlatmaya…
İnsani bir ihtiyaçtır içini dökmek, kesilirse umutlar sevdiklerinden bir yabancıya…
Yokkk…
Bir profesyonele bir psikoloğa değil, senin benim gibi birine…
VE YINE…
Allah’ın bir lütfudur, bir takdiri…
Dinleme kabiliyeti…
Hiç sesini çıkarmadan ki bir papaz bile bir imam…
Yardım amaçlı bile olsa kendi fikrini söylemekte…
Susarak dinlemek, sadece O AN O INSAN IÇIN VAR OLMAK…
Herkesin yapamayacağı bir lütuftur…
Birbirimiz için var olalım, dinleyelim birbirimizin dertlerini…
Birlikte çareler arayalım…
Allah’ın kulu, insan olmanın gereğini yerine getirelim!

Not: çok yoruldum, çok…
Günlerden beri bakmıyorum kendime, saç – sakal birbirinde…
Bir kokarcadan farkım kalmadı, doğru eve…
Cup banyoya, kendime gelmezsem doğru yatağa…
Biraz okumam ki benim uyku ilacım…
Oradan rüyalar âlemine.