Ve bilim ispatladı…
Patolojik yalancıların “beyazları” yani bilgiye giden yollar diğer insanlara nazaran yüzde 25 civarında daha çok…
Hastalık derecesinde yalan söyleyenler…
İnsana, insanlığa çok büyük zarar verilirler…
Veee…
Internet çağında > dijital yalancılar <
Anonim “şirket”
Benzeri, şirket hissedarları, kimliği bilinmeyen sürüsüne bereket yalancı…
O kadar ki çağımızda bir insan olabilir binlercesi!

Anahtar kelimeler…
Örneğin “ben” kelimesi…
😊
Ben, beni çok kullanırım örneğin AMA > çok öncesi < anlatmışımdır bunun sebeplerini…
Kendimi örnek veririm, sevdiklerimi bu yüzden “Ben” beni çok kullanırım…
Ama yalanı anlamanın bir yöntemi, örneğin dijital ortamda…
Mesela ürün sipariş ve değerlendirmelerinde…
Birisi bir ürünü, örneğin otel odasını değerlendirirken başlıyorsa hikâye anlatmaya…
İşte ticaretten çevredeydim, o otelde geceledim falan…
Anla büyük bir ihtimal ile söylenen yalan…
Ama derse mesela odalar rahattı, banyo oldukça küçüktü…
Yatağın kendisi tahta benzeri…
Pisti, musluklar bozuk…
Büyük bir ihtimal ile oradaydı ve değerlendirmesi gerçek…
Yani kelimelere, cümleye dikkat. Ortak bir yanılgıdır örneğin eMail’lerde çok yalan söylendiği…
Değil…
Neden?
Çünkü eMail bir belge, en azından Avrupa’da yasal böyle…
Ama SMS ama telefonlarda YALAN GIRLA…
Hele hele yüz yüze sohbetlerde!

NEDEN…
Neden bu durum böyle?





Beyaz yalanlar…
Ve…
Patolojik yalancılar…
😊
Beyazlar ve griler…
Beynimiz hatıratı, bilgiyi gri bölgelerde kayıt eder…
“Beyaz” bunlar arasında bağı kurar…
DIKKAT, burayı anlamanız önemli…
Beynimizde kayıt edilen her nevi bilgi değişik bölgelerde kayıt edilir, bir şeyin doğruluk oranını kontrol edebilmemiz için bu değişik yerlerde kayıt edilen bilgilerin bir araya getirilmesi gerekir. Bir kütüphane ile kıyaslayabiliriz bunu, bilgi…
Diyelim ki kütüphanede bulunan her bir kitap, kitaplara ulaşmak için arada koridorlar olur…
Yollar…
Bunun gibi bir durum söz konusu, eğer bir kitaba ulaşmak için değişik yollar varsa…
O oranda bilgiye daha çabuk ulaşılır, beynimiz bu şekilde çalışır. Yani bağlar çok önemli…
Nöronlar!

Hani…
Atalar der ya “yalancının mumu yatsıya kadar!”
İşte dikkatli, duyarlı bir insana…
Karşısındakinin yalan söyleyip söylemediğini anlama fırsatı:
Duraksama…
ANLA!!!

Zaman ile, sözleri veya laflarındaki çelişkiler ile ortaya çıkan…
Yani, kısaca söylenenlerde ki çelişki…
Tutarsızlık…
Ya…
Beyin hakkında koca bir kitap yazmak lazım gelir VE en kötüsü hala anlayamayız…
Anlamamız mümkün değil…
YALAN…
Beynimizde neler oluyor O anda…
Kendi başına bir konu, mevzu.

55599 Euro…
Dün gittik mutfak bakmaya…
Hepimizin beğendi bir mutfak…
DIKKAT…
Ben rakamı 5599 olarak algıladım, DIKKAT DEDIM YA…
Bizimkiler bakmadan bana güvendi, inandı…
Ya çocuklar sizde baksanıza fiyata!

Millet…
Ev alıyor bu fiyata ev…
Eyyy para, ben senin ananı avradını iyi edeyim emi!

Bazen…
Beynimiz oyun oynar bize…
Ve hayaller, gerçekler karşısında…
“Uyandığımızda”
Çok şaşırtır bizleri!

İnan çok hoşuma gitti, hepimizin gitti…
Dün akşam meyveli yoğurt yiyorum, her gün iki tane…
Anlatmıştım nedenlerini, ya meyveli veya sarımsaklı…
Tam o sırada bir reklam, birini bitirmiş ikincisine başlamıştım…
Afrika’da bebeler, her on saniyede ölen bir bebe…
Açlıktan ölüyor, açlıktan…
Lokma boğazımda düğümlendi…
Aklıma geldi mutfak, yediklerim…
Ve size bir şey söyleyeyim mi???

Bu gözler…
Müşterilerde, bilmem kaç kez 55599 Euro’ya sadece mutfaklar gördü!


###
Geçenlerde sözlerim sorgulandı…
Nerde kaldı GEZI misali ayaklanma bu düzene karşı…
Yıl ortası gibiydi beklenti…
Kaç kez, kaç kez beklentiler yerle yeksan oldu?

Aklıma geldi bin dokuz yüzlü yıllar…
Mussolini, Franko…
Hitler…
Dikkat edin bak, dön insanlık tarihine geriden bak…
Zaman zaman türer böyleleri, şimdilerde olduğu gibi…
Bir Kahpedoğan, orospunun çocuğu…
Bir Trump…
Bir Boris, en son…
Polonya mesela…
HATIRLA…
Ahlattıklarımı bir baraj nasıl bombalanır…
Nasıl yıkarsın koskoca barajı?

Anlatmıştım hepsini değil mi?

Her şey vakti saatinde…
Gir bak arşivlerime, Önder ta ne zaman yazmıştı…
DÜN…
Çok ama çok ciddi bir makalede söz ediliyordu…
Komünizm öldü, hayaldi…
Vahşi kapitalizm yolda…
>>> bildiğimiz demokrasi <<<
Çin’in…
Devlet kapitalizmi DÜNYAYA bir örnek olabilir mi?

Belki, vaktim ve sağlığım el verirse yazarım bu konuda düşüncelerimi…
EVLAT, evlat daha önemli şimdi…
Dün üniversiteden mektup geldi, master çalışması…
Hani yazmıştım ya kısaca, aklımda bir taslak…
YOKKK…
Tayyip usulü “ileri demokrasi”
Batı dayatması demokrasi veya başkanlık sistemi değil…
Bir ucundan diğer ucuna çok ayrıntılı olarak üzerinde düşünülmüş…
Anayasal sisteme bağlı…
>>> Cumhuriyetçi <<<
Parlamenter ve mümkün olan en geniş katılımlı siyasi bir sistem…
>>> siyasi tecrübelerime dayanan, yani yaşanmış olan doğrular VE yanlışlardan çıkarılan dersler neticesinde <<<
Kaleme almalıyım…
Evlada belki ilham olur!

Bu herifi de anlatmıştım, ÖNEM VERDIM…
Steve Bannon gibileri unutma, ONLARI dikkate almazsan…
Etkilerini…
Değerlendirmelerinde yanılırsın!

###

Bilinçaltı, bilincin hizmetçisi mi, YOKSA?

Birçok bilimsel deney bilinçaltının, bilinci bastırdığını, yani ondan daha üstün bir konumda olduğunu ispatlamıştır! NOKTA

Bilerek serap kelimesini kullanmak istiyorum bu bağlamda…
Evet, beyin bir hayali, bir düşü…
Gerçekle ilgisi alakası olmayan bir durumu sanki gerçekmiş gibi algılayacak durumdadır bazen. Bu konuyu zaman zaman ele alırım, gerek gördüğümde…
Ben…
Ve ben olmayan, yani çevrem. Ve ister Yaradan de ister tabiattın binlerce, yüz binlerce yılda geliştirdiği “güçlü olan, genleri çevreye, hayat şartlarına en uygun olanın” ELENEREK egemenliği, hayata kalması olarak yorumla…
Bilinçaltı…
Ve bilinçaltından doğan reflekslerimiz, hareketlerimiz bize hayatta kalma şansı sağlıyor. Demek ki ilk hedef…
Yaşam, hayatta kalmak…
Zaten Yaradan’da bu kitaplarında bizlere çokça anlatmıyor mu?

Duygular…
Hani bazen içimizde sanki kelebekler uçuşur…
Bazen nedensiz, sebepsiz korkular kaplar içimizi…
Midemizde bir garip duyu…
İnsanın ilk “beyni” midesi!

Bu yüzden de derler biraz…
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer…
EKLE…
Bacak arasını, bu IKI yönden tatminse erkek…
Mutlu…
Bu erkeğin ne denli az gelişmiş bir varlık olduğunun göstergesi değil de nedir?

Tabii…
Birde benim gibiler var, yok bırak çeyrekliği bir yana…
Midem, bacak aram…
Ve ruhum, beynimde tatmin olmak ister…
Yani…
Evrim merdiveninde bir adım, bir basamak önde olanlar(!?)

Prof. Joshua Brown, bir psikolog…
Ona göre bilinç…
Devriye gezen bir polis, bir bekçi…
Sürekli dikkatli, çevremde ne olup bitiyor…
Halbuki…
En yüksek en rütbeli güvenlik kurumu, bilinçaltı(!)

Daha dün yazmıştım galiba, ah kafa…
Korku…
Stres hata yaptırır. Anteriorer Cingulärer Cortex:

Bundan sorumlu…
İnsan ve anatomisi, beyini özel ilgi alanım…
Ruhu…
Ki anlayayım sosyolojisini!

Beynimizin bu bölgesi, kimi zaman…
YOK…
Çoğu zaman bir nevi “ön duyu” görevini üstlenir, hani demin belirsiz, sebepsiz duyulardan söz etmiştim ya…
Bu “mekanizmada” bir yerde hayatta kalmamızı sağlıyor.

Tabii ki ortam değişti, insan ve hayat şartları değişti…
Eski tehlikeler kalmadı gibi…
Ön sezi, hani altıncı his dediğimiz…
Validede örneğin hala çok aktif, bu kadının önsezilerinden çekinirim hep…
Tehlike…
Bu sezileri bileyen, rahat körelten.

Devam edecek…

Haftaya lazım olacak, Çeyrek 4 Tayyip Lirası artış gösterdi örneğin. İnmişti, TÜM değerler ciddi oranda inmişti

10:32 / 09:32

Dolar 5,67
Euro 6,31
Çeyrek altın 424,19
Borsa 102837

Yazmış, anlatmıştım seviye düşürmeyi…
Trump’a göre Boris acayip IYI bir siyasetçi VE akabinde İngiltere – Amerika ÖZEL ticaret anlaşması yolda!


+


+


+

### DIKKATINIZI çekerim, chart’lar (resimler) borsa kapanış değerlerini gösteriyor ###
BAKINIZ…
Güncel değerlere (“Karaborsa” serbest piyasa çıktılar yine meydana)

“Doğru, hâklisin!”

Biliyordum ya biliyordum böyle bir şeyler yapacağını…
SÖYLEDIM…
GÖSTERDIM YERINI…
Balık almaya gitmiştim, yolda kardeş ile karşılaştık…
“Sen kendini mi öldüreceksin ağabey, bu havada neden yürüyerek gittin alışverişe?”

“Biliyor musun, arabanın yağını değiştirttim”
Nerede?
“Buradaki Türk’e, 120 Euro”
Beynimden aşağı kaynar sular indi…
Yanlış anlamayın, 20 Euro fazladan geçtim…
YA ben bilmiyor muyum bizimkileri?
Koyacak en dandik yağı…
Yeminle ya yeminle, biliyorum böyle yaptığını…
Reklam falan yapmıyorum, benim dediğim yere gitseydi…
MECBUREN koyacaklar MECBUREN…
En azından nispeten iyi yağı…
MECBUREN!

Hayatlarını kaydırırlar buralarda, Almanya çapında çalışan bir şirket…
Yağ deyip geçme, çok önemli…
Filtresi!

Sadece digit meselesi değil ki, halim yok, gücüm anlatmaya AMA para dediğin zaman bakacaksın uluslararası piyasaya. Bilgi, veri

Güvenilir yerden olacak…
GÜVENILIR…
Tabii tanıdığın insanlara da biraz bağlı…
Bir telefon ile BIR…
Bizimkini Almanya’ya getirttiğim gibi!
😊

Hiç vize almaya uğraştın mı Alman konsolosluğundan?
Var…
Sağ olsun dostlar, orada burada…
Yukarılarda…
Yerin yedi kat dibinde!

Biliyorsun değil mi, ABARTMADAN…
Oturduğum yerden fark atarim, fark. Ancak…
Önder eski Önder değil artık, çok tüketti kendini. Pil tamamıyla bitmedi ama çok tükendi.

Akşam olsa da eve gitsek, canim balık istiyor…
Aslında salata ama…
Yanına bir piyaz…
Buzlu rakı…
Bu havada, Önder…
Tod!

Oma…
Çıkmıyor aklımdan, yanında olamadım…
Tutamadım elini…
Ama…
INAN, galiba O benden razı gitti!

Aklıma geliyor yaptıkları…
Ya ne kadındı…
DOYUMSUZ…
Gezenti, Jack…
Tövbeler tövbesi. Aklıma gelmiyor değil…
Jack acaba?
YEMIN EDIYORUM BAK, tüketiyor beni!

Reinkarnation…
Kim bilir, kimmm?