Beyaz yalanlar…
Ve…
Patolojik yalancılar…
😊
Beyazlar ve griler…
Beynimiz hatıratı, bilgiyi gri bölgelerde kayıt eder…
“Beyaz” bunlar arasında bağı kurar…
DIKKAT, burayı anlamanız önemli…
Beynimizde kayıt edilen her nevi bilgi değişik bölgelerde kayıt edilir, bir şeyin doğruluk oranını kontrol edebilmemiz için bu değişik yerlerde kayıt edilen bilgilerin bir araya getirilmesi gerekir. Bir kütüphane ile kıyaslayabiliriz bunu, bilgi…
Diyelim ki kütüphanede bulunan her bir kitap, kitaplara ulaşmak için arada koridorlar olur…
Yollar…
Bunun gibi bir durum söz konusu, eğer bir kitaba ulaşmak için değişik yollar varsa…
O oranda bilgiye daha çabuk ulaşılır, beynimiz bu şekilde çalışır. Yani bağlar çok önemli…
Nöronlar!

Hani…
Atalar der ya “yalancının mumu yatsıya kadar!”
İşte dikkatli, duyarlı bir insana…
Karşısındakinin yalan söyleyip söylemediğini anlama fırsatı:
Duraksama…
ANLA!!!

Zaman ile, sözleri veya laflarındaki çelişkiler ile ortaya çıkan…
Yani, kısaca söylenenlerde ki çelişki…
Tutarsızlık…
Ya…
Beyin hakkında koca bir kitap yazmak lazım gelir VE en kötüsü hala anlayamayız…
Anlamamız mümkün değil…
YALAN…
Beynimizde neler oluyor O anda…
Kendi başına bir konu, mevzu.

55599 Euro…
Dün gittik mutfak bakmaya…
Hepimizin beğendi bir mutfak…
DIKKAT…
Ben rakamı 5599 olarak algıladım, DIKKAT DEDIM YA…
Bizimkiler bakmadan bana güvendi, inandı…
Ya çocuklar sizde baksanıza fiyata!

Millet…
Ev alıyor bu fiyata ev…
Eyyy para, ben senin ananı avradını iyi edeyim emi!

Bazen…
Beynimiz oyun oynar bize…
Ve hayaller, gerçekler karşısında…
“Uyandığımızda”
Çok şaşırtır bizleri!

İnan çok hoşuma gitti, hepimizin gitti…
Dün akşam meyveli yoğurt yiyorum, her gün iki tane…
Anlatmıştım nedenlerini, ya meyveli veya sarımsaklı…
Tam o sırada bir reklam, birini bitirmiş ikincisine başlamıştım…
Afrika’da bebeler, her on saniyede ölen bir bebe…
Açlıktan ölüyor, açlıktan…
Lokma boğazımda düğümlendi…
Aklıma geldi mutfak, yediklerim…
Ve size bir şey söyleyeyim mi???

Bu gözler…
Müşterilerde, bilmem kaç kez 55599 Euro’ya sadece mutfaklar gördü!


###
Geçenlerde sözlerim sorgulandı…
Nerde kaldı GEZI misali ayaklanma bu düzene karşı…
Yıl ortası gibiydi beklenti…
Kaç kez, kaç kez beklentiler yerle yeksan oldu?

Aklıma geldi bin dokuz yüzlü yıllar…
Mussolini, Franko…
Hitler…
Dikkat edin bak, dön insanlık tarihine geriden bak…
Zaman zaman türer böyleleri, şimdilerde olduğu gibi…
Bir Kahpedoğan, orospunun çocuğu…
Bir Trump…
Bir Boris, en son…
Polonya mesela…
HATIRLA…
Ahlattıklarımı bir baraj nasıl bombalanır…
Nasıl yıkarsın koskoca barajı?

Anlatmıştım hepsini değil mi?

Her şey vakti saatinde…
Gir bak arşivlerime, Önder ta ne zaman yazmıştı…
DÜN…
Çok ama çok ciddi bir makalede söz ediliyordu…
Komünizm öldü, hayaldi…
Vahşi kapitalizm yolda…
>>> bildiğimiz demokrasi <<<
Çin’in…
Devlet kapitalizmi DÜNYAYA bir örnek olabilir mi?

Belki, vaktim ve sağlığım el verirse yazarım bu konuda düşüncelerimi…
EVLAT, evlat daha önemli şimdi…
Dün üniversiteden mektup geldi, master çalışması…
Hani yazmıştım ya kısaca, aklımda bir taslak…
YOKKK…
Tayyip usulü “ileri demokrasi”
Batı dayatması demokrasi veya başkanlık sistemi değil…
Bir ucundan diğer ucuna çok ayrıntılı olarak üzerinde düşünülmüş…
Anayasal sisteme bağlı…
>>> Cumhuriyetçi <<<
Parlamenter ve mümkün olan en geniş katılımlı siyasi bir sistem…
>>> siyasi tecrübelerime dayanan, yani yaşanmış olan doğrular VE yanlışlardan çıkarılan dersler neticesinde <<<
Kaleme almalıyım…
Evlada belki ilham olur!

Bu herifi de anlatmıştım, ÖNEM VERDIM…
Steve Bannon gibileri unutma, ONLARI dikkate almazsan…
Etkilerini…
Değerlendirmelerinde yanılırsın!

###