“Zaman tanımak lazımmış hükümete”, böyle diyor K nokta K nokta

09:45 / 08:45

Dolar 5,63
Euro 6,27
Çeyrek altın 421,78
Borsa 102837

Siktirin gidin ya, siktirin gidin…
Faizleri düşürdün, TAMAM ama dünya piyasalarına baktığında hala yüksek…
Yani FON para girişi hala mevcut. Dış borç, ya insanları aldatmayın, kandırmayın…
ÖTELEME, hep ötele…
Beklentiler…
Doların 5,70 gibi sabitlenmesi. Bence sene sonuna doğru Tayyip Lirası altıya doğru yol alacaktır…
Dikkatinize; DÜNYA PIYASALARINDA…
Merkez Bankaları (faizler) etkilerini, buna bağlı sermaye akımı, yurtdışı Türklerinin ülkeye gelmelerini gözetmek lazım. İndirilen baz puan etkisi en geç sene sonuna doğru terse döneceğine kesin gözüyle bakılmakta.

Yani enflasyon yine tavan yapacak. Neyse…
Şahsen…
Ne sorumluluk almaktan ne hesap sormaktan hiçbir zaman çekinmedim…
Ben kaçtım.

İstanbul’dan tık yok, tık

Sürpriz değil, değil mi?
Vay namussuz vay…
Baş böyle olursa kıça şaşmamak lazım!

K nokta K nokta…
Erken seçim talepleri yokmuş…
Ekonomik kriz…
Destek verirlermiş…
Yeni sistemi kabullenmiş görünüyorlar, altı değişiklik önerileri varmış…
Falan, filan.

Desenize…
Sorumluluk almayı…
Hesap sormayı götümüz yemiyor diye!

Asansör

Mübarek, hayatın kendisi gibisin…
Kimi zaman açılır kapıların…
Kapanır kapın…
İnsanı, eşyayı bir aşağı bir yukarı götürürsün…
İçinde insan…
Bazen yapayalnız, bazen tıkış tıkış nefes alamaz halde olur yolcun…
Son durak, bodrum. Kimi zaman toprağın altına bile inersin.

İnsan…
Kendini bir bok sanan…
Bilmediğin, dikkate almadığın o kadar çok şey var ki!!!

oku

oku

oku

Ve evet, sağlığım…
Kafam, EMINIM havalar ile ilgili…
Yok psikolojik olduğunu, psiko-somatik bir tepki verdiğini, olduğunu sanmıyorum…
İlk defa meydana çıktığında yine cehennem sıcaklarını yaşıyorduk…
Yaramıyor bana, iyi gelmiyor ani hava değişiklikleri.

Offf bugünlük yeter, kardeş hanımı aldı gittiler gezmeye, kadın kadına. Yok ya ne ev gezmesi, Heidelberg’e gittiler. GEZENTILER, Önder’e Jack kaldı… Ne yapayım kardeşim, bende alır onu giderim gezmeye. Şeytan diyor gir çık çamura, yok ki. Ortalık kupkuru, pislet üstünü başını, biri girsin çamaşır yıkamaya, diğeri Jack’i

😊
Haksız mıyım kardeşim?
Bana soran yok…
Neyse, yârim saat, yârim saat sonra Jack’i çıkarmalıyım…
Geliyor vakti, o saate kadar dinleneyim biraz,




Gözler yalan söylemez…
Bilim bunu da ispatladı, vücut dilli…
Göz bebekleri yalan söylendiğinde DIKKAT…
Onda bir milimetre değişiklik gösteriyor, büyüyor. İnsan olarak bu kadar küçük bir değişikliği algılamamız mümkün değil ama kızıl ötesi…
Makine yakalar yalanı.

Anlatmışımdır BIR örnek ile yalan makinesini nasıl aldatabileceğinizi…
Bilinçli…
AMA göz bebeği bilinçaltı yöntemi altında. YOK…
Olamaz bir kontrolün üzerinde!

Duyularımızın…
Her biri yanıltabilir bizleri…
Gözler…
Hayatımızın ILK YILINDA…
İlk üç ayda iki gözümüzle görmeyi
Yedi ile dokuzuncu ayımızda renk ve gölge „görmeyi“, perspektif değişikliklerini öğreniyoruz…
DIKKAT…
Gözlerimiz iki boyutlu görebiliyor sadece…
Beynimiz üçüncü boyutu ekliyor!

Öyle mi acaba?
Gözler gerçekten kalbin aynası mi?



Biliyor musunuz?
Tabiatın öngörüsü değil ki her şeyi doğru anlamamız, bilmemiz…
Her şey çiftleşmeye yetecek kadar…
Gerisi fuzuli!!!

Gerçekler…
Önkoşul değil, değil güzel kardeşim, gerçekleri algılamamız, tüm yalınlığı ile…
Bilmemiz tabiatın önkoşulu hiçbir zaman olmadı!

Bir kurbağa…
Hareket etmeyeni göremiyor AMA küçücük sinekleri görüyor mesela…
Bizler her ikisini de görebiliyor, algılıyoruz…
AMA…
Bir kelebeğin gördüğü TÜM renkleri göremiyor, bir yarasanın duyduğu TÜM frekansları duyamıyoruz…
Akla gelen soru:
Ya, dünya dediğin gerçekten nasıl bir şey?
Gerçek dediğin ne???

Göreceli kardeşim göreceli Albert Einstein’ın tespit ettiği gibi!
NOKTA

Hatırlayın lütfen, ne anlatmıştım geçenlerde?
HEPIMIZ ama hepimiz ve gerçeklerimiz…
Geçmişte, günesin ışığı dünyamıza sekiz dakika gecikilmeli geliyor…
Gördüğümüz her şey geçmişin bir yansıması!

Örneğin aynaya baktığında, geçmişini görüyorsun…
Geçmişini!

EMINIM…
Ki bilim bunu da ispatladı…
Teknolojik* gelişme henüz yetersiz…
“O sekiz dakika” örneğin…
İnsanlık…
Gün gelecek zaman makinesinde çağdan çağa gezecek!

* Uzaya gidenlerin saliseler, saniye ve dakikalar ile “yeryüzünde kalanlardan” daha genç olduklarını, kaldıklarını ispatladığı gibi


Torba, torba

Geçenlerde geçti gene bir torba meclisten…
Bu sabah öğreniyorum ki…
Torbanın içinde emekli!

Hani para veriyorsun Tayyip’e…
Emekli ediyor seni, tabii bu düzen hep böyle gidemezdi…
Daha geçen gün yazdım, REPO falan para bitti…
Zorlaştırdılar emekli olmayı, borçlanmayı…
Pamuk eller daha derin girecek cebe…
Avrupalı…
>>> göt kıllerının çoğu konsolosluklarda <<<
İstiyorlar, TORBA ÖNCESI emekli olmayı!

İnşallah, yürektendir dileğim, yakarışım Allah’a…
Öyle bir siksin ki sizi, zaten sikti de…
Ömür boyu bir daha oturamayasınız götünüzün üstüne!

Ora öyle…
Bura farklı mı, vaktim olursa anlatırım başa gelenleri…
Sigortalar, sigorta…
Kanma, aldanma!

Ancak…
Alman mahkemesi almıştı karar…
Yayınlamış, UYARMISTIM…
Bende itiraz edeceğim, SIKERIM EKONOMIYI…
Taahhüt başkaydı, hanımı emekli edecektim, garantiye alacaktım…
Ben ölünce benden de alacaktı para, gül gibi geçinip giderdi…
711 € vaat edilmişti, indirdiler 511’e…
200 Euro birden, büyük para…
Tek başına bir kadın, alışveriş parası…
Öyle değil mi?

Kirası falan olmayacaktı, yeterdi ona, yeterdi…
AMA…
İtiraz etme HAKKIM var…
EDECEGIM!