“Babasından korkmuyor, senden korkuyor, çekiniyor!”

Oğlan halasında, şimdi öğreniyorum…
Anası…
Alman mürebbiyesi kılıklı “karı”
Ama benden çekiniyor.

Hep derim…
İçim öyle değil AMA…
ÖCÜ olmak ZORUNDAYIM!

Dada…
Emi, dört tane 4 varmış. Yani normal okulda olsa 3…
Tabii ki iyi değil. Almanca 4, en son yazılıdan 2 almış…
“Sakın dayıma söyleme!” diye tembih ediyormuş anneannesine…
“Bak düzeltmeye başladım bile” diyormuş…
Mecburum kardeşim, mecbur…
İstediğimden, böyle olduğumdan dolayı değil…
Gerçi…
Basarsan ayağıma şaşırtırım feleğini sana!

Ama bu bile mecburiyetten!
“Güzel bir nasihat et“ diyor annem, HAYIR…
Nasihatle olmaz bu iş, öğrenmeyi…
Öğreteceğim ona!

Bana bak sen ne yaptın öyle, daha yeni gördüm

YEMINLE…
Daha önce görseydim imkânı yok yazmazdım yazdıklarımı!

KIZDIM

Neyse af ettim AMA bir daha olmasın…
Olmaz mi?

Yazabilirsin AMA kurcalama!!!

Bak unuttum deneyleri, hani LSD falan…
Bilim adamlarının öldürülmesi, şimdi aklıma geldi…
Başka bir zaman başka bir fırsatta telafi ederim.

😊

I’m back, oh be dünya varmiş! Büyük devletlerin Venezüella pokeri devamı niteliğinde

Bence öyle, EVET, insan bilecek…
Ve görecek…
Tabii gerçeklerin kendini saklama gibi, gizemini koruma gibi bir özelliği olmasa…
Her şey daha kolay olacaktı.

Medeniyet olsun, büyük bir devlet olmak olsun…
Getirisi olduğu kadar götürüsü de olan bir “eylemdir”
Plan, proje…
PARA kardeşim maalesef para, yatırım isteyen…
Bazen madden ve manen uzunnn yılara mal olan bir girişimdir…
Ama illa eğitimdir, bilim, teknolojik gelişmeler…

>>> kendin bu düzeyde olmasan bile, karşındakinden bir şeyler kapıp geliştirebilmektir <<<

İnsanlık tarihi örnekleriyle doludur…
Mısır mesela, Nubiya’lilardan (zenci – Arap karışımı bir halk), genel anlamda Afrikalılardan ve >>> çok önemli kılıçları* <<<
Hiksoslar ve…
DIKKAT…
Sümerlerden “öğrendikleri, gördükleri” savaş arabalarını…
>>> kendi ihtiyaçlarına göre uyarlamaları <<<

KISACASI…
“Büyük devletlerin” askeriyesi…
Biliyor muydunuz, bunu biliyor muydunuz…
Mısırlılar…
Bir nevi modüler, yani yap-boz VE tekrar yap “sisteminim mucidi”
Bu ne demek şimdi?
Nil nehri üzerindeki gemilerini daha kolay taşıyabilmeleri için tekrar sökülüp takılabilir şekilde geliştiren ILK millettir Mısırlılar!

OLMAZ öyle OLMAZ…
Her seçim öncesi AKP’ye oy verene cennetten yer vaat etmek…
Buna inanan, kanan enayi olabilir ancak…
Büyük olmak…
Doyurmaktır, doyurmak, büyük olmak…
Akıl işidir, akıl yaşta değil baştadır…
Bilmem nenin tepesinde değildir, öngörüde bulunabilmek…
Düşmanca hamleye, doğru, akılcı, imkanlar dahilinde cevap verebilmek…
Ve daha neler nelerdir büyük olmak…
Lafta değil…
Arkası gelmeyen laflar zincirinde, fiiliyatta, eylemde…
Görülen ve uzun vadede his edilebilen bir güçtür büyük olmak.

Aydınlıktır…
En azından çevrene, karartırsın büyüksen eğer sana düşman olanın hayatını…
Büyüksen eğer…
Düşmanında büyük olur, güçlü…
Buda bir tabiat kanunu!

“Bana dostunu söyle ben sana kim olduğunu söyleyeyim”
Gibi…
Sana düşman olan kim…
Gör gücünü!

Dedim ya satranç oyunu…
Dün okudunuz mu bilmem, bir hırsız olmasa, bir adi…
Bir suçlu…
“Bizimki” gibi, koltuk sallandığında bir Maduro iti…
20 ton altını ülke dışına neden kaçırmak istesin ki?

Bakınız bir Çin’e…
Kimin ile mücadele ettiğine…
Bakınız lütfen “bir Venezüella için” Amerika ve Rus’ya arasında yaşanan mücadeleye…
Aslında konu petrol ya, çaktırma…
Rus…
“Komünist – Kapitalist sistem” ayaklarında, Putin güç gösterisinde…
Amerika > her zamanki gibi < özgürlük ve demokrasi…
Tabii…
Onların BAŞKALARI IÇIN özgürlükten, demokrasiden ne anladığını BILMEK şartı ile…
Evet bakınız bir Avrupa Birliği tavrına bu konuda, dişsiz bir kaplan olana…
Gücüne, güçten maada aralarındaki ihtilaflara…
Birlik olmadıktan sonra, para olsa, askeri güç olsa, teknoloji olsa, ekonomik güç…
Ne fayda?

Birde dönüp bakınız LÜTFEN Tayyip’e…
Sözde dünya liderine, sözde G7 üyesi, ekonomisi son derece güçlü olana(!)

Bak ya bak, unutuyordum neredeyse SARIMSAK, kardeşim bildiğin sarmak, Türk’ün vazgeçilmezi…
Vatandaş sarımsağı tane tane, diş diş almaya başladı…
Bİr oturuşta bir baş yerim bazen uyumak için, EN IYI UYKU ILACI…
(abarttım biraz ama en azından dört, beş diş)
Kilosu…
30 Tayyip Lirası olan ülkeye, dönüp bakınız …
Kucaktan kucağa oturup bir türlü istediğine, beklediğine kavuşamayana…
Kucak, kucak bu kardeşim, kalkar kucağına oturulanın bilmem nesi…
Doğrudan…
Ayakta, yatakta s.kmese bile sürtünme ile tatmin olur böylesi!

Avutur durur seni…
Şöyle olacak, böyle olacak…
Bir daha sefere sende tatmin olursun, bekle…
SENI…
İstemediği için Japon’a kafa tutmak, üzüntüsünü belirtmek…
Büyüklük bu değildir…
Kucaktan kucağa gezmek, hasiyet sahibi bir milleti küçük düşürmek…
Büyüklük bu değildir, sen yaratamadığın için imkânları…
Kendi vatandaşını yurtdışına çalışmaya göndermek…
Büyüklük değildir…
Başkalarının kuklası olmak!

* Hiç merak edip araştırdınız mi “doğuluların” kılıçları neden yârim ay şeklinde?
“Afrika kökenli”
Düz ve “eğritti” kılıç, ikisinin de kendine göre var avantaj ve dezavantajları…
ANCAK…
“Bizim” kılıcımız ile düşmanı kalkan arkasından vurmak daha kolay!


Dikkat edin lütfen…
Bir Rus kucağı bir Amerikan…
Herif…
Alışmış düdüklenmeye, ne yapsın doymuyor…
İçeride de düdükletiyor…
“Bülbül kalkmıyor, ötmüyor artık” herhalde…
BILMEM, ne bileyim kimi…
SIZ, SIZLER daha iyi bilirsiniz elbette!

Oh be Ohhh, keyfim yerine geldi! 10:20 Wiesbaden ‘de

YOKKK…
Olmuyor böyle TÜM Sevdiklerim, değer verdiklerim kolum kanadım altında olmalı…
OLMALI!

😊 😊 😊

Sesim çıkar genelde…
Bazen…
Olması gerektiğinden çok yükseltirim sesimi, vurur kırarım…
Ve EVET, Allah verdi, veriyor…
NASIP, nasipten ötesi olmaz, sevişmek ile sevişmek arasında fark vardır…
Yaşamak ile yaşamak arasında olduğu gibi…
Hayat, ÖZLEDIM…
Yürek seninle!

Bitmez geceler, bitmez…
O sıcaklık, tenin tene değmesi, dudağın dudağa değmesi gibi…
Belli belirsiz ama GÜCLÜ, içten…
Hasret dolu, istek…
Bugün bir hoşum yine, bir hoş…
Daldım gittim hatıralara…
Döner…
Kendime gelir miyim bilmem!

EVET…
Islak, ıslak…
Özlem, hasret dolu!

Tabii ki SADECE bir insanım, bir çeyrek…
Ama…
Ateşim sönmez, değen iflah olmaz…
Bir yangının külleri, bir ölmüşü dirilten…
Sevgi…
Küllerden yeniden şekillendiren, dirilten…
VE…
Öldüren.

Benim iflah olmayacağım gibi…
İki ayrı ateştir…
İki ayrı…
Birleşmeye görsün, önüne geçemesin iki insan birbirini buldu mu!

Ölüm ayırır gibi görünür sevenleri…
Halbuki…
Geçici bir ayrılıktır bu, yürek yüreği buldu mu…
Daği, taşı, aşar dereyi, denizi…
Ölümü yener, aşk ebedidir, ebedi!

Allaha…
Kadına, erkeğe…
Vatana!

Hayat böyle bir şey, hele insan

Bakar ambalaja, kanar güzel söze…
Biliyor musun hep aradım diğer yarımı…
İçi VE dışı güzel olanı…
BULAMADIM, buldum nasip olmadı!

Çok dikkatli dinle.

Yok istemedi gelip almamı, biliyor beni. Gücüm yok araba bile kullanmaya…
Wiesbaden’den alacağım…
Aklıma Nilxxx ablam geldi, rahmetli Muzaffer eniştem…
Yeşxxx…
Sevdiklerim, hepsi zaten içimde, hem benimle birlikte…
Bu özlem…
Bu hasret çok tüketti beni.

Kara kıştayım, kapkara…
Sitem ederim kaderime, kendime (…)

Çok şükür, Allah bana manyak manyak…
ALLAH…
Bana böyle insanlar, böyle yâr ve yoldaşlar nasip etti diye!

BEN…
Sayıyorum her bir saniyeyi, dakikayı, günü, haftayı…
Yılları…
El olmadı bana, benim olan…
Beni…
O anlamda aldatmadı, bana ben olan hep bana sadık kaldı…
Sadakat…
İyide ve EN KÖTÜDE…
Artık…
İnsana YABANCI, insan dedik ya, insan geçinene…
İnsan evladı oldum olası hep böyleydi…
KADININ…
Ama erkeğinde hası!