Evlat ile buluşup araba aramaya gideceğiz, bugün yârin, belki haftaya. Araba lüks değil benim için, bir gereklilik, ihtiyaç.

Hatırlıyor musunuz Popülizmi…
Hani gazeteciler için yazmaya başlamıştım…
> bilimsel bir çalışmaydı <
SOMUT VERILER…
Unutmadım, devam ediyor ufak ufak. Vaktim oldukça…
Bak kardeşim…
Üstünde oturduğum > dal < gerçekçilik dalı, incecik…
Sicim gibi…
Ben ki oturduğum dalı, zaten kiloluyum, yok şişman sayılmam, var birkaç kilo fazlam…
Ben…
O dalı hiç kendi ellerimle baltalar miyim?
Yazıyorsam, yayınlıyorsam bir şeyler…
HER TÜRLÜ…
Denetime karşı koyabilmeli, koydu, koyuyor…
Koyacak!

Karanlık üçgen nedir bilir misiniz?
Her popülist bir dolandırıcı mıdır…
Veya her dolandırıcı bir popülist olabilir mi?

Değildir, olamaz…
AMA…
Öyle tipler var ki, karizmatik…
Karakteri bozuk…
Allah kimseyi karşılaştırmasın böyleleriyle, şeytan çarpmışa dönersin…
Haberin olmaz!

Karanlık üçgen…
Psikolojiden türeyen bir kavram…
Üç özelliği vardır, her kişi yani dolandırıcı…
Dolandırıcı ve belki popülist…
Her üç özelliğe birden sahip midir?
Değildir şüphesiz AMA…
Karşımızdaki yaratıklar her üç özelliği de üzerlerinde birleştirmişlerdir:

a) Psikopati
b) Narsisizm
c) Güce tapmak, güç sahibi olmaya inanılmaz bir azim(!)

Ya İzmirlim, Allah’ın aşkına

Kara Mediha’nın bir sözü vardır:
“Yukarıda bir delik, aşağıda bir delik!”
NOKTA

Seçimin hal’i…
15 Şubat 2019

Tanzim satış kuyruğunda bekleyen vatandaşlarımıza mikrofon uzat, geçmediğin köprüye, girmediğin tünele, uçmadığın havalimanına senin cebinden kaç milyar lira ödeniyor diye sor?
Bilen çıkmaz.

Avrasya tüneli nerede diye sor?
Bilen çıkar mı?

Ama, domates kaç para diye sor?
Şıkır şıkır sayar…
Tanzim satışta 3 lira.
Markette 3 lira.
Pazarda 4 lira.

İstersen komple sıralasın sana…
Patates 2 lira.
Soğan 2 lira.
Patlıcan 4.5 lira.
Biber 6 lira.
Kablolarına kadar yağmalanan Türk Telekom’da milletin kaç milyar dolarını hortumladılar diye sor?

Algı sınırı’dır bu.

Mesela, kulağımız 20 ila 20 bin hertz arasını duyabilir. 20’den azsa, 20 binden çoksa, duyamaz. O sırada ses vardır ama, algılayamaz.

Gözümüz de öyle, sadece 400 ila 700 nanometre arasındaki ışığı görebilir, sınırlarının dışında kalan kızılötesini, morötesini göremez. Uzaktan kumandanın düğmesine basarız, televizyon şak diye açılır, şak diye kanal değişir, o sırada ışık gider televizyona, algılayamayız.

Bu nedenle… Akp’nin tanzim satış çadırları, zannedildiği gibi Akp oylarına zarar veren ilkel uygulamalar değil, tam tersine, Akp’yi güçlendiren, seçmenin algı sınırına yönelik mitinglerdir.

17 senede 2 trilyon doların çarçur edilmiş olması, devletin 60 milyar dolarlık varlığının satılmış olması, 450 milyar dolar borç olması, sayın ahalimizi ırgalamaz, bu rakamlar algı sınırının dışındadır.
Ama… Domatesin 6 liradan 3 liraya indirilmesi, soğanın 5 liradan 2 liraya indirilmesi, sayın ahalimizin nazarında büyük bir başarıdır, adeta kahramanlık hikayesidir.

(Geçen ay “finansal okuryazarlık araştırması”nın sonuçları açıklandı. Türkiye’de dört gençten üçü “enflasyon” kelimesinin anlamını bilmiyor. Gençlerimizin yüzde 84’ü, ülke ekonomisiyle alakalı bilgi sahibi değil, ekonomiyle alakalı haberleri takip etmiyor. Buna mukabil, her iki gençten biri “parasını iyi yönettiği”ni düşünüyor.)

Halk Tv, Fox Tv seyredenler, Sözcü, Cumhuriyet, Yeniçağ okuyanlar, gündemi bağımsız medyadan takip edenler ne dediğimi belki tam olarak kavrayamayabilir.
Lütfen açın yandaş medyayı…
“Fiyatlar yarı yarıya düştü.”
“Sebze ucuzladı.”
“Etiketler hafifledi.”
“Marketler dize geldi.”
“Fiyatlar hormonluymuş.”
“Ekonomik tetikçilere tokat.”
“Ekonomik teröristlere tokat.”
“Devlet düşmanlarına tokat.”
“Üst akılın tezgahı tutmadı.”
“Dış güçlerin oyunu bozuldu.”
Bangır bangır bu pompalanıyor.

Tanzim satış çadırları, algı sınırına yönelik psikolojik faaliyettir.

Büyük oyunu gördüğünü zannederken, aslında burnunun ucunu göremeyenleri hedef alan… Chp seçmenini kazanmayı değil, Akp seçmenini konsolide etmeyi amaçlayan, planlı seçim kampanyasıdır.

Ve ne hazindir ki…
Domatesin 6 liraya sıçradığını anlatan, habire bunu anlatınca iktidarın oy kaybedeceğini zanneden muhalefet, aslında o çadırlara kendi elleriyle domates kasası taşıdığını anlamıyor maalesef.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/yilmaz-ozdil/secimin-hali-3535508/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

>>> ! <<<

İki insan arasında güven tahsis edildiği andan itibaren…
İkisi birden ayni hikâyenin anlatıcısı, savunucusu olurlar…
İnsan denilen varlığın en zayıf anı…
Kendi aptallığının, saflığının farkına vardığı andır…
Çok az insan kendine aldatıldığının, kandırıldığının itirafında bulunabilir, evet…
Burası önemlidir…
Bırak bir başkasına kandığını itiraf etmeyi, kendine bile itiraf etmekten çekinir…
VE…
Yalanın, dolandırıcılığın bir paracı haline gelir!

Maria Konnikova kimdir bilir misin?
Harvard ve Cambirdge mevzunu…
Çağımızın en önemli psikolog, gazeteci yazarlarından birisidir…
Onun tespitidir yukarıda tercüme ettiğim.

Pekiii…
Victor Lustig kimdir bilir misiniz?
Tarihe…
Dünya literatürüne Eyfel Kulesini satan adam olarak geçmiştir…
Dünyanın en centilmen, asil, kibar dolandırıcısı olarak geçer…
Şüphesiz…
Recep Tayyip Kahpedoğan kibar bir insan değildir, kaba saba bir Kasımpaşa ayısıdır…
Ancak…
Ananı allayıp, pullayıp tekrar babana satan yaratık olarak…
Vatan ve milleti pazarlayan bir din simsarı olarak en azından Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

İtiraf et artık, itiraf et en azından kendine…
Dürüst ol, gerçekçi ol…
Kandırıldın, sana hayal satan bir pezevengin ortağı oldun…
IYI bir dolandırıcının en büyük özelliği…
Hayallerini, isteklerini sezinleyerek…
Hayallerin, isteklerin doğrultusunda sana…
Hayalleri…
Gerçekmiş gibi sergileyebilmesidir, sende o duyguyu yaratıp, yaşatabilmesidir!

Eğer aklımdan geçmediyse Allah belamı versin

Dedim bunlar şimdi teşekkürde eder…
Nitekim ettiler de!

Onlarca yıldır dedem “yönetiyordu” bu memleketi…
Dedem getirdi bizleri bu hale, soğana muhtaç…
Kuru bir dilim ekmeğe…
En azından Tayyip haberlerinde, Tanzim Satışına…
Teşekkür üzenine teşekkür…
Allah belanızı versin desem, sevdiklerimde içinde…
Allah…
Yüce Mevla’m sizleri nasıl biliyorsa öyle yapsın demekten başkası gelmiyor elden!