Evlat yollamış

Dün fena kızdım…
😊
Okuyacağım, değerlendireceğim ve gerekli yerlerde paragraf olarak kendi düşüncelerimi ekleyeceğim.
Ancak bugün değil, çok yoruldum. Eğer dinlenirsem biraz başladığımı bitiririm. Ondan sonra.
Bir sayfa okudum, giriş hiçte fena değil…
Bakalım gerisi nasıl!

O Word dokümanı olarak yollamış, ben PDF olarak yayınlayacağım.

Akşener, İnce, Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu ve tüm diğerleri

Çete başının ve çetesinin, zihniyetinin tüm yaptıkları yanlarına kâr mi kalacak?
Çaldılar, pazarladılar, pezevengin kadını peşkeş çektiği gibi vatanı peşkeş çektiler…
Yalan söylediler, dolandırdılar, aldattılar…
Hem de Allah ile…
Yüce dinimizi kendi sapkın görüşlerine göre yorumladılar…
Ulan istikbalimizle oynadılar, fırlak gibi döndüler, çocuklarımızın…
Gözbebeklerimizin, kuzularımızın istikbaliyle oynadılar…
Yap, boz tahtası gibi çocukların eğitimi ile oynadılar…
Tüm bunlar ve daha neler neler yanlarına kâr mi kalacak?
Cevap verin!!!

Hesap sormayacaksanız…
Sizlerin onlardan ne farkı var?
Ellerine kan bulaştı ya kan…
Her şeyin zaman aşımı var ama cinayetin, vatana ihanetin YOK!

O kadın

Ya siz okumaktan ben yazmaktan bıktım…
Hani Meral…
Sadece sistemin, çarkın birer dişlisi, bu dişisi…
K. K. gibi…
Bunların derdi vatan, millet, bayrak değil…
Koltuk sevdalıları, git dinlenmiş…
Yaaa…
Fatura, hesap…
Yaptıkları yanlarına kâr mi kalacak?

Niyet…
Sadece nöbet değişimi!


oku

Lanet olsun…
Ne haber ne gazete okumak lazım…
Yaşa, sadece aptal aptal yaşa…
Yukarıda bir delik, aşağıda bir delik…
YETER!

Ben bırakmam peşlerini…
Her gün imanıma, aklıma küfür ettiler…
Bir tek, yok kulağımın arkasını bile siktiler…
BEN…
Hesap sorulmasını istiyorum!!!

Not:Annem geldi, baktı yüzüme…
Ne gördüyse:
“Oğlum, kendini öldüreceksin!”
Keşke…
Keşke ölebilsem.

Bu arada…
PKK benim için neyse, dincilerde O…
F. Güllen neyse Recep Tayyip Kahpdoğan da O!!!

Ben kaçtım!

Anladığım kadarıyla memleketesin

Ne güzel, ben erteledim…
Başımı kaşıyacak vaktim yok. Beklesinler…
Annemde çok sevindi gitmeyeceğimize. Ancak…
Çaresi yok, mecburum gitmeye. Eninde sonunda mecbur.
Bir bilsen nelerle uğraştığımı, nelerin içine girdiğimi…
Ah bir bilsen.


dinle

Ben kaçtım, gelince devam.

😊

Sınıf düşmanları egoistler ve roketler, nefsi müdafaanın başka bir yolu

Congreve ismini hiç duydunuz mu?
Amerikan halkı, Tayyipistan ahalisi gibi çok cahil olmasına rağmen bu ismi bilinçli olarak bilmese bile en azından bilinçaltı ile duydu, özümsedi.

Evet…
Bu insanlar “bizlere” nazaran en azından bayrak dendiğinde…
Akan tüm suları durdururlar.

Daha geçenlerde yazdım Almanca, birleşin bu adiye karşı, birleşin…
Avrupalılar birleşiyor nihayet, ne o ne bu rezillik?
O cahil kafanla ikide birde tekerleği yeniden icat ediyor, tüm dünyayı birbirine katıyorsun…
Böyledirler zaten bu yaratıklar, birer garip kullar…
Bak Trump’a gör “bizim” adiyi veya tersi…
Ortadoğu politikası denmez, karmaşası…
HERKESI DEGIL…
Ama araba kullananları tüm dünyada etkiledi. ANCAK…
Dün öyle bir şey yaptı ki, öyle bir cini şişeden çıkardı ki HERKES etkilenecek…
America First siyaseti…
İlaç sanayisi ve fiyatları!

Benim gibi kronik hastalar için tam bir felekte…
Herkes hastalanıyor, hastalanabiliyor, herkes fiyatlardan etkilenecek.

Bunlar ne yaptıklarını bilmeyen serseriler, yaptıklarının…
Etkilerinin farkında, bilincinde olmayan yaratıklar…
Hep yazarım, HEP…
Sağlam ve sağlıklı bir orta sınıf tüm toplumların emniyet sibopu, sigortası…
İnsanda…
Ve eşyada kalite. Yeminle bilmiyordum ta ki geçenlerde annem söyleyene kadar…
Çocukluğumdan beri böyleymişim, kaliteye önem verirmişim.

Bir demokrasinin kalitesi…
O demokrasiyi yaşayan toplum bireylerinin bilgi ve bilinciyle, kanun ve kurallara riayet etmesiyle doğrudan orantılıdır. Bireyden…
Topluma, toplumdan bireye ilişkilendirme, orantılanmaya koyabilmek, bir sonuç çıkarmak mümkün(dür)!

Neymiş efem?
Bilmem ne tatbikatı başarıyla sonuçlanmış. ILK yazdıklarımdan biriydi ILK…
Silah ve savunma sanayi…
Ne mutlu bize, bir yerde…
Bademler önem verdi AMA her zamanki gibi kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar…
Efes 2018 tatbikatı, bak kardeşim BURAYI DIKKATLI OKU…
İnan ismini bilmiyorum, bu sabah haberlerde izledim, bir nevi hava savunma silahı…
Hatta savaş gemilerimize bile monte edilmeye başlanmış…
4 Kilometre menzilli…
Aklıma anında geldi, daha geçenlerde okudum. Tanklar, “eski” yani son model değil…
10 Kilometre menzil ile NOKTA ATIŞ yapabiliyorlarmış, nokta…
4 kilometre…
Ya arkadaş, sen dünyayı takip etmiyor musun, sen ileriyi düşünmüyor, düşünemiyor musun?
TABII KI biliyorum, bilincindeyim, kendim tasarımcıyım…
Adım, adım – yavaş, yavaş…
Hak yemek istemiyorum, hak olanı hak edene teslim etmeye her zaman hazırım…
AMA…
Planlama(!???)

Olumlu, yapıcı bir tenkit olarak gör yazdıklarımı…
Dedim ya zamanı geldikçe yayınlayacağım…
Hazırlık…
Çocuklar, saçınızın bir teli benim için değerli. Keşke, inşallah ihtiyaç kalmayacak, kalmaz…
MESAFE…
Mesafe çok önemli, size bir şey söyleyeyim mi…
En mükemmel, en yakın dostuna verme sır, verme…
Dostunun, arkadaşının dostu var. Ya yatağını paylaştığın insan gün geliyor, gelebiliyor en amansız düşmanın oluyor, olabiliyor. Tüm “kirli çamaşırlarını” ortaya döküyor(!)

Sen…
Kiminle dans ediyordun?
>>> senin gibi bir insanla! <<< Bu yüzden hazırlıklı olmalı, mesafeli durmalıdır insan…
Çok olmadı Israil ordusunun Krav Maga tekniği ile ilgili görüntüler yayınladım, bir yakın dövüş tekniği. En güzeli “düşmanı” hiç yaklaştırmamak…
Örnek verdim TOMA’ya…
Sıkılan suya fizik kanunları ile nasıl karşı konulabileceğini…
Beni eski model say, bir töftöf…
Sizler gençsiniz, zinde benden çok daha bilgili…
Ben size kimi “eski” yöntemleri tanıtayım, belki bilmediklerinizi. SIZLER…
Bu düşünceleri >>> kendinizi korumak <<< için günümüze uyarlayın.

Senin okuduğunu herkesin okuduğunu veya okuyabileceğini unutma…
Ben…
Ne katilim ne terörist…
Bunu da sakın unutma…
Karşındaki muhtemelen bir emir eri, aile babası…
Ekmek parası…
Belki senin düşündüklerinin, his ettiklerinin aynısını o da düşünüyor, his ediyordur…
Ama hayatta bazen >>> mecburiyetler vardır <<< birçok şeyin önüne geçer…
Zaten genelde tipinden anlıyorsun insani, iç dünyasını…
SAVUNMA AMAÇLI…
Ben yeminliyim, çok büyük yemin ettim. Zamanı gelirse ki inşallah gelmez bu çeyrek halimle…
Ava çıkacağım, avlanacağımı bile bile…
Avlamayı hedeflediklerim kodamanları, bilmem nerelerine konduğumunum çocukları!

Haliyle ilk onlar araziye uyacak ama dedim ya tedbir, hazırlık…
Dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar…
En azından…
Kıçlarından kurşunlanacaklar…
Yaptıklarına pişman etmek analarından çıktıklarına, boynumuzun borcu olsun…
Hesap sormayana ise anasından emdiği süt haram olsun!!!

Biliyorum, farkındayım tekrarlıyorum kendimi AMA bunu da bir nevi mecburiyet say…
Bilinçaltı…
İnsan, insandan beslenir. Hep derim, hep yazarım. Birisi bir düşünceyi, fikri ortaya atar bir başkası bundan esinlenerek o fikri, düşünceyi geliştirir. Görüyorum bazen, yok sadece Gezi Olaylarında değil, dünyanın dört bir tarafında…
Yarım yamalak bilgi ile yapılanları, mesela Molotof Kokteyli…
Adı üstünde kokteyl, yani bir karışım…
Yapılanları görüyorum etkisini, O bir karışım değil sadece yanıcı herhangi bir madde…
Yine kullanıldı özellikle ülkemizde kolluk kuvvetlerine karşı havai fişekleri…
Yaaa…
Sizin yaptığınızı çocuk yapmaz!!!

Bildiğin…
Evet bildiğin çatapattan bile tehlikeli bir silah yapabileceğini biliyor muydun?
BILECEKSIN…
Bilecek ve yaptığının bilincinde olacaksın. Ya yap, doğru yap veya hiç böyle çocuk çocuk şeylerle uğraşma!

Direnişte diriliş var…
Evettt…
Elektronik direniş AMA bir o kadar etkili ve tesiri medeni cesaret…
IŞID’in terörist el kitabini okudum…
Yaniii…
Bazı “faydalı” bilgiler var, bazı. Direnişte diriliş var’ı yayınladığımda, yayınlamak zorunda kalırsam eğer ayni zamanda >>> the anti islamic fundamentalist cookbook’u <<< da yayınlayacağım. Hani söz etmiştim ya eski silahlar, yapılışı, planlarıyla birlikte.

THE PERCEPTION OF ISLAMIC FUNDAMENTALISM AND VIOLENCE: ANTI-MUSLIM BIAS OR REALITY?
http://ugspace.ug.edu.gh/bitstream/handle/123456789/21869/The%20Perception%20of%20Islamic%20Fundamentalism%20and%20Violence%20Anti-Muslim%20Bias%20or%20Reality%20-%202015.pdf?sequence=1&isAllowed=y

Civil, Democratic Islam

RAND Corporation

https://www.rand.org/content/dam/rand/pubs/monograph_reports/2005/MR1716.pdf

Anarchist Cookbook gibi bir TEPKI “eseri” olacak…
Aradaki fark…
Yayınladıklarım çalışıyor, formüller doğru olacak!

Müslümanlara, Islama değildir tepkim…
Siyasal dincilere, hırsızlara, arsızlara, dolandırıcılara karşıyım…
Bu yüzden bu emek, kendim, sevdiklerim iman sahibi insanlar…
Elden geldiği kadar Allah yolundan giden insanlarız o kadar.

Sabahın yıldızı, Azazil…
Değişik kılıklara girer, bazen bizzat-i sevdiğin, güvendiğindir, seni yanlış yola sevk eden!

Neyse…
Sir William Congreve bir İngiliz subayı ve mühendistir…
Dedim ya insan insandan esinlenir, Congreve Hindistan’da görev yaparken Hintlilerin “roketleriyle” tanışır. Muhtemelen Hintlilerde, Çinlilerden esinlendi. Bildiğiniz üzere barutu Çinliler icat etti. Önceleri sadece kendilerini eğlendirmek için (Havai fişekleri) kullandıklarını, sonradan, hatırlamıyorum geçmiş zaman, bir gün Moğol saldırısına uğrar bir yerleşim yeri ve ILK DEFA orada silah olarak kullanılır. Etkisi, tesiri kısıtlıdır ama atlar çok korkup kaçar. Amerikan istiklal marşında Congreve füzeleri anlatılır. Bilmiyorum, sadece tahmin ediyorum…
Congreve füzesinden de Hale etkilenmiş olsa gerek, yivli kurşun misali roket uçuş esnasında kendi ekseninde döndüğü için isabet oranı daha yüksek. Olurda Congreve füzeleri üzerinde düşünecek olursanız çocuklar, ki ifade ettiğim gibi yayınlamak zorunda kalırsam yayınlamak istemediklerimi, planlı, projeli…
SIZLER…
Demir, çelik bilye yerine yeşil mercimek, bezelye veya pirinç kullanın!!!

Maksat insan öldürmek değil, Tayyip’in itlerini, g.t kıllarını sizlerden uzak tutmak.

Korelilerde zamanında benzer teknolojiler geliştirdiler (Hwacha)…
Onlar…
Barut ile uçan oklar icat ettiler. BIR KIŞI…
Böylelikle (batarya) 100 tane oku aynı anda fırlatabiliyordu. Haliyle ordu, bölük içeresinde birçok batarya vardı. Etkisini hayal edebiliyor musunuz?

Rahmetliyi anmadan bitirmek istemiyorum sözlerimi, bekle…
“Önder, bekle her şeyin bir zamanı var!”

MUTLAKA OKU

Para babalarına kıyak, Varlık Barışı!
11 Mayıs 2018

Yazarlar
Sevgili okurlarım, bir şeyi çok iyi akılda tutmak gerekiyor… İktidar şimdi bol keseden vaatlerde bulunup konut faizlerini indiriyor, imar affı getiriyor, emekliye iki ikramiye, yaşlılık aylığına zam, borçların silinmesini ve daha nicelerini sıralıyor…
Asla unutmayın:
Seçim öncesinde kaşıkla verdiği her şeyi (eğer iktidarda kalmayı bir kez daha başarırsa) kepçeyle geri alacak.
Bir verdiyse beş götürecek.
Bugün yapılan kıyaklar istisnasız her vatandaşın, her ailenin bütçesine yansıyacak, bizlerden yeni vergi ve zamlar olarak misliyle geri alınacak…
Zira böylesine kıyakları değil Türkiye’nin, dünyanın ekonomisi en düzgün olan ülkelerinin bile kaldırması mümkün değil.
* * *
Bunlar hep panik göstergeleri.
Ne yapacaklarını şaşırdılar…
“Hele şu seçimi atlatalım da sonrası Allah kerim” diyorlar.
Size bu konuda somut bir örnek daha vereyim. Hükümet şimdi yeni bir varlık barışı daha yürürlüğe soktu.
Para babalarının yurt dışında istiflenmiş olan her türlü parası, varlığı vesairesi Türkiye’ye getirildiği takdirde, haklarında hiçbir yasal işlem yapılmayacak.
Ya ne olacak?
Bunlar yüzde 2 vergi ödedikleri takdirde suçlanmayacak, haklarında yasal işlem başlatılmayacak, isimleri gizli tutulacak.
Bu paralar dünyanın dört bir yanına dağılmış olan vergi cennetlerine kaçırılmış durumda. Buralarda hesap sahiplerinin isimleri tamamen gizlidir ve hiçbir zaman açıklanmaz.
Man Adası, Virgin Adaları ve diğerleri gibi…
Ve kesin rakam bilinmemekle birlikte, yurt dışına transfer edilen bu paraların 30 milyar dolara ulaştığı tahmin ediliyor.
* * *
Bu servetler yurt dışına niçin kaçırılmıştır, onu da iyi bilmek gerekiyor:
– Kayıt dışı, vergisi ödenmemiş paradır. Türkçesi, çoğu kara paradır.
– Uyuşturucu, yasal olmayan silah ticareti, kadın ticareti, sığınmacı ticareti, mafya gibi işlerden kazanılmış ve gizlenmek istenmiştir.
– Türkiye’deki kazancını vergiden kaçırmak için.
– Bir ülkede yönetim diktatörlerin eline geçmişse veya geçmek üzereyse, yönetim giderek daha baskıcı olmaya başlamışsa, insanlar korkuya kapılır. Bu durumda kendilerinin ve ailelerinin geleceğini garanti altına almak için, paraları güven duydukları yerlere kaçırırlar.
* * *
Okurum Şevket Sürek soruyor:
“Şimdi sözde bir varlık barışı daha ilan ettiler ama giden paralar Türkiye’ye kalıcı olarak gelir mi?”
Sorusuna yanıtı da kendisi veriyor:
“Hayır, paralar hangi nedenlerle gitmişse, bu korkular devam ettiği sürece, aynı nedenle gelmez!”
* * *
Bu iktidarın ilginç (!) bir uygulaması daha var ki, çoğumuz bilmeyiz.
Bunlar, bundan önce de çeşitli zamanlarda “Varlık barışları” ilan edip uygulama başlatmıştı.
Peki ne zaman?
Örneğin 2008, 2013, 2016 yıllarında seçimler ve referandumlar öncesinde!
O zamanlarda ufak tefek paralar dönmüş, ancak özellikle kara paralar yurt dışında kalmıştı.
Şimdi umutları yeniden bu paralarda!
Fakat gelin görün ki, anlaşıldığı kadarıyla bu çağrıları fazla dikkate alan pek yok ki, vergiyi yüzde 2’ye düşürdüler!
Bütün bunlardan çıkan sonuç şudur:
Tarzan zor durumda!.. Hazine neredeyse sıfırı tüketmiş, bir dolardan bile medet umar olmuş.
İşte bu yüzden Saray’da acil ekonomi toplantıları yapılıyor, çıkış yolu aranıyor!
Ekonomi dibe vurdu, panik devam ediyor.
KAMU ÇALIŞANI ANLATIYOR
Dün aldığım bir mektubu kısaltarak ve yazanın ismini gizleyerek sizlere iletiyorum:
“Seçim süreci başlayana kadar bizim görevimiz mümkün olduğu kadar fazla haciz işlemi yapıp devlete gelir sağlamaktı. Günde en az 10 e-haciz yapmazsak amirlerimizden azar işitirdik.
Seçim kararı alınınca devlette yeni bir uygulama başlatıldı.
Ertesi gün yazılı olmayan hiyerarşik bir şekilde talimatlar başlatıldı:
Hacizler ikinci bir emre kadar yapılmayacak!
Satışlar ikinci bir emre kadar uygulanmayacak!
Ödeme emirlerini de gönderemiyoruz.
Bu kararlar belli kişilerin, özellikle büyük iş adamlarının çıkarları doğrultusunda alınıyor.
Seçim kampanyasına bizim de alet edilmemiz insanın kanına dokunuyor ama yapacak bir şey yok. Baskıdan nefes alamıyoruz.
Bu anlattıklarım konusunda elbette ki yazılı belgeler yok. Sadece müdürlerden memurlara uzanan sözlü talimatlardır.
Kimsenin korkudan sesi çıkmıyor. Lütfen bu konuyu gündeme taşıyın da vatandaşımız görsün. Sanmasın ki kendisine dokunulmayacak… Çünkü bunlar bir seçim oyunu. Seçim bitince her şey eskisine dönecek, vatandaş gerçekleri o zaman anlayacak!”
İşte size varlık barışı komedisinden, seçim öncesinde hacizlerin durdurulmasına uzanan kısacık bir Türkiye tablosu.
Evet, panikteler.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/emin-colasan/para-babalarina-kiyak-varlik-barisi-2400541/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger