Eyvah, eyvah petrol tepe taklak

Hep derim para…
Levrek gibi, dikkatli ve çok süratli!

Trump adisi ve aldığı karar…
Iran petrolü piyasadan çekilirken Suudi köpekler telafisi icin kolları sıvadılar…
Onu bırak…
BORSADA silah sanayisi hisselerinde çok ciddi bir artış var…
Bunun ne demek olduğunu ayriyeten izah etmeme gerek yok değil mi?

Bana bak Netanjahu…
Aklini başına topla, YAPMA, yeter artık azıtma!

Ev… Tımarhaneye döndü

Yarına tatil…
Ben yandım kadın ben yandım…
Yarına bitirmem lazım.

Senden siyasi…
Ve gönül mülteciliği talebinde bulunsam, gelsem yatsam kucağına…
Kabul eder misin beni?

Öptüm gülümü, kirazlardan öptüm.

Aman dikkat!

Aman dikkat!
9 Mayıs 2018

Yazarlar
Sevgili okurlarım köprüden önceki son çıkıştayız ve hepimiz son derece özenli ve dikkatli olmakla yükümlüyüz.
Bu sözüm özellikle CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin milletvekili ve cumhurbaşkanı adaylarınadır.
Gördüğümüz kadarıyla iyi bir birliktelik kuruldu.
Her üç partinin de amacı aynı:
– 24 Haziran milletvekili seçimlerinde başarılı olmak.
– Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak.
* * *
İlki için şu ana kadar bir sıkıntı yok. Seçime kadar da olmaması gerekir.
İkincisinde tek koşul, Recep Bey’in ilk turda yüzde 50’yi geçemeden ikinci tura kalmasıdır.
Bu gerçekleştiği takdirde bunların süngüsü zaten düşecek ve topal ördek olacaklardır.
Önemli olan, cumhurbaşkanlığı seçimine giren partilerin birbirlerini yememesi, birbirlerine saldırmaktan kaçınmasıdır.
İkinci tura kalacak aday kim olursa olsun, gerek vatandaşlar gerekse partiler, o adayın ismi üzerinde birleşmek zorundayız.
* * *
Unutmayalım, şu lükse kim olursak olalım, hiçbirimiz sahip değiliz:
“Ben falancayı seviyordum, gönlümdeki aday o idi. Madem benim adayım seçilmedi, ben şimdi gidip de başkasına oy vermem…”
Bunu söyleyen ve uygulamaya sokan kim olursa olsun, oyunu dolaylı bir biçimde AKP ve Recep Bey’e vermiş olacaktır.
* * *
Bu karşılıklı saygının temelleri şimdiden atılmalıdır. Başka çaresi yoktur.
Bunu gerçekleştirecek olanlar da başta milyonlarca yurtsever insanımız olmak üzere Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu ve onların parti yönetimleridir.
* * *
Herkes iyi bilsin, Türk siyasetinde böyle bir fırsat bir daha ele geçmez.
Karşımızdaki rakip bellidir.
Birbirimizi yemeyelim.
Enerjimizi birbirimize karşı değil, 16 yıldan bu yana iktidarda olan ve ülkemizi büyük açmazlara sürükleyen Recep Tayyip-AKP ikilisine yöneltelim.
Bunu yaparken, iktidarın stepneliğine soyunmuş olan Bay Bahçeli’yi de elbette unutmayalım,
* * *
Bu durumun onlar da farkında.
Hiç beklemedikleri Millet İttifakı onları zora soktu.
O yüzden panikteler, korkuyorlar.
“Seçim bildirgesi” adıyla açıkladıkları nesneye bir bakın, göreceksiniz.
16 yıldan bu yana tekrarladıkları aynı laflarla yeniden karşımıza çıktılar, üstelik bu kez “Ahdim olsun ki (!)” diye yeminler ederek göz boyamaya kalkıştılar.
Deniz bitti, karaya tosladılar!
Aman dikkat!..
Sakın ola ki birbirimize saygısızlık etmeyelim, yıpratmaya çalışmayalım, gereksiz tartışmalara girmeyelim, elimize geçen bu tarihi fırsatı iyi değerlendirelim.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/emin-colasan/aman-dikkat-3-2396281/

OZAN ARİF’İN ŞİİRİ

Manifesto falan filan, geçin beyler bitti bu iş,
Çevir çevir aynı yalan, geçin beyler bitti bu iş!..
Aynı potlar, aynı gaflar, on beş yıldır aynı laflar,
Tek inanan artık saflar, geçin beyler bitti bu iş!..
Satman dedik duymadınız, sata sata yorulmadınız,
Yiye yiye doymadınız, geçin beyler bitti bu iş!..
Yiyip içip sıçtınız be, üretmekten kaçtınız be,
Kaç fabrika açtınız be, geçin beyler bitti bu iş!..
Hep yerken basıldınız, köşelere sıkıştınız,
Laf ebesi kesildiniz, geçin beyler bitti bu iş!..
Bina, zina haddi aştı, TOKİ‘ lerle doldu taştı,
Yerler gökler betonlaştı, geçin beyler bitti bu iş!..
Tünel-münel, yol-mol hallet, yaptığınız her şey illet,
Ceremeyi çeken millet, geçin beyler bitti bu iş!..
Yol yaparak yolunuzu buldunuz, yol yaptıkça mal buldunuz,
Paraları bol buldunuz, geçin beyler bitti bu iş!..
Götürene hay maşallah, götürmeyen eh inşallah,
Yeter artık hadi yallah, geçin beyler bitti bu iş!..
İl il gezen büyük başlar, konuşurken şurdan başlar,
Üniversite kurmuş..muşlar…Geçin beyler bitti bu iş!..
Üniversite tamam var da, mezun olan sokaklarda,
İş güç yoktur hepsi darda, geçin beyler bitti bu iş!..
Tek adamlık nerden çıktı, sıktı bre artık sıktı,
Sizden olan sizden bıktı, geçin beyler bitti bu iş!..
O diyenler oyum sana, kıç kılıyım demez artık,
Hayvan terli yemez artık, geçin beyler bitti bu iş!..
Korku sardı dağları bak, birbirine namert, alçak,
Diyenlerin bu ittifak, geçin beyler bitti bu iş!..
Arif der ki örtmeyin hiç, sağa, sola sürtmeyin hiç,
Kıçınızı yırtmayın hiç, geçin beyler bitti bu iş!..

Ozan Arif. 6 Mayıs 2018.

Hello Sydney, welcom to this site 😊. You to Cairo

Urfa…
Hoş geldin, Allah nasip ederse geleceğim bir haşhaş kebabı yemeye. Çayı sevmem ama bir köpüklü kahvenizi höpürdetmeye. Sizlerde hoş geldiniz çocuklar, ülkemin üniversiteli gençleri. Tüm umudum sizlersiniz. Saçınızın bir teli benim için değerli…
TÜM gençlerin…
Allah peygamber aşkı için çocuklar, DEIZM…
Allah olduğu gibi dinde var, öğreti…
Din nedir biliyor musunuz?
Aslında bu olgunun felsefesi, derinliği…
Bilirsiniz…
Bazen bir kitabin içinde bir deyimi, bir terimi açıklamak için yeniden koskoca kitaplar yazılır…
Bu ne olduğu belirsiz deyuslara kanmayın, dininizden soğumayın…
Öğrenin, ilgilenin TÜM HAK dinleri ile…
Perde arkasındaki gizeme…
Ona ulaşmaya çalışın. Kin, nefret değildir yolunuz, olmamalıdır…
İzmirlim öyle güzel yazmış ki lütfen okumamaklık etmeyin.

Ahdi var
9 Mayıs 2018

Asrın liderimiz “ahdim olsun ki” diyerek seçim vaatlerini açıkladı.
Faizler düşecek.
Enflasyon düşecek.
Vergiler düşecek.
İşsizlik düşecek.
Dar gelirliler zenginleşecek.
Türkiye şahlanacak.
*
Aahh gençler ahh, siz bilmezsiniz, yetişmediniz o günlere…
Dolar 1.3 liraydı, Saadet Partisi dört liraya çıkardı.
Benzin 1.5 liraydı, İyi Parti döneminde altı lirayı geçti.
Kendi kendimize yeten yedi ülkeden biriydik, CHP saman ithal etti.
Bu üç parti, memlekette ne banka bıraktı ne fabrika, ne liman bıraktı ne maden, topraklarımızı bile sattılar, millet yoksulluktan kırılırken, milletin orasına koyan yandaş işadamlarını ihya ettiler.
*
Asrın liderimiz 16 senedir tek başına muhalefetteydi.
Öbürleri mahvettiler Türkiye’yi.
*
Muharrem İnce mesela, dünyanın en müsrif cumhurbaşkanıydı, durup dururken kendine 1.150 küsur odalı saray yaptırdı. Milletin bir milyar dolarını sırf kendi keyfi için harcadı. Saraylara sığışamıyordu, Vahdettin Köşkü’nü Dolmabahçe Sarayı’nı Beylerbeyi Sarayı’nı Huber Köşkü’nü Yıldız Sarayı’nı Beykoz Kasrı’nı kullanıyordu, yetmiyordu, şu anda Marmaris’e 300 odalı yazlık saray yaptırmaya başlamıştı.
*
Temel Karamollaoğlu’nun en son saydığımızda beş tane makam uçağı vardı, her sene kendine yeni bir uçak alıyordu. Sırf sarayındaki otomobillerin benzin masrafı 4.5 milyon liraydı, tee Latin Amerika’ya gezmeye giderken makam mercedesini kargo uçağıyla yanında götürmüştü, altın varaklı padişah koltuğunda oturuyordu.
*
Meral Akşener turizm şirketi gibiydi, Birleşmiş Milletler genel sekreterinden daha fazla geziyordu, 98 ülkeye 354 defa gitti, elini cebine bile atmadığı halde, tüm masrafları devlet tarafından karşılanmasına rağmen, kaç milyon lira harcırah aldı, kimse bilmiyor. Örtülü ödenekten sorgusuz sualsiz her sene iki milyar lira kullanıyordu, milletin parasıdır demiyor, har vurup harman savuruyor, ortalama her gün dört milyon lira harcıyordu.
*
Ne mutlu bize ki, şatafata itibar etmeyen asrın liderimiz gibi bir muhalefet liderimiz var. İktidara gelince tıpkı şimdi olduğu gibi mütevazı bir hayat sürecek, dar gelirliler zenginleşecek.
*
Aahh gençler ahh, siz bilmezsiniz, yetişmediniz o günlere… Akp kurulmadan önce camiler ibadete kapalıydı, hepsi ahır yapılmıştı, cuma namazına gitmek isteyenlere cehape zihniyeti tarafından eziyet ediliyordu, gözyaşları içinde abdest almaya çalışanlar, belden üstü çıplak deri pantolonlular tarafından kahkahalarla kırbaçlanıyordu, cenaze namazı bile yasaktı, musalla başında vals yaparlardı, ezan filan bilinmezdi, yeni doğan bebelerin kulağına arya okunurdu, oruç tutanlar zindana atılırdı, kurban bayramında boğa güreşine gidilirdi, ramazanlarda noel baba’nın eli öpülürdü, imam hatip liseleri yoktu, illa din adamı olmak isteyenler Heybeliada ruhban okuluna gidiyordu, henüz türgev yurtları açılmamıştı, zavallı öğrencilerimiz manastırlarda barınıyordu, teog sınavına girenler, zorla Aya Nikola kilisesine kaydediliyordu. Diyanet işleri başkanlığı yoktu, din işlerimiz İsmet İnönü döneminde Vatikan’a bağlıydı, Kemal Kılıçdaroğlu döneminde Fener Rum Patrikhanesi’ne devredilmişti. Üniversiteye sadece kaymak tabakanın, seçkincilerin, tuzu kuruların, belirli zümrelerin çocukları girebilirdi, Anadolu çocukları üniversiteye alınmazdı, Profesör Aziz Sancar mesela, Türkiye’de okula alınmadığı için liseyi Katar’da, üniversiteyi Suudi Arabistan’da okumuştu. Anadolu’nun bağrından çıkmış başbakanlarımız yoktu, genellikle Saksonyalı veya Edinburghluydular. Dindar cumhurbaşkanlarımız yoktu, öncekiler putperestti. TBMM yoktu, lordlar kamarası vardı, milletvekillerimiz kont, dük, markiz, düşes’ti. İstanbul’un adı Konstantinopolis’ti, belediye başkanları bizans tekfuruydu, boğazda köprü yoktu, yüzerek geçiyorduk.
*
Çok şükür ki asrın liderimiz imdadımıza yetişti.
Ahdi var…
Kurtaracak memleketi.

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/yilmaz-ozdil/ahdi-var-2396187/


Bir not: Yazdım…
Gönlümün oyu Demirtaş’a AMA şansı yok…
Bu yüzden ister istemez oyum Ince’ye. Yokkk…
O kadına vermem, neden mi?
Demin sordu annem bana “Kime vereceksin oyunu?”
İster istemez Inceye…
“O kadını düşünmüyor musun?”
Yok anne, Çiller zamanını içişleri bakanlığını unuttun mu?
“Oğlum, insanlar değişir. Bunca senenin deneyimi var!”
Anne sen genel hatlarıyla otuz sene önceki Mediha değil misin? Sustu, düşündü düşündü…
“Eskiden aklim gidiyordu senin veya kardeşinin bir Alman ile evlenebileceğini düşündükçe, artık Burak’ta umursamıyorum. Yeter ki iyi bir insan olsun”
Evlat başka torun başka…
Tabii ki insan değişiyor ama tümden değil, her şeyi ile değişmesi mümkün değildir!

Görüyoruz iste…
“Gömleği çıkardık” dediler, birde çıkarmasalardı vay halimize!

### Almanya’da yaşayan vatandaşların dikkatine ### Bundesnetzagentur

Dün kulübe gitmeden hemen önce haberlerden geçti, ancak fırsat buldum yazmaya…
Malumunuz…
Veya bilmeyebilirsiniz de HACKER saldırıları arttı…
Ve yine hatırlı okuyucularım bilirler kimi konuya karşı duruşumu, bunlardan biri IP telefon görüşmeleri.

Yeni yürürlüğe girdi, diyelim ki saldırıya uğradınız veya ANORMAL telefon faturası geldi…
Muhtemelen saldırgan sizin üzerinizden pahalı görüşmeler gerçekleştirdi, mesela cinsel içerikli…
ARTIK…
Savunmasız değilsiniz, sigorta şirketleri bile var sizi veya şirketinizi sigortalıyorlar AMA asil önemlisi
Böyle bir durum karşısında…
Bundesnetzagentur’a şikâyette bulunabilirsiniz (mevcut haklar genişletildi). Bir nevi rekabet kurulu olmakla birlikte güvenliğinizle ilgili. Başka konularda da şikâyetçi olabilirsiniz, mesela reklamlar, telefon ve veya Fax reklamları. Email, ping telefonları falan. Hakkınızdan faydalanın.

incele

Bana bak görmüyorum, bilmiyorum sanma

Elimden geldiği kadar “her konuda” insanları bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye çalışıyorum…
Bunların arasında nefsi müdafaa…
Sanal ve gerçek hayatta kendimi, sevdiklerimi nasıl müdafaa ederim, vatan ve milletimi…
Atatürk milliyetçisiyim, salon Atatürkçüsü değil…
Oralar…
Böyle yerlerde toplanan cemiyet içeresinde en rahat şekilde hareket etsem bile, kendimi rahat his etsem bile bir sınırlandırma…
Yeter ki karşımdakiler entel – dantel geçinmesin, tepem hemen atıyor ve ayrılıyorum böyle yerlerden. Yine rahatımdır, çok rahat bildiğin insanlar arasında, samimilerse eğer, kasıntı değillerse eğer yaşarım evimin rahatlığını aralarında. Öğrenmeyi ve öğretmeyi severim. En gururlandığım durum evladımdan öğrendiğimdedir, en çok öğrenmekten zevk aldığım zamanlar.

Kendim izlerim…
Mesleğim…
Monitoring ama beni veya sitemi izlersen eğer…
Tepem atarsa…
İnersem yeraltına, darknet’in derinliklerine…
İşte o zaman…
Gerçekten tehlikeli olurum benden söylemesi. Beni buna zorlama, tepemi attırma!

Tamam

Milleti tamam derse çekilecekmiş kenara…
Duyda inanma. TOMA…
At lastiklerin önüne, koyabilsen keşke, yerleştirebilsen motor kısmına…
Dedim ya kast cana değil, mala. Orantısız güce…
Dün bir tanıtım yaptım, bugün ikincisi…
Goldschmidt reaksiyonu, Termit olarak bilinir…
Eskiden demiryolu raylarını kaynatmak için kullanılırdı. 2000 derecenin üzerinde bir reaksiyon gösterir, Aleminium ve demir (pas) karışımı. Nasıl mi yapılır?
>>> belli bir karışım oranı vardır, YOKSA çalışmaz. Sanıldığı kadar kolay değildir, oran çok önemlidir <<<
Bir kere yandı mi SÖNDÜRÜLEMEZ…
Zamanı geldiğinde!

izle

Bilirsen…
Yakması da o kadar basittir ki, bileceksin!
😊

Kardeşim anarşistim, terörist değil!
😊

Ben size demedim mi? Gerçi… Ben sizlere neler, neler demedim ki!?

Evlat gitmiş MPU’ya…
Doktorlar yokmuş, iyi yoklardı…
Orada çalışan elemanlardan birine izah etmiş durumu, kadın demiş “itiraz hakkin var!
Dedim annesine, telefon aç söyle kendi başına bir … yemesin…
Yanlış bir şeyler söyler her şeyi mahveder, kurumdan resmi evrakları bekliyorum…
Ne yapacağımı, yapmam gerektiğini elbette biliyorum.

Sizler için kısadan hisse…
Kardeşim…
Yaşadığın toplumun dilini, kanunlarını, düşünce şekillerini, yaşam ve hayat anlayışlarını bileceksin!
NOKTA