Ah Soner Bey, ah. Size yazmak isterdim ama rahatsız etmekten çekinirim

Hayatımdan en nefret ettiklerimin başında gelir…
İnsan rahatsız etmek. Ne kadın ne erkek…
Kendim çoğu zaman deliriyor, belli etmemeye çalışıyorum rahatsız edildiğimde, bu yüzden sevmem…
Elimden geldiğince kaçınırım rahatsızlık vermekten. Hani kişi karşısındakini kendi gibi bilirmiş ya, O hesap.

Bir bilişimci olarak ömrüm > sistem analizleri < yapmakla geçti…
Mühendisliğin asli görevi, hesap, kitap, planlama, denetim…
Mimarının asli görevi ihtiyaca göre dizayn, yani tasarlarken çevresini, geçmişi, şimdiki zaman ve geleceği de içine alacak şekilde ihtiyaç karşılamak, kişi veya kuruluş memnun etmek…
Bir hukukçunun asli görevleri arasında bence insana, topluma, bu insan ve topluma göre, “ona has” çıkarılan yasaları ve tabii evrensel kabul gören ilkeleri de dikkate alarak kanunların ardında durmak, onların düzgün bir şekilde hayata geçirildiğinin takipçisi olurken, gerekli hallerde mesela barolar vasıtasıyla > düzgün < yaşanmasının teminatçısı olmak ve yine gerekli hallerde vicdaninin sesini de dinleyerek hukuk desteği vermektir. Diyeceksiniz ki çoğu muhalefetin görevi, özellikle hukuki konular.
YOK…
İleri demokrasileri bilmem, demokrasilerde her bir birey sorumludur demokrasinin işlemesinden…
Her bir birey ve takipçisi olmalıdır. Özellikle aydın diye tabir ettiğimiz insanların > görevidir < bence.

Bir polis…
Aslında 24 saat görevdedir, bunu hiç düşünüp bu konu üzerinde kafa yordunuz mu?
7/24 senenin her gününde. O kanunların, düzenin, düzen koyucu tarafından konulduğu gibi yaşanmasının teminatıdır, kolluk görevlilerinin, her birinin.

Mühendisliği, mimarlığı ve kısmen hukuku içine alacak şekilde…
ÖNCELIKLE çünkü diğer dallar bana göre değil…
Pazarlamak, SATMAK, kasaplık* etmek gibi…
Teknik destek, teknik çözüm, senaryo üreterek…
Bu senaryolar gereği gerekli önlemleri almak, bunun ise temeli bilgidir!

Sistemi yani bütünü, tablonun tümünü…
Sistemin içindeki her bir ögeyi dikkate almak, yani nesneyi…
Geçmişi dikkate alırken ki bir sistem birden var olmaz, yavaş yavaş büyür…
Ve zaman içinde fuzuli olmaya başlayan ama SADECE BIR şeyi yaşatmak için sitem içinde mevcudiyetini korumak zorunda olan ve bundan doğan tüm sorunları sırtlamak gibi…
Geleceği planlamak, bir yerde bilmek önemlidir.

Kısacası tabloyu…
Tüm ayrıntılarıyla görmektir.

Yok Soner Bey…
Erdoğan denilen şerefsiz ezber bozmadı!!!

Coğrafyamızda…
Mezhepçilik >>> illetinin <<< önüne geçilmedikçe bu coğrafyaya rahat, huzur gelmez! Hristiyan âlemi bile üç ana akıma bölünmüş AMA zaman içinde beraber yaşamanın bir yolunu bulmuştur. Katolikler, Ortodokslar ve Protestanlar…
Bizimde bulmamız lazım!!!

Bir örnek vermek isterim…
Papa seçilene kadar…
Kardinaller bir yerde toplanır, aralarından biri üzerinde >>> uzlaşı <<< sağlanana kadar bu yerden çıkmaz, >>> çıkarılmazlar!!! <<<

Hazreti Ali ki bana göre onun yeri farklıdır, Peygamber Efendimizin ailesindendir AMA O bile onun Mezhebi dahil, tüm mezhepler, önde gelenleri toplanıp…
Allah kelamı, Kur’an-ı Kerim ve elçisi üzerinde, yok hilafet falan gelsin demiyorum…
Uzlaşı sağlayarak, SADECE Kuran öğretisine dayanan bir “din siyaseti” gütmelidirler.
Asil ve asıl olan bu…
Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed…
NOKTA

Siyaset dedik de…
Geçmişten günümüze, bir iki istinsah dışında…
Bu coğrafyada toplumların başına bir şekilde gelen “liderlerinin” anatomisini incelediniz mi…
Vasıfsız, ruhsuz, gövdesiz, gövdeleri?
Yine Recep Tayyip Erdoğan denilen O ruhsuz döneğin hangi sözü, hangi eylemi VE EN ÖNEMLISI…
Halk dahil, onu bu noktalara getiren hangi yoldaşı hala yanında?
En son, güncel örnek:
İstifa etmek istemeyen belediye başkanları, sırada bence muhtarlar var…
BU YARATIK…
İşine yaradığı sürece insan ile birlikte, yaramadı mi tekme hemen yanında…
Saman alevi gibi…
Yanar ve döner, dönek…
Yok arkadaş ezber bozmadı, AKSINE malumun ilanı!

* Bilişimi…
Hem kasaplıkla hem doktorlukla kıyaslayabilirsiniz. Malzemenin içinde olanı bir Allah, bir kasap bilir…
Doktor gibi uzmanlık ve mesuliyet gerektiren bir görevdir. Bilgi esas ama tecrübe yaşamsaldır!

Canı istediği gibi, aklına nasıl eserse…
Öyle havlıyor…
Kendi menfaatleri neyi gerektiriyorsa, DIKKAT kendi menfaatleri dedim…
Onu yapıyor.
Yine NOKTA

Soner Beyi oku

Kadın milleti

Allah Peygamber aşkı için aşağıdaki videoyu sonuna kadar izleyiniz.
Doğru mu?
Vallahi billahi doğru!
😊

Annem…
Odasında tüm akşam kıkır kıkır güler durur. Kadın neye gülüyorsun?
Takti cübbeliye…
“Gel Önder dinle!”
Daha neler neler…
Yatarsınız yerlere. Keşke tüm dinciler böyle olsa, hiç olmazsa gülecek bir şeylerimiz olurdu.