Almanya’da olsun veya Türkiye’de…
Hak ve hukukumu, görev ve sorumluluğumu bildiğim iddiasındayım…
Doğal olarak Alman kanunlarını, haklarım kadar görevlerimi de iyi derecede biliyorum…
Neticede ömrümün büyük bölümü buralarda geçiyor…
Bir vatandaş olarak devlete karşı sorumluluğumu yerine getirmeliyim ki gerekli hallerde bende devletten gereken ilgiyi bekleyebileyim. Yani al gülüm ver gülüm meselesi.
Buraya kadar her şey iyi ve güzel, olması gerektiği gibi…
Birey toplum için, toplum gerekli hallerde birey için devrede…
Bir nevi sigorta, emniyet sibobu…
Demin haberlerde duyuruluyor; devlet dairesi >>> son vatandaşın işi bitene kadar görevde <<<
İster inan ister inanma, vergi borcumu kuruşuna kadar öderim hem orada hem burada…
Sıkıysa ödeme(!)
Haliyle insanim, öde denince, ödememek için çare arıyorum ama yok olmuyor, ödenecek ille…
Bu düzen böyle, çark ancak böyle dönüyor, devlet benim vergilerimle emniyetim için, keyfim için, güvenliğim için, eğitimim için ve mesela sağlığım için harcama yapacak, yatırım yapacak, iş alanları açacak vesaire. Buraya kadar her şey iyi ve güzel, doğru…
Ama Türkiye’de yolunda gitmeyen, doğru olmadığına inandığım bazı dalavereler dönüyor…
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye bir atasözümüz var…
Bırak FETÖ, AKTÖ vesaireyi bir tarafa…
Gören göz kılavuz istemez…
Kılavuzu karga olanın burnu b.ktan çıkmaz…
Çalıyorsa…
Benim paramı çalıyor diyemezsin…
Çünkü benimde payım var tüm bu çalınanlarda…
Hadi beni boş ver…
Yaşamışım yaşayacağımı, görmüşüm göreceğimi ölümü hasret ile bekliyorum ki bitin çile…
Ya evladım, 25 yaşında ya senin evladın, onların istikbalinden çalınması doğru mu sence?
Evet bizler sorumluluğumuzu yerine getireceğiz ki toplum, toplumun oluşturduğu devlet görevlerini…
Bize karşı olan görevlerini yerine getirsin…
Bakıyorum üniversitelerimize, bilimsel yayın ve buluşlarımıza…
Bakıyorum devlet tiyatrolarına, bakıyorum kardeşim bakıyorum…
Göremiyorum görmem gerekenleri, yok gözlük deme, yeminle, yemin ediyorum sana, Allah şahidim…
Gözlüklerim yeni, göremiyorum, göremiyorum…
Gördüklerim piçin biri milyarlarla İtalya’da…
Daha düne kadar İstanbul varoşlarında, nefesi kokar halde olanlar…
Bugün AK saraylarda, bin bir odada arzı endam halinde…
Bak güzel kardeşim, vatandaşım, örnek ol ödlek olma…
Gör ülkenin halini, gör dünyaya nasıl rezil olduğumuzu…
Ne fabrika ne üretim, salt tüketim…
Koyma pınar, pınar olmaz, doldurmaya yetişemesin, pınar dipten kaynayacak…
Bırak ya bırak kendini övme, bırak millet seni övsün…
Haliyle üretim olmayınca, akçeler gelecek bir yerlerden…
Gerekirse devlet daireleri gece yarısına kadar çalışacak!