Bir barajı bombalayabilmek, O duvarları yıkmak

Ve Macron, Merkel’i sırtından bıçakladı…
Komplo kuramlarına olabildiğince uzağımdır AMA siyasete bir O kadar yakın(!)

Ömür geçti kimi pisliğin içinde, çamurda debelendim durdum. Gördüm…
İhaneti ki ihanet göreceli…
İhanet…
Şaşırtmadı, etkilemedi beni > yalan < vasıtasıyla kandırılmanın beni etkiledi kadar. Ne saftır yürek…
İnanınca, güvenince insan…
İnsana(!)

Suiistimal etmek…
İnancı, güveni, sevgiyi…
YIKAR…
Hem Önder’i hem bireyi!

Tahrip gücü yüksek bomba yapmayı bilsen ne fayda?
Değilsen…
Bir yapı mühendisi…
Hesaplayamıyorsan bir yapının statiğini…
HERKES…
Yakar, yıkar öldürebilir…
Bir, iki, üç – beş kişi…
HERKES…
Örebilir mi bir duvar, herkes koyabilir mi taş üstüne taş…
Çıkabilir mi bir apartmanda kat üstüne kat…
GÖRDÜK…
Türk’ü, Türkiyeliyi…
Her boku yapabiliyorum sanıyoruz ama elimiz apış aramızda…
IZLIYORUZ, izlemekle yetiniyoruz O güzelim binalar bir, bir yıkılınca!

Can pazarında…
Canlar bir bir sönerken O ışık, gözlerdeki fer…
Can çıkarken, ruh…
İsyanda, yolculukta. Bilinmeyen bekler ruhu…
Bilinmeyen bekler nefes alan canı…
“Sürekli”
Ölü taklidi yaparak koskoca bir ömür geçer mi?

izle
😊
Ne güzel bir örnek değil mi…
Ölümle bile dalga geçebilmek, ne güzel değil mi?

Su…
Hem yaşam hem ölüm demek…
Bent çekersin, su seti…
Baraj inşa edersin dizginlemek için, akıp gideni…
Sürekli…
Toplayıp ileride kullanılmak üzere biriktirmeye çalışırsın…
Nafile!?

Ölçek…
Bire, ondur bunu biliyor muydunuz?
1:10
Bu yüzden sınırlıdır, “doğal” bir sınır vardır baraj yapımında…
Bir metre duvar yüksekliğine, taban olmalı 10 metre genişliğinde!

Birçok sıfatım vardır benim, bunlardan biri mimarımdır, mimar…
Tamam…
Bileşim mimarisi, neticede kimi “prensipler” doğa kanunları bilişimde de geçer.

Beşerî ilişkilerde menfaat hesapları…
Devletler arasında menfaat beklentileri…
Dostluklar…
Hep bu yüzden yıkılır, kardeş kavğaları bu yüzdendir…
Menfaat…
Bireysel, bireysel(!)

NordStream 2
Macron yan çizdi!

Bilmiyorum hiç hayatınızda bir şeyler havaya uçurdunuz mu?

Yapmak çok zordur, meşakkatli AMA bir şeyleri havaya uçurmanın da zevki…
Saniyeler, saliseler içinde bir bambaşka.
😊

İyi bir bombacı…
Bilir zamanın değerini!!!

Statik kardeşim, statik…
Aynı zamanda bir zaman, zamanlama meselesi…
Bir bomba üretebilirsin, kolay değildir tahrip gücü yüksek bir bomba planlayıp, yapmak…
Hele hele…
Değilsen bir intihar bombacısı, patlayıcıyı harekete geçiren düzeneği ayarlamak…
UZMANLIK MESELESI…
Ve gerisi, çok ama çok önemli…
Gerisini bırakmalı zamana, tabiat kanunlarına…
Doğa…
Gereğini yapacaktır, inan buna!

Barajlar böyle bombalanır, bombayı yerleştireceğin yeri bilmeli…
>>> en zayıf noktasını <<<
Yapının statiğini…
Hesap – kitap ona göre yapılır, patlayıcı olmalı yeterli…
Gerisini bırak zamana, yay zamana…
Su basıncı…
Getirecek gerisini!

Neden anlattım şimdi bunları size?
Elbette var bir nedeni!

Kimi olaylar vardır insanlık tarihinde önemlidir, Fransız devrimi şüphesiz bunlar içinde…
Başlarda sayılabilir nitelik ve önemdedir, NEDEN…
Bu devrime, bu olaya götüren nedenler zinciri bir o kadar önemlidir…
Yine bir doğa kanunudur, bir güç…
Karşısında ona “eşit” bir güç yaratır, bir nevi zorunluluktur bu…
Denge…
Denge kardeşim denge, tabiat, Allah…
Dengeyi öngörmüştür!
NOKTA

Yok bunun lami cimi, bu böyle…
Tartışma kabul etmez bir geçek.

Ben verdiğim sözü unutmam, başladığıma da bir şekilde, orada veya burada koyarım bir nokta…
Kemal dede…
Hatırladınız mi bitirememiştim, unuttum mu sandınız?

Yine bir toplu katliam yapayım dedim, havamdayım…
Gün gelir…
Belki önüme çıkan tüm dincilerden alırım intikam…
Önderin işi belli olmaz, deli tepenin atmasına bakar, yapar…
Bir Önder işi, herkes şaşar!

Ticari ilişkiler, annem anlatır hep…
Kemal dede dermiş “bir gün gelecek sarı benizliler dünyaya hâkim olacak”
Sözde Kur’an da yazıyormuş, bulamadım bir ibare, henüz bulamadım…
Annem hep öyle anlatır, dedesi hep böyle anlatırmış geleceği(!)

Seviniyor bizim geri zekâlılar…
Türkiyeli – Rus ticaret hacmi bulmuş 100 milyarı, doğru, yanlış bir Allah bir bilir bir onlar…
BENIM BILDIGIM…
İpek Yolu, henüz bitmedi, yapımda…
Çin ile Avrupa arası hacim 300 milyarı geçti. Daha geçenlerde Sayın Merkel, Çin’deydi.

Elimde delil yok, sadece bir tahmin, bir varsayım…
3. Havalimanı İpek Yolu projesindeyse VE finansmanını Çin sağladıysa…
Yandı gülüm keten helva…
En az, en az üç nesil kurtulamayız Çinlilerden. Fe-la-ket bir ticari zekâ…
Yandık yani!

Sarı Yelekliler hareketi, tepkilerin ilk nedenleri…
İçi dopdolu gerekçeli, asildi…
Bu TEPKININ etkileri yavaş yavaş yayıldı ta Sırbistan’a…
Önderde umut ışıkları doğdu…
Ama gün geçtikçe, haftalar…
Haklı tepkilerin içi boşaldı, döndü bir komediye…
Kuru kalabalıklar, kaba kuvvet…
Yıkım…
Ne uğruna, NEDEN…
Verilen tepki, içeriğinde şiddet dahi olsa > haklı gerekçelere < dayanıyorsa bir noktaya kadar maruz görülebilir AMA salt tepkili olmak için, anlamsız sokakları işgal edip insan rahatsız ediyorsan, bozuyorsan toplum huzurunu, veriyorsan zarar…
Kaybeden sen olursun, kaybeden uğrunda sokaklara döküldüğün dava olur. Ve aynen de böyle oldu…
Bak New York taksicileri farklı…
İspanya, Türkiye zaten…
Almanya, her yer kısaca…
UBER…
Ekmek davası, bazen yakarsın fitili, koyduysan bombayı doğru yere…
Patlama…
Cılız olsa bile, yıkmasa duvarları, zarar vermemiş gibi görünse bile…
Zamana yay, bekle…
İnsan…
Çok şeye dayanır, tahammül eder ama ASLA…
Haksızlığa, adaletsizliğe ASLA daima tahammül edemez…
Eninde sonunda patlar. Güç…
Tabiatın gücüne eşdeğerdedir, suyun duvara yaptığı baskı misali…
Bazen…
Beklemesini bilmeli!

😊

19:31 / 17:31

Dolar 5,26
Euro 5,98
Çeyrek altın 363,24
Borsa 102784

Çocuklar ile, tanıdıklarımla konuşuyorum, soruyorum…
HERKES…
Omuz silkiyor!

Altın dün gece, sabaha karşı > iyice düştü <
Demin 364 gene gördü…
Herhalde…
Hani diyorum ya NEFES…
Enayi silkeleme operasyonu, kâr realizasyonları(!???)


+

😊
Texas…
Eskiden Meksikalılarındı (İspanyolların), dahil ediverdim Texas’i Meksiko’ya…
Trump kudurur bilse…
😊
Kötü mü yaptım?

Çocukken James Bowie (Bıçağı kocamandır, vardı bende de bir Bowie, kalk gidelim yaptı birisi)
Davy Crocket gibiler çocukluğumun kahramanlarıydi, bu filim John Wayne rejisörlüğünde çekildi, koca bir kent kurdurdu, kendi cebinden, hala durur. Turist merkezi…
Tabii çocuğum, siyasetten falan ne anlarım, milliyetçilikten…
INAN…
Göt killi milliyetçisi olmak çok kolay, Atatürk milliyetçisi ol göreyim seni…
Meşakkatli, çok zorluyor insani…

Meksiko misak-i milli sınırları:

Dün…
Bugünü belirler, dünü bilmezsen gayet tabii tarih tekerrür eder…
Geleceği, istikbali kuramazsın!

Bari filim izleyerek Amerikan tarihini öğren, bilmiyorduysan

Aklımda E. Macron ile de ilgili bir şey var AMA üşeniyorum, Ermeni meselesi!

###
Kızmıştın, tepki verdin…
Biliyorsun bir “bilimsel çalışmam var” YOK veriler “gerçek”
“Ermeni soykırım İddiasıyla” ilgili
>>> çürütülmesi gereken iddialar <<<
Kimin umurunda, höt, zötle, korkutarak topyekûn enflasyonla mücadele ediyorlar…
Korkan…
Ondan aşağılan, kani bozuklar…
Millet korkar mi bir Kasımpaşa ayısından, BEN…
NEDENSIZ…
Bir harf bile yazmam, yayınlamam. Bazen açık açık, bazen şifreli şifreli!
###

Hayran kaldım, aklim durdu! Almancanız varsa bir MUTLAKA!

KADIN…
Kardeşim KADIN, arkadaş hayvanlar aleminde bile KADIN…
Şeytanın sol bacağı…
Bunlarla uğraşılır mi?

Erkek…
İster iki ayaklı ister dört ayaklı, sürüngen, uçan veya yüzen…
Midesi, bacak arası…
Akıl denilen kaydı mi bacak arasına KADININ ESIRI!

MUTLAKA IZLE

Yengeç’e dikkat…
😊
Dişi…
Yenmemek için yengeççin çiftleşme içgüdülerine hitap ediyor, geri zekâlı…
Birde şeytanın sol bacağına soyunurken >>> şefkatle, dikkatle <<< yârdim ediyor, halbuki dişi bal gibi kazıkladı onu…
VEYA…
Buna çok güldüm, dişi kardeşim dişi…
Yiyecekse bir “bok” herifin gözü önünde yer, yine yer…
İsmini bilmiyorum, Türkçesini…
Ben bir Ahtapot türü demiş olayım…
😊 😊 😊
MUTLAKA IZLE

izle

Eyvah, eyvah gönüllerin belediyeciliğinden, belediyecilik 4.0’a, bildiğin ekonomiden ekonomi 3’e

Kesin…
Sürüm karmaşası çıkacak…
Laf ebeliği, torba değil ki büzesin. Tuvalette osurur gibi osuruyorlar ha bire!

Kimi “Müslüman” ülke, örneğin Gine’de, kadınların %97’si sünnetli olduğunu biliyor muydunuz?
Şükür etmeli kardeşim şükür etmeli, en azından başımızdakilerin aklına gelmiyor böylesi…
Venezüella tepkileri, korkuyorlar ya aynısı gelirse başımıza. Hatırla yazmıştım sözde darbe gecesi ardından, dedim daha çok kudururlarsa anla, önceden kurgulanmış, sahneye konmuş bir Karagöz – Hacivat oyunu!

Şahidimsiniz…
HEPINIZ BILIYORSUNUZ…
Defalarca ayar vermiştir demiştir bunlar demokrasiden ne anlar, bunlar ekonomiden ne anlar…
Reis “Efendi”, büyük üstat, dünya lideri…
Bu sözleri defalarca dedi mi demedi mi?

Bak dövize, bir acayip…
Uymuyor dünya piyasalarına…
Sonra…
Gir bak arşivlerime, hep KINADIM, dedim devlet, DENETIM NEREDE…
Yumurta kapıya sıkısınca, hal, han – hamam denetimleri arttı…
Tanzim satışları başladı!

Ulan amcık ağızlı…
Bugüne kadar aklin neredeydi…
DURRR…
Bizim köyün çingeneleri, AKP seçim kömürünü satışa çıkardı…
Rant kapısı…
Gönüllerin belediyeciliği kardeşim gönüllerin belediyeciliği!

Çocuk sevindirir gibi…
Al evladım sana bir elma şekeri!

Ki…
İnsanlık nelerin peşinde, yanılmıyorsam 38 devlet birleşti…
YEMINLE doğru “portable” yani taşınabilir güneş icat etti…
😊

Diyeceksin ki bu ne şimdi?
Bir futbol sahası büyüklüğündeki bir gaz kütlesini bir futbol topu büyüklüğüne sıkıştırdı…
Çok basit kelimeler ile anlatıyorum ki anlayasın, az biraz daha zaman gerekli ama kısmetse…
Nur topu gibi, futbol topu büyüklüğünde bir güneşimiz olacak yakında(!)

70 sene…
DIKKAT, DIKKAT, DIKKAT…
Tekrar, yetmiş sene…
Bu “top”, yetmiş sene boyunca TÜM DÜNYANIN enerji ihtiyacını karşılayacak!

x Daha öncede bahis etmişimdir, MIKNATISLIK kendi başına ve çok komplike bir bilim dalıdır…
Tokamak…
Ki lütfen hatırlayınız > entel – dantelleri < hani batı teknolojilerini övüp, göklere çıkaran…
Rus teknolojisini ise küçümseyen O körkütük cahil hayvanları…
İşte Tokamak “prensipleri” ta 1952 yılında Rus bilim adamları tarafından geliştirilip dünyaya tanıtıldı, bu prensipler etrafında o top kadar küçük AMA inanılmaz enerjiye sahip kütle kontrol altında tutulacak.

Nükleer füzyon reaktörü

Konuyla ilgilenen ve daha çok bilgi edinmek isteyenleri vermiş olduğum terimleri araştırmalarını tavsiye ederim. ITER…
International Thermonuclear Experimental Reactor
2007 yılından beri Fransa’da yapımda bulunun bir deneysel reaktör.

Yeminle tam rakam elimde değil, hatırladığım kadarıyla 38 civarında ülke bu deneye katılmakta. Peki…
Durup dururken bu çeyrek neden anlattı şimdi bunları size?

Bilmem!

Belki…
Kimi sorunların, güçlüklerin…
Ortak akıl, ORTAK GAYRET ile üstesinden gelinebileceği içindir!

Kayıp Türkler

Bir soru; arkadaşlarınızla bir restorana gittiniz
Yemekleri…
Ismarlamak mı yoksa sipariş mi vermek lazım?

Öğrenim gördüğü Polonya üniversitesinde…
Yurdun dört tarafından gelen, kızlı – erkekli 60 kadar Türk öğrencisi varmış. Yaklaşık 25 civarında öğrenciyle samimiyeti ilerletmiş, birkaçı ile oldukça samimi, dostane bir ilişkiye girmişler.
Evlada, Dada ve DayDay’a hep öğütlerim, hep dediğimdir…
Anlamadığınızda gidin öğretmeninize sorun, gerekli hallerde ondan yardım isteyin…
Okul arkadaşları haha, hi arkadaşı değildir. Tabii ki gülüp oynayacaksınız onlarla da AMA öncelik okul. Yardımınız olacaksa bir konuda yardımınızı esirgemeyin, yârdim istemekten de çekinmeyin!

Benim sıpa…
Arada dinler beni. Dinlemediği zamanlarda çoğunlukla başını duvarlara vurduğu için son zamanlarda sıklıkla!

Demiş çocuklara, benim Türkçem yetersiz…
Bana anlatın, bana öğretin…
Anladığım kadarıyla İstanbul kaldırımı çiğnemiş “fırlatma” yokmuş aralarında…
😊
İyi ya, çocuklarda ellerinden geldiğince evladın Türkçesini düzeltme işine koyulmuş…
Elbirliği ile!

Tabii…
Şunu düşünmeli, her ailenin bir yapısı, bir aile içi kelime dağarcığı vardır. İletişimi sağladığı, örneklemişimdir çokça geçmişte bu konuyu. İnsan arkadaşları ile anne, babasıyla konuştuğu gibi konuşmaz. Vesaire, siz anladınız ne demek istediğimi…
Dile çok önem veririm ama genel kabul görebilecek bir formülü bende bulamadım. İki ve üzeri dil ile aynı anda yetişme, kafa karışıklıkları falan. Elimden geldiği kadar temiz bir Türkçe ve Almancayla yetiştirmeye çalışırım çocuklarımızı.

Bu örnek çok hoşuma gittiği için onlarcası içeresinden bunu seçtim…
Gitmişler arkadaşlarıyla bir restorana, DIKKAT, istisna…
SONRA…
İşte oturmuşlar falan…
Sohbet, muhabbet koyu…
Benim herifin karnı acıkmış, koca gırtlak demiş hadi artık yemekleri ısmarlayalım(!)

Kelimeler ve önemi!

Önce bir ısmarlamak kelimesini bir inceleyelim VE delikanlı yerden göğe hâkli bu konuda…
Halk arasındaki tabir ile bir şeyin getirilmesini ya da yapılmasını, o işle uğraşan kimseye söylemek demektir ısmarlamak.

AMA aynı anda bu da olabilir Türk dil Kurumu sözlüğünden;
Parasını kendi ödeyerek başkaları için yiyecek veya içecek getirilmesini söylemek!!!

😊
Aferin, takdir ettim oğlumuzu. Belli…
İyi aile çocuğu, düzgün ve çok kaliteli eğitilmiş. Bxxxk dur demiş, söylediğin yanlış…
“Doğrusu siparişi verelim olmalı” demiş.

Bu güzel, olumlu bir örnekti…
Gelelim acısına, YEMIN EDIYORUM çok üzüldüm!

Gençlik…
Hepimizin başından geçti, özenmek…
İstemek…
Alamamak, ulaşamamak. Dedim ya o restoran ziyaretleri bir istisnaymış. Ya Allaha çok şükür…
Çalışamıyorum ama ben yapmam gerekenleri zamanında yaptım, çok şükür rahat sayılırım…
Kendi acı tecrübelerim yüzünden hiçbir zaman istemedim evladın eli çok bol büyüsün. BEN…
Çok şükür, varken kıstım öğrensin diye…
Benim yaşadıklarımı yaşasın istemedim, anası, babaannesi…
Yani…
Benim tüm öğretmek istedikleriminin altını oydular.

Herkes biz değil maalesef, Allah’ın sevgili kulları olmalıyız. Çok dar zamanlarda gördük…
Çok, çok, çok dar zamanlar…
Ama bu çocukların yaşadıkları VE biliyorum VAR…
Beterin beteri!

Aslında sınıf, tabaka kelimelerini HELE BU bağlamda kullanmayı sevmem ama…
Yok çaresi, tekrar hatırlatmakta fayda vardır hep söylediğimdir…
Geniş tabanlı…
Sağlıklı bir orta sınıf toplumların emniyet sibopu gibidir, düdüklü tencerenin düdüğü…
300 Euro…
Aslında bir yandan büyük para bir yandan leblebi çekirdek parası…
Paraya…
Hangi taraftan baktığına bağlı, herkesin yok para sayma makinesi…
Ayakkabı kutuları içinde sakladıkları paracıkları!

Arkadaş gurubu…
Anladığım kadarıyla kızlı, erkekli orta halli insanların evlatlarıymış. Düşün…
Evladın yurtdışında, 300 Euro her ay EN AZINDAN yollaman gerek…
En azından…
Tayyip Lirasını Euro’ya çevir, en iyi ihtimal ile iki tabanca…
Anladığım kadarıyla…
Tek tabanca bunu başarmaya çalışanlar çoğunluktaymış. Hele O babaanne, elli öpülesi, eli ayağı öpülesi kadın…
Baba benim gibi, el ekmek tutmaz olmuş. Kadıncağız tek başına hem Tayyipistanda ev geçindirecek…
ARTI…
Her ay en az 300 Euro buraya yollayacak. Torunu okusun diye babaanne yârdim etmeye başlamış yok cani ile. En çokta buna üzüldüm, bu anıya…
Alışverişe gitmişler, üst baş…
Hani bir ara geldi Almanya’ya, üstündeki manto tilim tilim…
ULANNN BU NE?
Çok kızdım onu o halde görünce, içim cız etti. Saki kül fakiri…
YOKKK…
Herife manto aldıramadım, ben alsam, biz giymeyecek…
Giderken yeterince, fazlasıyla para verdim yanına git oradan al diye…
İşte alışverişe gitmişler iki arkadaş…
Benimki almış mantosunu çarşıdan, sonra çocuk girmiş bit pazarına…
Allah belamı versin yalanım varsa, kendi evladıma nasıl içim acıdıysa o an, hiç gerek yokken SERSERI…
O çocuğa da içim yandı…
Yapmış alışverişini, oğlan sormuş kaç para verdin elindeki torbalara…
“Senin mantoya ödediğinden daha az” diye cevap vermiş…
YEMINLE…
Tabii öncesinde sordum, soruşturdum…
Bilinçli çok büyük para vermedim yanına, anında, TEKRAR anında oradaki herhangi bir bankadan para çekebiliyor. Benim buradan yatırmam yeterli. Yok havale değil, farklı bir sistem…
İçim gitti içim…
“Babaanne, beni çok zengin görüyorlardı!”

Ne hallere getirdiler bizi…
Evlatların düştüğü hallere bak…
Bu yurtdışı, birde yurtiçi ilden ile okuyanları düşün. Kaç tane tanıdık, „akraba“ var böyle neler duyuyorum neler…
Kayıp Türkler!

Tahmin etmem MÜMKÜN bile değil

Okuduğumda nasıl sevindim, ÜZÜLDÜM dün yaptığıma.
UTANDIM, sabah odasına gittim horul horul uyuyordu, kıyamadım uyandırmaya. Kahvesini falan her şeyini hazır ettim, bugün çocuklardan da özür dileyeceğim ama kimse anlamıyor beni. Görmüyor…
Görmüyor…
Halimi. Sor, herkes İstanbullu. Affedersiniz, BOK İstanbullu!

SEN…
İstanbullu hiç benim gözümle gördün, yaşadın mi?
Yürünürdün, gezdin mi hem o yaka hem bu yakayı, boğazı bir ucundan diğerine…
Mahalle, mahalle. Semt, semt…
Oturup bir kafeye, aylak aylak SADECE insanların koşuşturmasını izledin mi?
İsmini bilmiyorum, İstanbul’a özgü bir Çam cinsi, SADECE o çamın altında oturup İstanbullu seyretmek için tepelerine tırmandın mi, DÜŞÜN benim halimde, yürümeye, adim atmaya halim yok.

BEN YAPTIM, hanim ile birlikte dilimiz iki karış dışarıda tırmandık tepelere…
VEYA…
Oturup ulu çınar ağaçlarının atında, örenin Emirgan’da çayını yudumladın mi?
Gezdin mi sarayları ve bahçelerini karış karış…
Dinlene, dinlene…
Çoban Çeşme, rahmetli babamın çocukken hayvanları su içmeye götürdüğü yer…
Florya (Şenlikköy) nere, Çoban Çeşme nere…
Cennet Mahallesi…
Diziler bile çektiler bu mahalle isminde, eskiden Florya’nın mezarlığıydı…
Atalarım yatar orada, son istirahat gâhları!

Bana mı öğreteceksin İstanbullu?

Fındıkzade nere, Eminönü…
Galata köprüsü üzeri nere, yürüyerek, çocukluğumda…
Balık tutmaya…
Adaları, özellikle Heybeli’yi…

Boğuluyordum be, kazadan kısa süre sonra girmiştim denize…
Iyi bir yülüyücüyümdür aslında…
Kaskatı kesilmiştim, kıpırdayamıyordum. Ümit amca kurtardı. Su o kadar soğuttu, kalbim duracaktı…
Zaten yamalı bohça.

Çamlıca…
Yıksan yıkamazsın, Allah korkusu varsa içinde YAPAMAZSIN…
Tamamlanacak…
Ama öyle ama böyle, ANCAK kullanım şekli farklı olabilir…
VE…
İsmi kesinlikle Recep Tayyip Kahpedoğan Camiisi OLMAYACAK…
Onun adı…
Bu Camiyi başlayıp, PARASI bittiği için, memleketi iflasa götüren ADI YARATIK olarak anılacak.

AVUKAT, falan…
Bana boşuna orman adamı demiyorlar. Sac sakal karıştı birbirine. Kendime çeki düzen vermeliyim…
Gelince, öğleden sonra kısmetse DEVAM…
Evlat…
VE…
TÜRKCE, Tayyipstan VE EGITIM…
Kısmetse!

Devam edecek…