Aynen öyle, aynen! Kızgınlık, öfke, üzüntü, hayret, şaşkınlık VE bir şekilde acıma arası duygular manzumesinde gidip geliyorum. KORKUYORUM, akla gelen başa gelecek diye. Gidişat o yönde, yıllardan beri yazıyorum; OY ILE GELDILER ama OY ILE GIDEMEZLER, çok yaptılar birçok rezillikler, çok suç işledi ÇETE. Bir şeyin eksikliğini his ediyor musunuz?

O pezevenk…
Sessizlik…
Hayra alamet değil, bugün Cuma unutma!

Ben…
Didezoz, 😊 bu da çocukların bir söylemiydi, hangisi bilmiyorum…
Gidiyoruz diyemiyordu…
Çocuklar ile yatıp çocuklar ile kalkıyorum, sevdiklerim!

Bırak sevdiklerime laf, söz söylemeyi

Hatırlıyor musunuz hocayı?
Ona güvenmiştim, dedim eğitim elemanı, yapar…
Terbiyeli…
Hatırla Milli Eğitim Bakanını…
Ona yazmadım mektup, NIYE?

Bekle ve gör göreceğini, evde hala İmamoğlu tartışması…
Bekle…
Ve gör göreceğini!

F35…
Midemi bulandırdı…
Lockheed Martin F-35…
Bilmem biliyor musunuz, yok ya nereden bileceksiniz…
Sorunlu bir savaş aracı, SORUNLU…
Giderilebilir mi sorunlar, tartışmalı…
O kadar çok şey var ki…
Midem bulandı!

Hadi ben kaçtım…
Çüşşş…
😊

İnsan, insannn…
Affedersiniz, kavun değil ki k.çını koklayıp anlayasınız…
Zaman içinde gösterir kendini!

Bende diyorum ne oluyor gene, yatır gayrimenkule, “enflasyonla mücadele”

200 bin Eurocuk, al Tayyip’ten yüzde 8 faiz…
YÜZDE SEKIZ!

Sıcak para kardeşim sıcak para, üretmeden tüketilmek üzere…
Götümün kenarlarına bak ya…
Kanmıyorlar leblebi çekirdek parasına!



+

+

Artık beni popomdan mı vururlar, başka yerimden mi…
Bilmem…
Vardır MUTLAKA AK – Sarayın zindanları…
Karanlık mahzenleri…
Yeminle kâbusum olur, kapasalar beni oraya dinletseler 7/24…
365 günü o pezevengin sesini!

😊

18:34 / 17:34

Dolar 5,57
Euro 6,26
Çeyrek altın 378,91
Borsa 98337

Yanlış anlayacaksınız beni biliyorum AMA…
Bir Tayyip Lirasından ekmek satıyormuş…
Rakip fırıncılardan fena dayak yemiş…
Ne güzel olurdu, yalaklık olmasaydı…
“Enflasyonla mücadele ediyormuş(!)”

İşte bu…
Anlıyor musunuz işte bu…
NEFRET ediyorum böyle tiplerden, ne demişti Hz. Mevlâna?

„Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde, cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede, asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda, mahviyette.
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.”

Londra’yı bilir misin Londra’yı?

BREXIT…
Haberlerden geçti, ayaklanma tehlikesi…
Dün yine, o kadar hoşuma gitti ki…
80 yaşında, alooooooooooooooo…
Yaş 80, tekrar seksen!

Akıl…
Yaşta değil başta…
Geri kalmışlık, dün söz verdimdi…
Validenin cebi…
OK Google meselesi…
Dil tercihi, Tayyipistanca…
Pardon Türkçe yok arasında ve buna benzer daha neler, neler…


Gene geldi valide…
İmamoğlu meselesi, anlatamıyorum derdimi…
TEKRAR ne oldum budalası…
Gazeteciler eşliğinde dua, erenler evliyalar…
Ya bizimkilerde gider, ben götürüyorsam onları bende dua ederim…
Dileklerim Allaha, etmedim mi dilemedim mi ölmüşlerimden, sevdiklerimden yardım…
Ettim tabii…
Ama uluorta, göstermelik OLMAZ…
Bir, ikincisi Anıtkabir, ya sen kimin partisi sıfatıyla halktan oy istedin?
CHP…
O halde biraz ağırbaşlı olsana, yakıştı mi sana?
Anlatamıyorum derdimi, ben özelim, tüzel kişiliğim yok…
Küfür edersem kendi terbiyesizliğim, kendi mesuliyetim…
AMA…
Çıkıyorsam halk karşısına Cumhuriyet Halk Partisi adına…
Her şeyin rengi değişir!

Internet…
İyi ve kötü yanları ile, bilişim, teknoloji…
Ve sanal – gerçek ekonomi…
Bu yazacaklarım hiç fark etmez ayrım yapmadan, AKP, MHP, Y-CHP, DSP bilmem ne…
Hiç fark etmez tüm belediye başkanlarınadır sözlerim…
Ki…
Ta AK – Sarayın AK – Pezevengine kadar…
Londra şehir merkezine uzak bir yer değil, beldenin, belediyenin ismini aklımda tutmadım…
Avrupa’da yaşayanlar bilir, şehir merkezleri hayalet kentleri andırır…
Herkes internetten alışveriş eder oldu, ta gıda maddelerine kadar ya gıda…
Adamcağız düşünmüş, taşınmış ne yapabiliriz de kentimizi tekrar canlandırabiliriz, insanlara ekmek kapısı açarız diye kafa yormuş(!)

DIKKAT
Varmış kentin ortasında, çarşıda kocaman uygun bir yer…
Özel mülk…
Satın almışlar, tadilat falan, bölmüşler dükkan dükkan…
>>> çok cüzi bir rakama vermişler kiraya <<<
Ayda 5 £, beş ya beş para mı?
Hiç müşteri gelmese kaç yazar?
Dükkân sahipleri sene sonunda kazançlarını açık etmek suretiyle…
Kazandılarsa para, yine çok cüzi bir sene sonu ödemesi…
Bitti…
Kent canladı, iş imkânları açıldı…
Alan memnun, satan memnun…
KAFA!

Çok pis bir çorap örüyorlar başımıza, aman DIKKAT bak Adana’ya

17:15 / 16:15

Dolar 5,59
Euro 6,28
Çeyrek altın 379,26
Borsa 96876

Biliyor musun acı olan ne?

Bir Allah bir sen şahidimsin…
Çünkü…
İkinizin takibindeyim, Rab cümlemizin…
Atatürk hepimizin…
Tüm devlet büyüklerimiz, bu devlet için gerçekten çalışmış tüm devlet büyükleri, dünden bugüne…
HEPSI…
Mücadele verdi bu uğurda…
Hani diyor ya dönem dönem saldırı falan, dün Binali…
EVET…
Ama milletin anlamadığı, anlamak istemediği bu oyun yıllar evvelsi düzenlendi…
Getirildi bu pezevenk başımıza, YINE hile ile, hurda ile muhalefetin başına O…
Bilmem ne kadar boyuyla…
O adi, şerefsiz ki yok bir fark pezevenk ile arasında…
Bir “oyunun” içindeyiz, bir düzmece…
Pezevenk yan çizdi, cezası hepimize…
Tüm ülkeye…
Ah bunu bir anlatabilsem insanlara!

O bunak, hani var ya Milli Hezeyanın başında…
Pis günahı boynuna, hatırla…
Yazmıştım bugüne kadar hiç duyulmadı, hiç…
Yine hatırla, Uzanların yönetimi demiştim yıllar evvelsi analiz sonucunda…
Şantaj…
Belki oğlancı, sattı kendi ikbali uğruna…
Memleketi!

Anlatabilsem derdimi, bana ne İmamoğlu’ndan…
İyi yönetsin, dürüst yönetsin varsın isterse Kahpedoğan olsun yöneten…
Bana ne, hadime mi dil uzatmak?
Ama böyle…
Olmaz, olmamalı cahil dahi olsa bu millet, düşünme özürlü…
BILIYORUM, EMINIM…
Olsa bile kurnazlıkları, yüreği temizdir bu milletin…
Tüm bu yaşananları hak etmedi!

Kızsam bile, küfür – kâfir…
Bu toprakların insanıyım, köküm ora, özüm…
Allah nasip ederse oraya gömüleceğim, elimden geleni ardıma komadan…
Devam edeceğim!

Partizanlığın karşısındayım

Öyle veya böyle…
İstanbul veya Ankara hiç fark etmez bu saatten sonra…
AKP ve O pezevenge bir yaptıysam, on katını Y-CHP’ye yaparım…
Hele hele Atatürk ilke ve inkılaplarından milim şaşınlar…
Yazdım Iman’ın p.çini, göstermelik dua edişini…
Yakışmadı…
Midemi bulandırdı. İzmirlim dün döşemiş yazıyı…
Çok kandırıldı, aldatıldı bu millet, yeter gayri!

Soner Bey, konuya gayet sağduyulu yaklaştı:

Yazık etmeyin
3 Nisan 2019

Sandığın mesajı net:
“Ekonomik sıkıntım var, çözün” diyor…
“Tüm partiler el ele verin, iktisadi krizi aşın” diyor…
Seçmen gayet olgun:
– “Siyasi krize gerek yok” diyor.
– “Önünüzdeki 4.5 yılda sorunumu hallet” diyor.
Birileri hâlâ şunun peşinde:
– İstanbul’u şu aldı…
– İstanbul’u bu aldı…
İstanbul’u Ekrem İmamoğlu kazandı. Bitti.
Siyaseti halkın gündeminden çıkarın artık; herkes işinin başına dönsün.
Kimileri inatla kriz yaratmaya çabalıyor.
– Yok İçişleri Bakanı devredeymiş…
– Yok MİT devredeymiş…Bu saatten sonra iktidar İstanbul’u alınca ne olacak; kazanmış mı olacak? Ne dünyada ne Türkiye’de kimseyi inandıramazsınız! “İslami iktidar, devlet gücüyle koltuğu devretmiyor” algısına yol açarsınız.
Bu ülkeyi bu hale düşürmeyin. İstatistik ile kazanılmaz…
Erdoğan 1994’te yüz bin farkla İstanbul’u aldı. Büyük kırılmaydı. Ama…
Erdoğan koltuğu Nurettin Sözen’den devralmaya gittiğinde yanında rahmetli Erbakan da vardı. Erbakan, Sözen ve Erdoğan’ın elinden tutup kaldırıverdi. Başkanlık, 25 yıl önce böyle kavgasız devralındı. Şimdi…
Erdoğan’a düşen, Mevlüt Uysal ile Ekrem İmamoğlu’nun elini tutup havaya kaldırmasıdır! Bu bir demokrasi şölenine dönüşmelidir.
Aksine…
Bu saatten sonra uyduruk komplolarla o koltuğu İmamoğlu’ndan geri almak ülkede siyasal kriz çıkarır. Buna hiç gerek yok. Güzelim ülkeye yazık edersiniz…
Soros yanlısı Barlaslar, “seçimde FETÖ oyunu” olmasından bahsediyor! Yahu, FETÖ’nün tek istediği siyasal krizdir; ve bu fırsatı işte bu kurnazlar sağlıyor.
Sonuçta:
Erdoğan, ya sandık sonuçlarını sağduyulu okuyup, doğmakta olan siyasal krize son verecek; ya da politik hırsına yenilecek…
Lafla “dünya lideri” olunmaz. Erdoğan, iktidarının, demokrasiye bağlı olduğunu dünyaya gösterip güven tazelemelidir. Umarım bu fırsatı tepmez…
Kırmızı hat galibi
İktidarların ömrünü belirleyen, ekmek’tir.
Ekmek yoksa iktidar da yoktur, yıkılır gider.
Fransız ihtilalinden Bolşevik devrimine kadar tüm büyük altüstlerin sebebidir, ekmek!
Peygamberlerin ilk destekçileri de ekmeksiz kalan yoksul yığınlardır.
Tarih sayfaları, ekmeksizlerin mücadelesiyle doludur.
Erdoğan’ı İstanbul’da belediye başkanlığına çıkaran koşullar 1990’lar başındaki ekonomik krizdi. Bugün cumhurbaşkanlığı koltuğunu sallayan da yaşanılan ekonomik krizdir. Üreten-istihdam yaratan Marmara ve Akdeniz bölgelerinde AKP’nin kaybetmesinin sebebi budur. (Tek istisnası Zonguldak oldu; o da kişisel sebeplerle Millet İttifakı 3 bin 500 oy kaybetti.)
Evet temel mesele ekmek’tir.
Ya beka söylemi?
Türkiye’nin doğu ve batı bölgelerini dikey olarak ortadan ayıran “kırmızı hatta” yani kırsal kesimin ağırlıkta olduğu orta Anadolu’da etkili olduğu görülüyor.
PKK terörüne sınır, muhafazar yerlerde söylem karşılığını almış görünüyor.
Ancak.
“Beka” ağırlıklı seçim kampanyası AKP’den çok MHP’ye yaradı. MHP; Bayburt, Amasya, Karaman, Çankırı, Kütahya, Kastamonu ve -Binali Yıldırım’ın memleketi- Erzincan’ı AKP’den aldı! Ve:
Elazığ (34.4), Gümüşhane (30.2), Aksaray (39.2), Kilis (32.5), Tokat (28.3) ile AKP arkasından ikinci parti oldu. Aksaray gibi yerleri kıl payı kaçırdı. (MHP Erzurum’dan aday çıkarmamasını anlayamadım.)
Sonuçta…
“Beka” sözcüğünü ağzından düşürmeyen AKP, etnik gerginliğin yoğun yaşandığı “kırmızı hatta” pek başarılı olamadı!
Hem ekmek hem de beka söylemi sandığa damgasını vurdu.
Seçmen ne anlıyor
20’nci yüzyıl başında/1904’te Yusuf Akçura, Osmanlı düşünce dağılımını “üç tarz-ı siyasete” ayırdı:
Osmanlıcılık… Türkçülük… İslamcılık…
Osmanlı Devleti’nin bekasını hangi siyasal tarz sağlayacaktı?
Bugün dahi benzeri soru tartışılıyor… Fakat.
Kavramların içi özellikle Soğuk Savaş ve ardından gelen küreselleşme döneminde boşaltıldı. Örneğin…
Hangi İslamcılık? Hangi Türkçülük?
AKP-MHP ittifakına, İslamcılık ile Türkçülük ittifakı denebilir mi?
Bu yazıda yanıtını aradığım soru bu değil. Şu:
CHP-İYİ Parti ittifakı hangi “tarz” üzerinde kurulu?
Daha basitleştireyim; halk bu ittifaktan ne anlıyor? Hiçbir şey!
Seçim kampanyasının en hatalı hareketi; Kılıçdaroğlu ile Akşener’in ortak miting yapmasıydı! (Partiler “reklamcılar” yerine, siyasi ve stratejik danışmanlarla çalışmalıdır!)
Evet. Kılıçdaroğlu ve Akşener’i miting kürsüsünde gören seçmen, hangi politik hareketle Millet İttifakı’nı destekleyecek? Salt Erdoğan karşıtlığı yüzde 52’den ne kadar oy alır?
Hadi Cumhur İttifakı “beka” söyleminde buluşuyor; ya Millet İttifakı? Sadece Erdoğan karşıtlığı!
Millet İttifakı’nın siyasal temeli yok.
Bu ittifak, “sayı kardeşliğini”/ siyaset mühendisliğini aşamıyor.
Oysa ittifakın ideolojik temeli, Altı Ok ile Dokuz Işık olmalıydı: Halkçılık- Köylücülük-Toplumculuk- Milliyetçilik gibi… (Maalesef… Bu ülkede “milliyetçilik” kültürel boyutu aşamıyor; milliyetçiliğin, ülke pazarını/piyasasını emperyalizme karşı korumak olduğu kitlelere anlatılmıyor.)
Kılıçdaroğlu, Altı Ok’u…
Akşener, Dokuz Işığı savunmakta ürkek davranıyor…
Seçmen, -salt karşıtlık üzerine inşa edilen- Millet İttifakını anlamıyor.
Ekonomik krize rağmen sandıktan AKP’nin birinci parti çıkmasının sebebi budur.

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/soner-yalcin/yazik-etmeyin-4274346/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger