Anlayana, ders çıkarabilene

Finlandiya…
Her kesilen ağcın yerine üç, dört tane yenisi ekiliyor!

Ve bunu yaklaşık yüz seneden beri böyle yapıyorlar.

Sadece II. Dünya Savaşı sonrası, “kısa bir süreliğine” toplu katliam yapmışlar…
Tabii hükümetler hükümet, yöneticiler yönetici…
Toparlamışlar vaziyeti, toplu katliam yasak…
Ormanda özenle seçilen “tek tük” ağaçlar kesilecek…
Sürdürülebilirlik böyle bir şey kardeşim, gelecek nesilleri düşünmek!

En son gram altın aldığımda 37 Euro‘ydu

Bugün itibarıyla 44,10 Euro…
Anlatmıştım enayi s.kenleri, borsa…
BitCoin gibi “değerleri”
Kâğıt üzerinde hammadde, öfffffffffff…
Öyle bir göz boyayıp s.ktiler ki, millet gerisini tuta tuta dolaşıyor ortalıkta!

5586,60’dan…
Güncel değeri sanal paranın 2987,05…
İnan…
Kendi gözlerimle yıllarca gördüm, gözlemledim…
Ve yine en tepelerden, zirvelerden yerin yedi kat dibinde gezindim…
Allah…
Akil vermiş, göz vermiş, kulak vermiş…
Vermiş Allah vermiş…
Sen aklını kullanmasını bilmezsen bırak kulu…
Allah ne etsin?

Indirecek elbette tepene balyozu, vuracak beline tekmeyi…
Burnun b.ka değsin, sürün belki aklın başına gelir diye…
Yollayacak sana bir…
Zaruret-i Kahpedoğan anla diye AMA sen onun g.tünün killi olmayı tercih ediyorsan…
Bırak kulu, Allah daha ne etsin?

Tek temennim…
Allahtan dileğim…
Bizi, evlatları beterinden korusun!

İlginç bir şey

Yabancılar…
Sayfalarımı arama motorlarına tercüme ettirmeye başladı…
Yoğun şekilde, ilginç, gerçekten ilginç!

Iran…
Mısır ve Ermenistan, hoş geldiniz arkadaşlar…
Israil zaten, Bulgaristan’dan da yine gelmeye başladılar…
Güneydoğu Anadolu…
Ülkemizin kıyı kesimleri, hoş gelmişiniz, hepiniz…
Hz. Mevlana’nın sözleri ile:

„Gel, ne olursan ol, gel! İster kafir, ister mecusi, ister putperest ol, gel! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel!“

Ortak yanımız, insan olmamız!

Yorumsuz

Asırlardır habersizim…
8 Aralık 2018

“Enflasyon düştü” diyorsa, düşmüştür…
Nasıl ki “ekonomide yıldız ülke” olduğumuzdan haberiniz olmadı… Enflasyonun düşmesinden de haberiniz olmaması normal…

Misal; FETÖ’den de haberiniz olmamıştı…
Bizler “FETÖ diye bir cemaat örgütlenmesi var…” diye yırtınıyorduk… Hatta “Askeriyenin, mülkiyenin, adliyenin kılcal damarlarına kadar girip, vakti geldiğinde harekete geçeceksiniz” diye Hoca Efendi’nin talimatı sayfa sayfa yayınlandığında…
Türkiye’nin bir türlü haberi olmadı…

Şimdi de devleti FETÖ’ye teslim edenler Türkiye’yi yönetirken, sevmedikleri on binlerce insanı “FETÖ’cü” diyerek hapishanelere doldurduklarından haberin var mı millet?…
Yok…

Mesela 2004 yılıydı, Reis Kızılay’da otobüsün üzerinden “Hamdolsun AB’ye girme işi de bize nasip oldu” dediğinde, Türkiye’nin AB’ye girdiğinden milletimizin haberi oldu da… 14 senedir giderek AB kapılarının kapandığından, Türkiye’nin Batı dünyasında dışlandığından, AB’ye girme umudunun kalmadığından haberi var mı?…
Yok…

Pekiii…
Tarafsız yargı yoktur, yargı parti genel başkanına bağlıdır…
Devlet yoktur, saray vardır…
Parlamento kendi kendine oynar, işlevsizdir…
Her bir bireyin geleceği sadece iki dudak arasındadır…
Laik çağdaş cumhuriyet bitmiştir…
Haberin var mı Türkiye?…

Dönelim enflasyona; git markete “Fiyatı düşen tek bir ürün var mı?” diye orta yere bağır, varsa yüzüme tükür…
Ama sana “Enflasyon düştü” diyebiliyorlar…

Çünkü asırlardır habersizsin…
Kahırlardan…
Yoksulluktan…
Acılardan…
Çaresiz kalıp kendini yakan-asan babalardan…
Her gece uyanıp uyanıp ağlayan analardan…
Geleceği çalınmış çocuklardan…
Dünyanın başımıza yıkıldığından…
Kandırıldığından…
Aldatıldığından…
Haberin var mı?…
Yok…

O zaman “enflasyon düştü”…
Sana düşmemiş gibi geliyor…

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/bekir-coskun/asirlardir-habersizim-2783130/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

Gençlerimizle birlikte geleceğimizi de kaybediyoruz!..
8 Aralık 2018

“99 yılı Konya doğumluyum. Memleketim Bilecik. Annem ve babam, özel eğitim öğretmeni. Eğitim hayatım derslerde fena olmamakla birlikte, öyle süperim de diyemiyorum.
Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nde okuyordum, ancak yetersiz bulduğum için bıraktım. Şimdi kendimi geliştirmeye çalışıyor ve daha iyi bir üniversiteye girebilmek için sınavlara hazırlanıyorum.
★★★
En yakın arkadaşlarım farklı üniversitelerde, farklı bölümlerde eğitim görüyorlar. Ancak hepsinin ortak derdi; geçim!.. İkisinin tek geliri, devletten aldıkları kredi. Şu anda 480 lira olan kredi tutarı 2019’da 500 liraya çıkacak.
Diğer iki kardeşim de kredi kullanıyor. Ama onların çok az da olsa başka gelirleri var.
★★★
Bu insanlar neden geçim derdini düşünüyor, daha bu yaşta neden bankalara muhtaç hale geliyorlar ve neden en büyük hayalleri bu ülkeden en kısa sürede gitmek?..
Suç benim ve dostlarımın mı? Onlar bu ülkenin geleceğini kurmayı hiç hayal etmediler mi? Yani demem o ki; gençlerimizi kaybediyoruz. Ne yazık ki onlarla birlikte geleceğimizi de kaybediyoruz.
★★★
Yakınlarımdan biri Fatih Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 3’üncü dönem öğrencisi. Malum dersleri çok ağır. Onun da tek hayali; okulu bitirip bilimle uğraşmak. Ama burada değil, Avrupa’da!..
★★★
Öte yandan arkadaşlarımdan Halil, Ticaret Odası’nın kurduğu üniversitede 3 yıl mimarlık okudu. 3’ncü sınıfta Mimar Sinan Üniversitesi’ne yatay geçiş yaptı. Ama gelin görün ki burada okuduğu yıllar sayılmadı. İtiraz edince de “İstersen o üniversiteye dönüp, kaldığın yerden devam edersin” denildi. O da dönmedi! Yani dirsek çürütülerek geçen umut ve alın teri dolu koskoca 3 yılı eriyip gitti! Bunlar hep biraz daha kaliteli eğitim için oldu!..
★★★
Bizim ekibin en hızlısı Seyit, Çukurova Üniversitesi İnşaat Fakültesi 3’üncü sınıfa devam ediyor. Şubat ayında Erasmus ile Polonya’ya gidecek. “Dönersem ancak 2 bin lira maaşlı bir iş bulabilirim. Ama orada kalırsam hem kaliteli eğitim almış olurum, hem de daha yüksek standartlı bir yaşam sürerim” diyor. Bu amaçla harıl harıl Lehçe öğreniyor.
★★★
Ve grubumuzun son üyesi Musa, İTÜ Makine Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi. Sanayide usta olan babasının Bağ-Kur’a borçları var. Bu yaz, ameliyat olmak için dönemsel ödeme yaptılar. Ama şimdi yine borç yüzünden tedavi olamıyor. Hanede kişi başına düşen yıllık gelir; yaklaşık 6 bin lira!..
Yani babası vergisini mi ödesin, kiraya para mı bulsun, Musa’ya destek mi olsun? Gel de çık işin içinden!..
Size çevremdeki en yakın halkada yaşananları anlattım. Bunları ekibin hâlâ ülkede kalmak isteyen tek üyesi olduğum için yazdım.
Şimdi sormadan edemiyorum. Bizim gençliğimizin, geleceğimizin hiç mi kıymeti kalmadı da bunları yaşamak zorunda bırakılıyoruz? Ben bir gün güzel Türkiye’de buluşacağımıza yürekten inanıyorum ama gençliğimizin ölümüne karşı çıkmazsak bu nasıl olacak? Okutulan kitaplar, izletilen diziler ortadayken biz o günlere nasıl ulaşacağız…”
★★★
Sevgili okurlarım,
Dün gençliğin içinde bulunduğu sarmalı anlatmaya çalıştım. Ama anlıyorum ki adı bende saklı olan ve sorunlarla boğuşurken gençliği kararan bu değerli okurum kadar çarpıcı yazamamışım.
Ey ülkeyi yönetenler!
Uyanın, uyanın!..
Gençlerimizi kaybediyoruz, onlarla birlikte geleceğimizi de…

https://www.sozcu.com.tr/2018/yazarlar/ugur-dundar/genclerimizle-birlikte-gelecegimizi-de-kaybediyoruz-2783153/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger

Derler ki insan iki kez ölür!???

El ekmek tutmaz oldu, tutamıyor…
Çok istiyorum yine çalışmayı ama yok, olmuyor ve bir daha da asla olmayacak…
Banka dekontlarını, mektupları falan düzenliyorum…
Allah razı olsun senden Oma…
Öbür taraftan bile yetişiyorsun imdadıma…
Allah…
Gani gani rahmet eylesin, senden razı olsun!

Kontolar büyük çapta düzeldi!

Evet…
Ölüm hak, miras helal. Her canlı ölümü tadacak…
Birinci kez ölecek…
Gün geçmez ki evimde rahmetlilerin, HEPSININ sözü geçmesin…
Hele kırmızı biberim, sarı pipim…
Tüm sevdiklerim dualarımda, ismen…
Tek tek…
Anılamazsa insan bir daha ölümünden sonra…
Ebediyen, hepten unutulacak ve bu sefer gerçekten ölecek!

Bu yazımı hatırlattığın için teşekkür ederim, 31 Ağustos 2018’de yazmışım

Allah’a çok şükür, şükür Mevla’ma. Haber geldi, Tanrı bir kez daha yanımda. Birde ben gidince elimden tutsa, bana yol gösterse. KORKUYORUM, dua üzerine dua. Ayaklarım geri geri gidiyor, yanıyor olsa bile milyarlarca karıncayla. Neden ben almanı benimsedim, Tayyipistan denilen yerden tiksindim? NEDEN?

Hak kardeşim, hak ve hukuk…
Hak ve hukukun olmadığı yerde, Allah’ın, Hak bilincinin…
Şeytan hüküm sürer, karanlık güçler…
Dün konuşuyor, isme bak hizaya gel. Abdulkadir Selvi…
Diyor ki:
“Seçilmiş, sandıktan çıkmış diktatör mü olur?”
Bunu o kadar bilmiş, bilmiş söylüyor ki sanırsın geçek…
Böyle sikiyorlar milleti, aynen böyle…
İnandırarak!
Aklıma gelenlerden kısa bir seçmece…
Islam Karimow, Özbekistan…
Alexander Lukaşenko, Beyaz Rusya…
Azerbaycan, adamın ismi gelmiyor aklıma…
BAK…
En önemli, en tanınmışını umuttum…
HITLER…
Hitler seçimle geldi başa…
Venezüella…
Yavaş yavaş aklıma gelmeye başladılar, neyse siz anladınız ne demek istediğimi. Bu herifin ne tip bir yalancı olduğunu anladınız değil mi?
Esad, Putin vesaire gibilerini…
Örneğin Recep Tayyip Kahpedoğan gibilerini listeye almıyorum bile…
Belki bir gün araştırır, bir liste yayınlarım!

Wer Präsident Erdogan beleidigt, landet womöglich hinter Gittern

Af edin, son bir kez…
Yürekten…
Orospuuu çocuğu!

OKU

Göreceksiniz…
Seçim ile geldiler AMA sandık ile gitmeyecekler…
Dünyanın en büyük demokrasisi nerededir bilir misiniz?
Yok…
İlerisi değil, sadece ve sadece demokratik bir sistem içinde yaşanan insanlar…
Hindistan…
Dünyanın en büyük demokrasisidir VE…
Burada bile DINCILER, yani ineklere tapanlar demokratik sistem içinde gelip…
Demokrasiyi kendi kafalarına göre yorumlayarak toplum içinde terör estirmektedir…
Sığır veya inek, öküz…
Domuz dışında örneğin Müslüman’a HELAL değil mi, araştırmadım bilmiyorum ama öyle sanıyorum ki Hindistan’da mutlak Hristiyan’da vardır…
Domuz eti dahil onlara “her şey” helal AMA sığır eti yiyorlar diye insanlar öldürülüyor…
VE BEN…
Kediye, kedi…
Hırsıza hırsız…
Mecazi anlamda bir orospu çocuğuna da orospu çocuğu der, vatan millet satana pezevenk derim…
DIYECEGIM!

NOKTA

Horozlar ve tavuklar

Geçen cumaydı…
Dua ede ede gidiyorum kardeşe…
Cuma ya, evde olması lazım. Jack…
Bir gün bir gün benim için, çok seviyorum keratayı ama çok yoruyor beni…
Gücüm, kuvvetim yetmiyor zapt etmeye…
Tam köşeyi döndüm, evlerinin bahçesine…
EYVAHHH…
Araba yok kapının önünde, Ali’nin minibüsü…
Demek ki hala evde, belki hal’e gitti, geldi…
Uyuyor…
Bastım zile, ses yok, bir daha bir daha…
Dedim kendi kendime, dayan oğlum köpek sende.

Saat henüz dokuz suları, vaktim var yani…
Saati kur ona göre, herifin büyük abdest saati…
İlla asfalta yapacak, bana pisliğini toparlatacak ya…
Bana işkencesi…
Dedim gidip bari brötchen alayım, sonra it ile uğraşırım.

Tam fırından çıkacağım Ali park etti fırının önüne…
İyi ya canım kara lahana dolması istemişti, soracaktım var mı, zamanı mi diye…
Sonra, hani dizel meselesi…
Geçenlerde benden yârdim istemişti, tam yeri ve zamanı ayak üstü laflayalım biraz dedim, gittim yanına. Zamanı değilmiş, tüh ya…
Sardıracaktım hanıma…
Zaten bende şans olsaydı anamdan kız doğardım, otururdum bir tarafım üstüne…
Şaka, şaka biliyorum kadınların işi bizden çok ama çok daha zor, anlayacaksınız bu yazının sonunda!

Tayyipistanda…
Var köyde bir komşu kızı, sosyoloji okuyor…
Tam bıcırık ya, çok tatlı, hanım hanımcık bir kızcağız…
Demiştim kızım, insan sosyolojisini anlamak istiyorsan hayvanlar alemini incele…
Bana göre…
Arslanlar çok güzel bir örnek, aile yapıları, yaşamları…
Bakmaz kültür, dil, eğitim düzeyi ve hayat anlayışı farkına, Arslanlar…
Anlamak isteyene insanı anlatıyor insana!

Aklıma geldi…
Sordum, oğlum horozları neden verdiniz başkalarına?
Dedi…
“Ağabey horozlar tavukları dövüyor!”
Haydaaa…
Bak vallahi billahi bilmiyordum bunu…
Horozları verip, bırakmışlar bir tane…
Almışlar sekiz tavuk daha…
Allah’ımmm…
Aklıma mukayyit ol, delirtecek bunlar beni!!!

Bilmem bilir misiniz?
Ormanların kralı, insanın paşası…
Çok şefkatli birer baba oluyorlar, eh hanımlarına karşı da pek kaba sayılmazlar…
İşleri güçleri becermek…
Akılları fikirleri bilmem nelerinin tepesinde, dişi Arslanlarda buna pek soğuk bakmıyor yani…
Soyun devamı kardeşim soyun devamı…
Sürünün büyümesi…
Dedik ya paşa…
Hiç paşa elini kirletir, iş yapar mı?
Dişi Arslanlar gider ava, paşa oturur sofraya…
Anlayana kardeşim, anlayana!

Asimetrik ve / veya psikolojik üstünlük üzerine

Bilge der ki; “Wissen ist Macht!”
Karşısındaki, bilgi ve fikir sahibi ekler; “Nichts zu Wissen macht auch nichts!!!”

Evet, bu Alman özdeyişi durumumuzu özetlemektedir…
Hayatında en azından bir kez olsun bu hazzı yaşamadıysan bilemezsin, tırmanmadıysan piramidin…
Bilgi denilenin zirvelerine…
Fikrin…
Olimpine, ilimin Mont Everest’ine bilemezsin, bilemezsin kardeşim…
Bu nasıl bir duygudur, nasıl ve nedenli sana üstünlük sağlar, bilemezsin!

Canım çok acıyor, iyi kalktım…
Kendi kendimi “sakatladım”. Uyku sersemi gerindim…
Kaburgalar…
Allah’ım, gayri ihtiyari fırladım, zıpladım yataktan. Nefes almakta bile güçlük çekiyorum…
Ama konu çok önemli, gerçekten çok önemli…
Deprem gerçeği, sevdiklerinin canı, kendi hayatın söz konusu…
Hakan Çelik denilen yalaka, adi bilmem ne yağlayıcısı…
AMA…
Allah var yukarıda, bu sabah çok güzel ve bir o kadar önemli bir konuya değiniyor, iki gerçek bilim insani ile çok önemli bilgilere dikkat çekiyor.

Kim olursa olsun, şartlar ne kadar namüsait olsa bile…
Yurdun tüm kaleleri zapt edilmiş, tüm yollar kapanmış, tüm limanlar, hava sahan bile…
Elden çıkmış olsa bile…
Yalan, yanlış bilgiler ile seni deli etseler dahi, kafan bir o kadar karmakarışık…
Hazırlık…
Bilgi dahilinde hazırlıklı olmak sana bir can simidi olacaktır.

Evet…
Bilgi, doğrusu ve değerlisi…
Sana inanılmaz bir psikolojik üstünlük sağlayacaktır…
Yatmaz, kalkmaz, düşmez bir Allah…
Ve Allah’ın izni ve isteği dahilinde doğruyu bilen insan…
Bildiğinden EMIN olan!

Ülkemizin gözbebeklerinden biri olan Boğaziçi Üniversitesi…
Ve tabii “bozulmamış” tüm diğerleri…
Oku kardeşim oku, hazırlıklı ol…
Hazırlıksız yakalanma, kader diye kanma, aldanma.

>>> oturt sevdiklerini karşına, eylem planı yapın afet durumu için. Kim, nerde, nasıl <<<

Deprem çantasını hazır et…
Evinin içinde tehlikeli eşyaları sabitle, mobilya can alabilir üstüne yıkılırsa…
Gaz vanalarını, elektrikleri kapa. El fenerini hazır et…
Ve…
Ve…
Ve!

Hazırlıklı ol kardeşim, hazırlıklı!!!

###
http://www.icisleriafad.gov.tr/deprem-oncesi-yapilmasi-gerekenler

https://www.afad.gov.tr/tr/25485/Deprem-Oncesi-Ani-ve-Sonrasi-Alabileceginiz-Onlemleri-Biliyor-Musunuz

https://www.afad.gov.tr/tr/4378/Deprem-Aninda-Neler-Yapmalisiniz

###

https://www.afad.gov.tr/

https://www.afad.gov.tr/upload/Node/3449/xfiles/ilk72saatyetiskin.pdf

https://www.afad.gov.tr/upload/Node/2403/files/udsep_1402013_kitap.pdf

http://www.tdmd.org.tr/TR/Genel/pdf/TDMSK161.pdf

http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/wp-content/uploads/2015/05/BDTIM_Tsunami_Turkce_Mart2018-v1-lr.pdf

Not:
Unuttum bak, ama yaşanacak…
Deprem…
Ve bademlerin sözde aldığı önlemler. Ben hala esas nedenin rant olduğuna inanıyorum ama…
Hani yıkıyor ve yeniden inşa ediyorlar ya binaları…
Göreceğiz kardeşim, göreceğiz…
Kaçı ayakta kalacak, niyet gerçekten can kurtarmak olsa…
Hani İstanbul örneğinde olduğu gibi…
>>> Milli ve yerli ekonomimizin korunması, devamlılığının sağlanabilmesi <<<
Sürdürülebilirliği…
SENCE…
Ülkemizin incisi, boğaz kesimleri, kıyı şeridi…
Depremin geleceğini bile bile doldurulur, üzerine bilmem neler dikilir miydi?