In the Garden

In the garden of dreams…
Gives…
Millions of roses, millions…
In my garden, deep in my heart, there gives only three flowers…
One of them are a rose, an red roses…
An beautiful red rose, my secret dream, my silent heaven, one of them, from the three flowers…
Is my real love, my sun shine, in the moments…
Where I hope to die, the angel which kisses…
Me, her name is…
Gül danesi.

Ne O zehir zemberek sözler?
Geçenlerde, vurgulayarak güven, güven, güven…
DÖNMEM!
Kalbimdesin, yerinde, taht kurmuşsun gönlüme…
Yetinmesini öğren!

Not:
Unutmadım merak etme, böyle şeylerde hafızam filden öte…
Yalanını, ettiğin rezillikleri…
Unutmadım…
Ne kadın öç alma içgüdüsüyle açıklanır ne başka bir şeyle…
Aslında tek şey var…
Bende ona saydım!

Ne var ki aşk ferman dinlemez!!!
NOKTA

Kıyas

Çocuktum…
Sadist köpeğin tekiymişim, annem hep derdi “yapma oğlum karınca öldürülmez”
Veya…
“Oğlum, karıncaların yuvasını yıkanın yuvası olmaz!”
Plastiği çakmakla eritir, karıncalar üzerine damlatırdım(!)
Bir gün geldi böyle iğrençlikler, adiliğin ta kendisini yapmaz oldum.

Biliyorsunuz…
Karınca duası bile var…
Bereket duası.

Yine…
Başımda iki tane dönüm vardır saçlarımda (girdap gibi)
Derdi “sen iki kez evleneceksin”
Artık bir tane, “kocaman”. Bizimkiler der maymun poposu. Kızılderililer gibi araba yüzdü…
Kimi şeyi çağrıştırmayacaksın!!!

Kıyaslarım Fransız gençleri ile Türkleri…
Ha Türk ha Alman…
Dün dünya engelliler günüydü.

Var çeşit çeşidi…
Kimisinin dünyası kapkaranlıktır, kapa uzun süre gözleri…
Görmez güzellikleri, renkleri…
Kimisinin dünyası ise sesiz, çıt çıkmaz, kapa kulaklarını, sımsıkı, iyice bastır ellerini kulaklarına, iyice, acıyıncaya…
Duymaz cırcırları, kuşların ötmesini, bir çocuğun içtenlikle gülmesini…
Muhtaçtır ikiside merhamete, vicdana…
Yine kimisi kıpırdayamaz yerinden, mahkûmdur yatağa…
Veya…
Benim gibi, görsen neyi var bunun dersin. Ne bacaklarım tutar ne vardır gücüm kuvvetim…
Evet, bir yerde ki olur zaman zaman bende resmen muhtaç duruma düşerim, örneğin bazen (artık çoğu zaman) eğilemem, hanım giydirir çorapları.

Biraz empati, birazcık empati!

Fransa’da…
Elimde değnekle yürürüm çoğu zaman, karşıdan karşıya geçerken YEMINLE…
Arabaların çoğu durur yol verirdi…
Sadece elimde değnek var diye, sadece değnek…
Keza otobüslerde, trenlerde YINE YEMINLE…
Vallahi billahi…
Gençler resmen yerinden zıplar, “yarışa girerdi” yer vermek için ihtiyara, engelliye!

Terbiye kardeşim terbiye…
Eğitim, görgü…
Eğitim ailede başlar, ailede!

Günaydın…
Türkiye!!!

İmkânsız, gelde anla!

Dün 252…
Akşam, koca paket çikolata yedim, bilinçli…
Şimdi 180

Doktorun verdiği yeni ilacı almadım bile…
Eczanede beni bekler…
😊
Sadece Cola!!!

12 -13 yaşımdan beri içerim…
Yeminle orijinal Coca – Cola ile herhangi bir Cola’yı, gözü kapalı fark ediyorum…
Ne var ki yanmıyorum, tabanlarımdaki karıncalar izine gitti…
Sanki…
Bilmiyorum biraz daha uzun süreli izleyeceğim, sanki gücüm – kuvvetim biraz daha iyi gibi(!)

Eğer…
Sorunlarım şekerden kaynaklanıyorsa en azından ne yapacağımı bildiririm…
Yeminle, bakin yemin ediyorum doktorların hiçbiri >>> izah <<< edemedi, anlatamadı son gittiğim kadıncağız gibi. Birden DANK etti kafamda, birden…
DANK, DANK, DANK!

Başından bir hastasıyla geçen bir olay, benimde en son yattığım Münih hastanesinde gözlemlediğim ile örtüştü…
Bu yüzden yapıyorum dediğini, harfiyen…
Sana da söz vermiştim kadın, biraz da bu yüzden…
Yarından sonra, değer 180 altına düşmeli, bir gün için 2 kutu Cola içip deneyeceğim bakalım ne olacak?

Tez ve tezin kanıtlanması, dokümantasyonu, yani belgelenmesi!

Bilgi, önemli!

AIDS

İzlemenizi tavsiye ederim, sanılanın aksi “yeni” değil…
Sömürgelerde 1950 – 60’larda gözlemlenmiş(!)

Primatlardan (“beyinli” memeliler) mı geçti insana?

izle

Bu vatanı Almana tanıtmak istiyorsan bunları izlet

Eminim…
Kendinde çok şey öğreneceksin!

izle / izlet

Not: Dikkatinizi çekerim…
Yok…
Değil, nasıl ki ülkemizde AKP seçmeni mevcutsa, MHP…
Taban bir, yol bir, hayvanlıkta üstlerine yoksa…
Evet, hayvan sürüsü, çoban lazım çoban, meeee, meeee
Muuu, muuu…
Buralarda da var öylesi, bakınız Amerika’ya, her yerde ya her yerde!

Hayatlarının, yaşantılarının sorumluluğunu kendileri üstlenemeyen varlıklar…
Bilgiden, bilinçten yoksun…
Din ile iman ile ki keşke onu da doğru bilseler, körkütük sarhoş…
Sözde milliyetçiler!

Entel, dantelden de söz etmiyorum…
Diğerleri sürüngense bunlar dört ayaklı cinsinden, yerden kalkmışlar AMA doğrulamamışlar…
Evrim kuramı…
ANCAK…
En azından Almanya’da gözlemleyebildiğimiz bir durum var, meraklısına, mürekkep yalamışına…
Türkiye’ye yönelik ciddi bir ilgi…
Öğrenmek, bilmek istiyorlar, inanın doğrudur sözlerim.

Uyan yurdum…
Uyan milletim, uyan bu gaflet ve delalet uykusundan!