Çok pis bir rüya gördüm bu gece, Allah hayırlara çıkarsın

Gittim kardeş ile konuşmaya, kalp kalbe karşı ya…
Hani geçen gün gelen mektup, kızlık ismi. Korkmuştum ya, aklıma neler neler geliyor…
İyiyi, güzeli düşünemez oldum artık…
O da görmüş benzer bir rüya…
Dedi “çok fazla takıyorsun beni kafana!”
Yaaa…
Kimim var bu dünyada?

Bir avuç insan, bir avuç…
Rahmetli pederin dediği gibi “mini mini bir aileyiz”
Kafa duman…
Beden perişan…
Gidecekler üçü bu gece kısmetse sinemaya, SEVINDIM, gitsinler…
Kardeş, DayDay, hanım…
Kadın kadına, canıma minnet, düşün Önder oturacak hiç kıpırdamadan iki saat sinemada…
En son evlat ile gitmiştik, uyuşturucu üstüne uyuşturucu…
Ne oturabiliyorum uzun süre ne yatabiliyorum ne ayakta…
Hepsinden biraz biraz, karışık ortaya…
Dedim kızım şükür etmemiz lazım, şükür…
Kimsecikler dayanaMIyor kapımıza…
Bu zamanda…
Daha ne isteyebilir ne gözetebiliriz ki ÖNEMLI OLAN…
Aile ayakta!

Alman, hanımı hani MS hastalığına yakalanan…
Hemşire…
Neler antanttı bana, neler neler…
Bundan bir iki gün öncesiydi galiba sabah haberleri…
İki “bebe”, iki kardeş okul çocuğu…
DIKKAT…
Bir aydan beri okula gidemiyorlarmış, taşınmışlar, okul “uzak kalmış” servise para yokmuş…
Belediye omuz çıkmış, DIKKAT DEDIM YA…
Haberlere konu oluyor HABERLERE…
Anladığım kadarıyla anne “ev hanımı”
GÖTÜMÜN KENARI…
Belediye ödeyecekmiş servis parasını, okul…
900 metre uzakta…
2×900=1800 metre…
O karının bacaklarından tutup, bilmem nesini ağzına kadar ayırmayan…
Ne olsun???

Sakat olsa, özürlü hadi neyse…
Domuz gibi, domuz…
Bizim vergilerimizle besleniyor böyleleri, bizim vergilerimizle!

BEN…
Önder Gürbüz, uzaktaki yakındakiyle birlikte…
Ailemin kadınlarını öpüp öpüp başımın üstünde taşımam lazım…
Her biri…
Başımın tacı, her biri!

“Kız” sabahın bir köründe çıkıyor evden, Frankfurt’a…
Bankaya…
Hepsi, hepsi öyle kadınlıklarını bilemediler…
“Gecenin bir yarısı” dönüyor evine!

İşte O kadında buna benzer, yabancılar, mülteciler hakkında neler anlatıyor bir bilseniz.