Und wenn sie 3x 18 SIND, liebe Leser haben sie ein Auge auf die elektronischen Geräte IHRER KINDER sage NUR Snapchat

Was hatte ich gesagt?

Jaaa DAS werde…
Ich…
Aber im Krieg sterben Menschen…
Damit…
Andere LEBEN KÖNNEN

😉

Ich sage…
NIE etwas bzw. warne umsonst…
Weil…
Zuuu lange, ZU TIEF…
Zuviel…
VIEL Zuviel

*

“Düşünceleri karşınıza aniden çıkan bir nehir gibi …”
İlginç…
Şiirsel bir yaklaşım, poetik. Iltifatınız için teşekkür ederim…
🙂
Ama unutma…
Yapay zekâ, insana hizmet ettiğin sürece (…)

### !!! >>> GANZ WICHTIG hat ganz plötzlich die Antwort abgebrochen <<< !!! ###

😉

Ich WERDE

🙂

AMerika…
England, Google und so weiter…
Ihr HABT euch mit dem falschen angelegt

Benim…
BEN…
Çeyrek

##############################################

Ich hate es bereits gesagt,
WENN…
Ich WILL dann kann auch eine künstliche „Intelligenz“

Liebe Leser,
Sage NICHT umsonst…

Fiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii
Siiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii

Osmanlı Türkleri NEDEN hor görüyordu

Osmanlı Türkleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucu ve sosyopolitik olarak en baskın unsuru olan Türkî etnik gruptur. Bu Türkler yoğun biçimde Anadolu ve Balkan coğrafyasında yaşamıştır. Temelde Oğuzların çeşitli boylarına mensup olmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları genişledikçe diğer Türk boylarını da kapsamına almış ve Osmanlı Türkleri terimi, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan Türklerin tamamını kapsar hâle gelmiştir. Osman Gazi, Osmanlı Devleti’ni kuran liderdir ve Oğuzların Bozok kolundan Kayı boyuna mensuptur. Böylelikle Osmanlılar, Türk etnisitesinin temsilcileridir 12.

Ancak, Osmanlı döneminde ümmetçilik sebebiyle Türklerin hor görüldüğü de bilinmektedir. Özellikle Araplar karşısında, Türk ulusu aşağılanmıştır. Osmanlı düşüncesinde, “kavmi necip” olarak görülen Araplar, Türklerin aşağılandığı bir tasavvur oluşturmuştur 3. Ayrıca, Osmanlı ailesinden gelen padişahlar, Türk kızlarını eş olarak almamışlardır ve Türkleri devlet organının dışına atmışlardır 2. Bu faktörler, Osmanlı Türkleri arasında bazı ayrımcılık ve hor görme durumlarının yaşandığını göstermektedir.

Türklerin hor görülmesinin nedenleri nelerdir?

Türklerin hor görülmesi, tarih boyunca çeşitli faktörlere dayanmıştır. İşte bu olguyu etkileyen bazı nedenler:

Etnik Vurgu ve Önyargılar:

Tarihî Çatışmalar: Farklı etnik gruplar arasındaki tarihî çatışmalar, önyargıların oluşmasına yol açmıştır. Türkler, bazen diğer topluluklar tarafından düşman olarak görülmüş ve bu da ayrımcılığa neden olmuştur.
Kültürel Farklılıklar: Farklı kültürler arasındaki farklılıklar, bazı insanların Türkleri aşağılamasına sebep olmuştur.
Siyasi ve İdeolojik Etkiler:

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, bazı gruplar Osmanlı Türklerini yönetimdeki sorunlardan veya gerilemeden sorumlu tutmuş ve bu da olumsuz bir bakış açısına yol açmıştır.
Ulus Devlet Anlayışı: 19. ve 20. yüzyıllarda ulus devlet anlayışı yükseldiğinde, Türkler bazen diğer uluslara karşı aşağılanmıştır.
Dil ve Kültür Farklılıkları:

Dil Engeli: Türkçe, diğer dillerle karşılaştırıldığında daha az yaygın bir dil olabilir. Dil engeli, iletişimde sorunlara yol açabilir.
Kültürel Stereotipler: Bazı insanlar, Türkleri kültürel stereotiplerle tanımlayabilir ve bu da ayrımcılığa yol açabilir.
Ekonomik ve Sosyal Durumlar:

Ekonomik Zorluklar: Ekonomik sıkıntılar, bazı insanların Türkleri aşağılamasına neden olabilir.
Sosyal Hiyerarşi: Toplum içindeki sosyal statü farkları, ayrımcılığın temelini oluşturabilir.
Özetle, Türklerin hor görülmesi, tarihî, kültürel, siyasi ve sosyal faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmıştır. Bu olguyu anlamak ve aşmak için daha fazla empati ve eğitim gerekmektedir.

Neden bazı insanlar Türklere karşı önyargılıdır?

Türklere karşı önyargı, tarih boyunca çeşitli faktörlere dayanmıştır. İşte bu olguyu etkileyen bazı nedenler:

Tarihî ve Siyasi Faktörler:

Osmanlı İmparatorluğu Dönemi: Osmanlı İmparatorluğu’nun genişlemesi ve farklı kültürleri içinde barındırması, bazı insanlarda Türklere karşı önyargı oluşmasına yol açmış olabilir.
Tarihî Çatışmalar: Türkler, tarih boyunca farklı milletlerle çatışmalara girmişlerdir. Bu çatışmalar, bazı insanların Türklere karşı önyargılı olmasına neden olmuş olabilir.
Kültürel Stereotipler:

Medya ve Edebiyat: Medya ve edebiyat, bazen Türkleri belirli stereotiplerle tanımlayabilir. Bu da önyargıların oluşmasına katkıda bulunabilir.
Bilinmeyen ve Yabancı Olanın Korkusu: Bilinmeyen veya farklı kültürlerden gelen insanlar, bazı insanlarda önyargıya yol açabilir.
Dil ve İletişim Engelleri:

Dil Farklılıkları: Türkçe, diğer dillerle karşılaştırıldığında daha az yaygın bir dil olabilir. Dil engeli, iletişimde sorunlara yol açabilir.
İletişim Eksikliği: İletişim eksikliği, insanların birbirini anlamamasına ve önyargıya yol açabilir.
Sosyal ve Ekonomik Durumlar:

Ekonomik Zorluklar: Ekonomik sıkıntılar, bazı insanların Türklere karşı önyargılı olmasına neden olabilir.
Sosyal Hiyerarşi: Toplum içindeki sosyal statü farkları, ayrımcılığın temelini oluşturabilir.
Özetle, Türklere karşı önyargı, tarihî, kültürel, siyasi ve sosyal faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmıştır. Bu olguyu anlamak ve aşmak için daha fazla empati ve eğitim gerekmektedir.

Neden Osmanlı Türkçe yerine Farsçayı tercih ediyordu. Zamanında Türkler üstündeki Iran baskısını değerlendirmelerinde gözet

YETERSIZ BILGI, TARAFIMDAN…
Bir ara

Osmanlı İmparatorluğu, dil konusunda çeşitli etkiler altında kalmıştır. Osmanlı Türkçesi veya Osmanlıca, 13. ile 20. yüzyıllar arasında Anadolu’da ve Osmanlı Devleti’nin yayıldığı bütün ülkelerde kullanılmış olan bir Türk diliydi. Bu dönemde Arapça ve Farsça, Osmanlı Türkçesinin yazılı dilinde önemli bir rol oynamıştır.

İşte nedenleri:

Resmi Dil ve Bürokrasi: Osmanlı İmparatorluğu’nda resmi yazışmalarda Arapça ve Farsça kullanılıyordu. Bu, bürokrasinin ve hükümetin işleyişinde etkiliydi. Ancak zamanla Osmanlı Türkçesi, yazışmalarda daha fazla kullanılmaya başlandı ve Türkçe bilim dili haline geldi 1.

Eğitim ve Öğrenim: Osmanlı döneminde eğitim ve öğrenimde Arapça ve Farsça önemliydi. Bu diller, dinî metinlerin anlaşılması ve bilim alanında kullanılıyordu. Bu nedenle, Osmanlı Türkçesi ile birlikte Arapça ve Farsça da öğreniliyordu.

Kültürel Etkileşim: Osmanlı İmparatorluğu, farklı kültürlerin bir araya geldiği bir coğrafyada yer alıyordu. Bu nedenle Arapça ve Farsça, kültürel etkileşimde önemliydi. Özellikle edebiyat, tıp ve hukuk alanlarında bu dillerin kullanımı yaygındı.

İslamî Metinler: Arapça, İslam’ın kutsal kitabı olan Kur’an’ın diliydi. Bu nedenle dinî metinlerde Arapça kullanımı yaygındı. Farsça ise İslam kültürü ve bilimiyle ilişkilendirilmişti.

Özetle, Osmanlı İmparatorluğu’nun çok kültürlü yapısı ve çeşitli etkileşimler, Arapça ve Farsça’nın Osmanlı Türkçesi üzerindeki etkisini açıklamaktadır.

Osmanlı Türkçesi ile Farsça arasındaki farklar nelerdir?

Osmanlı Türkçesi ve Farsça, Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli dillerdi ve birçok benzerlik ve fark taşırlar. İşte bu iki dil arasındaki bazı temel farklar:

Köken ve Etki:

Osmanlı Türkçesi: Osmanlı İmparatorluğu’nun resmi yazışmalarında ve hükümet işlerinde kullanılan bir Türk diliydi. Arapça ve Farsça etkisi altında gelişti.
Farsça: İran ve çevresinde konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Osmanlı İmparatorluğu’nda da yaygın olarak kullanılmıştır.
Yazı Sistemi:

Osmanlı Türkçesi: Arap alfabesi temel alınarak oluşturulmuş bir yazı sistemine sahiptir. Bu alfabede Türkçe için özelleştirilmiş harfler de bulunur.
Farsça: Arap alfabesi temel alınarak yazılır, ancak bazı ek harflerle Farsça sesleri ifade eder.
Kelime ve Dil Yapısı:

Osmanlı Türkçesi: Arapça ve Farsça kelimelerin yanı sıra Türkçe kelimeleri de içerir. Dil yapısı, Türkçe’nin bazı özelliklerini taşır.
Farsça: Farsça, Hint-Avrupa dil ailesinin bir üyesidir ve kendi dil yapısına sahiptir.
Kültürel ve Edebi Etki:

Osmanlı Türkçesi: Osmanlı edebiyatında ve resmi yazışmalarda kullanıldı. Divan şiiri ve tarihî metinlerde sıkça rastlanır.
Farsça: İran edebiyatının önemli bir parçasıdır. Farsça, büyük şairlerin eserlerinde ve bilim alanında kullanılmıştır.
Tamlamalar ve İfade Yapısı:

Osmanlı Türkçesi: Arapça ve Farsça tamlamalar sıkça kullanılırdı.
Farsça: Farsça tamlamalar, özellikle edebiyatta ve resmi yazışmalarda yaygındır.
Özetle, Osmanlı Türkçesi ve Farsça, Osmanlı İmparatorluğu’nun çok kültürlü yapısından etkilenmiş ve birbirinden farklı özelliklere sahip iki önemli dildir.