Hmmm sert düşüş, çıkar kokusu dolar 7,8591 AMA SEKIZ eninde sonunda “Allah’ın EMRI”

Euro…
BELIRLEYICI olacak, bakalım haftaya…
AlYarak ne yapacak?

BitCoin…
Bugün Twitterin bir açıklaması olumlu…
400 dolar değer artırdı.

Bu HABERE DIKKAT

MUTLAKA

Camdan insan…
SAYDAM…
K.çınızdaki don rengine kadar.

Kafa duman, Önder berbat…
Allah’ım…
Kurtar, al emaneti, ağır geldi.

*

“Ve dünyada hiçbir kehanet insan istedi diye dile getirilmedi. Tanrının isteği doğrultusunda “kutsal ruh” vasıtası ve iradesiyle insan olan konuştu”

2. petrus 1 21

Allah…
Elçileri vasıtasıyla seslenir insanlara…
Hz. Isa…
Kur’an-i Kerimde bile…
Yüce bir mertebede, Onun mehti olduğu dile getirilir.

Rab…
Bilir…
Beşerdir şaşan, şaşırtan.

http://kroeffelbach.kopten.de/upload/upload_final/06_dkb-buecher_verschiedene_buecher_final/08.%20Der%20koptisch-orthodoxe%20Glaube.pdf

Kıptîler veya Koptlar (Yunanca: αιγυπτος – Arapça: اقباط), Mısır’ın eski halkıdır. İskender’in Mısır’ı alması ve İskenderiye şehrini kurması ile beraber Helenistik bir kültür ile etkileşime geçmişlerdir. Kopt dili veya Kıpticenin yazımında Yunan harfleri kullanılır. Roma devrinde ağır vergiler altında ezilen Kıpti halkı, MS 46’da Mark’ın Mısır’a gelmesi ile Hristiyanlığa geçerler. Bu sefer de Romalılar din baskısı yapmaya başlar, ta ki Bizans dönemine kadar. Konstantinos Hristiyanlığı serbest bırakınca biraz rahatlarlar. 416’da yapılan 4. Ekümenik Konsülünde Hristiyan temel meseleleri hakkında anlaşmazlık çıkar ve Hristiyan cemaatinden dışlanırlar. Kendi inanışlarına göre İsa’nın ilahi ve insani yanları birdir, hiç ayrılmamıştır.
Katolikler, Kıptilerin sapkınlığa düştüğünü söylerler ve devlet dinini Hristiyanlık olarak benimseyen Bizans’tan baskı görürler. O kadar baskı görürler ki Araplar saldırdığı zaman Bizanslılar’a yardım etmezler. Araplar geldiği zaman bir 3 yüzyıl rahat ve huzura kavuşurlar. Haçlı Seferleri başladığı zaman Araplardan zulüm görmeye, Haçlılardan da sapkın oldukları ileri sürülerek kıyım görmeye başlarlar.
Osmanlı zamanında kendi hallerine bırakılıp İslam hukukuna göre gayrimüslim vergileri olan cizye ve haraçtan mesul tutuldular. Kavalalı Mehmet Ali Paşa zamanında devlette yüksek kademelere kadar çıkarlar. İngiliz egemenliği altında başkaldırıya destek olurlar.
Şu anda, Mısır’da 15 milyon civârında Kıptî vardır.

Yanlış anlamayın sözlerimi…
Bilirsiniz…
Bilime verdiğim değeri…
Ancak…
Şeyh uçmaz müritleri uçurur misali…
İnsan…
Koyarsa tanrı yerine kendini…
KORKARIM, anlayamam evreni.

İnan…
Allah hayatimin her anında…
Öyle şeyler yaşadım ki…
Kafir bilirim kendimi…
İnanmasam, iman etmesem, bilmesem Onun değerini.

İnsan…
Ve bilimi, ilmi…
Korkutuyor beni.

Bisikletle gidip gelenini bilirim, ayağındaki ayakkabı deliklisini… Kadını, erkeği

Devlet yöneticisi…
Ve görüyoruz mahalle kabadayısı görünümünde AMA ASLINDA mahalle karisi karakterinde olanı…
Gösteriş budalalarını…
Millet borç içinde, yiyecek ekmek bulamazken…
Gençler işsizlikten kırılırken…
Kendisi bin bir odalı sarayda oturanı.

Ahhh atam…

„Aziz milletime tavsiyem
Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!“

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

Offf BASF

Eskiden müşterimdi…
2,1 milyar zarar.

Offffffff…
Yeminle iyice korkmaya başladım, siyasi gelişmeler bir yandan…
Virüs öte yandan.

Bir çukur açıp içine mi zıplasam!?
😊

>>> Speerstunde(!) Demiştim Berliner Gesundheitssenatorin Dilek Kalayci (SPD) <<<

Au Backe…
Ya…
Ya inanmıyor musunuz bana…
Böyle tipleri, kadınlı erkekli…
Midem…
Allah daha beter etsin!

*

Postacı

*

Hafif makineli bile yeter AMA benim kast ettiğim ağır makineli, refleks, bir taramaya başladı mi ağaç biçer!

*

Prof. Dr. Christian Drosten

Açıklama yapıyor…
“Avrupa virüsü”
Bugüne kadar mutasyona uğramamış, sadece çok ufak bir şekilde AMA…
Sizi bilmem ama ben bu insana çok güvendim…
Uğradığı “mutasyon” önemli değilmiş.

DIKKAT EDIN KENDINIZE

Bir kişi yeter…
Dünyanın bir tarafından gelen, bir kişi…
Ciddiye alin bu mereti!

oku

QAnon… YAZAMADIM

*

Ve Rusya 12216 YENI

Danke für das Vertrauen

Ve sonunda.

🙂

Offf be!

Eve geldim, dayanamadım…
Düz duvarları tırmanacağım…
O kadar şiddetli, dükkânda uyuşturucu bitmiş, üşendim…
Novalgin ile idare ederim sandım, YOK…
IBO…
Kalbim, 1,5 gram…
Bana mısın demiyor, aslında yapmam…
Akşamları…
Yarım uyuşturucu attım ağzıma.

Sevgi, saygı VE GÜVEN

Dolar niye yükseliyor?

Dolar’la alakalı kriz olduğunda “holding profesörleri”ne hiç bakmam ben… “Tahtakale profesörleri”ne bakarım.

Parayla alakalı yazı yazacaksam, öncelikle mutlaka Tahtakale profesyonellerini yakından takip etmemi, finans dehası olarak tanınan rahmetli Profesör Salih Neftçi öğretmişti.

Sayesinde hiç yanılmadım.

Tahtakale, aslında taht’al kal’a.

Yani, kale altı.

Semte adını veren Bizans kalesi artık yok ama, gözetleme burcu hâlâ ayakta, şu anda atölye olarak kullanılıyor.

Tahtakale taa Bizans’ta da Osmanlı’da da bugünkü gibi ticaret merkeziydi.

“Eski İstanbul” tabir edilen nostaljik sokak dokusunun en iyi korunduğu muhitlerden biri.

81 vilayetten gelip buralarda iş tutmuş insan tiplemeleriyle, karmakarışık, çarpık, şıkışık, harala gürelesiyle, Türkiye’nin özetidir.

Kabaca “Tahtakale” deniyor.

Ama aslında, ayaklı borsa’nın merkezi Altıncılar Sokağı’dır.

Kapalıçarşı’nın yanıdır.

Her şey orada döner.

Döviz bürolarının çekirdekten yetişmiş simsarları, aynı anda bağıra çağıra konuştukları üçer dörder cep telefonlarıyla, piyasa rakamları üzerinde öylesine süratli sörf yaparlar ki, seyrederken adeta büyülenirsiniz.

Başdöndürücü kaos atmosferinde, akılalmaz derecede sakin adamlardır, onca yaygara gürültü içinde an’lık kararları gayet net verirler.

Zannedersin ciklet satın alıyorlar, halbuki havada servetler uçuşur, her telefon bazen 500 bin eurodur, bazen bir milyon dolardır.

Günlük işlem hacmi 50 milyon doların altına pek düşmez.

Finansal kriz dönemlerinde 300 milyon dolarlara tırmanır.

Şu anda 300 milyon doların bile çooook üstünde seyrediyor!

İşlemler nakittir.

Tiko para ödenir.

Çuvallarla taşındığı olur.

Abartmıyorum, patates taşır gibi, çuvalla para transferi yapılır.

Raconu vardır.

Söz senettir.

Laf ağızdan bir kere çıkar.

Asla değişmez.

Biri “aldım” derse, biri “sattım” derse, bitmiştir.

O sözden dönülmez.

En geç 15 dakika içinde döviz büroları arasında özel kuryeler vasıtasıyla, o söz’leşme üzerinden transfer gerçekleşir.

İşte tam olarak bu nedenle, siz değerleri okurların da tıpkı benim gibi Tahtakale’ye yakından bakmanızı istedim.

Yakından baktığınızda hayretle ilk gördüğünüz, kusursuz “güven”dir.

Bunca yüklü miktarda paranın, çuvalla sırtta taşınan paraların, tek kuruşluk bile eksik gedik olmadan, taa Bizans’tan beri kesintisiz her gün böylesine el değiştirebilmesinin sebebi “güven”dir.

Bizans’tan beri, Osmanlı’dan beri, Cumhuriyet’in kuruluşundan beri o sokakta ayaküstü verilen “söz”den dönülmemesidir.

Para trafiği eşittir güven’dir.

Türk Lirası’nın güneşte kalmış dondurma gibi erimesinin, piyasaların çölleşmesinin, kredi notumuzun Uganda seviyesine düşmesinin, risk priminin Senegal seviyesine yükselmesinin, Ruanda’yla aynı şartlarda borçlanabilmemizin sebebi… Hükümete duyulan güvensizlik’tir.

Almanya bizi kıskanıyor, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmemize hiç bu kadar yakın değildik, tarımda Avrupa şampiyonuyuz, doğu batı eksenini değiştirecek miktarda doğalgaz bulduk, covid aşısı ürettik “söz”lerine “güvenilmemesi”dir.

Türk Lirası’nın dünya piyasalarında neden böyle aciz duruma düştüğünü merak edenlerin, üç saniye bile olsa Tahtakale’ye gidip, ibret alması gerekir.

https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/yilmaz-ozdil/dolar-niye-yukseliyor-6072924/

Vayyy anam vayyy babam Önderden bir tüyo

“Yeminle”
Paraya para demeyeceksiniz…
Ya o kadar çok para kazanacaksınız ki…
Dolarlar ile gerinizi sileceksiniz.

Pist KIMSE duymasın…
Pamuğa yatırım yap pamuğa…
Neden mi sonra.

Kolaçan ettim piyasaları…
Dinledim haberleri…
Bilmem neden sorumlu bilmem ne çıktı bugün televizyona…
DIKKAT…
Deprem ayağına kentsel dönüşüm manyağa…
“Tüm belediyelerimize dedik, büyük yıkım gerçekleşmeli…”
Vesaire vesaire vesaire…
“İstanbul’a da”
Yahu İstanbul’u Y-CHP kazanmamış mıydı?
Allah, Allah…
Evler yıkılacak, yapılacak yerine camii…
Yetmedi iyi mi…
Gasilhane, yok gusülhane değil…
Gasilhane…
Her sokağa…
Ulan pamuğa yatırım yap pamuğa…
Doğrudan havale…
Camiden…
İmamın önüne…
Ya bu herif ne sokacak götüne?

Ahanda işte bu, Trump taraftarı Tayyipistanda. Aromalı dezenfektan içen yedi kişi kurtulamadı. Arkadaş…

Aromalı, Aromasız…
Dezenfektan içilmez…
Benden söylemesi.

Dolar 7,9134…
Almanya 15:08

Danke…

Vaktim yok, olmayacak bu yüzden Vikipedi alıntısı ANCAK DIKKAT eksik bilgi, dedim ya anlatmaya vaktim yok. En önemli noktalardan biri Zildjian Abdülhamit suikastına katıldığı için kaçmak zorunda kaldı. Abdülhamit kim mi? BIR ADI… Zaten özdeyiş anlatıyor her şeyi “Abdülhamit nankörleri”

Kafa, kafa…
„Yerli ve milli“ KAFASI

Fantezi, hayal âlemi… Melankoli(!) Bakmaz insan perde arkasına, yatak altına, görmez… GÖRMEK istemez gerçekleri!

Oyun sanıyorlar insan öldürmeyi…
Vatan savunmasını…
Bir çeyrek…
Otuz yılım geçti masa başında, klavyenin tuşlarında…
Özelin gizliliği, ticari sırlar dereken…
Neler neler geldi başa. Bir ayak…
Daima hapiste, kelle koltukta…
Kelle koltukta!

Salaklar…
Romantik manyaklar.

Bak Israil’i yine örnek alacak olursak…
Anlarım…
Bir avuç insan…
Dört tarafı düşman…
Kadının askerlik yapmasını anlayışa karşılarım…
Yok…
Yok insan yok, ulan Türkiye Cumhuriyeti’nde…
Erkeklerin köküne kibrit suyu mu döktüler?

Tepemi attırdılar gene.