Yüzyılın soğukları bekleniyor Almanya’da

Dışarıdayım…
Yorgunluktan ölüyorum. Eve gitsem yatsam…
Eksi on, on beş normal bizim burada…
20 ve altı bekleniyor.

Yakıt fırladı yine…
Allah…
Hayvanın, fakir fukaranın yardımcısı olsun, cümlemizin.

Kaçta evde olurum bilmiyorum…
Bildiğim…
Bıktım, yarin sabahın kör saatinde gör bir tarafım yine yolları, araba…
Sağlıklı can dayanmaz bu yoğunluğa!

Fırsatım olmadı yayınlamaya, aklıma şimdi geldi Zeynep Hanım’ı okumadıysanız MUTLAKA okuyun

Suriye’de “Çekiç güç” mü?
21 Ocak 2019

Türkiye, 1. Körfez Savaşı’ndan sonra Irak’ta, dönemin lideri Turgut Özal’ın da onayıyla kurulan Çekiç Güç’ten çok çekti, hâlâ çekiyor.
Şimdilerde ise sık sık Özal vizyonunun devamı olduğunu tekrarlayan AKP eliyle/onayıyla, benzer bir oluşum Suriye’nin kuzeyinde ortaya çıkmakta.
Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hem de ABD Başanı Donald Trump’ın son günlerde sık sık dile getirdikleri “Suriye’nin kuzeyinde kurulacak tampon bölge”den bahsediyorum.
Türkiye, -AKP’li yetkililerin de defaatle söylediği gibi-, bu tampon bölgeyi Suriye’nin kuzey doğusunda üslenmiş PKK terör örgütünün uzantısı PYD-YPG’yi sınırdan uzaklaştırmak, mümkünse yok etmek için istiyor.
ABD’nin amacı ise IŞİD’le mücadele adı altında besleyip büyüttüğü, ağır silahlarla donattığı PYD-YPG’nin “Türk Ordusu’ndan korunması.”
İki tarafın amacı birebir bu kadar zıt olunca da uzlaşma için verilecek olası tavizler de o kadar büyüyor.
Trump yönetimi, tampon bölge planının sorumluluğunu ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’a havale etmiş durumda. Ankara’ya “siyasi arabulucu” gibi gelen Amerikalı Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham’dan, Dunford’un Türk askeri yetkililerle pazarlığını yaptığı planın ana hatlarını öğrendik:
– PYD-YPG unsurları Türkiye sınırından, Suriye’nin daha iç bölgelerine çekilecek.
– ABD’nin PYD-YPG’ye verdiği ağır silahlar geri alınacak.
– Sınırda bir tampon bölge oluşturulup Türkiye’nin güvenlik endişelerini ortadan kaldırılacak.
Ana unsurlar üzerinde uzlaşma çok yakın.
Peki detaylar ne olacak?
Mesela, derinliği 30 kilometreye kadar varacak olan tampon bölgeyi kim kontrol edecek?
KIRSAL KESİMDE ORTAK DEVRİYE: Bu konuda bahsedilen, Türkiye ile ABD arasında daha önce varılmış olan “Menbiç anlaşmasının” model olarak alınması. Menbiç anlaşması, Türkiye ve ABD askerlerinin, kentte ortak devriyeye çıkmalarını, kentin yönetimindeki PYD-YPG unsurlarının da temizlenmesini öngörüyordu. (Ortak devriye gerçekleştirildi, ancak Türk askeri Menbiç’te sadece kırsal kesimde devriye gezebildi. Kent merkezine ise sokulmadı.)
Amerikalı yetkililerden gelen bilgiler, Fırat’ın doğusu için hazırlanan Dunford planınında da “ortak devriye” unsurunun yer aldığını gösteriyor. Türk askeri Fırat’ın doğusunda ise, -Amerikalılar çekilecekleri için- diğer koalisyon üyeleri ile -mesela Fransa- ortak devriyeye çıkacak. Tabi yine kent merkezlerine girmeyecek.
Burada Amerikalılar’ın kafasındaki bir başka olasılık Arap ülkelerinin de devreye sokulması gibi görünüyor;
ABD’nin öncülüğünde, Polonya’da 13-14 Şubat’ta bir zirve toplantısı düzenlenecek. Bu toplantıda Ortadoğu Stratejik İttifakı’nın (Middle East Strategic Alliance-MESA) kurulduğu açıklanacak. Washington yönetiminden gelen işaretler, MESA’nın ilk somut operasyonlarından birinin Suriye’nin kuzey doğusunda gerçekleşmesinin istendiğini gösteriyor.
ŞEHİR MERKEZLERİNDE ROJ PEŞMERGELERİ: Kırsal kesim tamam da peki Fırat’ın doğusundaki kent merkezlerinin güvenliği nasıl sağlanacak? Türkiye PYD-YPG’yi istemiyor. ABD ise kent merkezine Türk Ordusu’nu ya da onun desteklediği ÖSO’yu sokmayı düşünmüyor. Burada da Amerikalılar’ın düşündüğünün, Suriye’de PYD-YPG’ye değil de Barzani’ye yakın duran Kürt silahlı unsurları, yani “Roj peşmergelerini” kullanmak olduğuna dair işaretler geliyor.
HAVA SAHASI AMERİKALILAR’A EMANET: Planın en kritik unsurlarından biri ise tampon bölgenin hava sahasının ABD tarafından kontrol edilmesi. İşte tam da burası, bir zamanlar Irak’ın kuzeyinde uçuşa kapalı bölgeyi uygulamak için oluşturulan Çekiç Güç’ü hatırlatıyor. Bu kez de Suriye’nin kuzeyinde, yine Amerika’nın garantörlüğünde, Türk savaş uçaklarına kapalı bir alan oluşturuluyor.
Sınırın hemen içlerinde Türk askerine devriye olasılığı tanınırken, 30 kilometreden sonra Amerikan garantörlüğünde -tıpkı Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi- bir Kürt yönetiminin önü açılıyor.
AKP’nin önünde duran Amerikan planı işte bu.
Bir dönem Irak’ta yapılanın bir benzeri, bu kez Suriye’de hayata geçirilmek üzere.
Amerikalılar bunları planlarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Türkiye’ye sınırlı etkinlik tanınacak 30 kilometrelik bölge için, TOKİ evleri filan kurmaktan bahsediyor.
Suriye toprakları içinde, tapusunun Suriye devleti ya da vatandaşlarında olduğu bölgede TOKİ evleri kurulmasının hukuki yönünü bir tarafa bıraksak da…
Tampon bölge ile sınır, 30 kilometre ileriye alınmış gibi olacak. Türkiye’nin “bekasına tehdit” olarak gördüğü PYD-YPG kontrolündeki “özerk bölge/devletçik” bu kez 30 km. ileride oluşturulacak.
Durum bu.
Sonradan “kandırıldık” filan dememek için, hesapları buna göre yapmak gerekiyor.
Rusya’da İdlip “Hediyesi” mi?
Fırat’ın doğusu konusundaki pazarlıklarda ana unsur ABD.
Suriye’deki diğer büyük ülke, Rusya ise şimdilik tüm bu tampon bölge tartışmalarında sessizliğini korumakta.
Ancak Rus kaynaklarından gelen bilgiler, Moskova’nın bu sessizlik karşılığında Türkiye’den “İdlib beklentisi” olduğu yönünde.
Rusya bunu hep yaptı; Türk Ordusu ÖSO ile birlikte Mare-Cerablus hattına girerken, Rus destekli Esad ordusu da Halep’i aldı.
Türk Ordusu ÖSO ile birlikte Afrin’e girerken, Rus destekli Esad ordusu da Şam kırsalındaki Guta’yı temizledi.
Geriye cihatçıların elinde bir tek İdlib kaldı. İdlib’de Türkiye’nin garantörlüğüne rağmen, yılbaşından itibaren El Nusra uzantısı Tahrür-üş Şam unsurlarının kontrol ettikleri alanı genişlettikleri sır değil.
Putin’in bunu önümüzdeki günlerde yapılacak Rus-Türk zirvesi sırasında Erdoğan’ın önüne haritalarla koyması, ardından da Türkiye’den İdlib’deki Mehmetçiği “sessiz sedasız geri çekmesini” istemesi kimseyi şaşırtmasın…

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/zeynep-gurcanli/suriyede-cekic-guc-mu-3198346/

Oh beee, moral geldi! Allah’ıma çok şükür

Jack, sonra…
Yemin ediyorum bak yemin, Allah inandırsın çok üstüme geliniyor…
Çok tükendim. Yapmak istiyorum, başlıyorum…
Bitiremiyorum…
Bir sonuca varamıyorum. Çok dağıldım!

Elim ayağım bağlı, bildiğiniz gibi değil…
Kendimi Kızılderililere yakanmış kovboy gibi his ediyorum. Bağlamışlar elimi kolumu…
Canlı canlı yüzüyorlar kafa derimi!

Anlatamam, olmaz ailevi…
Ama uzun zamandan beri küçük bir başarı, moral verdi…
Önder işi…
OLSUN, çalışıyor ya sen ona bak…
Sağlam(!)

Çok gözlemlemişimdir, hep şaşırtırdı beni…
Anneler ve bebeleri…
Anne…
Bebesinin dilinden anlıyor, bebece…
Bende anlamaya başladım Jacki!

Demek ki işin sırrı buymuş…
Vakit, emek ve sevgi…
Çözememiştim konuyu ne zamandan beri!

Ya anlatsam inanmayacaksınız, en iyisi hiç zahmete girip anlatmamak…
AMA…
Yeminle, çözdüm dilini. Anlamaya başlıyorum Jackce!

O kadar minnet dolu ki o kadar sevgi dolu…
Çok sevmeye başladım pezevengi!

😊

Şimdi devam edebilirim Kemal dedeyle!

Benden söylemesi Ergenekon’un, ekonomisi

Ayni süreci yaşıyoruz…
Kafa karışıklığı…
Ergenekon sürecindeki asimetrik psikolojik savaş süreci…
Ekonominin, iktisat bilimlerinin hiçbir kitabına uymayan bir hali…
Yakında…
Öcalan başbakan olursa şaşırmam(!)

Dünyanın en büyük on ekonomisi arasında olana bakın siz…
Millet zaten ağzını bıraktı k.çıyla gülüyor…
Eh…
Kargalarda başladı güleme!

Action, action, action

Bu kadar action’a can dayanır mı ya, bu yaşta?
TÜV’ü (trafik muayenesi) bitmiş açmadılar…
Yedek plaka, beş gün geçerli git al dediler…
Para, para, para…
Ya Allah’a çok şükür aç değilim, açıkta…
Ya olmasa?

AMA…
Hazıra dağ dayanmaz ya, parasından da geçtim gücüm yok uğraşmaya!

Vallahi, billahi ağlayacağım ya, hunim nerede?
Hunimi getirin bana!

İnanır misiniz, nasıl uykum geldi. Gözleri zor açık tutuyorum…
Birdenbire boşalma, çok, çok iyi bir izine ihtiyacım var, uzun uzun…
Herkesten, her şeyden uzaklaşmaya!

Vuru cam kafayı yatacağım aşağıya…
Vallahi billahi can dayanmıyor ya!

Neyse…
Geçmiş olsun, yazgı…
Olana ve olacak olana boynumuz kıldan ince…
>>> Ben hiç olmasa BILIYORUM kimin ve ne için uğraştığımı <<<
Annem diyor bu sabah “ya bacaklarına, ya canına bir şey olsaydı?”
Hanım…
“Yeter oflayıp pofladığın, canını sıkma”
Evlat…
Dün uzunca bir yazışma, sonunda…
“Senin başına bir şey gelmesinde!”

Hayat bensizde devam eder ama üstelerinden bayağı bir yük aldığımının farkında, bilincinde olmaları benim için önemli.

Demirören namussuzları, bünyelerinde bulunan tüm gazete birinci sayfaları YASAKLI
SI-KE-RIM bir tarafınızı…
Sabah, hürriyet vesaire hepsi yasaklı…
Maksat…
Bir; millet okumasın, “faydalanmasın”
İki; tiraj düşmesin…
Benim gibi muhtemelen > gazete arşivi oluşturup gelecek nesillere bırakacak olanlara malzeme < olmasın!

Şeytan diyor hackle sitelerini, darmaduman et etrafı…
Bir daha altından çıkamasınlar, ya sonra?
Olacağım suçlu(!)

Değmez…
Değmez bu adilere, değmez, millete havale edemem…
G.t kıllı…
Doğru Allah’ıma havale ederim kendilerini!

Bilişimciyim…
Çok eskilerden kalama bir dinozor, az kaldı benim gibisi…
Allah’a inanıyor musun kardeşim?

Yokkkkkkkkkkkkkk…
Dil ile değil, yüreğinle, hal ve hareketlerinle, ahlakınla…
Kul musun, Peygamber Efendimizin ümmetinden?

Gör…
Gerçekten bir mucize…
Öldürmeyen Allah öldürmüyor…
Benim…
Canımı bir türlü almadığı gibi!


+

HESAP SORAR…
HESAP SORULMAYAN, hesap sorar!

Emekli oldum olası, bir kere ya bir kere

İstediğim, düşündüğüm gibi hareket edeyim…
YEMINLE…
Kendimi aynı orospu karıya benzetiyorum, aynen bir orospu…
Gelen kullanıyor giden kullanıyor…
Sözde arabayı açtırmaya gidecektim, gerçekten direksiyon yaratana yan bakıyor!

Muazzam, felaket bir sıra oluyor. Sabah erken kalkmak sorun değil benim için…
Sorun, VAKIT…
Son zamanlarda yine nakit(!)

Kıyamıyorum, kıyamam…
Küçük Sibirya…
Mecburen bekleyeceğim sıramı, nefret ederim beklemekten!!!

Bay Pezevenk

Adi zorba…
Marketler ile uğraşacağına, SEN, DAMADIN…
Yandaş ve yoldaşın az biraz daha az çalsa…
Millete, vatandaşa bir nefes aldırsa…
Daha iyi olmaz mıydı, tehdit ile enflasyonla…
Mücadele olur mu ulan adi zorba?

Sizin FETÖnüzün de sizin de Allah belasını versin

Y-CHP…
Vay efendim neden kamuoyu önünde eleştirel yaklaşmış…
ULAN adiler…
Yalan mı?

İzmir belediye başkanı yalan mı söylüyor?

Adam ne yapsın?
Y-CHP, K nokta K nokta hangi başarılı siyaseti üretti…
Hangi seçimi kazandı?

CHP’li delegeler hariç…
Allah bilir hangi rüşvetler dağıtıldı???

Dünden beri Israil İranlılara saldırıyor…
Bana ne mollalardan AMA sonuç itibarıyla ucu ülkemize dokunuyor…
HEP UYARDIM…
Dikkat et AB(D) siyasetine…
Dün en son Almanya katıldı kervana!