Tag: 18. Januar 2019

Amerika, mamerika trafiği derken unuttum gitti…
O Soysuz nerde?
Katar’da…
Katakulli peşinde, sıcak para!

Bak ne diyor Sayın Çölaşan…
Geçen seçimlerde >>> oy kullanan 923 bin seçmen buharlaşmış <<<
İyi ve yeni seçimler…
Kerevizler!

+

Dilenciler sürüsü, dinciler, haysiyetsizler…
Size her şey hak, ben bakarım bundan sonra kendi işime…
Çokta bir tarafımdaydı…
Okuyup okumamanız, dost olsanız ne olur düşman olsanız kaç yazar?

Pes etmek adetim değildir, hala bir şekilde ayaktayım…
Oldum olası Almanların dediği gibi bir “einzelkämpfer’dim”…
Teyzemin dediği gibi yalnız adam…
Ben gene gerek gördüğümü, yapmam gerekeni yaparım….
Siz, sizler olsanıza da öyle olmasanıza da!

Acılarımı, dünyadaki tüm insanlar üzerine eşit şekilde dağıtacak olsalar, gülen tek yüz kalmazdı (A. Lincoln)

Cumhuriyet altınını Tayyipistandan…
Külce altını buradan!

Altın…
Almanya’da vergiden muaf, tabii aldığın miktara bağlı…
Nerden buldun meselesi!

Dedik, dedik, söyledik söyledik anlatamadık…
ABD askeri çekilecek yerine ABD özel güvenlik kuvveti gelecek…
Değişen ne olacak?

Yan bak heriflere, vay sen benim vatandaşıma yan baktın…
Binecek tepene!
Keza…
Okudunuz mu bugün müydü dün mü papazi?
Üzülmüşüz başlıklı yazısı…

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/rahmi-turan/host-demekle-susmazlar-3157200/

Aman da aman…
O…
>>> KARI <<< ve Y-CHP işgalcisi…
Aman ne “onurlu” cevap vermiş Trump’a…
Onun da çok s.kindeydi!

Keza IZMIR…
Yeminle yürekten gelerek söylüyorum…
İnşallah AKP’ye kaptırırlar…
Tuncay Özkan…
Kendi canım, kendi kanım onu tutuyor…
Uzaktayım, yok ki fırsatım anlatayım PERDE ARKASINI…
Para canlısı, menfaatperestin teki…
Batsın bu memleket be batsın.

Milliyetçilik ölmüş…
Ölmüş Atatürkçülük…
G.t kıllı milliyetçileri sizi…
Ne b.k yerseniz yiyin!!!

SATIYORLAR MEMLEKETI
Borsa 98455!

Senatör geldi, senatör…
Ama…
Anlamazsın ki!

Yüz milyonluk satış yapmış SOYSUZ Katar’da…
Arap’a…
Aman be değerli komşu ama, yakışır, yakışır g.t kılı milliyetçisine!

ping

Çok doğru bir tespit

Evet, birbirlerini besliyorlar. Seçmen kitlesi…
Kendi yetersizliklerini, kendilerinden gördüğü üzerine yansıtarak, onun sözlerinden, onun başarılarından kendi hayattaki başarısızlıklarını perdeliyor. Futbol bunun güzel bir örneği.

Siyasi “kişilik” yığınlardan aldığı tasdik ile kendi kişiliğini, tutturduğu yol ve yöntemlerin onayını alıyor. Bu…
Bence bir özgüven eksikliğinin göstergesidir. Örneğin her konuşmaları, söyledikleri akıl ve mantıktan bile uzak olsa dahi salt…
Televizyonlarda, gazetelerde yayınlanması onun için tatmin olmanın en güzel yolu. Bu davranışın, ihtiyacın kökenlerini çocukluğunda aramalı. Evinde, yetiştiği ortamda bu insani ihtiyacın yeterince karşılanmadığının açıkça bir göstergesi!

Evet…
Bu özel bir yetenek olmalı, bir nevi aşırı hassasiyet…
Toplumun tepkileri ve onun bu tepkilere, isteklere, taleplere verdiği yanıt…
Başarısının temeli!

Çok güzel, uygulanan yöntem basit insanları yönetip yönlendirmenin…
Yine en basit ama bir o kadar etkili şekli, tekrar, tekrar, tekrar!
İnandırmak, diğerlerini korkutarak, kötüleyerek, insanların korkularını kaşıyarak kendi üzerinde ve etrafında yığınları toplamak.

Yüzeysel…
Basit, sıradan insanların yine basit, sıradan lideri. Yığınları etrafında topladıkça bugüne kadar onu ciddiye almayanlar ciddiye almak zorunlulugu…
Parmak, oy hesabi!

Alışılagelmiş ile sorunlu olmak, kendine göre düzeni yeniden kurmak!

Bağırarak, sesini yükselterek diğerlerini sindirmek, bastırmak, kendini hâkli çıkarmak…
Ve suçlamak, suçlamak, suçlamak…
Kendisi sütten çıkmış ak kaşık. HATASIZ, KUSURSUZ, hep diğeri suçlu. Menfaatleri uğruna HERKESI çiğneyebilecek, harcayacak, satacak bir karakter yapısı. Karşısındakini yalan yolu ile dahi olsa MUTLAKA aşağılamak. Psikolojik büyük sorunlu olmak.

Öfke…
Güçlü bir dürtü, kin, nefret…
Halka inmek, halk taleplerine kulak vererek karşılamak.

Güzel…
Medya hep yalan yanlış söylüyor, anlatıyor…
Sadece kendisi ve kendi medyası doğrucu…
Araç, amaç ilişkisi. Menfaatleri doğrultusunda insan, eşya, düşünce kullanmak ve biranda tümünü, bir kısmını atıp, yalanlayıp yoluna devam etmek.
İnkâr, inkâr, inkâr…
Asla kabul etmemek, dikkatleri başka konulara yönlendirmek…
Böl ve yönet, mutlaka bölmek. Bölerek kendi üzerinde kitleleri yoğunlaştırmak. Entelektüeller en büyük düşman, düşünen, sorgulayan insan.

SADECE BEN, ben merkezli…
Büyük sorunlar karşısında…
Güçlü erkek, güçlü yönetici. Güleyim bari!!!

Çoğulcu değil, çoğunluk eksenli.

Evet, mahalle piçi. Kaba kuvvet ile her şeyi çözebileceğini zannediyor…
Benim gibi, dur durak yok. Durmuyor, duramıyor…
Tepkiye saldırarak cevap vermek. Sokak köpeği…
BILGISIZLIK, cehalet en büyük özelliği. Ses tonu, o kadar ikna edici bir söylem şekli ki

Bir süreliğine bile olsa yanına yardımcı alarak sonradan aldığını > imha < emek BASIT vücut dili, herkesin kesinlikle doğru anlayacağı bir dil, ağız, dil, beden senkron Kadını aşağılamak, kadını ikici sınıf görmek

Dua ede ede gittim kardeşe…
Dün çocuklar evdeydi, öldürecektim duyduğumda…
Jack kaçmış, Allahtan gezmiş gezmiş geri gelmiş…
Benim onu her gün götürdüğüm yolda görülmüş…
Tembel…
Yok Dada değil DayDay…
Anlaşılan ki güvendim onlara götürürler dedim, götürmemişler…
Ya kaza olsa ya birisine zarar verse ya kendine bir şey olsa?

Halim yok, kendimi zorladım…
Dua ede ede gittim, Lotto isteseymişim Allah kabul edecekti herhalde…
Almanlar der “auf dem Zahnfleisch gehen” aynen öyle…
Kıpırdamaya halim yok. Evdeymiş kardeş, O götürmüş.

Yok…
Bu sene bir kez bile olsun gitmedim atışa, moral yok…
Hal yok, ziyadesiyle üzüyorlar beni…
>>> çok önemli bir bilişim sorunu <<<
Kafa yok düşünmeye…
Kadın milleti, nereden öğretirsin teknolojiyi…
Kadın…
Şeytanın sol bacağı, gelmez uyandırmaya…
Adnan, ah Adnan…
Senin kediciklere ben kurban!

Güzel mi güzel…
Aptal mi aptal, yatakta yeter de artar!

Yok ya vallahi billahi bekârlık sultanlıkmış…
Kadın milleti, çoluk çocuk başa dert…
Bir daha dünyaya gelirsem, nerede akşam orada sabah…
“Her gece” başka bir döşekte lambaya püf demek var!

Anlayacağın…
Merak etme beni, Önder bu…
Eski tas eski hamam, yola devam!

PING

Sen ister beni dinle, ister dinleme…
Brexit…
Tahmin ettiğim tepki dün gelmedi…
Bugün yavaş yavaş, belirsizlik…
Dünyanın dört tarafında belirsizlik…
DAVOS…
Katılım, önemli devletler G7 devletleri, neredeyse hiçbiri yok gibi(!)

ALTIN…
Zor zamanların yatırım aracı, hep söylerim…
Varsa elinde, pahalı mahalı deme. Al…
SAKIN ha kanma…
Altının kendisi, en güzeli hası, gram altın yani…
Bilezik, incik boncuk değil…
Hele hele gidip bankaya atını verip kâğıt alma!!!

1500 dolara kadar çıkması bekleniyor 2019 yılı içinde…
Gerisini sen bilirsin tabii!

###
Bak…
>>> Çok önemli, aç kulaklarını, gözlerini dinle beni! <<<
###

Obama örneği güzel bir örnektir…
Okumuş, eğitimli, bilgili…
Karar mekanizması…
Benim en büyük yeteneklerimden biri, tabii ki ölçüp biçeceksin, taratacaksın…
Ama O…
Tüm bunları yapmasına rağmen, en büyük eksiği…
Bir türlü karar verememesi(!)

Anla…
Anla ne demek istediğimi…
Düşünür, taşınırım…
Ölçer, biçer, tartarım. Karar verir…
Ama yanlış ama doğru ivedilikle uygular, uygulamaya koyarım!

Ve sonunda…
Verdiğim kararın arkasında dururum!

+

+

BAK UNUTTUM…
Sanal para, “unutuldu gitti” şimdi yine revaçta…
BitCoin’ler vesaire…
Enayi silkeleme operasyonu…
Tabii…
Karar senin!

Altın…
Altın kardeşim, altındır…
Üç aşağı beş yukarı değerini korur…
Çünkü altın rezervleri kısıtlıdır…
Büyük yanlışlar yapamazsın!!!

Benden sana…
Sadece bir > kardeş < tavsiyesi…
Son söz…
Sende!

Biliyor musun?
Millet…
Para ile satıyor böyle tavsiyeleri!

Pezevengim…
😊
Küçük yaşında yolladım onu “çalışmaya”, bit pazarına…
Öyle öyle alıştırdım onu iş hayatına!

Artık o kadar abarttı ki iş hayatını anlatırken…
Utanmasa diyecek k.çımda bezle, emekleye emekleye yolladın beni işe(!)

Eskiden ki çok şükür Allah’ıma, tembel değil hem okuyor hem çalışıyor, kendi masraflarını çıkarmaya çalışıyor. Yetmiyor tabii…
Çokça gıdıklıyor bizi!!!

😊

Varsın gıdıklasın, kimin için ne için bu kadar çaba?
Alıyordum elinden paranın bir kısmını, daha doğru o getiriyordu aldı mi maaşını…
Yok, Allah korusun hiç yer miyim onun bir kuruşunu, onun adına biriktiriyordum…
Öğrettim çalışmasını, biriktirmesini…
Zor zamanlar için kenarında parası olsun istedim. Kendisi Polonya’da ya…
Bankadan kâğıt geldi, vaade dolmak üzere…
Allah, cümle evlada daha çok versin, bereketini, üstüne katsın. İyi günlerde, hayırlı işlere…
Güle güle harcamayı nasip etsin!

Eğiteceksin, çocuğu eğiteceksin…
Ne görürse küçük yaştan itibaren evinde, O kalacak kâr yanına…
Benim görgü dediğim…
Ağaç…
Yaşken eğilir unutma!

Bak…
Popüliste, bir tane de bizim başımızda…
Laf çok…
İcraat yok!

oku

ABD’den gelenin haddi hesabı yok…
Ve…
Dün İstanbul borsasında 9,4 milyarlık bir işlem hacmi gerçekleşti(!)

Anlamazsın değil mi?
Anlamazsın!???

Bal gibi anlıyorsun da anlamak işine gelmiyor!

Anan, ninelerin de çocuklarını hazır çocuk bezleri ile büyütmüştü…
Doğurmasını biliyorsun, çocuğunun bezini yıkamasını da bil…
Yok efendim;

“Çocuk bezleri çok pahalıymış, ıslak bezleri, altını temizlemek için çocuğu üstüne yatırdıkları kâğıt battaniyeler!”

Ağır bir küfür edeceğim, yetti ettiğim küfürler…
Çalışsan, üretsen haklısın…
Yerden göğe haklısın ama böyle…
Yok ya > karılarda iş olmadığı gibi heriflerde de iş yok <
Hayatını kaydırırım onun, hayatını…
Türbanlı orospu, elin…
Bir tarafına mı kaçtı?

Enflasyonla “topyekûn mücadele”
ZORLUYORLAR, mecbur ediyorlar, ZORBALIKTIR BU…
Market ile pazar arasında ticari farklar çok fazladır, gelir – gider dengesi…
Eski bir ticari özdeyiştir, çok önemlidir:

“Kâr, alış fiyatındadır!”

Kentlerdeki kira gibi giderleri ne etmeli?

—

Serbest Piyasa Ekonomisi Nedir

İşsizliğin arttığı, yıllık enflasyon oranlarının %100’lere yaklaştığı 1970’ler Türkiye’sinde, ekonomik darboğazları aşabilmek için, 24 Ocak 1980 tarihinden başlayarak, serbest piyasa ekonomisi görüşü adı altında, yeni liberal formüller öneren Monetarist uygulamalara girişilmiştir. Burada ülkemizde uygulanmakta olan serbest piyasa ekonomisinin eleştirisini yapmadan, uygulanmasına çalışılan yeni liberal formülün neyi ifade ettiğini belirtmekle yetineceğiz.
„Daha az devlet, daha çok özel girişim“ şeklinde formüle edilen yeni liberalist görüşün, piyasa etkinliğini sağlamak amacıyla, piyasa ile ilişkili kurumlar konusundaki görüş ve önerilerine sırasıyla değinelim.
Fiyat Mekanizmasına Devlet Müdahalesi: Devlet, üretici yada tüketiciyi korumak amacıyla, piyasa fiyatlarına hiçbir müdahalede bulunmamalıdır. Rekabet ortamında oluşan fiyatlar, hem üretim hem de tüketim kararlarında optimalitenin sağlanması sonucunun doğuracak ve toplum refahını en üst düzeye çıkaracaktır.
Piyasa Ekonomisi ve Monopoller: Yeni liberaller, monopolleşmeyle mücadele için, piyasaya yasal müdahaleyi reddederek, uluslar arası ticaretin önündeki engellerin kaldırılmasını öngörmektedir.
Dış Ticarette Serbesti: Tüm gümrük sınırlamaları ve her türlü ithal-ihraç engeli kaldırılmalıdır. Böylece, yeni liberal görüşü uygulayan ülkede yaşayanlar, gereksinim duydukları malları olabilecek en düşük fiyattan satın alma olanaklarına kavuşacaklardır.
Devlet Girişimciliğinin Azaltılması: Yeni liberallere göre, devlet kötü işletmecidir. Devlet elindeki tüm işletmeleri, kar amacına yönelik faaliyette bulunduğu için, en verimli şekilde çalıştıracak olan özel sektöre devretmelidir.
Sıkı Para Politikası: Devlet, sıkı para politikasıyla, para arzının mal ve hizmet arzından daha hızlı artmasını ve böylece fiyatların yükselmesini önlemelidir. Onlara göre devlet, sosyal faaliyetlerini de kısmak pahasına harcamalarını azaltmak ve dolayısıyla kemerleri sıkmak zorundadır. Bunun için devletin, ekonomiye her türlü müdahalesi azaltılmalıdır.
Daha Az Devlet Müdahalesi, Güçsüz Devlet Demek Değildir: Yeni liberallere göre devlet, liberal kapitalizmi, karlılığa yönelirken verimlilik ilkesinden sapan girişimcilere karşı korumalıdır. Serbest piyasa mekanizmasının varlığı ve işleyişi için, güçlü devletin varlığı şarttır. Devlet piyasa mekanizmasının düzgün işleyişini sağlamakla yükümlü hakem görevini, başarıyla sürdürebilmelidir.
Piyasa Mekanizması ve Gelir Dağılımı: Yeni liberal görüş, sosyal adaleti sağlayıcı gelir dağılımı politikasını reddeder. Onlara göre, piyasa mekanizması çarkı, mal ve faktör piyasalarında oluşan göreceli fiyatlarla kimlerin zengin, kimlerin daha az zengin olacağını belirleyecektir. Bu mekanizma içinde, daha fazla geliri hak edenler, ön plana çıkacak ve zengin olacaklardır.
Kısacası, ülkemizde 1980’lerden itibaren uygulanmasına çalışılan ve serbest piyasa ekonomisi yada kısaca piyasa ekonomisi görüşü şeklinde lanse edilen, parasalcı görüşün esaslarının ne olduğunu açıklamaya çalıştık.

Prof. Dr. Zeynel Dinler – Mikro Ekonomi