Tag: 17. Juli 2018

Google arama MUTLAKA

Öf, öf, öf…
Hanım elini, ayağını beste parmağını yedi…
İkinci tabak, afiyet olsun!
😊

Felsefe, psikoloji, sosyoloji ve daha neler neler…
DEGER!!!

3,5 GigaByte kitap
indir DIKKAT 3,5GB

Neyi hayal ediyorum biliyor musunuz?
Herkesten, her şeyden uzak bir göl kenarında, dağların eteğinde bir çiftlik…
Etraf orman…
Birkaç hayvan, sevdiklerim…
Avlanmak, tarım, hayvancılık…
İnsanın daha neye ihtiyacı olabilir ki?

Odamdayım…
Dergi okuyordum, uyumamak için kendi kendimle mücadele ediyordum…
Hiçbir şekilde hiçbir şeye güç kalmadı, çok yoruluyorum.

Hanim geldi odama, elinde telefon uzattı bana…
Alo, ben Önder Gürbüz…
“Bilmem ne bilmem ne şirketinden arıyorum, ben Mert” ki hatta öyle bir cızırtı var ki sanırım bilinçli, konuşulan anlaşılmasın diye “Efendim 110 Euro guthabenniniz var (alacaklı olmak) bu parayı ne yapalım? Size iade edebilmemiz için şahsi verilerinizi güncellememiz gerekir!”
Benim böyle bir şirketle herhangi bir ticari ilişkim yok, PAT…
Kapadım yüzüne!

Aramadı bir daha…
Herkes veri pesinde, kişisel veriler…
Ücretsiz yazılımlar, ücretsiz onlar bunlar, özellikle cep için…
KI büyüklerde bunun pesinde mesela Google…
Aman dikkat, bilgi NAKIT PARA…
Benim, evet gibi kelimeleri kullanmayınız (tabii Almanca karşılığını da)
Çok kötü sürprizlerle karşılaşabilirsiniz!

###
Herkes, affedersiniz…
Kimi düdükleyebilirim peşinde, tamda çeyreğine rastladılar!

E-mail konusu çok önemli ama bir türlü fırsatım olmuyor ki yazayım, şifreleme…
Özür dilerim…
Yeminle çok yoruluyorum, bebek gibi uyuyup kalıyorum başım yastığa değdiği anda…
Yapay zekâ bir o kadar önemli, yüz tarama…
Kardeşim…
Artık öylesine azıttılar ki ses analizi…
Ses tonundan BIG FIVE psikoanalizi, hastalıkların falan…
Yeminle…
Dünya artık yaşanmayacak hale gelmek üzere!
###

Bunlar…
MILLET düşmanı bu böyle biline…
Toprağa…
Ve vatana HAIN, ihanet içinde ve O PEZEVENK, adıyla sanıyla…
Recep Tayyip Kahpedoğan hem çete başı hem BIR NUMARALI hainin ta kendisi!

Gel ben sana Fransa’dan bir örnek vereyim…
DÜNYADAN bir haber olana…
Doğru hatırlıyorsam lise çağı gençleri, kızlı, erkekli…
Alacaklar kısa bir süreliğine, tam hatırlamıyorum galiba iki, üç hafta “askere”
Silahta temel eğitime, kendimi, sevdiklerimi, vatanımı nasıl savunurum diye!!!

Aloooooooooooooooooooooo…
Türkiyeli, duy beni…
Lise ulan lise, kızlı, erkekli…
Sen, siz, sizler peşindesiniz kıvırmanın, ver parayı kurtul…
Analarınızın bilmem nesini para mı s.kti!??

Ve bu…
Milyarlarca Euro’ya bedel bir girişim, düşünüyorlar kara kara nasıl yaparız diye…
Çocukların beslenmesi, barınması, mühimmatı…
Eğitmeni her şey para AMA…
VATAN ve savunması çok daha önemli!

Ve bu tür uygulamaların dünyada var birçok örneği…
BANA MI ÖGRETECEKSIN TERRÖR ILE MÜCADELEYI?
Çağdaş dünyada, demokrasi denilen olgunun PRANGASINDA…
HUKUK ile bağdaşır şekilde…
Nasıl savunurum, yaşatırım devletimi!?

Devam edecek AMA yarına, şimdi işlerim var sizlerle mi uğraşacağım…
Bu sözlerim g.t kıllı ve hayvana…
Atatürk gençliğine canım feda!

Dolar 4,83…
Almanya’daki kıllar kurtarsanıza liderinizi!

Frau, um nicht sagen zu müssen Weib…
Wie du weißt ist eine Ferndiagnose immer schwierig. Ich Mus davorsitzen, es sehen dann kann ich dir mit SICHERHEIT helfen!
Die Windows taste (unten links) UND die taste G gleichzeitig drücken…
Screenrecorder von Windows…
Nimm es auf und lass dir was einfallen wie ich es sehen kann, dann könnte ich dir wahrscheinlich helfen!
Sag mal…
Nach alldem was du gemacht hast, schämst du dich nicht immer noch „hinter mir“ herzulaufen?
Du weist es, da bin ich mir sicher, dass du das weist…
Ich habe dich wirklich aufrichtig geliebt und tue es immer noch…
Auch bin ich mir bewusst das du das mit dem Sohn warst. Hör auf…
Das ist kein Kinderspiel!

Du hast ja gar keine Ahnung von dem was du tust, welche Folgen es haben kann…
Glaubst du ich mach das zum Spaß???
Ich habe ernsthafte ANGST um meine lieben, so auch um dich. Bleib mir fern…
Auch wenn es mir mindestens genauso weh tut wie es dich vielleicht schmerzt.

Du hast wirklich keine Ahnung welche Welt du betreten hast!!!
Bleib mir fern, es ist besser für dich und die deinen!

İki hisse kurban bağışlamış, televizyonlardan ilan…
İlk değil ki, yap iyiliği ve duyur…
Bu mudur Müslümanlık?

Çocukluğumdan beri, aklım başıma geldi geleli…
Duyarım…
Öğrettiler bana ibadetin gizliliğini!!!

Allah var yukarıda, bazen bende ilan ederim AMA heveslendirmek için, teşviktir niyetim…
Konuya geçmeden önce gel bak ben sana ne anlatacağım…
Oruç tutmam, namaz kılmam…
AMA…
Dua düşmez dilimden, kendime değil sevdiklerime, kalbimde olanlara…
Şükür ederim, her fırsata…
Ve Allah biliyor beni yoksa bu kadar imkânsızlardan kurtarmazdı beni…
Ve yine her zaman yazarım, arada bir, her halde şımardığım zaman tekme tokat döver beni…
Akil dediğin gelir başa, fakir – fukaraya yârdim, gayet tabii…
Allah bana veriyor ben muhtaçtan nasıl esirgeyebilirim?

Niyet ettim, yok adamadım, niyet…
Malulen emekli bir insanim, normal almam gereken emeklinin üçte birini bile alamıyorum…
Çok şükür ne açım ne açıktayım. Niyet ettim benim için yüklü bir miktar parayı bağışlamaya…
Allah belamı versin yalanım varsa, unuttum iyi mi, evlat gitti, kardeş gitti ben yanlarına para vermeyi unuttum. O kadar yoğun ve yorgunum ki…
Yeminle unuttum.

KIMSEYLE para alışverişi yapmam, yani normalinde yapmam…
Bir valide…
O da yoktur aramızda ayrı, gayri…
Onun parası benim param, benim param yine benim param…
😊
Yok şaka…
Kardeşi karıştırma kardeşim, çok şükür valide yaşıyor…
O hesap, kitap başka…
Akşam onda geldi Türkiye’den telefon, “Önder, para yollamadın!”
Ama nasıl ağrı içindeyim, vallahi billahi ağrılardan kıvranıyorum, tam bunun üstüne telefon…
EYVAH, vallahi unuttum…
Bir usturuplu küfür, vakti mi şimdi diye, başlarım fakirine(!)
Gerçekten çok kötüydüm…
“Ziyanı yok ben veririm”. Allah razı olsun, gelince öderim!

Uyuya kalmışım kaç zaman sonra. Ertesi gün geldi sabahtan aklıma, hemen telefon ettim, özür diledim. Allah tekrar razı olsun, uzun, bereketli ve sağlıklı ömürler versin…
Niyetimi yerine getirdim.

Adak kadar kardeşim niyette önemli, aklından geçirdiysen gereğini yerine getireceksin…
Öyle veya böyle gitmem gerekiyor ülkeye, niyetimi kendimde yerine getirirdim…
Bunları size anlattım, niyetin önemini anlamanız için…
Allah, yüce Mevla’m veriyorsa SENDE VERECEKSIN!
NOKTA

Gelelim ibadetin gizliliğine…
DINCININ düşündüğü, algıladığı gibi değil…
Kur’an da yazdığı şekli gibi!

Diyeceksin ki belki onlarda senin gibi teşvik olsun diye duyuruyordur…
Yok kardeşim yok…
Bir duyuruyorsam, on yapıyorum kimsenin ruhu duymadan…
Onlar…
Her zaman duyuruyor, her zaman!

BAKARA-271: Eğer sadakaları açıktan verirseniz bu ne kadar güzeldir! Onları gizli bir şekilde fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Allah (onlarla) kötülüklerinizin bir kısmını siler. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.)

A’RÂF-55: Rabbinize yalvararak ve gizlice dua ediniz. Çünkü O haddi aşanları sevmez.

A’RÂF-205: Sabah ve akşamları içinden yalvararak, gizlice ve kendin işitecek kadar bir sesle Rabbini zikret de gafillerden olma!

Siz kim eyyy AKP ileri gelenleri…
O pezevenkde buna dahil…
Müslüman olmak kim???

Dün kaptım hanımı gittim içli köfte yemeye…
Açken benim dışarıya çıkmam lazım, yat önüme yerim seni…
Genelde günde bir övün yemek yerim…
Ama…
O zamanda ne gözüm doyar ne gönlüm…
Sofrayı donattım, bir yemek gitti diğeri geldi, mide fesadına uğrayacağım sandım…
Hanım…
Sadece aptal aptal bakıyor yüzüme!

Çubuk kraker meselesi…
Yokkk, şişmanlamadım…
Zaten ayakta zor duruyorum, her gram fazla ağır geliyor, his ediyorum…
Ah Adanalı ahhh, seni ne etmeli?
Kürdan gibi…
O çırpı bacaklarını kırmalı, yalancı Pinokyo, özledim kadın seni!

Gözünün içine baka baka beceriyorlar seni, anlayana!

Bakma…
Bu çeyreğin okumamış olmasına…
İnsanda eğitti, hayatta.

Görmeli ayrıntıyı, bütünü gözden kaçırmamak pahasına…
İstihbarat çalışması, bir artı bir artı bir toplanır, oluşturulur dosya…
Satır arası, virgülü ve noktası…
Gören göz kadar insan ve idrakı (!)

Anlamalı…
İle anlamalı ve EMIN olmalı…
Oku hayvanı!

Sözcü başta olmak üzere, satılmış kalemleri…
Çok dikkatli, sinsi bir eylem planı, anlamazsan AKP ve FETÖ bağlantısını…
Her kelimesini ille anlamalı…
Adaleti, kalkınmayı!

Neden üç sene?
Neden kardeşim >>> örtülü OHAL <<< neden üç sene?

—

GÜNEŞİN ALTINDA

Üç bin yıl önce Hz. Süleyman demiş ki;
-Her şey boş, bomboş ve güneşin altında yeni bir şey yok.
***
15 Temmuz akşamı bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüğü yapan ihanet şebekesinin devlete nasıl sızdıklarını, bu ülkenin namuslu insanlarının vergileriyle beslenip sonra da onlara nasıl kurşun sıktıklarını bir kez daha hatırladık…
Ve ihanet görüntülerini izledik.
Bir kez daha o akşamı hatırlatarak diyoruz ki;
-Hayat hatıradır unutursan ölürsün…
Lakin, “Bazen unutmak, yaşamanın kendisidir” diyenlere inat unutmamalıyız…
***
Yarının ışıltılı dünyasında hayalini kurdukları ülkede bize yaşama hakkı dahi sunmayacaklardı…
Kim bilir bu ülkeyi kimlere peşkeş çekmişlerdi?
Kim sahip çıkıyorsa bu hainlere, bu ülkenin sahipleri de hainler olacaktı, bu şebekenin hain üyeleri de distribütör olacaktı…
Büyük bir kabus yaşayacaktık…
***
Güneşin altında bize ait coğrafyayı büyük bir hapishaneye çevirmek isteyen güçler, bizleri mahkûm etmek istiyor.
Latin Amerika için Pablo Neruda’nın sözlerini hatırlıyoruz, diyor ki;
-Bize ‘Umut kıtası’ denmesi hoşumuza gidiyor… Bu umut, bir cennet vaadi gibi, ödemesi sürekli ertelenen bir borç senedi gibi…
Kaç yüzyıldan beri bu güneşin altında kandırılıyoruz, biliyor muyuz?
Biliyoruz, söyleyelim: bin yıldan beri…
Ve 16 devleti böyle aldanarak batırdık…
***
Eski zamanlar, birinin adını-soyadını, nereli olduğunu, nasıl biri olduğunu ve en azından ‘düşman’ olmadığını bilmek demekti…
15 Temmuz’dan sonra öyle dikkatli olmalıyız ki, birini tanıdığımızda artık bin defa düşünmeliyiz.
Çocuklarımızın geleceğini bahane ederek, haksız ayrıcalıkların peşinden koşturmayacağız…
Ve asla kariyer, para ve şöhret budalası olmayacağız…
Hain general, doktor, hakim, savcı, polis müdürü, gazeteci, yazar, iş insanı veya zengin olmaktansa, aç gezen ama namuslu boşta gezen olmayı tercih etmeliyiz.
Adalet istemekle olmaz…
Adalet, kişinin kendisiyle başlar…

http://www.milliyet.com.tr/yazarlar/mehmet-soysal/gunesin-altinda-2707734/

Önder kaçtı, ilaç vakti!